hayat derler "bir uzun maraton",aslında öyledirde ama hep şunuda derler "hayat çok kısa"
bu ikisini harmanlayamadan hayata başlayan bünyeler,her defasında ve her yeni başlangıçta hata yapar.
erken yenilirler, bir türlü hayat;politaya benzer yaptıklarından geri dönemediğin çok şey vardır.
politika da böyledir,her ne kadar bizim ülkede bunun dışında gelişsede genel anlamda böyledir.
bu nedenle hayata başlerken dikkatli davranıp sömürünün tavana vurduğu şu günümüz sürecinde,sağlıklı sosyaliter beyinler yetiştirmek,bu bakış açısı ile kayıt altında olan şu zaman kavramını sorgulayarak anlamlı buluşmalar yaratmak yerindedir.
yoksa daha 20 mizde yarış dışı kalmış bireylerden öteye gidemeyiz...
an itibari ile haberlerde geçen olaydır...
bir grup vatandaş ta hırsız akp diye tempo tutuyor,bu nasıl iş nasıl demokrasi hani bizim ilerici sözde aydınlarımız gelmiş geçmiş en demokrat hükümet akp'idi
ya o degilde zamanında sizin devrimciliğinizden bu ülkenin önden gelen aydınları olmanızdan utanıyorum yazıklar olsan size...
cengiz çandar ın bugun ki radikal'de yayınlanan yazısının başlığı öncelikle yazıdan bir kaç satır gösterelim.
"Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "Kürdistan" sözcüğünü kullanmasının önemi üzerine ayrıntılı bir yazı yazmışsınız. Daha gazete basılmadan, bir de öğreniyorsunuz ki, Cumhurbaşkanı Ankara'ya dönüşünde bu konudaki bir soru üzerine "Aslında
ben o söylediğiniz ifadeyi kullanmadım" demiş.
Yazı uçtu gitti mi yani?"
yazının diğer bir evresinde ise şu geçiyor;
"Kürt sorununun çözümü, hiçbir şey ama hiçbir şey gerektirmiyorsa, kesinlikle "siyasi cesaret" gerektiriyor. "Siyasi cesaret" olmadan, "siyasi cesaret&" göstermeden, gösteremeden bu derin ve çok boyutlu sorunun çözüm rotasına girmek ve çözüm yolunda ilerlemek neredeyse imkânsızdır."
ilk olarak değindiği sözcük kürdistan sözünün türkiye cumhurbaşkanı tarafından kullanılması;kürt sorunun çözüm pratiğinde cengiz çandar gibi abd ve libaral tandaslı çözüm önerisi sunan insanlar,sıkıştıkları sözcük emeğin ve sömürünün sorunu degil olsa olsa uydu bir devlet kurulmasından yana tavır almaktan başka bir şey degildir.
kürt sorunun çözücek mekanizmalara ortadoğu halkalarıdır.
ama cengiz çandar sorunu uluslar arası araneda yani emparyalizmde aramaktadır.
gelelim gül ün bu sözcüğü kullanmasına bu sözcüğü kullanıp kullanmamasının hiç bir önemi yoktur,önemli olan sudur ki akp hükümeti bu sorunun çözümünü abd tandaslı politikalarda araması asıl sorun budur.
ikinci paragrafta şu göz önüne çıkıyor;sorun "siyasi cesaret"sorunu değildir,siyasi cesareti göstermek uluslar arası konjektürel yapıyla ortak haraket edip;bölge halklarının kazançlarına ihanet etmek degildir.
arkamda abd olduktan sonra babamda siyasi cesaret gösterir kim takar halkı demi cengiz abi?
her fırsatta akp yanlı politalara destek veren cengiz çandar ın sorunu ne emekten yanadır ne de kürt sorunun çözümünden yanadır.
bölgede bir kürt devleti kurulsunda ister ikinci israil olsun isterse barzani diktatöryasi onun için fark etmez.
bu düpe düz ilkel kürt milliyetçiliğidir, yazık....
düş sokağı sakinleri nin ölümler parçasında geçen anlam dolu cümle.
"ölümler çıplak gelir""kapı açık gir içeri"
insanlar her daim yaşamaya, inanmaya ,inançlara ihtiyaç duyar,bunun için inançlar üretiriz,tanrılar,sevgiler,dinler,savaşlar.
insanız insan olduğumuz için sadace insanız...
özgürlük ilkel komünal toplumdan ata erkil topluma geçişte insalığını köle kavramı ile tanışması ile ve yine köleler tarafından üretilen bir kavram.
özgürlük...
üretim ilişkilerinin değişmesi ile köle kavramı ortaya çıkmış;özgür ve özgür olmayan insanlar olarak insanlık iki sınıfa ayrılmıştı.
bir büyük burjuvazi,küçük esnaf ve köleler.
evet özgürlük kavramanın ana kökeni kölelikte yatar.
üretim ilişkilerinin sağladığı çıkar mekanizması ile sömürü hayatın her alanına dahil olmuş sadace köleler degil özgür bireylerde köle durumuna getirilmiştir.
daha sonra devletler ve bu sömürüye çeki düzen vermek için ortaya çıkan dinler,dinlerinde bu düzene ayak uydurmasıyla her yanı kapalı özgür olmayan feodal ve ilkel bir toplum yaratılmıştır.
neyse konumuza dönelim özgürlüğü tanımladıktan sonra özgürlüğün köken olarak cinselikle bir ilgisi olmadığını anlatmış bulunduk.
ama burjuvazi buna da bir çare bulmuştu modern çağda eğer dediklerine uyarsak rahatça sevişebilcektik.
duyguları ellerinden alınan toplumlar rahatça sevişebilirler. evet evet bizim duygularımızı bundan çok sene önce çaldılar.
sevişmek duygulsal bir olaydır özgürlükle kesinlikle bir alakası olmayan şimdinin liberallerinin tanımmladığı özgür hayat özgür cinsellik porno kültüründen başka bişey degildir.
cinselikte eğer özgürlük varsa o zaman duygu yoktur.
çünkü insan bilimsel olarak hayvandan ayrıdır ve bundan dolayı farkındalaşmadan bir cinsellik yaşaması söz konusu değildir.
eğer yaşarsa hayvandan farkı yoktur.
bunun hiç bir dinle veya muhafazekarlıkla alakası yoktur.
insan sevdiği ile birlikte olur ve bir insan ömrü boyunca 20 kişiyi sevemez.
bin sene yaşamıyoruz ki kardeşim sıkılalım altı üstü 70 sene ve her kalbin 70 sene göğsünde taşıyacağı bir al yazmalısı olmalı.
bilime ihanet etmemek budur.
insanca yaşam insanca sevgi...
