teşhir yapma arzusunun altında başka manevi eksiklikler ve psikolojik sorunlar yattığına dair bilimsel kanıtlar var.
tanım: Sevgi ve ilgi açlığı içindeki bir insan olabilir kendisi.
Ne olduğu ne yazarı ne de eleştirmenlerce anlaşılmış, açıklanmış bir "şeydir". Beckett'in oyunundaki iki evsiz tipin yana döne bekledikleri bir şeydir bu godot. Okuyan ve izleyen kişilerce ne olduğu değişkenlik gösterir. Üniversitede modern tiyatro dersinden beni bırakan hocamın ısrarla kafamıza kaktığı ve sınavlarda da yazmamızı istediği şekilde bir tanrı figürü asla değildir, bana göre godot, ölümdür. Bildiğimiz dümdüz ölüm. Bu sebepten kaldık tabii dersten.
Mutsuz olacak bir durum yoktur esasında ancak kişiden kişiye değişkenlik gösterdiğinden mutsuz olma sebepleri sayacaklarımdan herhangi biri olabilir,
1- bir dünya para verdikleri düğün organizasyonunda önemli şeylerin bir kısmı onlara başta vaadedilen şekilde olmuyordur
2- sanki organizasyonu yapan bizzat gelin ya da damatmış gibi, "ay biz kenara kaldık, vay efendim müzik çok şorolo, bilmemkimin eltisinin kaynıyla ben küsüm neden gelmiş" gibisinden fuzuli problemlerini yeni evli çifte yansıtmaya çalışan, sanki onların keyfi değil kendi keyfi esasmış gibi tavırlar takınan eş, dost, akrabalar.
3- düğünden önce yaşanan yetişme telaşları, kuaför ne nedime gerginlikleri vs.
Kısacası gelin ve damat kişisi düğünü çoğunlukla bitse de gitsek modunda yaşar ve sonrasında düğün yaptığına pişman olur ne yazık ki.
Yaşadığı bazı şeyler, ya da şahit olduklarından etkilenmiş kişidir yüksek olasılıkla; ya da istemiyordur işte. Evlilik zorunlulukmuş gibi algılandıkça mutsuz evlilikler çoğalıyor, netice itibariyle bırakın gerçekten evlenmek isteyen insanlar evlensin.