malum üstümüze bir başkasının çişi ya da tükürüğü sıçrayınca kabir azabı çekiyormuşuz. gül bahçelerinde vakit geçirmek yerine kıyamete kadar yılanlar çiyanlar bizi çiğ çiğ yiyormuş ve biz de bunu hissediyormuşuz. çok korkutucu gerçekten. nasıl yapalım, tavsiye gerekiyor.
istanbul fatih'te yaşadığım için sıklıkla tekrar ettiğim cümle. ne tür insanımsılarla birlikte yaşıyoruz ulan? bugün yine bir kaç yobaz tipe rastladım. iğrenç insan müsveddeleri yahu bunlar. deve kuşunun boynunu düşünün vücut sabit ama boyun o şekilde oynuyor bir kadın geçmeye dursun (fazla güzel olmasa da olur ama güzelse ne pahasına olursa olsun son ana kadar bakmayı görev bilirler). sapık heriflerin sıfatında hayır yok bir kere.
edit: ya tamam bakarsın da insan gibi sizin pis bakışlarınız beni bile korkutuyor o kadın nasıl korkmasın, içinizdeki fesatlık yüzünüze yansımış resmen. ben bakayım da nolursa olsun diye düşünüyorsunuz ne diğer insanları ne baktığınız insanı umursuyorsunuz. işte sorun burada. bu kadar alçalabildiğinize göre sizden kötü şeyler beklenmesi pek mümkün.
inanmayalım şeklinde devam eden başlık. bilim denen şeyi görebiliyor muyuz, hayır? buyrun ateistler buna da verecek cevabınız vardır elbet sizin, kapak olmaya doymuyorsunuz tabii.
hiç şüphesiz kevin love'dir. allah'ım reenkarnasyon denen şey varsa diğer hayatımda kız olup bu adamı bulmamı nasip eyle yarabbim amin. sadece basketbolcular arasında değil tüm dünyada en yakışıklılar listesinde başı çekenlerden.
kısa saçlı hali daha karizmadır. sakalını, renkli gözlerini yediğim.
edit: eksileyenler karizma, yakışıklılık, boy, kas, renkli göz, para, zeka, başarı ve şöhretin bir arada olduğu bu adama büyük ayıp eder açın da biraz bakın. kız olmasam da veririm kevin love'ye o derece! hem çok iyi basketbol oynuyor.
bugün duygusal bir arkadaşımın ağzından duyduğum cümle. böyle kötü bir yaratıcıyı kabul etmiyorum sevmiyorum şeklinde de sürdürdü konuşmasını. ilginç bir yaklaşım. asilik ya da cesaret de denilebilir ama pek de mantıklı sayılmaz çünkü allah böyle bir tavra nasıl karşılık verir orası muamma.
edit: ne kadar düşmancıl insanlarsınız onu farkettim. ayrıca ben demedim beni niye eksiliyorsunuz bu kadar mı gözünüzü nefret bürüdü?
otlanmaya o kadar alışmışsınızdır ki artık sigara almaya gönlünüz el vermiyordur nasıl olsa beleşe temin edebilirim sağdan soldan düşüncesi ile. ya da basitçe paranız yoktur.
koskoca, yüceler yücesi, manalılar manalısı bile yok da biz varız ha oldu nasıl işmiş o öyle. bu durumda ya biz de yokuz ya da allah da bizimle beraber var. kendimize de varlık diyoruz o zaman allah da var. buyrun mükemmel bir çıkarım yaptım şimdi dilediğiniz gibi inanın ama allah'ın varlığını ispatladım bundan sonrası size kalmış. bunu göre göre inanca dönmezseniz suç sizin.
sorulduğunda yeri yerinden oynatan ve zihni açan bir sual.
mantıken baktığımızda en asil en şerefli takımı tutuyor olması hemencecik aklımıza geliyor. zaten allah diyince kafanızda canlanan şey renkli bir şey değil öyle değil mi? siyah, karanlık falan işte.
açık ve net konuşuyorum kız ya da erkek farketmez maldır. ulan böyle biri var ve sen ona kendini teslim etmiyorsun öyle mi? bunun tek açıklaması aklından zorunun olmasıdır. çünkü bakıyorum ulan tip var özgüven var para var allah bizden alıp ona vermiş. keşke jcma gibi olsaydım.
edit: ve tabii ki zeka, karizma gibi unsurları da ekleyelim.
