seytaninfisildadiklari
246 (ilaç gibi)
dokuzuncu nesil yazar 7 takipçi 23.66 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    çocuk zırlaması

    1.
  1. tahammül edemeyeceğim 2 şeyden biri. diğeri malum zaten. söylememe gerek bile yok. evet evet bildiniz. tabiki febe.
    özellikle kapalı mekanlarda ya da toplu taşıma araçlarında zırlayıp anırmıyorlar mı bu veletler, çıldırıyorum. tahammül sürem maksimum 5 dakika.
    hayatımı kararttılar çoğu zaman. iş yapamaz oldum. toplantılara geciktim, şehirler arası otobüsten bile inmişliğim vardır bu sıpalar yüzünden. benim derdim bebek ağlaması değil ama. bebektir bu ağlar. sakın yanlış anlaşılmasın.
    5 sene önceydi galiba. istanbul' dan izmir' e gitmek için otobüse bindim. mola yerine yaklaşmıştık galiba. susurluk' ta bi yerde mola verdik yanlış hatırlamıyorsam.
    bu piç (çok afedersiniz ama aynen öle) annesinden çikolata mı ne istemiş. ağlamasından öyle anlaşılıyordu. ama ne ağlamak. anırıyo mu kişniyo mu anlamadım. gıcık tiz bir ses. 31 olsa çekilmez am olsa sikilmez o derece yani.
    otobüs kalkmamıştı daha. hemen indim çikolata şeker gofret ne bulduysam aldım. yeter ki sussun diye. annesine verdim. "abla bu çocuk sussun yeter. teşekküre gerek yok" dedim. kadın bakışlarımdan tırstı galiba. evet çocuğu kesecek gibi bakıyordum yalan yok. neyse çocuk aldı poşeti. susmuştu. poşeti karıştırırken otobüs hareket etti. "sessizlik ne güzel. huzurluyum artık" diye düşünürken bir ciyaklama geldi. "ama bunlar benim istediklerimden değil, ben istemem bunları dedikten sonra poşeti attı otobüsün içine. o katlanılmaz sesiyle yine beynime tecavüz etmeye başladı. çocuğun yanına gittim. "bak yakışıklı, susmazsan eğer o poşeti kafana geçirir seni boğarım" diye kulağına fısıldadım. sustu. tam yerime oturdum. yine başladı. "anneeeeaaaaaaa, bu adam beni öldürceeeaaaaakkkkk öğğğğğğğğ" hostesi çağırdım yanıma. "güzel ablam ben inicem" dedim. "burda indiremeyiz ne yapacaksınız burda" dedikten sonra, çok kötü baktım heralde. araba durdu. çantamı aldım. indim. aman yarabbi. kuş uçmaz kervan geçmez bi yer. ışık bile yok. vızır vızır arabalar geçiyor ama el kaldırsam bile kimse durmuyor ki. haklılar. ben olsam bende durmam. gecenin bi vakti, ıssız bi yolda ne durucam be. neyse bir kaç saat bekledikten sonra bi araç durdu. allah yüzüme bakmıştı. onlar da izmir' e gidiyorlarmış. beni otogara kadar bıraktılar. arabayla gittiğimiz için 1 saat bekleme süremi kapattık heralde yolda. özdere' ye geçmek için minibüse bindim. gözlerime inanamadım. bu piç ve annesi tam önümde oturuyor. şaka gibi. allahım ben ne günah işledim diye düşündüm. ama bu çileyi çekmek istemiyordum. bi ibnelik yapmalıyım diye düşündüm. ön tarafa uzanıp "abla siz nereye gideceksiniz" diye sordum. "özdere" dedi. "yanlış binmişsiniz ama arkadaki araç gidiyor oraya" dedim. defalarca teşekkür ettiler. arkadaki araca biner binmez bizim minibüs kalkmıştı. çok ama çok huzurlu bir yolculuktu. yaptığım şey hoş değil kabul ediyorum ama, eşşşşeeeeekkk kadar piçin bu derece ağlayıp kişneyip insanları rahatsız etmesi hiçte hoş değil.

    ah ulan eşek sıpaları. hayatımı siktiniz.
    2 ...
  2. © 2025 uludağ sözlük