343. dönem dahilinde askere gidecek olan yazardır. ankara mamak mebs okulu ve ardından ankara keçiören gata'da 5 aylık disiplin katkılı tatil yapıp aramıza geri dönecek. hayırlı teskereler.
kısmen haklıdır. zaman zaman içlik giyen bir erkek olarak söyleyebilirim ki, içlik giyince insan kendini ezik hissediyor. hele o penis ile testis arasında kaynaşma hissi varya işte o çok ezici.
başka bir örneği bulunmayan, orijinal bir o kadar da belirgin taraftardan bozma teknik adamdır.
ayrıca, 15 kasım 2011 akşamı "milli maç sonrası" trt 3'de yayınlanan bir programda fatih terim için söylemiş olduğu "deveyi diken ...." sözüyle yarmıştır.
evvela yazarı olan bir arkadaşım vasıtasıyla görüp aşina olduğum, bir süredir sıkıldıkça takip ettiğim, önce yazabilir miyim diye tereddüt ettiğim ama nihayetinde cazibesine dayanamayarak katılmaya karar verdiğim sanal oluşumdur. ümit ediyorum ki, bu çarkın bir parçası, bu ailenin bir üyesi olurum. biliyorum çok ergen işi oldu ama ne bileyim işte.
şimdi bir düşünelim, guus hiddink isimli şahıs türk futbolunu pek bilmeyen ve milli takımımızda görev aldığı süre boyunca da bu alanda kendisini pek geliştirmeyen bir şahıstır. bunun aksini ilan edenin şahsen alnını karışlamaktan kıvanç duyarım.
gel gelelim ki, oğuz çetin kişisi türk futbolunu bilen bir teknik adam olarak hiddink'in yardımcısı rolünde hiddink'in çobanlığını ve türk milli takımının fiili yöneticisi olarak görev yapmıştır. kadro seçimleri de tamamen oğuz çetin'in iki dudağının arasından kustuğu sözler ile belirlenmiştir.
buraya kadar sanırım akli dengesi yerinde olan ve tarafsız bakabilen kimsenin bir itirazı yoktur ve olamaz da zaten.
peki şimdi bir de kadro seçimlerine bakalım;
kadroya sürekli olarak çağılan ve kendi takımlarında bile varlık gösteremeyen oyuncuları hatırlayalım. sabri, selçuk şahin, emre belözoğlu, volkan demirel, gökhan gönül gibi oyuncular ölecek olsalar bile yerleri garanti idi. bunun sorumlusu kimdi dersiniz, oğuz çetin. formda olduğu halde sırf anadolu takımlarında oynadığıiçin kadroya alınmayan futbolcuları hatırlayalım. onları yok sayan yine oğuz çetin'dir.
hadi hepsini geçtim, burak yılmaz'ın tek forvet olarak oynadığı maçta ara paslarla hücuma çıkmak yerine top şişiren takıma taktiği kim verdi?
peki ya türkiye'nin en formda kalecisi tolga zengin'e kaleci antrenmanı dışında her türlü çalışmayı yaptıran kim?
düşünmeyin efendiler hepsinin sorumlusu oğuz çetin'dir. ve ondan daha uçlu biri varsa onu bu güne kadar milli takımın başında tutan federasyon yetkilileridir.
molotof milli takımı, terör milli takımı, vatana ihanet milli takımları gibi ulusal spor takımlarımızın olmamasından kaynaklanan durumdur. bilindiği gibi kürt gençleri enerjilerini diğer vatandaşlarımız gibi spor yaparak değil terör eylemeleri ile harcamakta ve maalesef ki, ülkemiz bu alanlarda profesyonel spor federasyonuna sahip olmadığından bu alanlardaki yeteneklerini uluslararası alanlarda gösterememektedirler. inanın ki, burada bir ayrımcılık söz konusu değildir. türk polisi ne için kürt çocuklarıyla futbol oynuyor sanıyorsunuz?
darwin'in evrim teorisinden çok daha sonra ortaya çıkan ve moleküler izah ile kuvvetlendirilmiş olan ancak halen teori bazında kalan görüştür. ama daha çok müller deneyi, fox'un koaservat tanecikleri hipotezi ve oparin'in protenoid mikrosfer hipotezi etrafında dolaşır.
türlerin yok olabileceği, şekil değiştirebileceği, populasyonların gen havuzlarının değişikliğe uğrayabileceği, genetik izolasyon yoluyla aynı türe ait populasyonların aralarında üreme izolasyonu oluşabildiği ve bu yolla bir türün farklı populasyonlarının farklı iki tür veya tür altı kategoriye ayrışabileceği deneysel olarak kanıtlanmışken evrim teorisi körü körüne reddedilemez. tabi ki, protenoid mikrosferlerden kompleks organizmaların oluşum üreci kanıtlanamayacağından da asla evrensel geçerlilik kazanamayacaktır.
seks sonrası oluşan pişmanlık duygusuna benzer şekilde bir sıçma sonrası pişmanlığı durumunda fiile geçirilen eylemdir. **
bunu basit bir örnek ile izah edebiliriz;
(-)sıçan kişi, (+)dışkı, gaita veya bildiğin bok.
-off ne yaptık biz ya
+cluk!(klozete düşme efekti)
-pişman mısın?
+---
-o son kaşığı yemeyecektim off
+---
tüm beyaz farelerin hamster olmadığı gerçeğiyle karşılaşılmasına neden olabilecek ticari girişimdir.
öhöm öhöm. efenim bilindiği gibi laboratuvar kullanımı için genelde yine laboratuvar ortamında yetiştirilen albinoz hastası beyaz fareler hamster cinsi farelerden değildir. çok da para etmezler. ayrıca, fareler ve hamsterlar anatomik olarak birbirinden oldukça farklı hayvanlardır.
yani ki, hayatı boyunca fare ve hamster hayvanlarından herhangi birini görmüş bir şahsiyet bu numaraları yemez ve ticari girişiminiz fiyasko olarak neticelenir.
her ne kadar "sinir oldum ben ya" triplerine yol açsa ve entelce "bu ne ki ya" söylenmelerine yol açsa da esasında içeriden içeriye kıpır kıpır eden ve oturduğun yerden oynama isteği uyandıran uyuşukluk terapisi sesidir.