Ankara'da meydana gelen ve şimdilik 86 yurttaşımızın öldüğü, 46'sı ağır 186 yurttaşımızın da yaralandığı saldırıdır.
Nasıl, neden veya kim tarafından yapıldığının önemi var mıdır bilinmez ancak tabi ki;
cennet vatanımızın dalkavuk çetelerine teslim olduğunun kanıtı olan katliam.
recep tayyip erdoğan ve peşindeki dalkavuk çetesinin iktidarı kaybetme gibi bir opsiyonu yok.
sorulabilecek on binlerce soru var lakin tek bir cevap dahi yok.
cehalet ile mücadele işte böyle karanlığa yumruk atmak gibi umutsuz ve zor.
"ruhsuz dalkavuklar ülkeyi ne hale getirdiniz!" diye haykırası geliyor insanın, lakin astarın en kalınından kuşananlarda insanlığın veya ahlakın kırıntısı dahi yok.
başımıza bu dalkavuk ve sonradan görme cahil kukla sürüsünü dikenler, ülkeyi onların üzerinden baskı, zulüm, kan ve göz yaşına sürükleyenler; sanmayın ki bu millet sizlere teslim olacak. sanmayın ki bu gencecik cumhuriyeti böyle kolay teslim edip onu yok olmaya terk edeceğiz.
orta çağın karanlıklarına reva gördüğünüz bu ülkenin halkı bir gün dikelip başa çıkardığınız ayakları sultanahmet'in ortasına asmayacak sanıyorsanız ahmaksınız demektir!
beceriksiz, basiretsiz, çakma diplomalı, bidon kafalı, sonradan görme, abdestsiz gudubetler.
o gudubet bedenlerinizin hesabını allah'a, hıyanetinizin ve ihanetinizin hesabını da bu halka bir gün er ya da geç vereceksiniz!
yargılanacaksınız orospu çocukları!
ant olsun sandalyelere ters oturtulup, gözleriniz bağlı hıçkıra hıçkıra ağlayarak yargılanacaksınız!
bu kadar çok adaletsizlik olan bir memlekette yankı yaratmayacak adaletsizliktir.
Türkiye'de ki adaletsizlik çeşitlerini ve miktarını bir düşünmeye başlayınca, bir yerden sonra beynin yanacak gibi oluyor.
o kadar çok legal dolandırılıcılık çeşidi var ki insan sanki dolandırıcılık yapmamanın illegal bir şey olduğunu düşünmeye başlıyor.
kanunların yetersiz, adalet sisteminin yavaş ve adalet dağıtan kadroların yanlı olduğu bir ortamda maalesef biraz vicdanını köreltmen gerekiyor. yoksa mazallah cinnet getirmek elde değil.
ayrıca ticaretteki denetimlerin ne denli taraflı, yetersiz ve müdahale edilebilir olduğunu da eklemek gerekir.
akp döneminde gerçekleşmiştir diyebildiğimiz her şeyi teker teker yeniden hatırlamaktır.
çok sabır ve sağlam sinir isteyen bir iş olsa da hatırlamakta fayda vardır. hatta bu akp'yi iktidara getirenlerin, akp'nin iktidara gelişinden çok önceleri gerçekleştirdiklerini de kapsar.
yapacağım akp döneminde gerçekleşmiştir mini belgeseli için bana çok yardımcı olacaktır. hayırdır bir nevi.
biliyorum, binlerce hatta belki on binlerce rezalet, fiyasko, skandal, katliam, infial, ayaklanma, eylem, operasyon, tutuklama, karalama kampanyası, söylenen sözler, yapılan yalakalıklar ve sayamayacağımız kadar fazla çeşitte* olay yaşanmıştır. hele hele rte'nin sarf ettiği rezil sözleri herhalde bu ülkenin tüm vatandaşları birlikte düşünse hepsini hatırlayamaz.
pekala ben ne yapacağım? bunları teker teker araştırıp, gün gün akp dönemi anlatan bir mini belgesel yaratacağım. tabii ki hemen hemen her gün bir rezalet yaşadığımızı hesaba katarsak pek de mini olacağı söylenemez. eğer arzu ederseniz araştırıp gerçekleşen rezaletin gününü de not edebilirsiniz.
ama asla unutmamalı ve unutturmamalıyız güzel insanlar.
hafızanıza ve midenize kuvvet diliyorum ve şimdiden teşekkür ediyorum.
bu konuyla ilgili açılan birçok başlık olduğunun da farkındayım ancak yeterli değil.
