bu saçma kural yapısına imla hataları yüzünden entryleri de eklemek mümkün. moderasyon sadece benim dememle bir şey yapmaz ama, belki öfkeli kalabalıktan çok ses çıkarsa değişim olabilir ki, interaktif bir ortamın en önemli ihtyaçlarından biri de monotonluğun önlenmesi için, değişimler yapmaktır.
örnek:
başlık: mochito
entry: limoondaan yapulan, çoookk güüüzell bir içki, kübalılaarrrr çoook seveerrrr, ve puroooo ile beraber çok güzel tüketirlerrr.
bu tarz bir entry, kullanılan dilin forum odaklı olmasından dolayı silinmelidir tabii. ancak aşağıdaki örnekteki entrynin silinmesi ise iyi olmuyor.
başlık mochito
entry: nane de ekleenirse çok güzel olan bir içki, severim.
nickaltıma bir entri girilince aklıma geldi kendisi. şahsımı benzetenler olmuş, bir açıklama boynumuzun borcu.
kimdir reşat çalışlar? sözlük alemlerinde ne kadar farklı üslup varsa, bunu bir potada eritmeye çalışıp, önümüze sunan, aslında bir potada bile eritemeyen asosyal birisi. kendisi eleştirinin olumlusu, olumsuzu bana farketmez görüşünde olduğu için bu yergilerimde bile maalesef sevinecektir. öyle değil mi reşat, hadi itiraf et.
kendisiyle daha önce bir sorunum olmadı, ama yazarlığı genetik sanması ve bunun izlerini çıkarabilmesi için daha profesyonel yazı yazabileceği ortamlar varken, sözlükler ve ne idüğü belirsiz leş sitelerde takılması açıkçası ne bileyim, bana mantıklı gelmiyor. evet reşatcım kabul etmen gerek, sen popüler kültür geyikleri ile ilgili entryler yazarken, bizler daha ciddi işlerle uğraşıyorduk. en azından bir ortamım var ve fırsat buldukça arkadaşlar ile özlem giderebiliyorum ancak bunu sende görmek namümkün. çünkü bir asosyallik içinde çırpınıyorsun ve çırpındıkça yazı yazdığın ortamların da içine ediyorsun.
kendisine yegane tavsiyem, sözlük v.b interaktif ortamları ciddiye almaması. evet reşatcım, internet teknolojisi gelişiyor ama kitaplar yine kağıtta olacak. 1258'de bağdat'ta milyonlarca kitabı yaktıran moğol komutanı da bir daha kitap yazılmayacağını sanıyordu ama fena yanıldı. işin özü reşat, gerçekten yapabileceğin işleri yap, başka şeylere bulaşma.
ayar tanımının yanlış yapılması, daha doğrusu ayar mefhumunun yanlış anlaşılması, hatta hiç anlaşılmaması yüzünden suratımıza bir okyanus dalgası gibi bir olgudur en basit tabir ile. onun için konuya en baştan girerek, gerekli bilgilendirmeyi yapmayı kendime görev biçiyorum.
ayar dediğimiz kelime, sözlük kültürü ile tanımlanacak olursa, bir insanın bir cevap mekanizması yolu veya bir mesajla [ sözlük mesajı değil, bir şekil uyarı diyelim ] düzeltilmesidir, hatasını göstermektir, uyarmaktır. bu tanım ile ne kadar aktif bir fiil olarak da görülse, aslında bir pasif durum sözkonusudur ve buna dayanarak " ayar verilmez alınır " gibi bir özlü sözle karşılaşırız.
işte durumun vehameti burada anlaşılıyor. sizlerin boş bakınızları, leş entrileri, forumsal cevapları bir ayar mekanizması olarak düşünülebilir mi? cevap kocaman bir hayır, çünkü düzeltme gibi bir durum söz konusu değil. böyle olunca sözlük ortamında eline logitech klavye alan ayarmatör borazanı ile geziyor, kişilere yanlış sıfat yüklemeleri yapılıyor.
bu durumun düzeltilmesi maalesef sözlük kanunları ile olamaz. çünkü tıpkı argo örneklerinde olduğu gibi kanunları delebilenler çıkar ve bu sonuç, moderasyona zarar verir. yapılabilecekler çok basit aslında, etik entry girme gibi bir teamül bilinçli sözlük yazarları arasında oluşursa, çoğunluk olarak nitelendirdiğim koyun yazar tiplemeleri de otomatikman bu duruma ayak uyduracaktır. sözlüğün forumlarda bir farkı varsa bu da ayar konusunun düzeltici etkisidir.
