Çok dertli erkektir, zira kağıdını tam yapmış hatta bir kaç yere de fazladan bilgi eklemiştir, nasıl olur da 93 gelebilir? Sınıfta trip yapılır, hocanın odasına gidilir dırdır yapılır, hoca korkulacak ya da daha sonra yeniden karşılaşılacak bir hoca değilse dilekçe verilir, kağıt komisyona okutulur. Kıskanç hocanın kestiği o 7 puan alınır böylece.
Gayet haklı erkektir çünkü bilinir ki 93 A- gelir ama 100 A gelir ki, A dünyanın en güzel harfidir çoğu zaman
kurtlar vadisi faciasının ülkemiz literatürüne kattığı, büyük bir kesimi etkilemiş ama aslında bir şeye benzemeyen söz öbekleridir. "korkaklar kahraman olmaaz", "ben gaz maskesiyle gül koklamam", "oyun bittiğinde şah da piyon da aynı torbaya konur" vb gibi dizinin izleyici kitlesimalumni etkileyecek nitelikte üretilmiş, ticari amaçlı, uyduruk, komik söz öbekleridir
gayet yerinde eylem. gerçekleştirebilmek için entel olmaya, ya da türkçe manyağı olmaya gerek yoktur, yalnızca özneti ya da moron olmamak kafidir. şiddetle uygulayınız
eksik ifade edilen bir durumdur. (ukteci arkadaş bir filolog istemiş ama filolog adayı olarak yardım edeyim isterseniz). türk kelimesinin kökeni çok tartışmalı olmakla birlikte arapça veya farsça olmadığı kesindir. ancak türk sözcüğünden türkiye sözcüğü türetilirken arapça gramer yapısında bulunan iyye yada nisbet i'si+ye biçimindeki ek kullanılarak türkiyye kelimesi türetilmiştir, buna benzeyen türkiyyat ve türki kelimeleri de mevcuttur.
ancak bir kelimenin kökü sadece aldığı eke bakara belirlenmez, şayet kelimenin kökü ve eki başka dilelrdense o kelimenin kökeni ikili olarak belirlenir. türkiye sözcüğünün kökeni tr+ar biçiminde gösterilebilir ama buna türkçe demek, yıllardır kullanıldığı için yanlış olmaz ve sanırım türkland yerine türkiyye tercihimiz olan bir sözcüktür
sözlükte bilgi ve veya mizah değeri olmayan neden verildiği anlaşılamayan ve dahi ukte listesinden bir türlü indirilemeyen uktelerin sayısının artması üzerine başlatılabilecek kampanya, bu kampanyanın temel öğüdü
sözlüğün her alandan yetkin olmasını isteyen ve bu konuda bilgisi olan bir kişinin/kişilerin yapabileceği ve müzik terimleri konusunda kendini yetersiz hisseden kişileri mesela beni ziyadesiyle mutlu edecek davranış
istersen kapat kapıları
açma bir daha hiç
istersen al beni içeri
tut ölene kadar
ben çoktan hazırım
bana layık gördüklerine
gel dediğin an
bir daha dönüp de bakmam geriye
yanmışım ben sönmüşüm ben
cahildim okudum öğrendim
yola geldim çok
aç değilim açıkta değilim
şükür karnım tok
ben çoktan geçmişim
dünya zevklerinden
hadi çağır artık
alıp da bohçamı geleyim hemen
yaşamak dediğin üç beş kısa mutlu andan ibaret
sahibi değilsin bu beden geçici bir süre emanet
bu yüzden kaçırmamak lazım aşk gelince
gitti mi gidiyor elden zalim zaman el koyunca
2006 Eurovisionda en hoşuma giden ayrıntılar olup taş gibi 4 (ya da 5) amcadan oluşmaktadırlar. kendileri ağzımın suyunu litrelerce akıtmış, libidomu zirveye taşımışlardır
bununla birlikte sibel tüzüne şarkı esnasında eşlike tmiş ve iyi bir dans gösterisi sunmuşlardır.
(adlarını sanlarını ve telefonlarını bilenlerin vakit kaybetmeden bana başvurması temennimdir)
kişi türk olmak için bir çaba sarfetmiş mi, bir zorluğa katlanmış mı? nasıl oluyor da kaderin sebep olduğu bir şeyden gurur duyuyor. peki türk olmak şeref ise boşnak olmak rezillik, alman olmak kalite, fars olmak utanç mı?
Bir milletin bireyi olmaktan gururlanan insanın ya gururlanabileceği başka bir şeyi yoktur ya da beyni hasara uğramıştır. bu düşünceyi taşıyan insanlar genelde "çok şükür türküz", "türküm gururluyum" vb.. söylemleriyle fark edilirler.
hayır geçmiş zengin biliyoruz da senin bu geçmişteki emeğin ne, bütün gün kahvede okey oynarken nasıl oluyor da nene hatun ile gurur duyuyorsun, bu hayatta "bunu da ben yaptım" deyip gururlanacağın hiç bir şeyin yok mu? gibi sorular sorulması gereken kişilerdir.
bilinmelidir ki türk olmak, arnavut olmak, boşnak olmak, fars olmak, rus olmak ne gurur duyulacak ne de utanılacak şeylerdir. kişi kendi milletini seçemez, bu sebeple bununla övünemez. yani elbette övünür de aklından şüphe edilir
durup durup mutluluk elinizde siz bulamıyorsunuz, hayat şahane siz göremiyorsunuz diye kitaplar yazan ama ölümünden sonra 15 gün kimsenin bunu farketmediği ve cenazesinde kimse olmadığı için burnunun ucundaki hayatı yakalayamadığı anlaşılan yazarımsı
kurucusunun ben olduğum merkez. merkez sezen aksunun çalışmalarını sanatını hayatını inceleyecek ve onun gelecek nesillere bir değerler sistemi olarak aktarılmasını sağlayacaktır