cinsel keyif olarak görüyorum. kimisi için ayak, çorap yalamak, kırbaç, bdsm normalken, kimisi içinde sadece düz gir çık. konu cinsellik olunca insanların algısı farklı çalışıyor. düz sevişmek normal gözüküyorken, cinsel ilişkiyi süslemek, renk katmak sapıklık olarak görülebiliyor bazı kesimler tarafından.
19 Ekim 2018 de vizyona giren biyografi ve dram filmi. Filme bilim-kurgu, uzay’da zaman, uzay mekikleri, ufalar, fırlatmalar, kara delikler vs. göreceğinizi düşünerek gidiyorsanız derhâl kararınızı değiştiriniz. Hatta uzaya gidiş ve geliş süreçleri görüntüleri verilmemiş uzayda yaşanan aksiliklerin görüntüleri verilmiş. Film; dram, biyografi, tarih ve birazcıkta romantik türü kodlarını içeriyor. Filmin size verecekleri Neil Amstrong özel hayatı ve uzay hayatı, 1960’lar Nasa uzay araştırmaları, Aya yolculuk projesinin nedenleri ve bu projede çalışanların ve yaşamını yitirenlerin bilgisidir. Ay’ın yörüngesine giren Apollon 11 uzay mekiğinden inip aya ilk ayak basan Neil’in gerçek görüntülerle kurgu görüntülerin birleştirilmesinin verilmesi filmin belgesel durumunu güçlendirmiş. Son olarak filmin son sahnesinde Ay’ın keşfeden Neil’in karantinada karısıyla camperde* görüşmesi, camın yansımasından iki görüntünün doğal yansıtma ile üst üste düşmesi duygusal ve güzeldi.
Milli Eğitim Bakanlığı’ndan onaylı olduğu belirtilen Özel Nabaa Alhayat Karma Lisesi’nin karma eğitim vereceği öğrenildi. Okulun girişine, Özel Nabaa Alhayat Karma Lisesi’nin tabelası asılırken tabelada ve tabelanın yanındaki afişin Arapça olması dikkat çekti. Mahalle sakinleri, mahallelerine okul açılacağını duyduklarını ve sevindiklerini ancak açılan okulun Arapça eğitim veren bir okul olması ile şaşırdıklarını ifade ettiler. Okulun arka bahçesine dikilen bayrak direklerinden bir tanesine Türk Bayrağı asılırken bir tanesine ise Irak bayrağı asıldı.
Rusya’da yaşayan baba resimde de göreceğiniz gibi ölen kızının ardından oldukça sıra dışı bir mezar taşı yaptırdı. Ölen 28 yaşındaki Rita Raisovna adlı genç kızın bir dakika bile yanından ayırmadığı iPhone model telefonunu mezar taşı yaptıran baba, bu mezar taşı için 1800 dolardan fazla para harcadığını da belirtiliyor.
tamam aptalca bir eğlence anlayışı ve tamamen gereksiz bir durumdur hele ki bedelliler için. az önce 20 kişilik bir konvoy, havai fişekleri ve silah atışları ile düzenlenen bir kaç beyinsizin çevreye verdiği rahatsızlık halidir.
Merkez Çarşı Mahallesi Atatürk Caddesi üzerinde bulunan yaklaşık 2 asırlık çınar ağacı, dükkanların önünü kapattığı ve araç yolunu daralttığı iddiasıyla belediye ekiplerince kesildi. Sembol ağacın bu şekilde oradan kaldırılması, bölge sakinlerini rahatsız etti.
nasıl bir fark olduğunu bilen var mı acaba? vatanını milletini seven askerliğini bedelsiz olarak 15 ay yapan birisiyim. televizyonda gördüğüm şehit haberleri sırasında bir anne baba, bir eş, kardeş hangi psikoloji ile hangi mantık ile vatan sağolsun diyebiliyor buna anlam veremiyorum.
