çoğu öğrencinin "tamam lan bundan sonra hergün konu tekrarı yapacağım. günü gününe çalışacağım." diye kendi kendine sözler verdiği görülmüştür ancak genelde bu durum asla gerçekleşmez hep yarına ertelenir sonra da unutulur ve hayata devam edilir.
nefret edilen insan modellerinden biri.
o garip müzikleri kendileri dinliyorlar hadi onu anlıyorum ama ısrarla etraftakilere de dinletip bir de hava attıklarını,çok tarz olduklarını düşünüyorlar orası bir garip işte.
bir kere alıştın mı bir daha vazgeçmesi zor olan huydur.
siyaha alıştıktan sonra başka renk giydiğinde hiç yakışmamış gibi hissedersin ve hemen kurtulursun o renkten,geri dönersin siyahlarına mutlu olursun.
ayrıca yaz geldiğinde "sen öyle pişmiyor musun ya?" tarzı sorulara maruz kalırsın sürekli,yine de vazgeç-e-mezsin.
bu bölümü okumaya kalkışmadan önce kişi kendisine sorulacak şu soruları kabullenmelidir:
-2 yıllık mı?
-sözelden mi alıyor,eşit ağırlıktan mı? (sayısaldan alma ihtimalini göz önünde bulunduranlar azdır,bu bölüm sayısal2 puanına göre öğrenci alır fakat sayısal ders neredeyse yoktur benim gibi fizikden nefret eden biri için mükemmel bir özelliktir bu.)
-ne yapıyorsunuz tam olarak?
-mezun olunca ne olacaksın?
bu soruları soran kişilere "yuh,höh" şeklinde tepkiler vermeyi bırakmalı,soru soran şahıslara kafa göz dalma isteğini içinden atmalıdır.
ayrıca bu bölüme gelen kişi uykusuz kalmaya,hocaların bütün heves kırıcı eleştirilerine,proje çizmek için sabahladıktan sonra o halde okula gitmeye ve "ne olmuş lan buna" şeklindeki tepkilere aldırmamaya,ödevlerini ve projelerini asla yetiştirememeye hazırlıklı olmalıdır.
tüm bu olumsuzlukların yanında garip bir şekilde zevk alınabilen ve mazoşist miyim acaba sorusunu akıllara getiren bölümdür.
ya sevilir ya nefret edilir,ortasını görmedim henüz.
bu kişiler büyük çabalar sonucu saçlarını düzleştirdikten sonra yeğmur yağarsa "ayyyy inanmıorum ya saçım bozulçaaaaak" şeklinde nidalarla yağmurdan kaçar ve asla tadını çıkaramazlar.
bazen saç düzleştirmek uğruna ütü kullanırken kafa derilerini ciddi anlamda yaktıklarını da duymuşluğum vardır.