hergün kafasını traş edeceği için aynı banyonun lavabosunu kullanmak bir zaman sonra gider tıkanabileceğinden riskli olabilir. tavsiye etmeyeceğim durumdur.
üzerine basılıp ezilmiş kola kutusuyla futbol oynamak, yakanın iki günde bir kopması, anı defteri yazdırmak, günlük tutmak, öğlenci olmuşsanız son ders saatinde bütün sınıfça oruç açmak, tuvalete gidebilmek için senden önce giden çocuğun gelmesini beklemektir ilkokulun vazgeçilmezleri.
bir fettah can şarkısıdır efenim. az önce klibini izlememle birlikte lan bu tramvayda zafer m. yazıyo arkadaş bi dakka lan ben bunu nerde görmüştüm diye düşündürmüştür. akabinde ana 'cummuriyet caddesi' değil mi lan ora deyü heycanlandırmıştır. sonradan küçük bir araştırmayla bursa büyükşehir belediyesinin katkılarıyla bursamızda çekildiğini öğrendim bütün klibin. eh iyi hayırlı olsun bakalım demek düşer.
sebebi biraz da insanların yazı yazmaktan çok karınlarını doyuracak ekmek aramalarıyla ilgili olabilir. öldükten sonra yazıtlarıyla torunlarına para kazandıran şairlere ne mutlu!
+baba nası desem bilmiyorum ama..cok uzun zamandır bunu düşünüyorum. Kendimi cok zorluyorum ama yapamıyorum. Zaten senin işin başından aşkın, yorgun ve bitkinsin, 45 yaşında 3 cocugunu okutan bi işçisin. sana olumlu şeyler soylemeyi çok isterdim ama ben makinayı bırakmayı düşünüyorum baba.
-oğlum hayat senin hayatın. ben senin okulu bitirdiğinde elinde tuttuğun kağıt parcasını onemsemedim hic bi zaman. benim icin senin mutlu olmandan önemli bişey yok. Baban seni en az kendi cenneti kadar sever.
Ayaklarını yıkar pijamalarını giyersin, sonra buz gibi yataga yatarsın. Once üşüsen de bi muddet sonra kyk'nın kalın yorganı ve hayvan gibi yanan sönmek bilmeyen kaloriferi karşısında sıcak basmaya başlar,o yorganın altı saunaya doner, esofmanın terden uzerine yapısmaya basladıgı anda ayaklarını dışarı cıkarıp buz gibi soguk yorganın el değmemiş dış yuzeyine değdirirsin. işte burada huzur vardır dostlarım.
Ktü deki muhendisliklerin icinde en zorudur. Bi makinacının teknik resim ödevinde cizdigiyle insaatcının cizdigi arasında daglar kadar fark vardır. insanı hayattan sogutmaya yetecek kadar ilgisiz hocaları da mevcuttur bu bolumun.
+hocam burayı cizdim ama olmus mu acaba?
-simdi boyle ciz, olmazsa seneye bi de obur turlu cizersin.
Bir trabzonspor taraftarı olarak avni akeri son 10 dakikasında terkettigim mactır.yol tarafı kale arkasında trabzonlu bi taraftarın selcugun golu uzerine devre arasında, adam cevabını verdi susun simdi deyince 40 yasındaki koca koca adamlar birbirine tekme tokat dalmıstır.biri bizim insanımıza bu adamların profesyonel olarak bu isten para kazandıgını anlatmalı artık.
