çocuklar ilköğretim okulu ve liseye giderek medrese tahsilinden geri kalıyormuş. her müslümanın ayetten hadisten hüküm çıkarabilmesi gerekiyormuş, ilköğretim ve lisede okuyanlara bu ilimler verilemezmiş, ilköğretimin 8 yıla çıkarılması bu yüzden islam düşmanlığıymış, liseye giden bir kıza niye lisede okuyorsun diye sormuş da kız ana-babasının öyle istediğini söylemiş, molla emmim de kıza anne babasına isyan edip liseyi bırakmasını söylemiş, çok günahmış...
-sabah dersinizin başlama saatinden 2 saat önce durağa çıkın. yoksa derse yetişemeyebilirsiniz.
-yağmurla yaşamaya alışın.sağlam bir yağmurluk ve bot alın, zira burada yılın 6 ayı deli gibi yağmur yağıyor.
-şehre ilk gidişinizde ''haafıss''* diye adlandırılan yaratıklar göreceksiniz, hemen tırsmayın, bunlar sakarya yöresinde yetişen endemik bir apaçi türüdür. yanlarına fazla yaklaşmayın, açıktan geçin.
-dersiniz yoksa öğleden sonra en geç 14.30'da kampüsten ayrılmaya çalışın, yoksa sabah çektiğiniz ulaşım çilesinin aynısını bir daha çekersiniz.
-Şakirtlerin harman olduğu diyardır burası, aklınızda bulunsun.
-Terminalin yerini boşuna aramayın, varolan terminal göt kadar bişey. Yeni yapılan terminal açıldı mı bilmiyorum. Büyükşehir belediyesi olmasına rağmen şehrin ana caddesinden türkiye'nin her yerine yolcu otobüsü bulunan, minibüs çevirir gibi istanbul ya da Ankara otobüsü çevirebileceğiniz bir yer burası.
-fakülte kantinleri pahalıdır ona göre.
-Bahar şenliği diye ağzınızın suyu akmasın, şenliklerde evvela kampüsün ortasında hıyardan dantelli sütyene kadar geniş bir ürün yelpazesina sahip bir pazar kuruluyor. bir de akşamları konser falan oluyor, ancak orada eğlenirsiniz zaten. tabi ölümüne kankanız yağmur ve soğuk eşliğinde.4 senem geçti orada, güneşli havada bahar şenliği olduğunu görmedim.
-eğitimi orta hallidir. bir odtü kadar olmasa da adam eder sizi.
-Tatile çıkma, evlenme, çeyiz düzme, arabanın modelini yükseltme, umre yapma gibi amaçlar için hocalar tarafından bol bol yaz okuluna bırakılacaksınız, buna alışın. (Yaz okulu:yaz okuluna kalan kelle sayısı X Ders ücreti=hocanın maaşının astronomik oranda artışı) Yine de yaz okuluna kalmamaya çalışın, hava yazın çok nemli, durulmuyo oralarda.
-ve eğer kısmet olur da mezun olursanız öğrenciyken o kadar nefret ettiğiniz saü'yü hatırlayınca içinizde bir yerlerin burkulacağını da unutmayın. 4 yıl sürünmeme rağmen o duygu bende bile vardır.
Emekli bir saü öğrencisi olarak aklıma gelenler şimdilik bunlar... hatırladıkça yazarız...
tiyatro, sinema ve seslendirme sanatçısıdır. yeşilçam'ın en meşhur ''kalın ses'' idir. filmlerde özellikle rahmetli kadir savun un sesi olarak bildiğimiz tok ve kalın ses gerçekte ona aittir.
Fethullah Gülen Hocaefendi hazretleri(!) nin 30 yıl önce vardiği bir fetva...
