peki senin ananın amına dayanan dergah yarrağını napıcaz orospu çocuğu? amını siktiğim sütü bozuk kellesizleri, atatürk' ün taşşağına kurban olun lan orospu çocukları yeter insanlıktan çıkardınız adamı. ananızın amını sikicez az kaldı az daha kaşıyın götverenler.
islamda mezhepler yoktur, arap kabilelerinin dini kendi adetlerine uydurma çabasından doğup daha sonra dinin farzları ya da sünnetmiş gibi algılanan ve algılatılan küfrler vardır. şirktir. ehl-i sünnetten önce ehl-i kuran olmak lazımdır.
mezhepler aslına bakarsanız kuran'a küfretmek demektir. aynen öyledir sayın seyirciler. islamda mezhep yoktur, ayrı din de yoktur. islam olmak vardır, isa da islamdır ibrahim de islamdır.
(#3726944)numaralı entry e referans olarak şunu sormak istiyorum.
bütün maymun türlerinin en başta atası bir di diyoruz. burada anlaştık. şempanze 110 cm boyunda aptal kaldı, bizim insan ırkı da iki ayak üstünde yürümeyi ve alet kullanabilmeyi seçerek bugüne kadar gelen müptezellerin torunları. bizim ape lerle olan ortak atamız da belki de bi alt tür. burda da anlaştık.
şimdi başka bir konuya atlıyoruz alakalı, yer yüzündeki büyük levhaların birbirinden ayrılmasının tarihi en azından kuzey ve güney amerika kıtalarının avrupa ve afrikadan ayrılış tarihi 200 milyon yıl öncesine gidiyor. yani insandan daha önce, burda da anlaştık.
afrikadaki maymunlarla paylaştığımız atamızdan hominidler olarak ayrılışımıza 5 ila 8 milyon yıl deniyor (http://www.pbs.org/wgbh/evolution ) en eski kemik örneği 6 milyon yıl öncesine ait.(Kenya)
şimdi sorularıma geçiyorum bu verdiklerimiz ışığında;
- modern türlerin oluşumundan bahsettik, hepsini anladım da bu koyduğum maymunlarına nasıl küçüldü bizim primatlar? http://en.wikipedia.org/wiki/Pygmy_marmoset
kuyruklu maymunlar ve kuyruksuz maymunlar olarak ikiye ayıralım en başta, bu ortak atamızın da kuyruğu vardı demek. kuyruğu ne ara kaybettik onu da istiyorum. aynı atadan ikiye ayrıldıysak onların da (ape) kuyruğu yok bizim de. bu kuyruklu ibneler nerden türedi. genetiğimiz boylarımız ve işlevimiz hariç bu her tür maymun familyasıyla baya benzer, uzak olan maymun türü varsa uyarın.
-amerika levhaları 200 milyon yıl önce koptu demiştik, peki 200 milyon yıl önce kopan levha üzerindeki itoğluitler nasıl dünyanın geri kalanıyla paralel evrim geçiriyor? 200 milyon yıl, ilk atamız dediğimiz piç kurusuyla arada 192 milyon yıl var. sibiryadan 5000 yıl önce bering boğazı üzerinden geçip gitti bütün kıtadaki insanlar diyosanız çok basit bir öneri oluyor. güney amerika gen haritası hakkında uzman olan varsa buyursun. hadi onu da geçtim sarı ırk neden gözü çekik, avrupalılar neden bu kadar beyaz, afrikalılar neden kömür karası. güney yarım kürenin güneşten dolayı karakteristiği olabilir, de kuzey amerikalılar gözleri çekikken(bering göçü-sibirya) güneydekiler neden değil derken, tam bu sırada kendi kendimi göt ettim. (http://www.survivalinternational.org/news/8392 ) amerikanın tamamı çok çok büyük bir ihtimalle beringden geçerek çoğalmışlar. ağız yüz yapısı itibariyle söylüyorum. fakat bu böyle bile olsa oradaki maymunlar nerden geldi oraya, beringi kullanarak amerika kıtasına geçenlerin yanlarında şempanze türlerinden hepsinden birer tane götürmüş olabileceğini düşünmüyorum.
