yaşar kurt, ben değilim. çok arabesk olmuş ne demek? sen hiç bir barın tuvaletinde arabeskle altın vuruş yapmış birini gördün mü?
teveccühten eser olmaz abi, olsa olsa kısır olursun. bak sana ne diyeceğim: senden iyi şiir yazacaklarsa bırak yazma derim.
zatımda nasıl bir izin var? eşekten düşmüş oduncudan daha acıklı ama bu benim sana verdiğim kıymetten ötürü bir şey, tamam lan abi. hem çiğ köftenin acısı da aynı yere. allahım nasıl sigmallatik bir ilişkidir.
mum ışığında çay içtiğini kimseler de bilmesin.
herkes kapısının önünü temizlese şehir tertemiz olur demiyorum ama herkes çaya, çaydanlığa titrediğin kadar titrese karşısındakine şehir aile çay bahçesi olur.
-özentime laf sokun-
abi bazen elektrikler olmuyor. ben seninle konuşuyorum.
elektrikler kesilince telefon niye kesilmez çocukken bunu çok düşündüm. direkten döndüm.
o değil numaran da yok.
abi bazen elektrikler yok, ben yine seninle konuşuyorum.
bir sefer gelme yanıma, bir sefer anlama diyorum abi. ama bazen elektrikler olmuyor ben yine seninle konuşuyorum. teknolojisini sevdiğim seni devrim dışı gösteriyor.
gelsen de yıksak diyorum. vallahi bıktım. tokat attılar, takatim kalmadı.
senden vuslat olur mu? koyunun olmadığı yerde, abdurrahman çelebi eşek sütünden yoğurt yapıyor.
bu tavuklar böyle ortada gezmesin, ben hepsini en iyisi tıkayayım şuraya kolaycılığıdır.
yahu evladım açın iki satır bir şeylere göz gezdirin. ulan bu kadar cehalet ağır gelmiyor mu? sosyolojik, psikoljik bir tanım tasavvur edin bir kere kafanızda. işte farklı bir şey diyeceğimiz bir cümle kurun. canım türkçe'm, bebeğim türkçe'm diye eskittiğiniz dilinizden, bildiğiniz kelime sayısını beşin üzerine çıkarmak için bir azim gösterin.
bu nasıl bir anlayışıdır arkadaş? ne bulursanız aynı yere sokmayın ulan, yeter. bu abazan, bu ibne, bu gerikafalı, yok öyle bir şey.
yahu ispatla alakalı bir mükellefiyeti ne zaman yükleneceksiniz. desteksiz desteksiz sıçmaktan bıkmadınız mı?
birlik beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde, yok bu burda söylenmiyordu, ülkece yılbaşını geçireceğimiz şu saatlerde vesayet'in yılbaşı kutlamasının gereksizliğini bildirir.
chp rozetimi de taktığım şu günlerde paylaşalım istediğimdir.
kalıp. ben bir konu hakkında bir şey bilmiyorsam, böyle gelişigüzel yuvarlamalar yaparım mesela. mesela geçen gün televizyona eski manken yeni moda danışmanı bir arkadaş çıkmış. şunun tarzı nasıl, bu ne yapmalı felan soruyorlar. yorum sabit: daha iyi giyinebilir.
la bunu söylemek için uzman olmaya gerek var mı? hah bu da işte öyle bir özlü söz.
davaya bakacak farklı yer mahkemeleri arasında çıkan çıkan uyuşmazlıktır.
olumlu yetki uyuşmazlığı ve olumsuz yetki uyuşmazlığı olarak ikiye ayrılır. olumsuz yetki uyuşmazlığı her iki yer mahkemesinin de kendini yetkisiz saymasıdır. olumlu yetki uyuşmazlığı ise; her iki mahkemenin de kendini yetkili kabul etmesidir ve tabi ki bizim ülkemizde olumlu yetki uyuşmazlığına pek rastlanmaz.
söz konusu davanın hangi mahkemede görüleceğinin tespitinin "görev" kurallarına göre belirlenmesiyle bulunur. görev ayrımı asliye ceza, ağır ceza gibi mahkemeler arasındadır.
yetki üzerinden gidilse de olurdu ama velakin daha açıklayacı olacak sanırım. bir davaya hangi yer mahkemesinin bakacağanın belirlenmesinde yetki kurallarının göz önünde bulundurularak belirlenen mahkemedir. örneğin; konya mahkemeleri, istanbul mahkemeleri.
doğal bir sürecin sonucu olarak gelişmeyendir. emrivakidir. örnek verelim:
mesela bir gün bu ülkeye "artık demokrat olun" denmiştir.
mesela bir gün bu ülkeye "hadi alfabe değiştirin" denmiştir.
mesela bir gün bu ülkeye "haydi bir muhalefet partisi kurun" denmiştir.
polis kılığına girmiş bir kaç kişi bir lokantayı basıyor. coplarla oradakileri dövüyor. bir kızı saçından sürükleyip arabaya götürüyor ve daha sonra tecavüz ediyor.
artık gitmek istiyorum bu ülkeden. siktir git diyecek olanlara da selam ederim.