s oğuk havaların sıcacık güneşi
i nan bulunmaz cihanda başka bir eşi
c ümle güzeller gelse parmağın etmez
a şk boş yazı değil ki silgiler silmez
r aks eder dalgalar rüzgarla bir olur
k avuşma hayaliye gönlüm pir olur
e l alem zanneder ahvalim hoştur
n e bilsinler sensiz her anım boştur
d ağın yamacında gezer bir çoban
ü lfet edecek kul yok her taraf yaban
ş ekva eder dururum sen yoksun niye
ü flerim kavalı duy sesi gel diye
n eşretmem adını saklarım dillerden
d ünya küçük kalır bazı sevgilerden
ü zülmek boş eylem kavuşturmaz bizi
m ahvetti ayrılık masum sevgimizi
a şkın aldı beni vurdu yerlere
m aşukun olamadım düştüm çöllere
a yların arasına yıllar gizlendi
b oşa geçti ömür yar özleyip durdum
u zun uzun düşünüp hayaller kurdum
l evh-i mahfuzumda ayrılık yazmış
a cılar benim bahtımda varmış
m al mülk boş iş sen yoksan eğer
a şkının kıymeti dünyaya değer
d olanır dururum şu yüce dağlarda
i flah olmam artık aklım kaldı yarda
m askara oldum ben bu kötü diyarda.
ağzının tadını biliyordur. acı ve tuz yemeklerde daha fazla lezzet elde edebilmek için kullanır. yemekleri ile ünlü olan çoğu yerde biber ve türevleri bol bol kullanılmaktadır. ağzının tadını bilen yemekleri zevkle yiyen birimi mazoşisttir yoksa yeme eylemini zorunluluk olarak yerine getiren ve yediği yemeklerden daha fazla lezzet alabilmek dururken ''ay ben yanarım'' diye korkup tuzun verdiği lezzetle yetinen mi?
acı macı değil aldanmayın. hatay'lı biri olarak söylüyorum bu cipse acı diyen lütfen hayata küssün. eğer bu acıysa isotta acıdır. ki isotu çorba kaşığıyla yeriz biz.