hey gidi günler hey. sene 2001'li yıllar. o zamanlar istanbul'un hatta türkiye'nin ticari olarak kalbinin attığı yer olan karaköy elektrik piyasasında işe başlamışım. daha lise son yaz tatili dönemleri. amcam sayesinde bir elektrik firmasında işe başladım uslu efendi tatlı yıllarımız.
patron bey bizi malzeme almak için bankalar caddesinin sonunda ki bir hana gönderdi. o zamanlar telefon navigasyon olayları yok, elime alacağım ürünün adını ve yerin adresini verdi yolladı. adresi, hanı arıyorum tarıyorum yok bulamıyorum. defalarca o cadde de gidip geldim, yok mk adresi. dön dolaş defalarca aynı caddeyi dolandığım için olacak ki, 2-3 kalpazanın dikkatini çekmişim. o zamanlar tabi simsar çok, buldular gencecik çocuğu, şunun bi mk dediler.
cebimde de o dönemin efsane olmasa da iş gören, motorolanın bir telefonu var çocukluk heyecanı ile almıştım, çalışıp çalışmadığını bile hatırlamıyorum. bir de abimin almanyadan hediye olarak gönderdiği swatch marka saat var kolumda. adres sorma bahanesi ile sendeleyen bir adam geldi yanıma, elinde de altın sarısı bir kol saati.
adam, kardeşim dedi eminönü kapalı çarşı ne tarafta? diye sordu.
dedim, şuradan düz git karşına çıkacak.
adam, çok uzak mı? filan diye böyle gevelemeye başladı.
dedim, yok çok uzak değil 10 dakika yürürseniz karşınıza çıkar.
adam, köyden yeni geldim şu altın saatimi bozduracağım ihtiyacım var dedi. ne kadar verirler bilmiyorum ama mecbur satmak zorundayım diye devam etti.
dedim, orasını bilemem dikkatli olursunuz.
adam, oraya kadar bu halimle yürimiyim, varsa üstünde bir şeyler sana satayım dedi.
dedim, bende para yok alamam. tabi o sıra kağıt elimde hafiften yürüyorum adresi arıyorum. adamda benle birlikte yavaşça yürüyor.
adam, fark etmez dedi telefon varsa telefon da olur, bi de kolunda ki saati verirsin helalleşiriz dedi.
o sırada yanımıza sözde hiç bir şeyden haberi olmayan bir abimiz yanaştı, saate bi bakayım filan dedi diğer adama. adam saati verdi inceledi, yalandan çakmağı saatin camına tuttu filan, sonra geldi bana eğildi kulağıma, bu saat en az 10.000 eder, adam işi bilmiyor sakın çaktırma al bu saati dedi. ulan ben zaten adresi ararken kendimden geçmişim, üstünde bu götveren de kanıma girince, olmayan aklımla kafamda deli senaryolar, para hevesi belirmeye başladı. gittim saati sözde satan adamın yanına, ne istiyorsun bu saate diye sordum. 3-5 bir şeyler at, telefonunla saatini de ver anlaşalım dedi. sim kartı telefondan çıkardım, saatimi çıkardım verdim adama, aldım 10.000 tl değerinde ki saati. attım cebe hiç çaktırmıyorum ama adresi de zor bela sonunda buldum. dükkana gittim malzemeyi teslim ettim. patronların ikisi aralarında, yeni dolandırıcılar çıkmış eminönü taraflarında, milleti kandırıp sahte eşyaları veriyorlarmış diye konuşuyorlar. o cümleleri duydum, başımdan kaynar sular akmaya başladı. neyse ki saat bozuk değildi ve çalışıyordu. bir süre o saati koluma takıp kullandım. sonra pili bitti evde dolabıma koydum kaldı öyle. demem o ki, o saate ne oldu.