uludag sozluk moderasyonunu bazı konularda takdir ettiğimi önceki entrilerimde belirtmiştim. gördüğüm kadarıyla bir emek var, ve bu emeklerinin karşılıklarını da nitel olarak iyi entrilerde görmek istiyorlardır. bu durum, demokratik olmayan anarşik bir yapıya da benzese, sonuçta bir şekilde işleyen bir sistem var ve başarı göreceli de olsa bir emek olduğu için karşılığı da olmalı.
yalniz şu ana kadar gözlemlerim de moderasyonun bir hatasını gördüm ki,bu da argonun yasak olması. bunun zaten antidemokratik olan sözlük yapısını zedelediğini düşünüyorum. üstelik "zikim "yazmak veya ".mına koyayım" diyerekten kısmen çözümler ile sözlük kanunları delinebiliyorken bu durum sadece lafta kalıyor. üstelik sözlük kanunlarında böyle bir boşluk durumun olması bence yazarlar gözünde moderasyona zarar veriyor gibi.
işte bu eğreti duran kural yapisi, şu kısacık yazarlık süremde sadece argo ile örneklendirilebiliyor. zamanla ortama alışınca daha yapıcı eleştirilerim de gelecek ama, yine yazarlara çatmakta beis görmüyorum. nerdeydiniz şu ana kadar, neden bu aklınıza gelmedi? diyelim ki geldi neden kendi aranızda örgütlenip, bu sorunu çözemediniz?
maalesef uuserler üzerinde yaptığım ama sonuçları olumsuz olan bir çalışma. yazık gerçekten...
şimdi apolitik derken, abla " bugün akp'yi yerin dibine soktuk veya ergenekoncuların taa bir tarafına ..... " gibi entriler gelecek akla ama bu savunmanızın temel dayanağı olamaz.
herkes hurriyet.com.tr okuyor arkadaşım, herkes milliyet.com.tr okuyor. sizlerin leş entrilerinizi görmemek için sözlüğe bakmamak gerekiyor. en basitinden sizin yorumlarınızı görmek istesem, o sitelerin okuyucu yorumlarını okurum daha iyi. üstelik burada sidik yarıştırma veya yaş ortalaması 25 olan bir yerde, karşıt tarafın düşüncelerini etkilemek gibi bir hata da yapiliyor. esasında bu başlı başına bir entri konusu ama alimacgraw bir kadın gününe çağırırsa beni orada daha detaylı konuşuruzz.
sorunsal bence gizli apolitizm ile ilgili. evet tam konu bu oluyor. zizek'in anarşist tutumuna göre bunların olması kapitalist sistemlerde gayet mümkün, çünkü halk suni gündemlerle oyalaniyor. uludağ sözlük de bu süreçten kendisine düşen payı almakla beraber, yazarlarda ben istediğim politik altyapıyı görmekte zorlaniyorum. bir değişim şart, belki burada bulunmam bir işe yarayacak gibi.
anladığım kadarıyla yazarlar üzerinde bir baskı kurmuş bir yönetimden bahsediyoruz ama, burada ben suçu moderasyonda değil, kuzu rolünü oynayan tiplerde arıyorum.
bu iddiamın nedeni oldukça basittir. şimdi neden burada yazıyoruz uuserlar? ses çıkarabilmemiz için. peki bu ses çıkartabilme nasıl olmalı? özetle ezber bozarak. peki sizlerde bu yetenek var mı? kocaman bir hayır.
en basitinden güncel olaylara bakalım, aysun kayacı'yı güya yerin dibine soktunuz bu çok mu önemsendi acaba kendisi tarafından? bir kere sözlük yazarında doğuştan bir aristokratik özellikler bütünlüğü olmalı ki, dediklerini rahatlıkla anlatabilsin. ama bu özellik maalesef uuserlarda olmadığı için popülerizm karşısında piyon oluyorlar.
sözlükte en güncel örnek ise olveys'in bence göndermeleri. evet uuserların birçoğu orada kendilerini verilen " ses çıkartma " yetkisini kullanamadı ve olveys'i kötülemekle yetindiler. bunu yaparken leş bakınızlar gözümden kaçmadı değil, bu yüzden olveyz'i durduramadınız.