edit: ne kankası ulan adamla konuşmuyoruz bile hem illa bir ilişkimiz olacaksa kanka değil fuckbuddy olmak isterdim kendisiyle.
iki şampiyon takımın kıyaslanması. real biraz daha ağır basıyor görünebilir ama onlarda isco varsa bizim de talisca'mız var.
ronaldo yaşlandı zaten onu saymayın, forvette aboubakar benzema ile eşit. bence bir umut var 2-1 falan kaybederiz ama zorlayabiliriz. iki dünya takımının kapışmasında gülen taraf kim olur gerçekten merak ediyorum.
karar vermekte güçlük çekeceğim bir versus. gerçekten ikisi de idolüm. bob lee swagger de eklenebilir ama onun eksik bir yanı, kısmen de olsa fanatizme olan düşkünlüğü.
güya allah'ın gözüne girmeye çalışan, güya garibanların halinden anlamaya çalışan aslında sadece sevap kasmak amacı güderek oruç tutan bireyler hakkındaki gerçek.
ulan sabah kalktığından daha bir yarım saat sonra insanın midesi içine göçüyor, dili damağı kuruyor, ağzı leş gibi kokuyor, nevri dönüyor vesaire. oruç tutulur mu be kardeşim yapmayın yazık etmeyin kendinize. ha bundan bir zevk alıyorsanız ayrı. işte o zaman mazoşist oluyorsunuz.
son 2 senenin teessürü ile önceden birbirini yiyen takım taraftarlarının bir olup 'türkiyede 2 büyük var yea beşiktaşta neymiş iyi ki bi şampiyon oldular' şeklinde ağlaşmalarının bize işaret ettiği gerçek. aramızda bir elin parmağını geçmeyecek kadar şampiyonluk farkı var. şu an en güçlü biziz. en şerefli falan muhabbetine girmem ama gerçekten en asil biziz. kudurun ulan burası beşiktaş!
babamdan bana hatıradır. yıllar sonra fanatikleri buna deli para verir demişti rahmetli. bir sorayım dedim arkadaşlar bilgisi olan varsa ederi nedir bir yazıversin. açık arttırmada satmayı düşünüyorum, tamam çok değerli bir hatıra ama maddelere bağımlı kalmayı benimseyebilen biri değilim. tüm takımın imzası var silinmeyen kalem ile babam güvenlik görevlisi iken bizzat gidip imzalattı top da orijinal turkcell süper lig topu mavi çizgili hani. delgado'lu tello'lu efsane kadrodan. alıcı varsa yazsın.
hiç şüphesiz ki allah'ın verdiği aklı kullanmayıp kendini bu sıcakta, 12 saat boyunca çalışmak zorunda olduğu ülkede, aç susuz bırakıp öldüğünden dolayı niyazi konumundadır bu kişi.
ölüm;bu dünyadan, her türlü dertten-tasadan kurtulmak demek iken ölen biri için neden üzülür ki insan? belki de onun nereye gittiğini bilmediği için belki de bir daha onunla hiç görüşemeyecekmiş gibi hissettiği için.
bir türlü anlamış değilim ulan bu sıcakta kime artistlik yapıyorsunuz? allah'ın işi gücü yok 10 milyara yakın insandan sizi izleyip vay be amma sabırlı kulum şunu cennete alayım bari diyeceğini mi zannediyorsunuz? bence şovunuz insanlara sizin ve yıkamadığınız tabularınızda boğuluyorsunuz.
bir sorudur. atam atam sen kalk da ben yatam demesi kolay. böyle bir şeyin gerçekten mümkün olduğunu hayal edin. kendinizi feda ederseniz atatürk geri gelecek ve ülkeyi, milyonları kurtaracak. kendinizi harcar mıydınız bu durumda? ben kesinlikle yapmazdım diye düşünüyorum. ben öldükten sonra ve beni tanıyan son insan da öldükten sonra ya da beni seven diyeyim, beni seven son insan da göçtükten sonra, ne bu dünyanın ne de bu ülkenin bir önemi kalır benim için.
sözlük erkekleri kadar kafayı cinsellikle bozmuş, sapkın ama sonuçta yine de gideri olan bir ergota mine'ye karşı; doğallık, sevecenlik ve yeteri kadar güzelliği ile nadia nadia. iki güçlü rakibin eşleşmiş olduğu büyük versus. ben nadia nadia diyorum ama çoğunluk ne derse doğru olan da odur. sonuçta ikisi hakkında da kısıtlı verilerimiz var.
