fenerbahçe'nin sol tarafında andre dos santos ve roberto carlos'un oynaması durumunda ibrenin tamamen galatasaray'a döneceği maç. gerçi bu maçta iyi bir abdul kader keita'yı savunabilecek bir adam yok karşı tarafta. beklenenin aksine(tahminlerime göre) harry kewell'ın yerine arda turan sol kanatta görev yapacak ve ortada elano blumer oynayacaktır. sonradan oyuna girecek diri bir harry kewell, fenerbahçe'nin sağ tarafına arda turan'dan sonra vurulacak öldürücü hamle olur. ayrıca kontra ataklarda ters taraftan arka direğe yapılacak ortalarda harry kewell'ın ne kadar etkili olduğunu da biliyoruz.
galatasaray'ın ataklarını kanatlardan yaptığı, iyi kanat oyuncuları olduğu aşikar. işte bu maçın seyrini değiştirecek isim; tahmin ettiğim gibi sahada olması durumunda elano blumer'dur. ortadan yapılan ataklarda kanattaki iki hücümcunun içeri kaçıp boş alanlar yaratması, elano blumer'ın ara paslarıyla rakip ceza alanı içinde fantastik işler yapabilirler. ayrıca kontralarda milan baros'un önüne atılacak toplar da galatasaray açısından net pozisyonlar demektir.
fenerbahçe bu karşılaşmada rakip kaleye kanatlar yerine alex ve emre'yi kullanarak ortadan gelmeyi deneyecektir. beklerin karşılarında arda turan(harry kewell) ve abdul kader keita gibi isimler olduğu için o beklerin hücüma çıkmaları oldukça risklidir. alex'in atacağı ara paslar servet çetin ve gökhan zan'ı zor durumda bırakacak, dani guiza birden fazla net pozisyon yakalayabilir. galatasaray ceza sahası çevresindeki dönen topları fenerbahçe'nin alması da fenerbahçe'nin oldukça etkili pozisyonlar yakalamasına sebep olur.
bu maçta iki tarafta mutlaka gol atacaktır, yediğinden fazlasını atan da kazanacaktır. galatasaray ilk 20 dakikada hücüm ederken golu yemez ve üstüne de golu bulursa galatasaray bütün karabulutları dağıtır. fenerbahçe ilk 20 dakikada gol bulursa galatasaray maçı zor çevirir. maçtan önce bakıldığında galatasaray'ın hücüm gücü, fenerbahçe'nin ise savunma bölgesi rakibine karşı üstün görünüyor.
bu tip derbilerden önce benzer yazılar yazarız/yazılır fakat bu karşılaşmalarda öyle pozisyonlar olur, şaka gibi goller atılır ki maç öncesindeki düşünceler tamamen yıkılır. zevkli bir karşılaşma olsun, bol gol olsun, kazanan galatasaray olsun.
kuslar sürüsü tarafından hedef haline gelmiş futbolcu.
9 eylül 2009 bosna hersek türkiye maçı'nda diğer takım arkadaşları gibi kötü oynamasına rağmen bir topu direkten dönmüş, iki tane de şık arapası vererek takım arkadaşlarını pozisyona sokmuştur. maçı alıp kopartsın diye beklediğimiz, elimizdeki en iyi türk 22 yaşındaki arda turan. yapacak bir şey yok, o kadar dedik messi'ye gel bizde oyna diye, dinlemedi...
galatasaray'ın yeni transferidir, tartışmasız çok büyük isimdir. brezilya milli takımından galatasaray'da görmek istediğim iki isim vardı geçen sezon, birisi elano diğeri julio baptista. julio baptista belki gelir de elano s.ksen gelmez diye düşünürdüm. in haldun we trust; elano galatasaray'da...
bu adam bilinen oyun kuruculardan farklıdır, ingiltere'de bile kabul gören* tiptedir. koşar, adam kovalar, oyunun iki yönünü oynar, istikrarlıdır. galatasaray'a çok yararlı olur, iki basamak yukarı taşır takımı.