yönetim burada en güzelini yapıyor, susma hakkını kullanıyor. bu bile bence olveyz'e yapılan boş eleştirilere karşı bir tavır. yani bebişlerim, sizler moderatör yalakalığı ile olveyz'i kötülerken, moderatörler sizleri iplemiyor. gerçekleri görmeniz için rayban gözlüklerinizi ne zaman çıkartacaksınız?
bu öyle bir fiildir ki, desteklemek veya bir fikre katılmak ile çok karıştırılır.
evet bir şeyler karalıyorum burada, ve bunları çeşitli insanlar okuyorlar, bu gerçekten mutluluk verici, bir bağlamda da rekürsif yazıların birbirleriyle bağlantısını göstermek için rekürsif davranışlar silsilesine giriyorum, kimse yanlış anlamasın.
yine eleştiri yapılırken bu hatayı görüyorum ve sadettin teksoy parmağı ile pandaklıyorum. evet tezlerime karşı bir antitez üretilmediği için olveyz'i model aldığım gibi iddialar okuyorum, bunların hiçbir gerçek yönü yoktur. bu model alma olayı gerçekdışı olmakla beraber, şu an yaptığım çoğunuzun yapamadığı " doğrunun yanında durma " eğilimi olup, cesaret ister. buradan hareketle cesaretin maskülen bir duygu olmadığını da belirtmek boynumun borcudur. desteklemek farklıdır, model almak farklıdır. zaten çöp bakınızların, leş entrilerin olma sebebi de özendiğiniz, model aldığınız iyi yazarlar gibi yazamamanız değil midir?
olveyz karşısında şah-mat olmuş bir yönetici. gönül isterdi ki, bayan olmasından mütevellit, içindeki o " hanım ağa " karakterini dışa vurabilseydi. neyse olveyz'in bu tepkisinde tabii ki haklı yönleri var, şu an ipler olveyz'in elinde, dikkat etmesi gerek.
desteklemediğim malca bir kampanya. yahu şu ortamı da o güzelim leş ütopyalarınız gibi tasavvur ediyorsunuz yaaa, neyse!
son günlerde türkiye'de dikkatimi çeken çelitli gelişmeler yaşandı. bunun en büyük örneği aysun kayacı isimli bayanın açıklamalarında görüldü. şu sözlükteki yazıları da okudum, kendisi hakkında. nedense kendisi jakobenist ve elit gösterilmeye çalışılarak, sözlük adı verilen yerin uuser denen aristokratları tarafından aşağılanmış. bunun basitce bir eleştiri mallığı olarak görmek gayet mümkün. evet kabullenin, aysun'un tezine karşı bir tane antitez göremedim. üstelik bayan olmasından, sarışın olmasından dolayı eleştiren masküler bireyler de ortaya çıkmışlar ki, bu abazan kitlenin, aysun ile beraber bir akşam yemeği için kendisini destekleyeceğine adım gibi de eminim. yani olay demokrasiyi sevmelerinden değil, güçsüze karşı yapılan bir linç girişiminin tezahürüdür.
demokrasi konusunda uuserların ne kadar zayıf olduğunu gördük. şimdi diyelim biliyorum kabul olmaz ama sözlük yönetimi bu kampanya talebini onayladı? ne olacak, kendisi demokratik zanneden erkek tayfasının rakipleri küçümsemek için ad hominem, veya çeşitli belaltı silahlarını kullanacaklarını görmeyecek miyiz? yani demokratik iş yapalım derken, ortaya demokrasi ayıpları çıkmayacak mı?
açıkçası uludağ sözlük'te araştırmalarım içinde, yönetici kısımların çeşitli hatalarını gördüm ki, bu konuda olveyz ile hemfikirim. bu hataların düzeltilmesinin talebi, demokratik bir seçimden daha mantıklı olur. alooo moderasyon sesim geliyor mu?
