siteye girmeye çalıştığınız takdirde şöyle bir yazı çıkıyor;
hacked by
FreWaL & Dr.Ly0n
" Hoşgörü : Başkalarını eylem ve yargılarında serbest bırakma, kendi görüşümüze ve çoğunluğun görüş biçimine aykırı düşen görüşlere sabırla, hem de yan tutmadan katlanma demektir. izin verme, aldırmama, iyi karşılama anlamlarına da gelir."
Peygamber Efendimiz HZ. MUHAMMED (S.A.V) adına açılan ve hakaret içeren mesajlarınızı unutmadık . Utanmazmısınızki bizim adını bile ağzımıza alırken haya ettiğimiz o peygambere hakaret etmeye . içinizde Küfrü fazlası ile hak etmiş olanlar olmasına rağmen küfür etmeyeceğim çünkü ben sizin o Hakaret ettiğiniz Peygamberin bize bildirdiği ALLAH dan korkarım . Site sahibi arkadasa dostça bir tavsiye ;
Ne olursan ol Bu yazıların önüne gecmek elinde iken sessiz kalma..
ölmedik sadece uzaktayız
2005 ~ 2013
For Angelz Co.
edit: şakirt diyen bazı arkadaşlar olmuş, allah size akıl fikir versin lan. girin eski entry'lerime bakın da kendinizden utanın amk. aldığım uyarıyı yazıyorum, şakirt diyorlar.
her galatasaraylının değil, dünyadaki her futbol takımı taraftarının takımında görmek istediği bir futbolcudur.
yaptıkları, yeteneği, kariyeri tartışılmaz. bir galatasaraylı olarak transferinin sezon başında gerçekleşmesini daha çok isterdim. transferi nedeniyle ayakları yerden kesilmeyen tek galatasaray taraftarı ben miyim bilmiyorum, ama kendisi yerine çok sağlam bir stoper veya sol bek alınmasını tercih ederdim açıkçası. şimdi bana '' olm, drogba lan bu!! '' diye çemkirecek arkadaşlara da hak veriyorum. adamın ismi yeter, sonuna kadar katılıyorum. belki de transferi, prestij açısından, forma satışı açısından süper bir hamledir. ama kadroda an itibari ile şampiyonlar liginde gol krallığı için cristiano ronaldo ile kapışan bir burak yılmaz, görev verildiği her maç neredeyse gol atabilen bir umut bulut, rakip defansı maç boyunca yoran ve yıpratan bir elmander varken, sanki çok ihtiyaç duyulan bir topçu değildir drogba.
ben olaya sadece takım içi ihtiyaçlar doğrultusunda yaklaştım. işin maliyet kısmına girecek olursak eğer, drogba maliyetinin karşılığını sonuna kadar verecektir. forma satışları, loca satışları, reklamlar, sponsorluklar v.s.. bu açıdan bakarsak eğer, galatasaray yönetiminin bir başarısıdır. ama futbol takımı içinde nasıl bir etkisi olacağını zamanla göreceğiz.
ne olursa olsun, insanı heyecanlandırıyor ama drogba.
galatasarayın selçuk şahin'i olma yolunda hızla ilerleyen futbolcu.
selçuk şahin, fenerbahçe'nin sabri sarıoğlusu olmuşken, emre de galatasarayın yeni selçuk şahin'i olacak sanırım.
geçen seneler ufak ta olsa yetenek belirtileri vardı, uzaktan goller atardı, bindirmeler yapardı falan, hataları da göze batmazdı çünkü genç yetenek olarak lanse edilmişti, fakat zaman geçtikçe futbolunda en ufak bir ilerlemeyi bırak, gitgide daha da geriye gitmesi nedeniyle artık taraftarın kendisine sabrı kalmamıştır.
bunu bir de, gözlerinizin içine baka baka, içi titreye titreye söyleyen sevgilidir.
işte insanı kandıran da o gözler olur genelde.. aradan çok değil, en fazla 15 gün geçtikten sonra, o yalvaran gözlerle bakan sevgili gider, yerine tanıyamadığınız, taş kalpli bir insan gelir. bitti der ve gider. siz de avucunuzu yalar kalırsınız öyle.
