terörü destekleyen (bu ifade hatalı olmuş, zaten kendileri terorist) , apodan talimat alan, talimatları ile mayınlar patlatan, ''aa bakın dağda şu kadar silahlı gücümüz var'' diye sözde gözdağı veren dtp türk-kürt ayrışmasına sebep olmuyor da, dtp'ye tepki verenler ayrışmaya sebep oluyor öyle mi? türk milliyetçilerinin teröre ve terörün siyasal kanadı dtp'ye tepkisiz kalmasını kimse beklemesin ve kimse bu tepkiyi hafifletmek ve terör ve siyasal kanatına hareket alanı kazandırmak için türk milliyetçilerini yaftalamaya kalkmasın. bu ülke türkü ile, kürdü ile, çerkezi ile hepimizin ama dağdaki teröristin ovadaki temsilcine izin ver-me-ye-ce-giz.
girdiği entryler ile sağduyulu akıl sahibi ve objektif entel havasına bürünen, ve yine aynı maske ile birkaç pkk ve dtp küfürüm ile beni nefret ettiği adam statüsüne koyan bilirkişi. olmuyor ama pygmalion, biraz daha rol..
pkk'nın yayın organı. gülben ergen'in kocası, yılmaz erdoğan'ın kardeşi mustafa erdoğan bu gazetenin ankara temsilciliğini yapmıştır. kancık teroristleri gerilla, türk askerini ise düşman olarak tanımlayan bu gazeteyi ve bölücü cazgırcıları ahmet kayalı tişörtleri taşıyan iki terorist sakaryalıların elinden emniyet güçleri tarafından alınmıştır.
Şehit er ilhan Sağlam'ın annesi Kısmet Sağlam, bir gece önce rüyasında köpeklerin güvercinlere saldırdığını belirterek, "güvercinleri kurtarmak için eline aldığını, köpeklere taş attığını, ancak taş attıkça köpeklerin daha çok saldırdığını, güvercinleri kurtaramadığını" söyledi.
köpekler güvercinlere saldırırken, birçok köpekte kendinin güvercin olması iddiasında. öyleki bu ülkede türkten başka her insanın ölümünde sokaklara dökülenler hiçbir zaman bir şehitimiz için bir açıklama yapmamış, bir tepki gösterdiğine şahit olmamışızdır.
en son bbc tarafından tunceli'deki saldırı için terörist yerine kullanılan ifade ama zaten bizim bu ifadeyi kullanan yeterince satılık aydınımız! var. hatta söylediğinde nedendir bazılarının çok ağrına gidiyor da kıvranıyorlar, ufuk uras ve baskin oran pkk'nin desteklediği bağımsız adaylar olarak seçime giriyor. dağdaki kancık teroristi kahraman ilan eden, onlara methiyeler dizen onlarca şarkısı olan bir köpeğinin tişörtünü 8 askerimizin şehit edildiği birgünde tahrik için giyip sokaklarda dolaşan kancıkları savunanlar da çok fazla. anlaşılan bazılarının kan uyumluluğu var.
imam hatip veya diğerleri kavgasına girmeden, olaya siyaset katmadan yazmak istiyorum. evet efendim, türkiyenin en ücra köşelerine kadar bütün liselerde fuhuş var nokta.
bugünki yazısında Fransada cumhurbaşkanlığı seçimini kaybeden Segolene Royal'in kalçaları ve gögüs uçlarından bahseden amiral gazetesi genel yayın yönetmeninin kendi ifadesi ile almak istediği son hal. abi sen ne büyük yazar, fikir ve düşünce adamısın be... aydınsın aydın...
hurriyetim.com'da yer alan haber. haber şu şekilde;
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, 9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirele dönük son dönemdeki övgü dolu sözlerinin ardından dün de Güniz Sokakta ziyaret etmesi, Başkent kulislerini hareketlendirdi. Kulislere göre, görüşmede Demirel, Baykal'a cumhurbaşkanını 5 artı 5 formülüyle halk tarafından seçilmesi halinde ikinci kez Cumhurbaşkanı adayı olma sinyali verdi.
sayın baykal'ın bu girişimini destekliyoruz. ülkemizin bugünki yüksek! refah seviyesi mimarı olan sayın demirel'i tekrar cumhurbaşkanı yaparak hepimizi öcülerden kurtaracaktır.