edit: yemin ederim sinirden kendimi sikicem. hepiniz akıllısınız amk bi biz anlamadık evrim teorisini. aa kemik bulduk, hmm 8 milyon yaşında, evet insanın ilk atası. hmm çene kemikleri bizimkinden çok farklı evet evet kesin maymunla ortak bi atamız var. nasıl kesin konuşuyorsunuz amk. darwin görse götüyle gülerdi herhalde. hayır daha da öncesinde, evrimin başlangıç halkalarında ortak bi atamız vardı deseniz tamam anlayacağım da yok onlar dört ayağa devam etmiş biz ikiliye dönmüşüz alet kullanmışız, toplum olarak düşündüğün zaman bu iki türün birbirinden bu kadar ayrılması imkansız çünkü ister istemez iki ayağı elleri kullanmayı tercih edenlerden öğrenirlerdi bişeyler.sonuçta bi anda dört işlem çözmeye başlamadı homo habilis. her nasıl olduysa bütün ara türler yokolmuş bi homo sapiens kalmış. aha bunlar bizim atalarımız;
üsttekilerin tamamını okumamış olmakla birlikte ne kapitülasyonlar ne başka bi şey. sanayileşme konusunda kılını kıpırdatmamış olmasındandır. kılıç kalkan gitti, pazar değişti yeni ticaret yolları yeni pazarlar derken osmanlı elektrikten korkan padişahlar yüzünden götüne baka baka çöktü. aynen böyle oldu. hayır balkanları onlardan daha kötü asker olduğumuz için yitirmedik. durum ekonomi-politik ve siyasi.
zorla kapitalist yapacaksınız adamı. anladık hepiniz komünist "toplumcu" sunuz hepiniz çok kral cool adamlarsınız, da bi siktirin gidin allahınızı severseniz. her insanın kendi öz emeğinin meyvesine tek başına sahip olma hakkı vardır. ben emeğimin sonucunda üretimini o veya bu şekilde gerçekleştirdiğim metayı piyasa değerinden istediğim fiyatta satıp her kuruşunu da kendi kasama koyma hakkına sahibim. fakat devlet diye yarrak kürek bir sistem olduğu için bunun polisi askeri var mecburen vergi vermemiz lazım. fakat ibnelik her zaman bu vergi aşamasında çıkıyor şu dakika cebinize giren her 1000 liranın en az 500 lirası devlete vergi olarak dönüyor piyasanın al-sat döngüsü içinde, yani sıradan vatandaş %50 vergi öderken götüne koyduğum işverenleri işverdikleri için hem daha az vergi ödüyorlar hem de daha çok kazanıyorlar. 10 20 kişilik işverenden bahsetmiyorum, onların durumu işçiden kötü. yani durum buyken bu, şeklin suçlusu devletin vergi sistemidir; flat 10% income tax uygulansa her özel ve tüzel kişiye ülkenin götüne pervane takmış gibi uçarız fakat bizim vatandaş ekonomiden çok kendisini lider sanan andavalların peşinde gittiğinden ülkenin ekonomisi gıdım ilerlemiyor. bana iktisat dersinden aklınızda kalan kişi başına gelir hesaplarıyla gelmeyin, vatandaşın cebindeki reel paraya bakıcaksın kardeşim. sikerim matematiği, dört işlemle bakkaldan ekmek alınmıyor.
daha sınıf bilincinin 1000 yıllık işçilikten sonra bile oturmadığı bi halk varken hala bi de sosyalist devrimden bahsedenler var. buna da götümle gülüyorum işte napayım.
üniversiteden mezun olup hiç bi sik olamamış am kafalıları kpss ye sokup polis yaparsan bu olur. iyi olmuş amk, hepimizi teker teker böyle dövmeleri lazım ki aklı başına gelsin milletin. vurun lan ibneler, acımayın vurun.
kimse kusura bakmasın istersem paket paket sakız çiğnerim. interaktif tiyatro değil o, yarrak kafalılık. yok oyuncunun konsantrasyonu bozulacakmış da yok bilmemne, oyunu oynadıkları sahne iki metrekare de bi ben mi bilmiyorum? he hepiniz tiyatrolardan çıkmıyorsunuz amk. entel eskileri.