40'a yakın brezilya milli takım formasını giymiştir, hani şu kaka, ronaldinho, diego gibi isimlerle aynı mevkide olmasına rağmen. yaşı 28'dir, avrupa tecrübesi yüksek, epl'de adından çokça söz ettirmiştir. gözü yükseklerde olan arap sermayesinin yeni yapılanmasında gözden çıkarılmıştır, milan ya da inter'e gidecek derken galatasaray'a gelmesi şaşkınlık yarattı şüphesiz.
türkiye'de yine birileriyle gereksiz kıyaslamalara malzeme olacaktır bazı taraflar tarafından. kaç x eder, kaç y yapar falan... aslında gerek yok bunlara, brezilya milli takımı'nda hala oynuyor bu adam; yani elano daha türkiye'ye ayak basmadan dunga bitirmiş bu tartışmaları, bu saatten sonra ne kadar kıyaslasak boş...
bu sezon sonu oynanacak afrika dünya kupası düşünüldüğünde elano milli formayı kaptırmamak için elinden geleni yapacaktır kuşkusuz, bu da galatasaray için oldukça olumlu bir detay.
galatasaray'a hayırlı olsun, türkiye süper ligine renk katacak bir yıldız daha kazandırdılar.
edit: konfederasyon kupasında 5 kez brezilya milli takım kadrosuna çağırılmış, avrupa yüzü görmeden türkiye'ye transfer olmuş futbolcuyu tanıdığını idda edip çok iyi olduğundan dem vuranların "elano kimmiş, brezilyalı mıymıs?" gibi tripleri çok komik. elano'yu tanımadığnı söyleyip her transferde dünya futboluna hakimmiş gibi ahkam kesen futbol cahili, fanatik yazarların da canı sağolsun... :)
türkiye'de oynadığı süre zarfında galatasaray kulubune karşı herhangi bir hakaret, tavır, küfür gibi atraksiyonda bulunmadığı için taraftar tarafından rahatlıkla kabul edilecek futbolcudur.
fenerbahçe'ya karşı hal, hareket ve davranışlarda bulunan tümer metin'i, emre belezoğlu'nu, fatih akyel'i, mehmet topuz'u içine sindirenler kendi derdine düşsün.
mehmet aurelio'nun fenerbahçe ile tazminat problemi var. eğer galatasaray bu futbolcunun işini bitirdiyse, fenerbahçe bir bardak soğuk su içebilir tazminat yerine. haldun üstünel işini bilir, sorunsuz transfer yapar... : )
galatasaray'ın leo franco, hakan balta, mehmet topal, harry kewell, abdul kader keita, cassio lincoln, tobias linderoth gibi yıldızlardan yoksun çıktığı, arda turan ve milan baros'u sadece 45 dakika kullandığı avrupa ligi ön eleme maçıdır.
3. lig takımlarıyla hazırlık maçına tam kadro çıkan civcivler, hadi bakalım kümeslere geri; marş marş!...
kanatlarında uğur boral, kazım kazım ve deivid'in oynadığı futbol takımına gönül verenlerin çamur atmaya çalıştığı futbolcu. allah akıl fikir versin, ne diyelim.
"çakma keita" diyenlere bir taraflarımla gülmemi sağlayan futbolcudur. futbol cahilliği ile "bok atayım, g.tümü kaşıyım." düşüncesini birleştirip entry kasınca çok komik oluyorsunuz, valla lan... çekemiyorsanız söyleyin adam gibi, deyin biz uğur borallarla, mehmet topuzlarla, ali bilginlerle oynarken adamlar keita, kewell, arda ile takılıyor ühühü deyin lan..
