bu gün 8 yıl önce her cumartesi iş çıkışı yaptığım eylemleri gerçekleştiriyorum önce eski berberimde traş oldum. msn'de takılıp sözlükte yazdığım internet kafeye geldim. eskisi gibi kalabalık değil ve sigara kokmuyor artık. masa beklemek gibi bir sıkıntı yok, aslında internetin geldiği şu durumda bu internetkafenin hala çalışıyor olması bile bir mucize. youtube'de bir şarkıyı dona dona 10 dakikada dinlemek zorunda değilim tıklıyorum ve dinliyorum neyse konumuz benim sekiz yıl sonra aynı şeyleri yapmam dimi . aceba saat geceye yaklaşırken eve gitsem tvde hala yetenek sizsiniz Türkiye var mıdır ? eskisi gibi annemle beraber yorumlayarak izleyebilirmiyim? hiç zannetmiyorum . annem eskisi gibi değil hem,her şeyi unutuyor bu mevsimdede survivor vardır kesin o yüzden akınsofttan bir çay söyleyip keyfime bakayım.
internetin hayatımıza etkin olarak girdiği 2000'li yılların başından itibaren kafamızı meşgul eden ilkel insan düşüncelerimizin en önemli konulardandır.
mirçle yatıp kalktığımız günlerden itibaren kafamızda hep bu soru vardır; acabe erkek mi?
mesajlaşma boyunca gelgitler yaşanır, ibre bazen abi kesin bu hatun, abi! bazen de kesin harun abi ! şeklinde devam eder msnler alıp verilir ibreler harun abiyi gösterse bile hala bir ümit kız olması içten geçirilir ta ki msn de malafatı kamerya dayayana kadar. o anda bütün hayaller suya düşer, verilen emekler zayi olur ve hayat bir anda anlamsızlaşır.
Sebebi nedir bilmiyorum ama gittikce büyüyor , benide anaforunun merkezine çekerek güçleniyor. Hayallerimden besleniyor, bu zamana kadar biriktirdiğim deneyimlerimden ve kimseye söz etmediğim yeteneklerimden. Hani insan kendini özel hisseder ve çocukluğumdan yetişkinliğine gizliden gizliye buna inanır işte bunu da alıyor içimdeki boşluk. Bazen kalk doğrul ve dim dik ayakta dur diyorum kendime ama neredee, boşluk dahada sürüklüyor beni batağa ve kendi irademe olan inancımı da yavaş yavaş söndürüyor.
Son zamanlarda siklikla gorulen durum, adama baksan hayatinda bir kere bile karikatur dergisi almamistir, paylastigi cogu karikaturu okumuyordur bile ama karikatur paylamanin verdigi " cok entelim yavv" imajindan faydalanarak adina butun caba.
will smith abimizin kendisi hem şarkıcı ve hem de oyuncu olduğunu bilmeyenimiz yoktur bu abinin çocukları da babalarından aldığı genle olsa gerek kız olanı(willow smith) şarkıcı erkek olanıda(jaden smith) oyuncu olmuştur.
öncelikle şunu söylemeliyim bu videoyu yayınlayan arkadaştan zerre haz etmedim çünkü oturup bu kadar emek verdiği,uğruna bu kadar video çektiği aref'i küçümsüyor ama kendisi bu hareketlerin alasını yapsa türkiyede yaprak kımıldamaz çünkü vizyonsuz ve sıradan bir tip. toplumda sıkça karşılaşılan hayatı bilgisayar başında geçen ama kendini kaf dağının tepesinde gören büyük ihtimallede oddü'de okuyan bir arkadaş.
bizim bir star wars'ımız olmadı nereden bilelim biz uzay mekiği nasıl çalıştırılır.biz uzay mekiğini dünyayı kurtaran adam'dan öğrendik, onlarda zaten motosiklet kaskıyla sürüyorlardı mekiği.
ne işe yaradığı çözülememiştir. bütün olaylar o daracık sahil şeridinde geçmektedir, birininde aklına 'aga şu ormana dalıyım, keşfedeyim ne varmış lan burda' gelmemekrtedir. ayrıca olayları çeken kameramanın nerede yaşadığı ayrı bir muammadır, yarışmacılarla arası nasıldır hiç bir bilgi yoktur.
yıllar geçtikçe gözümüze daha çok batan durum. döneminin jönlerinden bir tarık akan olsun ne bileyim bir fikret hakan olsun saçlarını kaybetmişken cüneyt abinin saçları dimdik ayaktadır. tabi değr ekürileri ekrem bora, murat soydan, izzet günay'ı da unutmamak gerekir.
sırf okan bayülgen programında bir başlıktan bahsetti diye o başlığı açanlar mı istersin, yok çok zekiydi yok çok ukalaydı bir sürü yakıştırma yapanlar mı olsun... bi yeter lan, tamam biz de seviyoruz ilginç bir adam ama resmen işin bokunu çıkarttınız.
türkiyede fenerbahçe ve galatasarayarasında büyük bir çekişme ve rekabetin olduğu hepinizin malumudur,kuruluşlarından bu yana iki takım arasında sürekli bir üstünlük yarışı süregelmiştir fakat beşiktaş sürekli mahallenin küçük ağlak çocuğu gibi ''beni de alın aranıza, nolur bende rekabet ediyim sizinle'' diyerekten bir rekabet ortamı oluşturmaya çalışmaktadır.
kimsesiz bir akşamda evde yanlızsan ve hayatta sadece yaşamak için yaşayan bir insan olduğunu yei keşfetmişsen ve çirkin bir kız seni istemiyorsa bir anda kül tablasına bakar bakar ağlarsın.
son yıllarda volkan konak'ta görülen değişimin hepimiz farkındayız, önceden genelde aşkla ilgili, müzikle ilgili konuşurdu ya da genelde konuşmazdı ama son birkaç yıldır adamada bir değişim oldu. sürekli öğütt verme çabası, sürekli sosyal mesaj; vatanımın toprağı, memleketimin koyunu, kırlar, böcekler, ağaçlar, dertli anam, garip anam, çileş anadolu köylüsü ağzını açtımı aynı band sarmaya devam ediyor, herkese mi aynı geliyor bilmiyorum ama bana çok samimi gelmiyor, çok itici duruyor.
