temrin'de yazıyor çiziyor. taraf'ta da gördüm birkaç kez.
oylumlu yazılar değil yazdıkları. ama yine de kendisini geliştirebilirse iyi yazılar yazabilir.
derine dalması gerekiyor genç yaşında, yoksa sağ camianın elemanları gibi kendi çalıp kendi söyleyenlerden olur ileride.
şöyle denmiş: "üslup olarak tanıdık isimlerin de etkisi gözden kaçmıyor. örneğin virgina woolf, sait faik, sabahattin ali gibi usta öykücülerin kokusunu duyabilirsiniz seyr-i âdemin sayfaları arasında."
arkadaş, bu adamın özgün üslubu yok mu allah aşkına?
anlatsanıza güzel güzel. yok şunun kokusu var, bilmem kimin bakışı var, şurdan bir meltem esiyor filan.
nedir sizin yaptığınız? edebiyat mı? kitap tanıtmak mı? haber mi? hiçbir şey. hiçbir şey yapmıyorsunuz.
internet bir çöplüğe dönüşüyor bu gibi şeylerle.
mustafa kutlunun son hikâye kitabının ismi.
kitap çıkana kadar kimseye kitabın ismini söylemeyen üstad kutlu, dergah dergisi nin temmuz sayısına ilan vermiş.
yarın (07.12.2009) s.ahmet yazarlar birliğinde başlayacak olan, ilkinin düzenlenmesi açısından önemli gördüğüm festivaldir.
festival 7-13 aralık günleri arasında gerçekleştirilecek.
festival boyunca sergi, atölye çalışmaları, açık oturumlar, okur-yazar buluşmaları, şiir akşamı, deneme, şiir ve hikaye dalında yarışmalar, konser, sinema - tiyatro gösterimleri birbirini izleyecekmiş...
bayağı bir yazar katılıyor, sevindirici...
lakin yazarlar birliğinin (kızlarağa medresesi) istanbul şubesi çok dar.
böyle bir organizasyonu kaldırıp kaldıramayacağı şüpheli...
(bkz: en fazla 40 kişinin oturacağı yerde festival düzenlemek)
hilmi yavuz'dan elif şafak'a, selim ileri'den murat menteş'e, ibrahim tenekeci'den haydar ergülen, rasim özdenören, osman konuk, ömer erdem...
birçok yazar katılıyor...