Soru kısaca şöyle:imam hatip'te okuyan çarşaflı peçeli bir grup kız, derslerde okul kuralları gereği yüzlerini açmak zorunda kalmışlar, hocaları arasında erkekler de varmış ve hanım ablalar bundan çok rahatsız oluyorlarmış...diyolar ki ''biz okumayacak mıyız? bize ayrı okul açsalar olmaz mı? okulu mu bırakalım yani?''
feto da kısaca ''siz de okumayıverin, kız kısmısının ilim tahsilinde ne işi var?'' diyor.
peşinen yazayım, ''hocaefendi öyle demez, siz onun işinize gelen cümlelerini cımbızlıyorsunuz'' savunmasına geçecek badem bıyıklı kertenkeleler için aşağıya cevabın büyük bir kısmını yazıyorum, gözlerinizi yorarsak affımızı rica ederiz:
"âkideye, ibadete müteallik ilimleri öğrenmek, çocuklarını terbiye edecek kadar ruhiyata dair mâlûmata sahip olmak, erkek gibi kadına da farzdır. kadın, bunları aile ocağında öğrenecek, efendisinden öğrenecek, ana-babasından öğrenecek, varsa, erkeklerle ihtilata girmeden, tecrid edilmiş bir muallimathanede öğrenecek. fakat astronomi, fizik gibi sâir ilimleri öğrenmek farz değildir kadına. hatta meşrû bir ortamda bunları öğrenecek olsa, bunun da kadına faydası olup olmayacağı tartışılır. hiçbir feylesof çocuk yetiştirememiştir.
Devrin ilcaatı ne olursa olsun; devir pedagojik ve psikolojik kaideler olarak ne vâz ederse etsin, bunlar bizi bağlamazlar. Kayıtsız şartsız Batı'nın kültürünün esir ve zebûnu değiliz.
Ama ne acıdır ki, biz olmasak bile 150-200 yıldır Batı'dan çıkan her şeytânî şey dahi bizde hüsn-ü kabul görmüş, parola sormadan evlerimizin içine kadar girmiştir. Son fantezi de kadın imam-hatibi açma, kadınları okutma, kadınları kültürlü yapmadır.
Müslümanlık gidip Batı'dan gelse, bizim mukallidler o zaman kabul eder. Batı bunun için kabul etmez onu. Avrupa'nın kendisi zaten sallantıda; Avrupa, fazla değil 10 sene sonra çatır çatır yıkılırken bunu çok iyi hissedecek.''
o ablalar bir de şimdi sorsalar keşke fıkıh anlayışını yediğimin pensilvanyalısına, alacakları cevabı hepimiz tahmin edebiliriz sanırım.
Bizim iç anadolu'da bir laf vardır: ''anamın adı döndü, ben de döndüm''
eğer ''dahi'' anlamındaki de'den ayrıldıysa resmen vahşettir, insan haklarına aykırıdır, kabul edilemez. devlet büyüklerimiz olaya el koymalı, türk dil kurumu'na van minüt demelidir.
sakarya üniversitesi öğrencilerinin yakından tanıdığı otobüstür. çarşıdan çıkar, donatım-adnan menderes caddesi-vagon yolu-tunatan-mavi durak rotasını izleyerek kampüse ulaşır. asla vaktinde gelmemesiyle ve her birisi ayrı bir figür olan şoför abileriyle meşhurdur.
bir dönem internet kafelerde efsane olmuş repliktir. okuldan kaçan 9-12 yaş civarında birkaç velet internet kafeyi basar, amaçları counter strike oynamaktır. fakat kurmayı bilmedikleri için civardaki en yakın yetişkinden yardım isterler. oyun kurulduktan sonra ise o çocuktan nasıl çıktığına şaşacağınız bağırtılar eşliğinde oyuna dalarlar.
dünya çapında ses getirecek bir olaydır. kendisi için köle tüccarı rolünü biçilmiş kaftan sayıyorum. otu boku her şeyi sevişerek kutlayan gladyatörlere edeceği nasihatlar gayet faydalı olacaktır. yalnız eşi rolündeki bayanı (ismi naivea idi yanlış hatırlamıyorsam) crixus'un altında görünce ne tepki gösterir bilemem.