haa sakın ola ki, peşinden koşmayın, kafanızda kurmayın ''bana böyle demişti nasıl bırakır gider'' diye, çünkü hayatın acı gerçeklerinden biridir bu ayrılıklar.
fifa 99'dan sonra orijinal olarak aldığım ilk oyun.
oyunu kurdum, büyük bir hevesle editörden son transferleri yaptım, drogba ve sneijder'i aldım galatasaray'a, geçtim galatasaray'ın başına. Lig başladı güzel gidiyor herşey, sonra sneijder daha ilk maçta 6 ay sakatlandı, üzerine şampiyonlar ligi grup kuraları çekildi ve bildiğin ölüm grubuna düştüm. ( man city, real madrid, galatasaray, dortmund şeklinde) yeni bir oyun mu açsam diye düşünürken, olmaz öyle şey dedim ve sonuna kadar gitmeye karar verdim. şl'de kendi evimdeki üç maçı kazanıp, deplasmandaki üç maçı da kaybederek, gruptan ikinci olarak çıktım. inanılmaz bir başarı olarak görüyorum bunu, hele ki öyle bir grup.. neyse ikinci tur kura çekimi heyecanını da uyandıktan sonraya bıraktım. biraz heyecan olsun. * bu arada, ligde 37 puanla liderim ve ilk dört 37,36,35,34 şeklinde sıralanıyor. çok heyecanlı yani.. bu da böyle bir anımdı işte. :)
bar olsun, cafe olsun, herhangi bir ortam olsun, tek başına oturup, içkisini yudumlarken bir yandan da etrafına hiç bakmadan, sadece telefonu ile ilgilenen güzel kızdır.
ortamdaki her erkeğin dikkatini çeker ve potansiyel av gözüyle bakılır, ama o büyük ihtimal sevgilisinden ayrılmış, sinirli, üzgün ve asabi bir güzeldir. kendi başına biraz kafa dağıtmak istemiş ve kendisiyle başbaşa kalarak düşünme ihtiyacı hissetmiştir. tek başına diye potansiyel ekmek gözüyle gören abazalar da, binbir türlü oyunla masasına yanaşmaya çalışır fakat hiç biri başarılı olamaz.
çok garip bir durum değildir, tek başına oturuyor diye, hemen sizinle tanışacak diye bir kural yok.
neyse işin özüne gelecek olursak eğer, bir erkek bir kadın için ağlıyorsa, o kadın, o erkeği kaybedecek birşey yapmamalı. kadınlar söylemiyor mu hep, '' bana değer verecek, beni el üstünde tutacak, beraber yaşlanabileceğim bir erkek istiyorum '' diye. e be amk karısı adam senin için ağlıyor, sen hala bıdı bıdı. bi siktir git lan. daha çok ararsın o kriterlere uyan adamı. karşında ağlayanı var sen hala car car..
bir kere terkedildikten sonra artık eski güveni kalmayan, tekrar terkedilebilme düşüncesi ve paranoyası ile yaşamaktansa, ne kadar çok seviyor olsa bile, aşkından ölüyor olsa bile, geri dön demeyen erkektir.
bu zamana kadar iki kere terkedildim ve ikisinde de, benim de hatalarım olmasına rağmen, sırf terkedilen taraf ben olduğum için, peşinden koşmadım, bana geri dön diye yalvarmadım.
madem seviyorsun, madem güveniyorsun, madem aşıksın o yüzden kalkıp terketmeyeceksin kızım. sonra saçma sapan triplere girip, oradan buradan laf sokmaya çalışmana da gerek kalmazdı.
ulan bir de, hem terkediyorlar, üzerine bir de kalkıp terkedilmişçesine isyan etmiyorlar mı, kafayı yedirtirler. ben neden geri dön diyorum lan, terkeden sensin, özür dilersin, gel konuşalım dersin, ama yok.. türk kızı değil mi arkadaş, herşeyi erkekten bekleyip dursunlar. sizi böyle alıştıran kamillerin de ben amk. *