kul ve yetim hakkını çaldığınız, alın teriyle, namusuyla ve hakkıyla kazanıp devlet kalkınsın diye ödedikleri vergilerle saltanat kurduğunuz, ötekileştirdiğiniz, sokaklarda çocuklarını katlettiğiniz, namusuna ve kadınına dil uzattığınız, rıskını rant malzemesi yaptığınız, topraklarına el koyduğunuz, kayırdığınız, aşağıladığınız, tekmelediğiniz, yerin altında ölüme terk ettiğiniz, hapislere tıktığınız, iftira attığınız, vicdan azabına ve adaletsizliğe mahkum ettiğiniz, yoksullaştırdığınız, işsiz bırakıp kuru ekmeğe muhtaç ettiğiniz, cahilleştirdiğiniz, namaz kılıyormuş gibi yapıp allah'a tapınma rolü ile dinlerini kullanarak kandırdığınız, kutsal kitaplarını propaganda malzemesi yaptığınız, askerini itibarsızlaştırdığınız ve bütün dünya'ya rezil ettiğiniz millet geliyor!
yarın iktidarının yıkılacağını bilse ve bunu önlemek için tek şansının bugün ülkede bir iç savaş çıkarmak olduğunu anlasa gözünü kırpmadan bu eylemi gerçekleştirebilecek şahıs.
demedi demeyin; 7 haziran 2015 genel seçimleri nde akp yeniden iktidar olacak çoğunluğu sağlayamaz ise, bu adam akp iktidar olana kadar tekrar tekrar seçim yaptırır. şimdi herkes diyecek ki: 'efendim olur mu öyle şey? hükümet kurulmak zorunda. kurulmadan olur mu? 45 gün süreyle kazanan partileri masada bekletip ülkeyi tekrar eseçime götürebilir ama eninde sonunda bir koalisyon hükümeti kurulmak zorunda. nasıl olacak bu iş?'. bal gibi olur. bu adam turgut özal değil, adnan menderes değil, süleyman demirel değil, ismet inönü veya cuntacı kenan evren de değil, adıyla sanıyla recep tayyip erdoğan.
o koltuğu bırakmamak için değil, ömür boyu hapse atılmamak için de değil, vatan millet aşkı için hiç değil, sadece ve sadece paracıkları kendisinden alınmasın diye herşeyi yapmaya hazır recep tayyip erdoğan.
7 haziran 2015 seçimleri sonucunda ortalama cumhuriyet halk partisi oy oranının en aşağı yüzde beş üzerine çıkamazlar ise, ömrümü bu rezaletin mesullerinden hesap sormak, gerekirse fiilen içerisine girerek şeklini ve işleyişini aslını muhafaza etmek sureti ile devrimine çalışacağım, bizzat üyesi olduğum, hiç bir bahane ile başarısızlığının kabul edilemeyeceği, doğu kültürlerinin yarattığı devletler tarihinde (Muhammed Ali Cinnah'ın deyimi ile mazlum devletler) gerçekleştirilebilmiş en büyük aydınlanma devrimlerinin sahibi partidir.
Ey siyasiler, atatürkçülük ve kemalizm gibi mustafa kemal atatürk'e hakaret niteliğinde bulunan inanışlara ve düşünce akımlarına saplanıp kananlar, ey koltuk, makam ve güç meraklıları ve bağımlıları, Anadolu ezilen halkının makus talihini bir gecede değiştirebilecek düşüncelere ve yüreğe sahip yüzbinlerce vatan evladı yetiştirirken, sizler atalet, tembellik ve beceriksizlik içerisinde bu insanların fikirlerini ve yürekten gelen azimlerini hiç yoklarmış gibi görmemezlikten gelemezsiniz. Çünkü milletin vicdanı ve istikbali, sizlerin çürümüş ve kokuşmuş siyasi hesaplarına, popülerlik merakına, güç bağımlılığına ve dünyevi korkularına bırakılamayacak kadar değerlidir.
Eğer Cumhuriyet Halk Partisi en kısa zamanda millet ve cumhuriyet için mühim olan devrimleri sağlayamaz ise, o vakit bu milletin vatansever evlatları önce sizlerin sonra da halklarına ve bayrağına ihanet eden hainleri Yunanlıların yaptığı gibi sandalyelere ters oturtmakta bir an dahi tereddüt etmeyecektir. Bu savaşta mağlubiyetin sorumluları düşmandan daha masum görülmeyecektir.
Dünya'nın tüm saatleri sizler için işliyor.
Ya Anadolu halklarına her alanda istiklalini verin ya da...
hikaye anlatıyor, dinliyoruz. gezdik gördük hesabı... elli bin kişi onu bekliyormuş vs...
kimleri tehdit edeceğini çok merak ediyoruz.
aklını kullanıp bu konuşmasında istifa ederse devleti ve halkı çok rahatlatacak.
edit: t.c. başbakanı sıfatı ile kürsüde konuşan şahsın, akp'nin kendi yaptığı yolsuzlukları karartma sürecini istiklal mücadelesi ile bağdaştırdığı utanç verici ve aşağılayıcı konuşmadır.
recep tayyip erdoğan ve şakşakçıları adeta devletin temellerini ve çatısını çökertmeye yemin etmişler.
hala dua diyor, allah diyor, din diyor, millet diyor.
