ya kardeşim nasıl illet bi şeydir.
hep taşağa vuran, trolleyen ben, duygusal yazmak gibi bir eylem eyledim.
yahu inanamıyorum kendime.
dertli değilken, derde sahip oldum.
yaklaşık 3 senedir durmadan saçmalıyordur ki kendisi hakkında böyle konuşuluyordur ya da belki kendini böyle tanımlıyordur.
sahiden nedir bunun kavgası hayatla, niçin hep saçmalar?
biliyorum ben. her toplumsal kural ona saçma geliyordu, ve onlarla savaşmaktan yorulmuştu. birkaçını aştı, kendisi gibi rahat insanlarla takıldı.
bağzen kendisinden çok uzak, hala tabularından arınamamış insanlarla da oldu. sabretti, anladı, öğrendi.
baktı ki insanlar da hep bi ciddiyet, hep bi rahatsızlık, hep doğruyu yapma çabası.
o da saçmalamayı seçti.
evet. hepsi bu.
acılısını, tatlılısını siz de yiyeceksiniz bu yemeğin.
ne koparsam kardır bu histen diye bakın.
kötü huylarınız, çekilmekleriniz en çok bu zamanda ayyuka çıkar.
kendinizi en çok sevmediğiniz ve sevdiğiniz zaman da budur.
çünkü her ne sikimse aşık olduğunuz kişi sürekli sizin ruhsal durumunuzu değiştirecek.
hiç olmadığınız kadar üzgün olabilirsiniz, hiç olmadığınız kadar mutlu da.
dünyaya farklı bi gözle bakar, "yaşamak ne güzel ya" diye gezebilirsiniz.
çocuklaşırsınız böyle. aptala dönersiniz işte.
ya da tam tersi olur, ölmeyi dilersiniz.
bunların hepsi geçip gittiğinde,
birkaç defa aşık olup bu karmaşık duygularla yaşadıktan sonra.
en çok düşündüğünüz kendiniz olacak.
sonra tekrar aşık olmak isteyeceksiniz.
olamama gibi bi zaman da gelecek,
sonra bi bakmışınız yine olmuşunuz.
çünkü aşk umuttur, değişime aç bir bünye için
en güzel değişimdir.
ne mutlu aşkla yaşayabilen olgunluğa erişebilenlere.
aşık olduğu kadına layık olabilen adamlara.
çok seven kadınlara.
affedenlere.
sevişenlere.
merak edilendir. aramızda hayatında hiç orgazm olmamış kadınlar olabilir, ya da hiç seks yapmamış bakir erkekler olabilir. hayatımızdak en iyi orgazmda nasıl hissetmiştik? her zaman iyinin iyisi var mıdır, yoksa her orgazmımız aslında aynı eşikte mi seyrediyor? bu sorulara ecevap bulabilcek bir başlık: (bkz: orgazm olurken hissedilenler)
kız arkadaşınız sizi ve diğer arkadaşlarınızı yemek yemeye, içmeye ya da oyun oynamaya eve çağırmış. siz yolda markete uğrayın ve bir paket ıslak mendil, kağıt havlu, sıvı sabun ve skoç brayt alın. "aaa bunlar de ne? hiç gerek yoktu yea" diyen kız arkadaşınıza, "temizlik her zaman önemli. yarın birlikte bahar temizliği yapar mıyız?" deyip şaşırtın ki ertesi gün evi temizlerken salaş temizlik elbisesini giymiş arkadaşınızın üzerindeki salaş elbiseleri yırtarcasına sevişebilesiniz.
yağmurdan kaçıp doluya tutulmak, eli silahlı bir manyaktan kaçarken işlek karayoluna atlamak gibi bir şeydir.
ayrıca, kadınlar yalnızlığın ilacı değil, sebebidir.
kadınlar sizi ailenizden kopartır, yalnız kalmaya mahkum eder.
kadınlar sizi diğer güzel kadınların alev alev bedenlerinden uzaklaştırır, siz onlardan uzaklaşınca da artık kadın için çekiciliğiniz kalmaz ve sizi yatakta da yalnızlığa mahkum eder.
kadınlar zehirlidir, onlara dokunduğunuzda, yalnızlık zehri bütün hayatınıza bulaşır.
velev ki güzeldirler. yalnızlığı yaşattıkları için belki de..
işbu içinde bulunduğumuz son 20 seneye ithafen yazılmıştır. belki sadece türkiye'de garip zamanlar yaşanıyor, bilemiyciğim. başka bir ülkeye gitmişliğim yok.