evinde veya saraçoglu stadında malum çoşan seyircilerle çılgınca sevindiği durumdur.
sonra olayı öğrenip dumur olmuştur.
daha fazlası için
(bkz: rıdvan dilmen in şampiyonluk kutlaması)
Oturmuş taş bir kaldırıma kırılmış saati olmadan telefondan saati izlemenin ne kadar acı olduğunu yaşadınız mı hiç ?
Saatler önce attığınız mesaja cvp vermesini beklemek ve üst üste aramanıza rağmen telefonun yüzünüze açılmamasının acısını yaşadınız mı ?
3 saat öylece kalıp oracıkta gözleriniz kapayarak bir tanıdıkayak sesinin arkanızdan size sarılmasını beklediniz mi?
Veya en olmaz şekilde karşınızdakinin üzerineze atlayıp sarılmasını hayal ettiniz mi?
Gelsede beni görse dediniz mi?
Mesaja cvp vermemesini ayrılmış olmanıza rağmen Görmemiştir ! diyerek kendinizi kandırıp bir mesaj daha attınız mı ? sonra gene bekleyip 1 saat arasam mı dediniz mi ? arayıp acaba yanında hoca mı var ondan mı acamıyor musaıt degıl hala herhalde dıyerek bekledınız mı ?
sonra dusunup bekleyeyım bıraz daha sonra ararım dayanamaz acar dedınız mı ? Telefon ararken uzun uzun calan cagrıyı sayarken 12 ye geldıgınde bıtecegını ve yıne acmayacagını dusundunuz mu ? içiniz yandımı ?
Çogumuz yaşamışızdır zannediyorum bazısı saatlerce bekler bazısı günler aylar yıllarca ...
işin en acı tarafıdır ayrılık
Ama Atilla ilhan gibi "ayrılıkda sevdaya dahil" demek geçer en ince yerinden yüreğin , paramçarça olan kalbi yek pareye dönüştürmektir aslolan
çaresiz bir aşığın yıllar önce yazdığı bir yazı.
--spoiler--
gene gördüm rüyamda seni. elimi tutuyordun, benle konuşuyordun.
sabahlara kadar uyumamamın asıl sebebi bu...
rahatlıkla itiraf ediyorum...
ama gerçek olanda şu sabah 5.30 a kadar uyumasamda uyku asıl sorumlu ! ne zamna dalsam karşımdasın .
içim yanıyor , gözlerim ağlamaklı oluyor ,bilgisayar da çalan şarkı manidar " dün gece gördüm düşümde elin yine ellerimde gözlerin ağlamaklı ....... Beni bul!!! beni bul" diyor... tesadüf mü ? bilmiyorum...
artık yenilmiş ordular kadar yenik ve ezilmişttik ...
--spoiler--
insanın neyi çok istediğini soran soru kalıbı
sevdiğim bir yazı
--spoiler--
kendini anlatırken yorulur bir kenara çekilip dururum dakikalarca beni anlamak isteyenleri arar gözlerim...
ençok anlaşılabilmeyi ve sevilmeyi istedim şu küçücük dünyada
çok şey istemişsin be üstadım hemde çok
bulamıyosun bunların hiç birirni
--spoiler--
en zoru herhalde aşk...
herkesın ağzına pelesenk ettiği şu cümle aşk...
herkesin yorum yaptığı, insanların acı çektiği,en fazla düşündükleri,sonrada yok öyle birşey dedikleri....
arkasından bakarken ağladıkları,kelimelerin boğazda düğümlendiği- ben boyle bır seyın olmayacagını sanıyordum varmıs hemde gercekten varmıs-yemek duygusunu kaybettıren,kendısını suclu hıssettıren ,cok da guzel yanları olan aşk...
umutla başlarsın kaybetme korkusu vardır önce ya giderse ya sevmezse denemeye baslarsın sacma sapan konular sacma sapan dıyaloglar kırarsın hıc yuzune daha da degerlenmeye baslar anlamazsın ! aşkı kaybedince anlarsın !
aşk.. ırmaklardan akmak çayırlarda dolaşmak mı ? yoksa arayacak diye saatlerce telefonun başında çağresizce kalmak mı ? ne bıleyım kımıne gore bır bakıs kımıne gore bır hareket kımıne gore bır opucuk .....
umutsuzlastıran bızmıyız acaba? yoksa umutsuz mu cidden ?
düzelmez asla derken birden düzelen, sen acilde nöbet tutarken gelen yanına sonra hiç beklemediğin bir anda mezuniyet öncesi tel edip olmaz böyle şey diyen!!! çok umutsuz hemde çok
ölmekte bir umut vardır yaşamaktada ama aşkta yok!
umudum var derken kaybetmektir aşk...
kaybedecegım derken kazanmaktır aşk...
aniden habersiz gelmekdir aşk ...
habersizcede gitmektir....
kısacası benim anladığım umutsuzdur aşk...