geçtiğimiz referandumda görülmüştür. sisteme demokratik bir tepki göstermekle kalmamış, oy pusulasını zarftan çıkaran sandık kurulu başkanının ''o ne la'' nidasını takiben zarftan çıkarıp ahaliye gösterdiği mayolu kadın resmi, sandık kurulu üyelerinin ve gözlemcilerin kahkahalarla gülerek streslerini atmasını sağlamıştır.
emevilerin başlattığı, hutbelerde ehli beyt'e lanet edilmesi geleneğini yasaklayarak değerli bir insan olduğunu göstermiştir. bu hareketi sebebiyle emevilerden sonra iktidara gelen abbasiler döneminde mezarı tahrip edilmeyen tek emevi halifesi olarak kalmıştır.
vatan millet için en hayırlı olan bir durumdur. evet, Allah rızası için artık o saçma sapan elitist zırvalarını kimseyle paylaşma. zannedersem aşırı sıcaklardan böyle oldun. orhan gencebay dinle rahatlarsın diyeceğim ama sen bizim gibi kıro ve yavşak değilsin ki...
sen en iyisi fransız rivierasına (artık nice mi olur st. tropez mi, o senin keyfine kalmış) tatile git, dinlen. ramazan ayında çarpık laiklik anlayışını korumak için gündüz viskini yudumlamayı unutma. sakın antalyaya bodruma falan bulaşma, oralarda arabesk dinleyen yavşaklar var, soluduğun havayı bozarlar.
sabah gazetesinin haberine göre rus internet sitelerinde rusların türkiyede yaşaması için 37 neden adlı bir yazı dolaşıyormuş bu günlerde. ancak yazıyı incelediğimde ''ulan ya bu yazıyı yazan şabalakları türkiye diye miami'ye götürdüler, ya da ben başka bir ülkede yaşıyorum haberim yok'' diye düşünmeden de edemedim.
200 milyondan fazla nüfusa sahip olan ve nüfusunun yaklaşık yüzde 86'sı Müslüman olan Endonezya'da Kıble krizi yaşanıyor.
Endonezyalı Müslüman halk dün Endonezya Ulema Konseyi (MUI) tarafından yayımlanan bir bildiri sayesinde yıllardır yanlış tarafa doğru namaz kıldıklarını öğrendi.
Reuters haber ajansına konuşan MUI Başkanı Halil Rıdvan, "Camilerin Mekke yerine Somali veya Kenya'ya doğru baktığını fark ettik. O yüzden şimdi halktan yönlerini bir parça kuzeybatıya çevirmelerini istedik" dedi.
Şu an için ülkedeki camilerin yıkılması gibi bir planları olmadığını ifade eden Rıdvan, Müslümanların şimdiye kadar kıldıkları namazların boşa gittiği gibi bir korkuya da kapılmaması gerektiğini söyledi.
Rıdvan, "Onların duaları yine de Allah tarafından duyulacaktır" diye konuştu.
Hakkâri'nin Çukurca ilçesi Hantepe komando üssüne PKK saldırısında şehit olan biri üsteğmen 6 asker ile Van'da şehit olan bir asker son yolculuklarına uğurlandı. Van'ın Gürpınar ilçesinde şehit düşen Jandarma Komando Çavuş Serdar Yeşilyurt (21) Adana'da toprağa verildi. Sabancı Merkez Camisi'ndeki törende aileyi teselli eden 6. Kolordu Komutanı Korgeneral Nejat Bek, "Hainler emellerine ulaşamayacak" dedi. Kozan'ın Bucak köyünde bekçi baba Ümmet Yeşilyurt, "Terhisine üç ay kalmıştı. Oğlumun askerliğini ben tamamlayayım" dedi. Aileye AK Partili Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan'ın talimatıyla gece mağaza açtırılarak kıyafet sağlandı. Acılı aile baştan aşağı giydirilip cenaze törenine geldi.