2 sezon önce abdul kader keita 16 milyon euro'ya lyon'a transfer olurken, seydou keita rennes'de takılıyordu. seydou keita aynı sezon sevilla'ya 4 milyon euro'ya transfer oldu, oradan barcelona'ya geçerek 28 yaşından sonra ismini duymuş olduk adamın. abdul kader keita, 3 sezon önce lille forması ile şampiyonlar ligi'nde parmak ısırttırken seydou keita'yı tanıyan var mıydı?
8.5 milyon euro pahalı gelmiş bazılarına. mehmet topuz'un 10 milyon euro ettiği yerde, bırakın keita'da 8.5 milyon euro etsin be...
bu adamı striker sananlar var. adam kanat oyuncusu lan, fazla gol atmasını beklemiyoruz zaten. yok şu kadar gol atmış, azmış, çokmuş... bunları söyleyenlerin kanatlarında sanki messi ile henry oynuyor, te allam.
türkiye'de top koşturan en yetenekli futbolcu, uzak ara arda turan'dır.
giydiği tshirt, gittiği bar, kullandığı araba, basına sızan fotograflar falan değil olay... bu adam çıkıp sahada karşısındakileri maymuna çeviriyor, tek başına maç alıyor, asist yapıyor, takıma katkısı oldukça fazla...
cristiano ronaldo da arızalı ama adam oynuyor. kalkıp epl'de ronaldo'ya kötü futbolcu dersen komik olur, gülerler. haa işte türkiye şartlarında da arda turan en iyi futbolcudur, daha iyisi varsa gösterin biz de görelim.
akplilerin ve türevlerinin sevmediği şehir...
arsenikli suyumuzla, dedem yaşındaki otobüslerimizle, genişlemeyen limanımızla mutluyuz biz. iktidarın üvey evlat muamelesi yaptığı, medeniyetin ve çağdaşlığın kalesidir izmir...
"hem yerim, hem yaparım" mantığıyla, takiyye ile yönetilemeyecek bir kenttir burası. örnek(!) belediye başkanlarınızla, 'melih gökçek'lerinizle takılın siz, biz böyle iyiyiz...
edit:
şimdi bataklık falan diyen var bu şehire...
komik geldi, bazı şeyleri açıklayalım, ufkumuz açılsın.
bu kentteki otobüslerin %90'ı son model, gps ve klimalı otobuslerle yenilenmiştir. varoş mahallelerde bile yollar gayet düzgündür.
limanın şu an için genişletilmesi mümkün değildir, taşınması gerekmekte fakat onu da izmirliler istemiyor; malum ticaret...
bitmeyen metro zemin durumu ve ödeneklerden dolayı bitmiyor, biz sabretmesini biliriz yeter ki işin iyi yapıldığını görelim.
kent merkezine turist uğramazmış... bunu nerenizden sallıyorsunuz onu anlamadım. gelen turist doğal olarak izmir'de kalmaz. çeşme'ye gider, kuşadası'na gider, ne bileyim efes'e gider kalmak için. fakat bu şehirde çok fazla tur otobüsleri gezer, görmek isterseniz, görürsünüz.
bildiğim kadariyla gayet modern bir arıtma tesisi kuruldu, arsenik olayı da çözüldü. ayrıca bu arsenik olayı yüzünden çıkan kargaşada su bedava verildi vatandaşa. "biz size kızılırmak suyu içirdik, haberiniz yoktu ama bak kimseye bir şey olmadı ahahah" diyen belediye başkanımız yok, çok şükür.
boğazda imar izni olmayan ormanlık arazilerimiz de yok peşkeş çekilecek, ona da şükür.
çok iyi insanlarla(rütbeli) beraber olduğunda daha rahat geçirilen dönem. 158 günün ardından alınan tezkere ile birlikten çıkmanın, vatani görevin layıkıyla yerine getirmenin sonucunda oluşan vicdani rahatlığın, özgürlüğe yelken açmanın verdiği hazzın tarifini yapmak gerçekten zor.