önsöz: başlığı okuyup vay uludağ 6 nesle eşittir diye sevinen abazan türleri illakin ortaya çıkacaktır. şimdiden uyarım, mesaj atmasınlar bana. başlığın 6. nesle eşit olması gerekirdi ama altıncı yazamadım, affınıza sığınıyorum.
uludağ sözlük uzaktan takip ettiğim güzel bir ortam. eğlenceli ve komik geliyor bana. peki sözlüğün asıl işlevi olan " kutsal bilgi hazinesidir " tezini kanıtlıyabiliyor mu? işte burada kuşkularım var, septik biri olarak davranırsam bunu ekşi ortamınının günah keçisi ilan edilen 6. nesli ile karşılaştırarak yapıyorum. ekşideki bayağı entrilerin leş bakınızların, denyoca ayar verme çalışmalarının altında 6. nesil imzaları rahatlıkla görülebilmekte. oradaki leş hareketlerin çok matah bir şeymiş gibi kabul edilip, burada uygunlaması ise .küzlüğün daniskadır. buradan cihetle uludağ sözlük'ün olumsuz yönleri ekşi'nin 6 neslinin olumsuz yönleri ile aynı. buna neden olan durumun ise basit bi hatalı model alma eğretisinden olduğunu düşünüyorum. tıpkı 6 nesilin yaptığı hareketlerdeki gibi. özünüze dönün yani cicişlerim!
gerçekten yakışıklı erkeklere sahip olan bir ülke. yalnız bu taş gibi adamların, metal gibi gereksiz bir müzik türü ile uğraşıp, marilyn manson gibi gereksiz makyajlar yapması durumu bozuyor gibi. hayır tamam dünya görüşü esgeçilir de* , hangi bayan yanında makyajlı bir erkek dolaştırmak ister ki?
yobazları sevmeyen, bazı uç düşüncelere sahip olsa da, sanıldığı gibi ateist değil, şaman olan kalemlerin efendisidir. birçok ortamda kendisine denk geldim, karşısındakilere ağzının payının vermiştir. sözlüğün değerlendiren biridir bence.
öldüğünde ufak bir çocuktum, çok severdim o zaman kendisini. ağabeyimin o zamanlar hukuk fakültesi öğrencisi iken onun kitaplarını okur, o kitaplar bana o zamanlara göre ağır olduğu için anlatırdı. çok severdik kendisini, bu işin ucunu özellikle dönemde yeminler etmiş olan politikacılar bırakmamalı.
bol alkollü hoş bir arkadaş ortamından sonra kafaların da çakırkeyf olması sonucu üşengeçlik, tembellik gibi özellikleri sahip olan kız modelidir. hareketlerinden salaş olduğunu anlamak mümkündür.
bir an önce ağda yapması gereken kızdır. kimsenin karşısındaki bay da olsa bayan da olsa göz zevkini bozma hakkının olmadığını düşünüyorum. salaşlık böyle bir şey değildir.
fergie gibi çirkin bir kızla evlenmesini anlayamadığım, las vegas dizilerinden itina ile takip ettiğim yakışıklı aktör. benzer hata yapan bir erkek ise şüphesiz brad pitt olmuştur.
her türlü hareketin davranışın serbest olduğu, özellikle gay evlilikleri yüzünden beğenmediğim ülke. avrupa'da yaşanan cinsel erozyonun bir parçası, halbuki 70'lerde durum böyle mi idi amerika'da? adonis kaslarını geliştirmiş, yakışıklı erkeklerin bu ülkede gay bildirisi dağıtıp, bende oluşturdukları travma ise büyüktür. sen adamı beğen, 10 dakika sonra başka bir erkeğin koluna girsin! reva mı bu?
mastürbasyon ile beraber lise öğrencilerinin suratlarında sivilce çıkmasının ana müsebbibi. devletlerin bunun tüketimini bir şekilde yasaklaması gerek, kimse göz zevkimi bozmamalı.
kocaman silikonlu gögüsleri ile bir kız olarak bana çekici gelmeyen, türkiye abazanları ile diğer ülkelerde bulunan cinsel açıdan açlık çeken erkeklerin neresini güzel bulduklarını merak ettiğim bayandır.
türkiye'de güzel bulmasam bile aysun kayacı isimli manken kişisinde de bulunan bir organ. tabii angelina jolie'yi de sarkık göğüslerinden dolayı seksapalitesini bu organ kurtarıyor. anlayacağınız işlevi büyük...
çaylaklığım sürecinde entryleri gözüme çarpmış olan anladığın kadarıyla uludağ sözlük mareşallerinden kendisi. yazın yeteneğinin çok iyi birkaç kez belirtilmiş ben de ekleyeyim, gerçekten kaliteli bir yazar.
ülkemizde bulunan magandalarına yeni takılacak lakaplardan. kızlara laf atmaları ile ünlü bu abazanların çok değişik fantezileri olduğu, bazı internet sitelerinde yapılan çeşitli tanışmalarla saptanmıştır.
