Doğum günü sevgililer günü gibi özel günlerde hediye olarak parfüm alan adamın dramıdır bu.
ilk aldığınızda tepki koymazsınız. Çünkü çevrenizdeki kişi size bir hediye almıştır ve alır bir köşeye koyarsınız. Sağol dostum nidaları eşliğinde Kendi parfümünüzü kullanmaya devam edersiniz.
Aradan günler, aylar ve yıl geçer bu kez bir başka arkadaşınız bir başka parfüm alır. Çok iyi düşünmüşsün kanki derken lan mnkoim benim parfümde bir yaraklık var galiba millet parfüm hediye edip duruyor diye gıcıklanmaya başlarsınız. Hediye parfüm koleksiyonunu patlatıp bu nasıl kokuyor, bu güzel galiba diye seçim yapmaya çalışırsınız en sonunda birine karar verip kullanmaya başlarsınız.
Günler ayları, aylar yılları kovalamaya başlarken bir sevgililer günü hazırlıklara başlarsınız. Nedense be hazırlığı da hep biz erkek tarafı yapar ona da anlam veremiyorum. Neyse sevdiceğinizle buluşup hazırlıkları tamamlanan eve getirilir. Mum ışıkları eşliğinde mükellef sofra kurulur. Sevgilinin gözlerine bakarak içtiğiniz şarabınız votka redbull kıvamında etki göstermeye başlar. Küçük bir valsten sonra sevdiceğiniz bir dakika der dışarı çıkar. Siz bu arada şaraba devam edersiniz.
Neyse sevgili odaya elinde minik bir hediye paketi ile girdiğinde sizde ona hediyesini verirken. Hadi yeter sarılmayı bırakta hediyeni aç sesi kulaklarınızı çınlatır.
Hediye paketini bantlayan piçe giydirdikten sonra hayvani bir şekilde yırtarsınız. Hediyeye bakıp gördüğünüz parfüm şişesi artık nevrinizi döndürmüştür. Parfümü alıp yanan muma sıkmaya başlarsınız. O sırada sevgiliniz ne yapıyor bu manyak diye sizi izlemektedir.
Tribe girdiğinizi fark etmemiştir ama yaptığınız manyaklığa yeteerrr diyerek sizin yüzünüze bakmaya başlamıştır.
-Çok mu kötü kokuyorum
+efendim aşkım
-sikerim aşkını da ızdırabını da çok mu kötü kokuyorum.
+neyden bahsettiğini anlamıyorum
-ya siktir git kafa bulma benimle açık konuş
+sen nasıl konuşursun böyle benle gidiyorum.
-şunun cevabını ver öyle siktir git.
+*
Odanın tavanına bakarak yaklaşık bir saat düşündüm. Sonra parfüm hediye eden arkadaşı aradım kendi kendimi sikeceğim o derece sinirliyim. Aradım ama telefon kapalı. Diğerini aradım hemen çalıyor telefon.
-alo
+söyle kanki
-kankinin amına koyayım olm çok mu kötü kokuyorum.
-ne anlamadım.
+amına koyayım bir şeyi de bir kez de anlayın lan.sen parfüm hediye ettiydin ya geçen sene kötü koktuğum için mi aldın.
-ya kanki işin aslı ben onu kendime parfüm almıştım yanında hediyey...
Telefonu kapattım ve rahatladım biraz.o rahatlamayla sızmışım orda. Ertesi sabah kalktığımda sevgilimin telefonu kapanmış. sosyal medyadan banlanmıştım. En yakın kız arkadaşlarından biriyle yazıştığım da artık benle görüşmek istemediğini söyledi.
Aradan günler aylar geçti yıl olmadı daha yakın kız arkadaşıyla kafe de karşılaştık. Nasıl diye sordum yeni bir sevgilisi varmış falan filan. Sonra aslında çok üzüldü dedi. Neye dedim.
gurbetçi dayısının getirdiği parfümü sana hediye ettiği için.
muhabbet futbol üzerine dönerken ortama yeni gelmiş elemanın yüzüne bakıp kendi takımımızı söyleme eşiğidir.
aldığımız cevap olumlu ise onu işte asaletinden belli diye övgü cümlelerine boğarken değilse bu takımı tutan böyle adam çıkmazdı tarzına incitmeden zikmeye çalışırız.
Hayatlarının belirli bir dönemini beraber yaşamış aynı evi, aynı sokağı, aynı kantini, aynı havayı hatta aynı aşkın aşıklarının dramıdır bu. Geneli üniversite öğrencisidir bunların.
Anadolunun bağrından yetişmiş binlerce gencin hikayesidir bu.
Üniversiteyi kazanıpta kendini ilim yerine aşka adamış görünen tipler en kısa yoldan kendilerine bir eş yapmayı planlar. Partnerini bulan gençler kendilerini yemeğe, yatağa, kırlara, dağlara taşlara vururlar.
Çevrelerindeki yalnız tipler hep imrenerek bakarlar onlara, diğer çiftler ise kurdukları cümleler içinde bu çifti örnek göstermekten kaçınmazlar. çevrenin ve hatta kendilerinin bile Hayatlarını birleştireceklerine ve sonsuza kadar beraber olacaklarına olan inançları tamdır. Mutlu ve örnek çifttir onlar.
Yıllar yıllar geçer ve o hiç bitmeyecek dedikleri okul biter.
Veda zamani gelmiştir. Tekrar görüşücekleri için vedalaşmazlar bile sadece gözlerinde nemlenme olur.
Herkes yoluna düşer.
bir kan emici ile bir çok şeyini kaybetmişin savaşı başlar. Bu savaşın tarafları ve sevişgenleri şunu anlar savaşın kazananı olmaz.
O savaş bir başka bedene yapışıncaya kadar devam eder.
milattan önce düşünceleri batıya damgasını vurmuş yazardır. siyasal görüşlerini açıkladığı politika adlı eserinde insanlara polis dışında bir yaşamın felaket olduğunu anlatır.
öküz yoksul kişinin kölesi iken insan zengin adamın kölesidir. sözüyle eşitlik ve kölelik üzerine düşüncelerini en güzel özetleyen cümledir.
libya da kabileler halinde bir yaşam oldugu için zaten mevcut durumda olandır. güçlü bir merkezi yönetim olmadığı sürece buda gerçekleşecektir. bırakın bu demokrasi martavallarını libya demokrasiye adapte olması için yüzyıl geçmesi lazım.
bu akşam yayınlanan 48.bölümü ile kendini aşan dizi. öyle bir aştı ki tarihte yolculuk yaptık. yalnızlık üzerine iskenderin üzerinden verilen mesaj hüzünlendirdi.