Yeni yağan yağmur paçalarıma birkaç damla çamuru hediye etmişti. yerler ıslak, renkler capcanlı ışıklarsa daha aydınlıktı.
içeri girdim. Artık saçlarımın çirkin olmasının bi önemi yoktu, ya da sakalımın pis gözükmesinin. önümden geçen iki kızın bana bakıp gülmeleri anlamsızdı. geride bıraktığım koltuklarda oturan çocukların şu tipe bak dercesine aşağılayan bakışları beni ilgilendirmiyordu.
insanlar komik, suratlar anlamsız, hareketler abes, zihniyetler örümcek ağıyla kaplı gibiydi. ıspanağın bile tadı yoktu sanki. tadı olan tek şey, onun yaptığı fırında elma dilimli patateslerdi;
Dışarı çıktım. Daha korkusuz, daha güçlü ve kendimden daha fazla emindim. Karnımda ve kasıklarımda müthiş bi sancı vardı. hava soğuktu. ben üşümüyordum. vücudum yanıyordu... Aşık olmuştum!
Kendi kendime, "Abi o kadar uzuldum ki. yapma hacı sen boyle degildin ya. tamam acılım falan desteklersin belki saygı duyarım da hocaefendi diye yardırmışın yaşar. hadi baba gene yap baba vardı yaşar,anne vardı.. onları nası senin samimiyetine inanarak dinleyeyim ben artık yaşar. ah yaşarım... yapma brütüsüm.." dedirtmiştir. en yakın arkadaşı tarafından, sewgilisinin ihanetine uğramış insanlar gibiyim dedirten sanatçıdır an itibariyle.
ekşinin bi radyosu var bilen arkadaşlar vardır. podcast olarak indirdim dinliyordum bi ara otobüs yolculuklarında. gökyüzünde karpuz kesen kırgızlar'ı betty puf puf die bi hatun sunuyor. sesi gayet tatlı olsa da kendisini görünce acayip şaşırmıştım bunu da söylemeden geçemem, sahip olduğu kilolar nedeniyle. neyse babacım. işte yazarlar mail falan mı atıyolar ne yapıyorlarsa yayın esnasında betty de bunları okuyor falan filan. efkarın ukala yaptığı akil diye bi eleman var sürekli yazan. derdi hatunu kaldırmak mıdır nedir bilmiyorum ama herif paso mesaj atıyo. bu hatunda çocuğun nickini o kadar hızlı okuyo ki hiç bi bok anlamıyorum arkadaş. ne diyo olum lan bu diye anlamaya çalışsam da çabalarım başarısız çıkıyor her seferinde geri alıyorum kaydı falan ama e-eh kurtarmıyor bir türlü. neyse bi gün bi arkadaş ne dinliyorsun öyle gülerek lan dedi. ben de kısaca anlattım. çok fazla bilen araştıran bi adam değildi az çok sözlük kültüründen bahsettim. enteresan nickleri olan adamlar var oğlum lan falan diyorum. mesela bi herif var efkarın uçkura yaptığı akım diye çok enteresan bi nick lan bence diyorum çocuğa. gülüyoruz mülüyoruz.
neyse sonra ekşiden onaylanmam 2023'e kadar sürebilir diye ulu'ya takılıyim ben de bari deyince,bi nick arayışına girdim tekrardan. efkarın uçkura yaptığı akım diye arıyorum gugıl amcada bi türlü sonuç vermiyor, yanına ekşi mekşi yazıyorum yok abi. sonra 1 saatlik uğraşlar neticesinde nihayet meğerseM efkarın ukala yaptığı akil olduğunu öğrendim o nickin. haliyle de efkarın uçkura yaptığı akım bana kalmış oluyordu fekat çok kolpa duracağından mütevellit değiştirmek istedim o sırada öseseğ möseseğ derken karşımda fizik kitabı basınç açık falan sıkıntının uçkura yaptığı basınç olsun babacım dedim. beğendim de öyle yaşıyoruz birlikte.
tamam lan biraz abazan ve sapıkça bir söylem gibi duruyor ama aslında değil ha,çok samimi içten gibi hissediyorum ben bu nicki,sanki bizden biri gibi. ama sözlüğe bir daha gelmiş olsam alacağım nick: havada vurgun yiyen marjinal kuş olurdu... patenti ben de ha ona göre.