I know you think that I shouldn't still love you,
Or tell you that.
But if I didn't say it, well I'd still have felt it
where is the sense in that?
I promise I'm not trying to make your life harder
Or return to where we were
I will go down with this ship
And I won't put my hands up and surrender
There will be no white flag above my door
I'm in love and always will be
I know I left too much mess and
destruction to come back again
And I caused nothing but trouble
I understand if you can't talk to me again
And if you live by the rules of it's over
then I m sure that that makes sense
I will go down with this ship
And I won t put my hands up and surrender
There will be no white flag above my door
I'm in love and always will be
And when we meet
Which I'm sure we will
All that was there
Will be there still
I'll let it pass
And hold my tongue
And you will think
That I've moved on....
ilkokul birinci sınıfta tuvalete girmekten çekinip, tuvaletini (büyük) altında yapıp, sonra kendisini akşama kadar (3 ders) onunla yaşamak zorunda bırakmak. gelen kokuyu herkes gibi araştırmak, bilmemezlikten gelmek. eve sert ve vücuduna yapışmış bir tabakayla gitmek. hayatının en iğrenç günü olarak o günü seçmek.
gittiği tatil yerinde kendisini kuma gömdürüp, sonra da etraftan geçen çocukların üzerine işemesine neden olmak. elin kolun bağlı yapacak bir şey yok, çok acı durumdur çok.
karanlıkta büyümüş yada büyütülmüş; aklın, düşüncenin önemini kavrayamamış yada kavramamış, gördüklerini okuduklarını yorumlayamayan ancak yorumları okuyabilen, demokrasinin önünü neleri tıkayableceğinden bihaber, herzaman önüne konulanı almış asla bir adım ileride neler olduğunu merak etmemiş, insanı insan yapan merak ve öğrenme isteğinden yoksun, çabuk provakasyona gelebilecek bünyeye sahip öğrencilerdir bunlar.
tüm yemeklerden aynı tadı almaya çalışmaktır.bu eylemi gerçekleştirenlerin nirvanaya ulaştığını düşündüğüm an, peynirli böreğin üzerine ketçap mayonez dökülüp, onun da üzerine nane eklendiğini gördüğüm andır.