bulunduğum bölgede an itibari ile öğrendiğim saçma sapan bir olaydır. özellikle ttnet müşteri hizmetlerine, müşteri temsilcisi olarak beyinsizleri yerleştiriyorlar sanırım. sizden kaynaklı kesinti olduğu için hattımı iptal ettireceğim diyorum, karı bana bizden kaynaklı kesinti değil diyor. kimden kaynaklı kesinti acaba ttnet müşteri temsilcisi büşra hanım? trump'ın işi mi? diye kendisine sövüp telefonu kapattım. ttnet her zaman ki gibi pişmanlıktır. hafta içi cayma bedeli dahi çıksa hattımı iptal ettireceğim. bir daha da türk telekomun herhangi bir hizmetini kullanmayacağım.
8 eylül 2018 haftasında vizyona üçü yerli olmak üzere toplam 7 film girdi.
Arı Maya 2: Bal Oyunları
Maceracı Arı Maya'nın aşırı heyecanı yüzünden kraliçe arıyı utandırınca, kraliçenin kendisi ve uyumsuz böceklerden oluşan bir ekibi Bal Oyunları'na katılmaya zorlamasına neden olur. Oyunları kazanamazlarsa kovandaki arıların kış için hazırladığı tüm bala el konacaktır. Maya, Willy ve diğer arkadaşlarıyla birlikte güçlü rakiplere rağmen ekibini şampiyonluğa taşıyabilmek için her şeyini ortaya koyacaktır.
Keloğlan
Ünlü çocuk masalı Keloğlan'ın bu modern uyarlamasında Keloğlan, arkadaşlarıyla birlikte 40 yıl aradan sonra, çok sevdiği Cankız'ın çağrısına uyarak ormandaki hayvanların varlığını tehdit eden güçlere karşı koyuyor. Masallarda karşılaştığı her sorunu alt edebilen Keloğlan, doğa ve hayvanları korumak adına verdiği mücadeleyi kazanabilecek midir?
Zifir-i Azap
Kolay yoldan para kazanma hırsıyla adeta gözü dönen Hakan, bu hırsıyla fark etmeden arkadaşlarını da etkilemiş ve define bulabilmek amacıyla Boyabat Kalesi'ne kadar onları peşinden sürüklemiştir. Ancak yaptıkları bir hata, hepsini felakete sürükleyecektir. Çıktıkları bu karanlık yolculukta inançsızlıkları ve ölüm gerçeği, onların sonunu hazırlar.
Komplo
Theo James, Ben Kingsley ve Belçim Bilgin'in yer aldığı yapım, 2000'lerin başında BM diplomatı Benon Sevan'ın merkezinde bulunduğu gerçek bir skandalı konu alıyor. Birleşmiş Milletler'e yeni giren program koordinatörü Michael Sullivan, Irak'taki "Petrol Karşılığı Gıda" programında görevlidir. Ancak hesaplarda bir takım usulsüzlükler sezmeye başlar. Organizasyonun başındaki tecrübeli diplomat Pasha'nın liderlik ettiği yolsuzluk ağının derinlerine indikçe çok daha büyük sırlar keşfedecek ve tehlikeli durumlarla karşılaşacaktır.
Baba Nerdesin Kayboldum
istanbul'da sinema bölümünde okuyan ancak beklediği fırsatları bulamayan Aşkın, hayatında her zaman yeri büyük olmuş babasının ölümüyle memleketi izmir'e döner. Hep kaçmaya çalıştığı eski yaşantısına geri dönen Aşkın için kendisini sorgulamayla geçecek günler başlamıştır. Asıl yıkım babasının ölümü müdür, yoksa kendisini her yönden sıkıştıran, onu bir kalıba sokmaya çalışan hayatı mıdır? Aşkın varoluş mücadelesi verirken, yakın arkadaşı Ali ve aşık olduğu Oya'nın desteğine ihtiyaç duyacaktır.