ösym nin yediği b.k. yuh be kardeşim neyinize güvenelim. hayatımızı allak bullak ettiniz.
bir sitede bir doktor arkadaşın yazdıkları.
--spoiler--
sonuç ne olursa olsun, böyle ruh halimizle oyuncak gibi oynanması ağır geliyor bana..
ha muhtemelen puanım düşecek, sıralamam düşecek vs. önemli değil çünkü b grubu da olmak vardı bu sınavda ve b grubu için adil olan buydu olması gereken oldu.. burda sorun ösym'nin bu özensizliği..
aylarca hatta yıllarca bu sınava çalışıyoruz. hayatımızdan maddi manevi nice fedakarlıklar yapıyoruz.. yaşlanıyoruz bu sınavın stresiyle ve zorluğuyla.. sınav geçiyor, puanlar sıralamalar tercihler stresi başlıyor.. yüzümüzde bir yaşlanma çizgisi daha beliriyor bu süreçte.. ve tercihlerimizi bile yola koymuşken tam bişeyleri kabullenip bundan sonrasında birazcık nefes almayı düşünürken ösym çıkıp "durun iptal ediyorum haydi baştan" deyiveriyor.....
başa dönüyoruz, yine planlar ve umutsuzluklar... uykusuz geceler... ve yeni çizgiler beliriyor alında yeni kırışıklıklar kendini ele veriyor gözlerimizin kenarlarında...
bitmeyen eziyet katlanarak devam ediyor...
hayırlısı ne diyim..
bu sisteme bizi mecbur edenlere sitemim..!
Allah yardımcımız olsun........
--spoiler--
o kadar okuyan insanların dertleriyle dertlenen kendi annesine babasına hatta kendıne bıle o kadar vakıt harcamazken diğer ınsanların saglıgı ıcın kendı saglıgını hıce sayan ınsanlardır.ıdeallerı cok buyuktur. öss de sağlam bır puan alıp gıt oku 7 yıl 1 yılı ıngılzıce hazırlık okulu bıtır o kadar cıle sonra devletın karsısına mecburı hızmetı dayattıgı kısılerdır turk doktorları. mecburı hızmetı yapmazsan dıplomanı alamazsın ve bır bokta yapamazsın denen kısılerdır.
bundan dolayı saglık mudurlerı hocam ben ıstıfa edıyorum dıyeınce yuzunuze bıle bakmaz ne derdın var ? dıye bıle sormaz cunku sen kolesın mecburen calısacaksın.vakıt gelıpte bıtınce mecburı hızmet basarsınız en ıyısınden ıstıfayı. fırlatırsınız dılekceyı ozgursunuzdur. ama sonrada tus dıye bır bela varkı onu kımse bılmez yasamayan anlamaz o kadar adam okadar gun o kadar sayfayı okuyup o sınava gırer ve hastanelerde dusuk maasla calısmaya baslar yenıden.
doktor olmak helede bu ulkede cok zor.
lıse mezunu sozlesmelı hemsıreye 1600 tl maas veren bu devlet okadar yıl kıcını yırtıp calısan dr a 1250 tl layık gorumustur. ben sahıdım. bırde saglık bakanı cıkıp 6000 tl den az olan yok demıstır ya hayretler ıcınde ızledım. ben ne oluyorum ozaman afferdersın bebiş ?
birde rastaldıgınız toplantı ve gorusmelerde butun dr lar kotu olarak tasvır edılıyor ya hıc mı ısıysıne denk gelmedınız ya ?
recep ivedik filmlerinin olmazsa olmaz sloganı. birisiyle buluşmaya geç kalmışsanız ve karşıdakinin kızcağından eminseniz sizi aradığındabir sorun mu var gardaş ?deyip olayı tatlıya bağlayabilirsiniz.
şaşırmak olası olan durumdur. kardeşim hep bayanlar mı katılır bir erkek aramaz mı ? anlamadım gitti. okan programı sunarken telefondan gelen erkek sesinden rahatsız mı oluyor acaba ?
analadım gitti. bağlanacam sana okan diyen bir erkek figürü hoş olurdu.