iran islam Devrimi,1979 senesinde iran’ın Muhammed Rıza Pehlevi önderliğinde ki monarşiden, Ayetullah Humeyni yönetiminde şeriat ve Şii Mezhebi görüşlerini esas alan iran islam Cumhuriyetinin kurulmasına dönüşen ünlü devrimin adıdır. Devrimin ana nedenleri arasında halkın Pehlevi yönetimini desteklememesi ve ABD ile yakınlaşması gösterilebilir. isterseniz zamanı geriye saralım ve olayları yakından inceleyelim.
Kaçar Hanedanlığı ve Pehlevi iran ı
Pehlevi hükümetinden önce iran’ın Kaçar hanedanlığı tarafından yönetildiğini bilmemiz gerek. Bu hanedanlık 1797’de kurulup 1.Dünya savaşınının sonuna doğru yaklaşık 150 sene hüküm sürmüştür.1.Dünya savaşında ağır yara alan Kaçar hükümeti iyice zayıflamıştı. Bunu fırsat bilen ingiltere,kendi adamı olan Rıza Pehlevi’yi destekleyerek darbe yapmasını sağlamıştır. Bu süre zarfından 1979 darbesine kadar Pehlevi hükümetini göreceğiz.
Petrol Krizi
Güneş batmayan imparatorluk ingiltere, hem iran’a petrol şirketlerini sokuyor hem de iran politikasını himayesine altına alıyordu. 1.Dünya Savaşında iyice küçülen iran ekonomisi petrol gelirleriyle adeta Orta Doğu’nun en zengin ülkesi haline geliyordu. Bu zenginlik 1973 petrol krizine kadar devam etti. 1973 petrol krizi nedir derseniz. Arap-israil Savaşı’nda ABD’nin israil’i desteklemesi üzerine Arap ülkeleri,israil’i destekleyen ülkelere Petrol ihraç etmeyeceğini açıkladı. En büyük petrol talepkarları petrol alamayınca. Başta iran olmak üzere Arap ülkelerinin gelirleri ciddi manada düştü. işte bu sebepten dolayı iran’ın zenginliği erimeye başladı. Bu zamana kadar iran kazandığı dolarlarla lüks ve gereksiz yatırımlar yapınca apaçık açıkta kaldı o yıllarda iran’ın ihracatının %80’ine yakınını Petrol oluşturmaktaydı.
Kısıtlamalar
Bunun üzerine iyice yoksullaşan halk,1977’de hükümet partisinin kendi dışında ki partilerin faaliyetlerini noktalaması ile bardağı taşıracak olan son damla damladı. ingiletere ne kadar maddi yardımda bulunsa da isyanları bastırmaya yetmedi ve Pehlevi hükümeti yaklaşık olarak 60.yaşında devrildi. Tüm bunların sonucunda halk Humeyni’nin islam odaklı politikası altında birleşti ve Humeyni yeni lider oldu.Ve 41 senedir de ülkenin başında,Humeyni hükümeti bulunuyor. Peki devrim sonrası iran’da ne değişti biraz da bu konuya değinelim. Bir kere günlük yaşam baştan aşşağı değişti .Eskiden giyim kuaşama karışılmaz yalnızca kadın memur görevlilerin rusari takmakla yükümlüyken şuan giyim kuşam dahi sınırlı. Devamı burada: https://merakademi.com/ta...iran-islam-devrimi-nedir/
O zaman virüsleri pek tanımıyorduk. Yine bu virüslerden dolayı(yırtıcılar hariç)ortalama insan ömrünün maksimum 20-25 yıl olduğunu varsayıyoruz. Günümüzde ki ortalama yaşam süresinin 3/1 i. Günümüzde bu denli artmasının nedeni sağlık sistemlerini ve ilaç sektörünün yanı sıra kuşkusuz hijyen. Artık mikroplar ve virüsler o kadar barınamıyor içerimizde. Aslında virüslerle tanışıklışığımız için yüz binlerce yıl önceye gidip tanışmıyorduk demek abes kaçıyor.
