herkes bilir ki kayseri insanı uyanıktır. bu uyanıklık nereden geliyor denir ise sanırım dna'lardan söyle ki;
4-5 yaşında kayserili çocukla annesi çaşıda gezerken, çocuğun canı gördüğü kayısı kurusunu çekmiş. kayısı kurusu çuvalının önünde beklemeye başlamış, annesi de çekiştiriyorrmuş, evde var diye.
bunu göre dükkan sahibi çocuğa:
- al bir avuş demiş
çocuk;
- almam demiş.
dükkan sahibi malum erkek çocuğudur şişmesin diye bir avuç çocuğa vermiş.
sonrada öğüt vermiş, ikram edilince alınır diye.
adam sorar:
- ikram ettiğimde niye almadın?
çocuk - senin avucun daha büyük amca!
koç grubuna yakınlığı ile bilenen soma holding sahibine medyanın yalakalığıdır.
özellikle doğan gurubu medyasında holding sahibi melek olarak gösteriliyor, her türlü önlemi almış gibi lanse ediliyor.
aslında verilen mesaj ve aşılanmaya çalışılan algı şu:'' biz işletme sahibi olarak her türlü emniyet kurallarını düşündük ve uyguladık ancak panik halinde işçiler bunları yerine getiremedi.''
yalaka medya, insan hayatı senin için ne kadar önemli! sadece rantına bakarsın!
kombi 24 saat belli bir sıcaklıkta yakıldığında verimli kullanılmış olur. sürekli açılıp kapatılan kombide enerji harcaması daha yüksek olur. zira, soğuyan ortamı tekrar ısıtmak için daha çok güç ve zaman harcanır.
24 saat bir kombiyi sürekli 40-45 derecede kullanmak yeterli olmaktadır.
evedeki petek boylarının kombinin ısıtma kapasitesi ve evin büyüklüğüne uygun olması gerekmektedir.
yine radyatörlere termostatik vana takmak ve oda termostatı kullanmak min %40 enerji tasarrufu sağlamaktadır. (bu deneylerle sabittir.)
devlet her zaman tek elden yönetilmelidir. halkın seçtiği iktidar kim ise onlar tarafından sevk ve idare yapılmalıdır. aksi halde kargaşa olur.
bizim devlete bakıldığında cemaatin kendi savcısı, hakimi, milletvekili, bürokrati, polisi, rütbeli subayı vs var.
ergenekon gibi oluşumların da savcısı, halimi, milletvekili, rütbeli subayı vs i var.
haklın seçtiği iktidarın da aynısından var.
bizim bilmediğimiz belki başka oluşumlarda var.
o zaman bu devleti kim yönetiyor?
bu şekilde olmaz. her topluluk gibi devlette tek elden yönetilir. bu yönetimin iyi ya da kötü olduğuna da ancak halk karar verir.
iktidar kim olur ise olsun hangi parti başa gelir ise gelsin tek elden yönetim her zaman paralel yapılardan efdaldir.
tarih her zaman tekerrür eder ki, geçmişe baktığımızda devletin tek elden yönetilmediği zamanlarda hep geriye gidiş olmuştur.
yoğuşturucudur. soğutma çevriminde ısınan sıcak gazın ısısını dışarıya atarak sıvı hale geçtiği bölümdür.
klima sisteminde iç ünite soğutmada çalışırken dış ünite kondenserdir.
aslında müslümanların güçlü ve özgür olmasının birilerine batmasıdır.
son on yılda güçlenen devletmize ve halkımaza karşı gelişen olağan tepkidir. gezi parkında baya ayyuka çıktı. inancı gereği örtünen milletvekillerinde de tepkilere bakılır ise artık durum meydanda. müslümanlar güçlü ve özgür olduklarında hemen naralar başlıyor' yok din devleti oldu, yok laiklik elden gitti' kendi yaşam tarzları kısıtlansa, başlarlar ' kişisel hak ve özgürlükler, demokrasi' edebiyatına. öncelikle samimi olun. hakkaniyetli bakın meselelere.
artık müslümanlar geride bırakılan 90 yılın 80 yılı gibi değil. artık müslümanlar dinamikleri, işleri, yaşam tarzları, kapitalleri kısıtlanan engellenen kişiler değil. artık müslümanlar müslüman olduğunun da farkında. asıl istenmeyen de bu zaten. istiyorlar ki, bu insanlar 'ben müslümanım' desinler ama o şekilde yaşamasınlar. bitti artık bitiyor.