Transit
Alman yönetmen Christian Petzold'un prömiyerini Berlin Film Festivali'nde yapan filmi, göçmen krizini konu alıyor. Paris'te yaşayan Alman Georg, Nazi birliklerinin şehre yaklaşmasıyla kaçmak zorunda kalır. Marsilya'ya giderken yanında Weidel adlı bir yazara ulaştırılması gereken mektup ve belgeler de vardır. Ancak Marsilya'da kendine güvenli bir yer bulmaya çalışırken Weidel'in intihar ettiğini öğrenir. Fransa'dan Meksika'ya kaçış izni bulunan Weidel'in kimliğine bürünmeye karar verir ancak aşık olduğu Marie isimli güzel ve gizemli bir kadın işleri karıştırır.
Alfa Kurt
Buzul çağının sonlandığı dönemde, yani günümüzden 20.000 yıl kadar önce, doğada yaşam koşulları hala ideal seviyeye ulaşmamıştır. ilk bizon avına çıkan genç Keda, bu av sırasında yaralanıp kabilesinden ayrı düşer. Hayatta kalmaya çalışırken kendisi gibi sürüsünden ayrı kalmış bir kurtla karşılaşır. Bir süre sonra Kurt ve Keda arasında büyük bir dostluk ve güven bağı kurulur. ikili vahşi doğada sayısız maceraya birlikte atılırlar.
Yeni Hababam Sınıfı filminin oyuncuları, 1974 yılında çekilen ilk filmde olduğu gibi yine ilan verilerek bulunacak.
Rıfat Ilgaz'ın 1957'de başladığı beş kitaplık serisinden sinemaya uyarlanan ve 1974 yılında Ertem Eğilmez'in yönetmenliğinde beyaz perdeye taşınan Hababam Sınıfı üçüncü kez filme çekiliyor. Ertem Eğilmez'in Münir Özkul, Adile Naşit, Şener Şen, Kemal Sunal, Halit Akçatepe ve Tarık Akan gibi oyuncularla birlikte çektiği film serisi, daha sonra 2004 yılında oğlu Ferdi Eğilmez'e de ilham vermiş ve Mehmet Ali Erbil, Zeki Alasya, Şafak Sezer, Mehmet Ali Alabora ve Hülya Koçyiğit gibi isimlerin yer aldığı yeni Hababam Sınıfı filmleri çekmişti. Senaryosu Evren Erdoğan ve Ayşe Balıbey tarafından kaleme alınan bu yeni versiyonun yönetmen koltuğunda Damat Takımı ve Biz Size Döneriz filmlerinin yönetmeni Doğa Can Anafarta oturacak.
Çekimlerinin 6 haftada tamamlanması ve 2019'da vizyona girmesi planlanan filmin oyuncu kadrosu, 1974 yılındaki ilk filmde olduğu gibi yine ilanla bulunacak. Oyuncu başvuruları bu hafta başlayacak Hababam Sınıfı'nın ilanları bu kez gazeteden değil, internetten verilecek. Kadronun halkın içinden insanlar arasından seçilmesi ve seçilen kişilere film çekimlerinin başlamasından önce oyunculuk dersi verilmesi planlanıyor.
tabi ki amerikadan bahsediyorum. adam yıllardır orada yaşıyor ve tüm başkanlarla içli dışlı. resmen ülkemizi yıkmak için faiz lobisi elinden geleni yapıyor. onların doları varsa bizimde allahımız var. allahın izni ile bu oyunu bozacağız.
20 senedir iyisi ile kötüsü ile fenerbahçe spor kulübüne hizmet etmiş eski başkandır kendileri. her ne olursa olsun 3 temmuzda ki dik duruşu ile seven sevmeyen herkesin günlünde taht kurmuştur tahminimce. kendisinden sonra aday gösterdiği, sevdiği değer verdiği ali koç'u tebrik edip gönüllerin emektar başkanı olarak oradan ayrılması gerektiğini düşünüyorum.