17 aralık 2013 ihale ve rüşvet operasyonu'nun ikinci dalgası olarak önümüzdeki saatlerde başlayacağı ve birçok bakan, milletvekili ve ünlü ismin tutuklama ve arama emrinin emniyete ulaştığı haberi gelen operasyon.
yeni yıldan önce rte'nin devrildiğini göreceğiz gibi.
her birimizin içini çok rahatlatacak bir olaydır. çok yakın zamanda hepsinin belediye tarafından zehirlenmiş gibi yol kenarlarında ağızlarından köpükler fışkırmış şekilde yatıyor olduklarını göreceğiz. bugüne kadar yaptıkları tüm trollükler, koyunluklar, makarnayla gelişmiş beyin hücrelerinin cızıldamaları, havlamalar, cehalet dolu argümanlar, hüloğlar, korkaklıklar, hayinlikler, acizlikler son bulacak.
klasik bir fethullah gülen açıklamasıdır. yaptığı şeyi yapmamış gibi göstermek için yaptırdığı müritlerini tanımadığını iddia ederek ve yaptıklarının günah olma ihtimaline beddua atarak kendisinin operasyonlarla olan ilişkisini örtbas etmeye çabalamaktadır.
yine de videoda arkada ağlayıp zırlayan, kendinden geçip bayılan müritlerinin hoca efendilerine ne kadar bağlı olduklarını görmek mümkün.
böyle bir videoyu izleyerek bu ağzından salyalar saça saça insanları kandıran şeyhin, hoca efendinin veya imamın türkiye'de kolluk kuvvetleri ve savcılarla, siyasi iktidarı elinde tutan dalkavuk dolandırıcı güruhuna makam, güç ve rant için operasyonlar düzenliyor olduğunu görmek bu ülkenin aydın insanları için ne acıdır ve ibretliktir.
ve tarih türk halkına iki çeşit namussuz, şerefsiz ve dalkavuk olduğunu gösterdi:
1) para ve güç için allah'ı ve dinlerini pazarlayanlar.
2) allah ve din ile kendilerini acındırarak para ve güce ulaşanlar.
18 aralık 2013 tarihi itibarıyla güzel ülkemizde şahitlik ettiğimiz vahim ve acınası durum.
akp'nin manevra alanı daraldıkça aşağılık inatlarını bir kenara bırakamayıp hala daha gerçekleri göremeyecek kadar kör olmayı seçenlerin bizlere izlettiği hüzünlü drama.
11 sene önceden gerçekleri görenler, başımıza geçirilen kuklaların bu ülkede yapacaklarını önceden kestirebilecek kadar aklı selim olan ve 11 sene boyunca bu fikrinden vazgeçmeyen sizlere soruyorum sevgili kardeşlerim;
bu insanların hala daha gerçeği inkar etmesi onların suçluluklarını ve paniklerini ispatlamaz mı?
hala akp'ci ve tayyipçi olabilecek kadar aşağılık bir insan müsfettesi olmayı tercih edenlerin, 11 senedir akp'yi, cemaat'i ve bu vatana ihanet eden tüm sefillere karşı mücadele edenleri eleştirmekten başka çareleri kalmadığını göstermiştir. bu kadar çaresizlik acınacak vahim bir durumdur. bu vatandaşlar bizimle aynı topraklarda ve şehirlerde yaşamaktadır. ancak bu kişiler hayattan edep, namus ve şeref dersi almadan göçüp gideceklerini içersine düştükleri bu acınacak durumda dahi başkalarını suçlamalarından anlıyoruz.
başbakan'ın, bakanların, başbakan yardımcılarının ve tüm akp'li milletvekillerinin tüm devlet işini gücünü bırakıp kıçlarını kurtarmak için bir araya toplandığı operasyondur.
bakın bu farklı bir bakış açışıdır.
bunca devlet görevlisi devletinin işini bir kenara atıp iktidarlarını kurtarmak için çabalayabilirler mi?
zaten bu bile tek başına onların suçlu olduğunu göstermez mi?
sizin için önemli bir insanın bir söz, bir kelam, bir laf etmesini it gibi beklemeniz, ne söyleyeceğini dört gözle beklemenizdir.
ağzının içine bakmaktır. köle olmaktır.
konuş be kadın bir laf söyle.
