Merhaba arkadaşlar konuyu biraz karışık anlatabilirim şimdiden affola.
biz adalet bakanlığı sınavlarına katılmış ve her aşamasında başarılı olmuş fakat yıllarca hep sözlü mülakat aşamasında sebep ve puanlama anlaşılmaksızın elenmiş, aramızda adalet mezunları ve uygulama sınavında dereceye girenler olmak üzere sözlüde yetersiz bulunmuş, fakat gerekli bilgi birikimine ve mesleki yeterliliğe sahip olduğunu düşünen türkiye cumhuriyeti gençleriyiz. ülkemizde liyakat ve hakkaniyet ilkesinin ihlal edildiğini düşünürken, tarsus'ta patlak veren torpil skandalıyla kafamızda beliren soru işaretleri de netleşmiştir. peki bu torpil sadece tarsus'ta mı yapılmıştır?
mülakatta kimlere neler soruldu, mülakat soru havuzu hangi sorulardan oluşuyor, mülakatta geçenlerin uygulama vs sınav başarıları, kimlerin ''akrabası'' olduğu, sınavların bu kadar geç açıklanmasının acaba listelerin değiştirilmesinden mi kaynaklandığı gibi sorular, aklımıza ilk gelenlerdir.
bizim beklentimiz sınavda kazanamayan adayın bile bir sonraki sınava rahatlıkla hazırlanabilmesi, kafasında sınava ve mülakata dair en ufak bir soru işareti kalmamasıdır. bunun gerçekleşmesi için de sözlü mülakatların kayıt altına alınması, soruların önceden belirlenerek bir havuzdan çekilmesi, adalet mezunlarına (ki ben adalet mezunu değilim) öncelik tanınması ve sınav sonuçlarının şeffaf bir şekilde açıklanması gerekmektedir.
Sınav sonuçları neden belirtilen süreden aylar sonra açıklandı?
neden bir çok yer alınacağı söylenen kişi sayısından daha az kişi aldı? insanlar sırf alım sayısı daha yüksek diye kendi şehirleri dışında şehirlere başvuru yapabiliyor ve bu durum o kişilere haksızlık değil mi?
istanbuldaki bir adliye için istanbuldan başvuran adaylar var iken bingöl'de yaşayan birinin kazanması ne kadar hakka uygun? yoksa birilerinin yeğeni akrabası olduğu zaman otomatik olarak uygun mu olunmuş oluyor?
bizler sebebini bilmediğimiz şekilde elenmişken, hatta mülakatlarda 15 kez elenmiş arkadaşlarımız var iken, bir başka kişi nasıl hem infaz koruma memurluğunu hem de zabıt katipliğini kazanabiliyor?
insanların artık torpilin yoksa boşuna başvurma demesi bile adalete olan güvenin yeterince sarsıldığının kanıtı değil midir?
mersin'deki ve trabzon'daki torpil skandalının ortaya çıkmasına neden bir tepki veya yaptırım uygulanmamıştır? bütün adliyelerinin sınavının iptal edilmesi veya en azından mersin'dekinin iptal edilmesi gerekmez miydi?
bu soru işaretlerinin çözülmediği her gün biz ve bizden sonra gelecekler için adalet bakanlığına, devlet büyüklerine olan güveni azaltmakta, hukuk/adalet sistemine inancı zayıflatmaktadır.
hiç bir zaman bir ekşi sözlük olamayacak sözlüktür. ha amacımız ekşi olmak değil zaten de diyebilirler ama aslında biliyorum ki ekşi sözlük olmayı isterlerdi. ve buradaki yazarların çoğunun ekşide yazarlığı olmuş olsaydı buraya yan gözle bile bakmazlardı. ve evet ben de dahil.
ülkemizdeki boy ortalamadı dikkate alındığında çok normal olan bir şeydir. gören de sanacak ki erkeklerimizin hepsi 1.90.
neyse ben 170 boyumla kendi kendime kahve içmeye devam edeyim.
vicdansızlıktır net. insanlara yapmaya cesaret edemeyenler güçlerini hayvanlarda kullanarak kendini tatmin ediyor. bu yüzden her zaman söylüyoruz hayvanlara şiddet de cezalandırılmalı.
ülkemizde artık şaşıramadığım bir ailedir. hepimizin içinde gizli bir yerlerde bir psikopat var ama kimininki bu şekilde açığa çıkıyor, kimininki bu kadar şiddetli olmadığı için kontrol altında tutabiliyor.
eğer işe mutlu gitmenize sebep olan bir şey var ise yapılabilendir. ama ülkemizde kaç kişi işine severek ve mutlu bir şekilde gidiyor orası düşündürücü.