küçükken, kafasını süper kahramanlarla bozmuş olan hayalperest çocuğun yanılsamasıdır.
kimse ona yıldız kayması gördüğünde dilek tutacağını söylememiştir.
zaten söyleseler bile kafayı süperman, batman,zortman gibi çizgiromanlarla bozduğu için dileği, büyük bir ihtimal onlar gibi olmak olacaktır, yani fos bi dilek için ağıt yakmaya değmezdir.
o kadar heyecanlı ve etkileyici bir film olmuştur ki, gözünüzü kırpmadan izleyip, film çıkışında gözünüzün kan çanağına dönmesine neden olabilir.
heath ledger'dan bahsetmeye bile gerek yoktur. -let's put a smile on that face- deyişi bile yeterdir.
yine de micheal keaton'un o mavi gözleriyle gizemli gizemli bakışını, tim burton'un tamamen gotik olan gotham city'sini, bunca macera ve görsel şölene rağmen aratmıyor değil.
yarısından fazlasının, popüleriteleri ve güzellikleriyle fazla meşgul oldukları için, öss'de çuvallayıp, lise anılarıyla avunmak zorunda olan kızlardır.
her mahallede mutlaka bir tane bulunan, bütün kedileri kapısının önüne toplayıp, onları beslemeye gönüllü olmuş, mahalleli tarafından tav olunan kadındır.
anne oğluna taparcasına hayran olur ve evlenince gelininin burnundan getirir diye tanımladığımızda,türkiye de apeyce yaygın olduğu gerçeğini ortaya koyan ruhsal rahatsızlık.
bu mesleği küfür olarak ona buna söylemek kolaydır ama şöyle bir gerçek vardır ki herkes şanslı doğmaz ve kimse gidip te kendi ayağıyla -orospu- olmaz.
dolayısıyla orospuluk, kaderin kurban olarak seçtiği zor ve acımasız bir meslektir.
catwoman olmadan önce ezik sekreter modunda takılan, 'batman returns' te Michelle Pfeiffer'ın mükemmel bir performans sergileyerek canlandırdığı çizgiroman kahramanıdır.