30 40 cm bıçakla acı çektirerek, yavaşça kan kaybettirerek hayvan gibi önce bi bıçak darbesi, 2 dakka sonra gelip bi bıçak darbesi daha atarak can almak zulümdür, yapan da zalimdir.
edit: hayır havaya sıkmaya kurşun var adamın beynine bi kurşun sıkarak canını almaya yok mu? ayrıca esirleri politik çıkarlar için kullanabilecekken hayvan gibi doğrarsan ne bekliyosun ki dünya kamuoyundan?
destansı filan değil, canice süren mücadeledir. az önce rusya' nın zalimliğine karşı yaptıkları zulmü izledim, rus askerlerin kafasını kestikleri malum video. allah zalimlere yardım etmez, boşuna allah ın adını ağızlarına alıyorlar.
hepimiz gibi bir insandır fakat kısa ömrünün sınırlarını zorlamış, milletini el açan ve muhtaç bir topluluk olmaya terketmeyen, zamanının akil adamlarıyla birlikte osmanlı' nın küllerinden bir yangın başlatan bir kişilik olarak tarihteki yerini almıştır.birkaç soytarının köpeği olmak için sıraya giren aklızayıfların, cumhuriyet ve özgürlük fikirlerini anlayamayacağını bir 10 kasımda daha bize gösteren asil adam. kula kulluk eden, Allah' la arasına aracı arayan, en kutsal ve öz olan dinini bile kitaptan okumaktan aciz, sakaldan tüyden medet uman ve hala kendisini ehl-i sünnet diye tabir eden ehl-i hurafenin ellerinde yoğurulan zihinler ne fiziki ne de soyut dünyada özgürlük fikrini anlayamazlar.
ulan arkadaş bu manşetle rating mi olur? bu resme baktıktan sonra insan utanmaktan başka ne yapar? alır mı bu gazeteyi? dikkatleri şiddete çekmek için yapıldığı kanaatindeyim, zira satış getirecek bir manşet ve resim değil.
dikkat çekiyorum, zaman 1400 yıl öncesi. özgürlüğün anıtının bulunduğu amerika' da 150 sene öncesine kadar kadına dayak yasalarla belirlenmiş ve hak olarak erkeğe verilmişti. islamla yönetilen devletlerin şu an temel hak ve özgürlükler açısından bu kadar geri kalmış olması dinin değil, dini anlamayanların hatasından kaynaklanır.
insanoğlunun doğal hakkı bireysel özgürlüktür. Kendilerini aklın buyruğuna uygun yönetebilenler ancak özgür olabilir. insanlar özgürlüğü kendilerine dert edinmişler midir? Siyasi tarihte orta insanın özgürlük uğruna büyük hareketlere kendi kendine kalkıştığının örneği yoktur. Özgürlük ancak sonu gelmeyen uyanık bir çaba karşılığında elde edilir.
Zorba, tahakküm edici, yurttaşlara ideolojisini dayatan rejim ve yönetimler; bütün yaşamı, duyguları, istekleri, coşkuları giderek tüm düşünceleri toptan avucunun içine almak ister. Demokrasi denilen son siyasi deney ise aklı başındaki yurttaşların bulunduğu ülkelerin son sığınağıdır.
Demokrasiyi tehlikeli ve zayıf duruma düşüren zorba ve keyfi yönetimler değildir. Tehlike, ülke vatandaşlarının kişisel davranışlarındaki tutarsızlıklar, kurumlardaki gel gitler, yabancı dış otoriteler ile, başka kimler varsa onlara boyun eğmekten ileri gelir.
Bir karar, kimleri etkileyecekse bu kararın verilmesinde o kimselerin hepsinin oy hakkı olması gerekir. Demokrasinin özü budur, yolu da yurttaşların bilinçlendirilmesinden geçer. Başka türlüsü “külüstür demokrasidir.”
Siyasal yapıyı düzenleyen seçim ve parti yasaları iktidar çoğunluğu kimin elindeyse onlar tarafından tanzim edildiği sürece, orada demokrasi olmaz, “demokratlık oyunu” olur. Örneği ise Türkiye’dir.