itiraf ediyorum. Evvel zaman iken, deve tellal iken, saksağan berber iken... Ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken. ip koptu, beşik devrildi. Anam kaptı maşayı, babam kaptı meşeyi, döndürdüler dört köşeyi. ben işte o zamanlar sözlükte celebrity bir yazar idim. derken bir gün kırk haramiler önümü kesti beni sözlüksüz, sözlüğü bensiz kıldılar. çok döndüm dolaştım, nice sözlüklere ulaştım ama hiç mesut olamadım. derken çok düşündüm iğneyi moderasyone çuvaldızı kendime batırdım hamama gidip kırk tas su döktüm, papaza gidip günah çıkardım, babamı istiare ye yatırdım geldim sözlükte yine yazar oldum. elimde 3 elma saklıyorum, bazen ısırıp bazen kokluyorum, muradıma ermezsem kimin kafasına atacagımı biliyorum.
anavatan partisi genelbaşkan yardımcısı salih uzun, partisinin mehmet ağar'dan bir cevap beklediğini ifade ederken, demokrat parti ile birleşme olmaması durumunda genç parti ile seçim ittifakı olabileceginin sinyalini verdi.
zaman gazetesi internet sitesinde turhan çömez'den bahsederken kullanılan ifade.
ideolojik anlamda değerlendirmiyorum, habercilik zemininde değerlendiriyorum. olmazki kardeşim saat 17:43 te koymuşsun haberi hala duruyor orda. ne zaman il oldu bandırma? bu ne ciddiyetsizlik? balıkesir bandırmaya bağlandı da haberimiz mi yok?
köpeklerin salındığı taşların bağlandığı bir ülkede olduğumuz gerçegini bilerek ama umursamadan entyr'lerini, fikirlerini paylaşmaya devam etmesi gereken yazar.
oy oy oy sabahlar olmasın! siyasetidir. oy toplamak için şovenizme başvuran ülkeyi hep karanlıklarda bırakmak isteyen irticai kafanın siyasetidir. laikliği sloganlaştırarak din ve milletin birbirinden ayrılması tanımını dayatanların siyasetidir. ilk icraatları paradan atanın resmini kaldıranların siyasetidir. çatıya çıkıp gerilla mücadelesi vermeyi yandaşlarına tahattüt edenlerin siyasetidir. her seçimde sandığa gömülenlerin ama hiç iflah olmayanların siyasetidir.
başka şeylerde yazmıştım ama çok da gerek yok uzun uzun yazmaya. kadın vücudu ve cinsellik sömürülerek, hem de toplumun tamamını ''müşteri erkek'' olarak kabul ederek ekranlara, intenet sitelere, gazetelere, bilboardla ya bir reklam ile ya bir magazin haberi ile kadınların sömürülen vücutları getiriliyor. üstelik lise dizilerinde dahi cinselliği ve sevişmeleri öne çıkarırken, namaz kılanlara saldıranlar tarafından.
hani laiklik diyoruz ya, yönetimde din ve devlet işleri birbirinden ayrı olmasını gerektiren ilke. bazıları laikliği dinsizlik dahası islam düşmanlığı olarak kabul etmekte ve türkiye laiktir esasını kabul ederek insanların inancına hakaret etmeyi kendince bir hak kabul etmekte. sistemli bir halde sermaye basınının işaret ve yönlendirmeleri ve chp'nin iflah olmaz siyasetsizliği ile harekete geçmelerini düşünüp başlıyorlar saldırmaya. fakat anlamamakta ısrar ettikleri şey, bu halkın gözünde hiçbir değerleri olmadığı. mesela kartel basını namaz kılmayı şuç gibi ve korku efekleri ile verdi fakat kendi sitelerindeki yorum sayfaları dahi ''yeter artık halkın inancına hakaret etmekten vazgeçinlerle'' doldu. zaten utana sıkıla haberin üzerinde durmaktan vazgeçtiler ve gözlerini genelkurmaya diktiler emrah bakışları ile. belki bakışları değişecekti ve ''yine de şenleniyor aman onbaşının yandımları'' nidaları ile toplum mühendisliklerini devam ettireceklerdi ama konjektörün şu aşamasında bu mümkün olmadı ve onlar belki ilerde bir fırsat gelir de kusarız diye bu haberi arşivlerine attılar. halka karşı siyaset, halka karşı habercilik yapmak yalayacak bir postal oldukça mümkün. şimdi türbandan utanmak diye yazan arkadaş, başörtüsünü, tesettürü ısrarla türban kelimesi içerisine sokarak kavramı siyasileştirme çabası içerisinde kıvranırken bilki inancı ile kapanan her mümine başörtüsü ile ay-yıldızlı al bayrakla duyduğu gururu duymaktadır.