Daha 100 yüz yıl önce bile yabancıydık diyebilirim. Coronavirüsler ilk olarak 1960’lı yıllarda saptandı. Genel çapta virüsler ise 1892 senesinde Dmıtri Ivanovsky tarafından bulunmuştur. Virüslerle mücadelemize daha yakından bakacak olursak M.S kayıtlara geçen salgınlarda buna grip gibi salgınlarda dahil olmak üzere yaklaşık 550 milyon insanın yaşamını kaybetiği düşünülüyor.
"Sonsuz olan bir şey var mı?" çoğu insan Tanrı için veyahut uzay için sonsuz ifadesini kullanacaktır. Peki bir şeyin sonsuz olup olmadığını nereden bilebiliriz? Mesela Tanrının sonsuz olduğunu kutsal kitaplardan dolayı düşünüyoruz.Ayriyeten uzayın sonsuz olduğunu ise Einstein gibi bilim adamlarının kuramlarından dolayı biliyoruz.Bu kaynaklar bize sonsuzluğu açıklamıyorlar yalnızca belirli kavramların sonsuz olduğunu dile getiriyorlar.
Biz insanlar ise bu yorumlardan çıkarımlarda bulunuyoruz peki ya biz aslında sonsuzluğu nasıl algılıyoruz? Sonsuzluk denince TDK ''sonsuz olma durumu'' olarak açıklamakta fakat bence sonsuzluk dediğimiz soyut kavram bunların ötesinde bu yazıyı okuyan sen evet sen! Bir sonsuzluğu düşünmeni istiyorum ucu bucağı olmamasını insan "bug"a giriyor diyebiliriz. Çünkü çevremizde gördüğümüz her şeyin bir sonu var.</p>
Canlılığın,imparatorlukların,savaşların,dünyanın ve hatta kutsal kitaplara göre evrenin bile.Şu an günümüz biliminde uzayın genişlediğini biliyoruz fakat sonsuz bir madde nasıl genişleyebilir ki zaten sonsuz.Sonsuzluk+büyüme durumu varsa demek ki büyüyerek kazanımladığı bölgeler var o zaman bu durumda sonsuz olmuyor. Veya evrenin olmadığı yerde ne var? Gerçi şuan kendi güneş sistemimiz de bile bu kadar mesafe kat edebilmişken bu kadar uç düşünmek cevapsız kalıyor.</p>
Ben şahsen şöyle düşünüyorum, dünya üzerinde ki ortalama bir bakteri çapı yirmi nanometre, dünyanın çapı ise 12.742 kilometre düşünün veya düşünmeyin direkt söyleyeyim yaklaşık olarak olarak 6.371 seksilyon katı bu durumda bir bakteriye sorsanız dünyanın sonsuz olduğunu iddia edecektir. (Muhtemelen soramazsınız) biz insanlık olarak da tam olarak bu durumdayız bence çok küçük olduğumuz için uzay bize sonsuz geliyor fakat nasıl dünya da insanlık olarak dünyanın sonu olduğunu biliyorsak.Bizden daha çok daha büyük bir tür uzayın sonu olduğunu biliyor olabilir.Fakat nasıl bir bakteri insanların varlığını bilmiyorsa bizde öyle bir tür olduğunu bilmiyoruz.Velhasıl kelam belki hiç bir zaman bilemeyeceğiz fakat uzayın sonu olmalı.Yoksa sonsuzluk+genişleme nasıl mümkün olabilir ki?
Kim yalanmış ki bunu şahsen iyidir biraz göçebelik bir yunan makedonlar rumlar gibi hala olduğumuz yerde olabilirdik lakin Türkler orta asyadan anadoluya maveraünnehire hindistana kuzey afrika ya balkanlara arabistana kırıma sibiryaya hatta viyana ya kadar çıkabilmişleridir.
bu kadar saçma bir dizi görmedim Çünkü tarihi yanlış anlatıyor muhteşem yüzyıl tamam iyiyidi bu ne yani zaten onda biraz ** yaptınız şimdi de sıvıyorlar.