Demokrasi aynı zamanda kültür işidir. Kültür ve özgürlük ikiz kardeştir. Bu kültür olmaksızın o ülkenin anayasasına konacak bir takım hükümlerin getirilmesiyle her şeyin yerli yerine oturacağını düşünmekten kurtulmak gerekir. Nasıl bir hokkabaz ağız kalabalığı ve yaptığı şeylerle gözleri boyamaya çalışarak, kimsenin fark etmemesini sağlarsa, bunlar da insanların dikkatlerini başka yerlere çekerler. Bu arada olup bitenler ise her çeşit demokratik özgürlüğe düşman bir takım koşulların doğmasına sebep olacaktır.
böyle bir bildiri yayınlamış en son hepar sitesinden, hakkında yok faşist yok höröhörö demeden okumak lazım tabi biraz. demokrasinin özünü kavramış bir dava adamı.
doğru bir harekettir, ilk kez balkon konuşmasında ağzından "Mustafa Kemal Atatürk" adını duyduğumdan itibaren 2. olumlu davranışıdır. Akp belediyeleri bursa da iyi çalışmış bu arada cazibe merkezi filan. geç bile kalınmıştı aslında oralarda düzgün bi merkez için.
şu sevdiğim sözlük ortamında aramızda ne kadar siyasetten anlayan insan olduğunu bana bir kez daha göstermiştir. bdp gibi adıyla çelişmekten başka kayda değer bir meziyeti olmayan partinin destekçileri, tatlı su solcuları, ibrahim kaypakkaya' yı deniz gezmiş' leri sinan cemgil' leri kalkan olarak kullanan ama komünist fikir adına bir hareketlerini görmediğimiz insanlar, yeni dönem faşistleri, hala din adına kıyımları hak gören insanlar tarafından siyaset bilmemekle suçlanan insan. 1 gram aklınız var mı bilmiyorum ama varsa da kullanmadığınızı biliyorum.
be adam, osman pamukoğlu hangi tarihlerde hangi operasyonları yaptığını bile hatırlıyorken, nasıl olur da kendi kadrosunun adını bilmez? monitör sorun çıkarınca ne diyeceğini bilmeyen, bilemeyen, iki gram doğaçlama yeteneği olmayan, konuşma adabını bilmeyen, halkın önünde birbirlerine ana avrat söven adamlarla karıştırmayınız.
olm hepinizin kafası mı güzel yoksa ben mi açı yüzünden göremiyorum. ne sevişmesi olm?
edit: *bu editten önce küfür vardı*
dikkatli izleme editi: abicim kızın önü dönük. konuşuyorlar, hangi dayamadan bahsediyosunuz siz? kızın iç kolu çocuğa dönük, yok dayama diye bişey. youtube yorumlarını yazanlardan bi farkınız olsun şu sevdiğim sözlüğünde.
şurda 5 sayfadır okuyorum. "siyaset yapamaz, siyasetten anlamıyor, siyasi düşünemiyor, bıdı, bıdı" gibi yorumlarla belki iyi niyetli de olunsa, çok sığ ve geri bir karşı görüş sunuluyor. bu bizim eli internet tutan insanımızın siyaset algısını henüz çözmüş değilim. 1940lardan beri bu ülkede siyaset adı altında halkı kandırma, sindirme, çalma çırpma çalışmaları yürütülüyor. polis, asker, hükümet, mahkeme eliyle yapılıyor bunlar. belediyelerin içinde ne döndüğü belli değil, kaymakam ne işe yarar, henüz bi işe yaramışlığını görüp duyamadık. başbakana yakın adamlar desen yolsuzluktan, hırsızlıktan utanmıyorlar. deniz feneri davası ne oldu ne son sor ne ben konuşayım. eşkiya ya ne tavizler ne destekler verildi, alkışlandı, herkesin ağzına bir parmak bal çalındı da bir santim ilerlenemedi. yahu sizin siyaset anlayışınız ne? hangi siyaset tanımına göre siyasetten anlamıyor bu adam? gerçekten anlamıyorum, hepimiz siyasetten bu kadar anlıyoruz bu kadar haklarımızın farkındayız ve takipçisiyiz de bu kadar yolsuzluk bu kadar kahpelik rüya mı?
türk milleti! bu siyaset değil, bu devlet adamlığı değil, böyle millet, yurttaş olunmaz. böyle cumhuriyet yurttaşı hiç olunmaz!
