erkekleri kendisine fino gibi bağlayıp istediğini yaptırmaya alışkın olan kadındır. bir tv kanalındaki bir skeçte bu durum kanımca çok güzel anlatılmıştır:
bir çift her restorana gittiğinde hesabı her zaman erkek ödemektedir. yine bir gün bir restoranda yemek yenir, erkek hesabı ister, kadın nezaketen de olsa ödemeyi önerir ama erkek kabul etmez. ancak o gün erkeğin cüzdanında nakit kalmamıştır, kredi kartı limiti de dolmuştur. ezile büzüle kadından hesabı ödemesini ister. kadın kabul eder ve cüzdanını açtığında içinden 2 adet eski 1 milyon TL ve 1 mark çıkar. erkek şaşkınlıkla kadına cüzdanını ne zamandır açmadığını sorar ve demir 1 milyonları alır artık özgürsünüz diye yuvarlar.
1945 sonrası ilk muhalif partilerin ortaya çıkması, 60 sonrası bizzat muhalefette kalınması 70'lerde kurulan koalisyon hükümetlerindeki düzensizlikler ve 80 sonrasında da sürekli muhalefette kalınması nedeniyle ortaya çıkan durumdur. Ancak unutulmamalıdır ki bunlar "chpli'lerin" saldırgan olmasının bi kaç sebebidir. her siyasi partide mutlaka çeşitli nedenlerle saldırgan bireyler varolmuştur, olacaktır.
niğde'nin az nüfuslu ve niğde gibi az gelişmiş ilçelerinden biridir. hastanesi bile çok yakın zamanda yapılmıştır. birçok tarihi eseri(roma dönemi) bünyesinde barındırır. genel coğrafi görünüşü çok güzeldir. git gide nüfusu düşmektedir ancak son yıllarda bir italyan şirketinin yatırımlarıyla sezonluk işçiler patates üretimi için bu ilçeye gelirler. işlerini kaybetme korkusuyla bu şirketin işlerine zarar vererek de iş süresini uzatırlar. tabi ki suç bu insanlarda değil, bu insanları ve altunhisar gibi ilçeleri bu tür şirketlere muhtaç eden türkiye cumhuriyeti hükümetlerindedir.
ankara demetevler 13. cadde'de onkoloji hastanesi'nin hemen yanında 2002 yılında öss'de düz liseler arasındaki başarısıyla büyük ün yapmış, haliyle bu ünden dolayı ondan sonraki sene 15 tane 1. sınıf açmak zorunda kalmış, çok olaylı ama çok da mütevazı bir lisedir.
2005'te müdür yardımcısı olan fuat hoca'dan basketbol idmanı niyetine çok izin kağıdı almışlığımız vardır. sakalım yüzünden az peşimde koşmamıştır gariban. ayrıca ısmarladığı çayların parasını da benden fazlasıyla almıştır. yine de "lisem ah güzel lisem" diyebileceğim, çok özlediğim biricik lisemdir.
sabah kalkınca koşa koşa okulun önündeki simitçiye gitmeme sebep olan, çayla sıcak sıcak yediğimde beni bambaşka alemlere götüren zeytinle simidin canalıcı uyumudur.
inek bayramlarında kampüse alkol sokmaya çalışırken yakalandığımız zamanlar hep imdadımıza koşan, sık sık -nedense- okul tuvaletinde karşılaştığım, masasının arkasında duvarda asılı bulunan sovyetler birliği haritasına bakıp "ah ulan kutsal topraklar" diye iç geçiren bunların yanında da kesinlikle önyargısız dinlenilmesi gereken mülkiye hocasıdır.
"halk"ın zaten "emekçi" terimini içerdiğini unutarak, karşı düşünceye sahip kişilerin de "emekçi olmayan halk" diyebilmesine neden olan; bazı sosyalist grupların kullandığı terimdir.