öyle sessiz kalınca daha ağır vurduğunu bildiğin için mi susuyorsun?
yoksa söyleyecek birşey kalmadığı için mi susuyorsun?
kadın da olsan biraz cesaret et ve konuş benimle.
sen sustukça ben biraz daha takatsizleşiyorum yaşamaya.
ortalamanın çok üstünde kültürlü sayılabilecek kızdır. ancak bu onu sosyal bir birey yapmaz.
güzel, akıllı, zarif, asil veya namuslu da yapmaz.
kültür karın doyurmuyor sonuç olarak ve ben de oturup masada saatlerce klasik filmlerle ilgili konuşacak değilim.
tanrı'nın dünya'ya uzattığı eldir bu burcun erkeği.
balık burcu'nun en iyi ve en kötü özelliklerinin tam olarak ruhuna işlendiği erkekler 4-21 mart arası doğumludur.
onun sezgilerini, öngörülerini, hayal gücünü, romantizmini, sadakatini, dürüstlüğünü, hoşgörüsünü, merhametini, inceliğini, zaman zaman parlayıp sönen müthiş zekasını ve en önemlisi her konuda biraz bilgi ve kültür sahibi oluşunu başka hiçbir erkekte bulamazsınız.
zaten elma da mart ayının meyvesidir. adem'in elmasına sahip erkeklerin çoğu da balık burcu erkeğidir.
zayıf görünüler çünkü onlar kalemleri ve fikirleriyle savaşmayı seven erkeklerdir.
dik yürüyemezler çünkü kafaları ve içerisinde dönen milyarlarca fikir omurgalarına ağır gelmektedir.
tıpkı mustafa kemal'in 'içiyorum çünkü bu vücut artık bu kafayı taşımıyor.' demesi gibi.
tıpkı albert einstein'in kambur oluşu gibi.
kısacası efsaneleri balık burcu erkekleri yaratır.
tıpkı bu entryde olduğu gibi.
edit: michelangelo'nun bir balık burcu erkeği olduğunu da eklemeliyim.
kızlar için daha güncel bir betimleme yapmam gerekirse de:
gecenin bir vakti telefonunuz çalar veya mesaj gelir de* ve tanımadığınız bir erkek sizden hoşlandığını söyler ve sizi sanki 40 yıldır tanıyormuş gibi ve gerçektende sizi anlamış olarak muhabbete girerse işte o an sizin için hayat çok büyük süprizler hazırlıyor demektir.
çünkü telefonun diğer ucunda size aşık olmaya hazır bir balık burcuğu erkeği beklemektedir.
türkiye'dir. radikal terörist irtica mahsülü iki üç tane çapulcu ahmağın cia desteği ila iktidara getirilip pohpohlandığı ülkedir aynı zamanda. bu ayak takımı çapulculara yabancı istihbarat güçleri tarafından ne kadar destek verildiyse o kadar şımartılmış ve o kadar halkına zulüm etmelerinin yolu açılmıştır. sokak aralarında rakı içen insanlara gaz kapsülleriyle ateş eden orospu çocuğu gayri müslim terörist insan türünü kutsal polis adı altına saklayarak kendilerini kotarıp kurtarmak amacı ile devşirmiş terörist islamcılardır bunlar.
hayır amerika size vazelin sürmüyorsa bizim suçumuz ne?
an itibarı ile marketten bira alamama olayıdır. vahimdir. oysa bize sağlığımızı düşünerek bira satmamak için kanun çıkardıklarını düşünmek isterdik.
ama olay öyle değil.
rize'den, kayseri'den, konya'dan iki üç tane ayak takımı radikal islamcı itin iktidara geçip halka din icap ettiriyor diye alkol satmaması olayıdır bu.
'iki üç tane ayak takımı radikal islamcı' bana bu ülkede din istiyor diye yasak koyamaz.
oysa bu insanlar radikal ateist değil. olmadılar da. ama şu durumda bu insanların akılları 'gün gelir' moduna geçecek ve o kazma da dönüp o ayak takımı çapulcuların götüne girecek.
defalarca suriye'ye emperyalistlerin, nato'nun ve siyonistlerin müdahele edemeyeceğini söylememize rağmen, bunu eski bir savaş oyunu zannedip amerika'nın süpersonik teknolojilerle esad'ı devireceğini sananlar hayal kırıklığına uğramaya doymamışlardır.
haftalardır amerika suriye'ye müdahele edecek diye bir tarafına kına yakanlar emperyalistlerin ve siyonistlerin gücüne güvenenler haftalar geçtikçe bu güçlerin artık dünya gücü olmadığını ve türkiye'nin de artık yüzünü doğuya ama araplar olmayan doğuya dönmesi gerektiğini anlayacaklardır.