Markete girdim.
sigara aldım.
çıktım.
parayı henüz cebime dahi koymamıştım.para üstünü yanlış verdiğini farkettim.geriye döndüm.para üstünü yanlış vermişsin kardeş dedim.
hayır dedi.
biran duraksadım.
burda saysaydınya dedi.hergun senin gibi 3 kisi boyle yapsa batariz dedi.
ukala herif canımı tavrıyla ve yavşak mimikleriyle cok sıkmıştı.
Olay 20 sene önce olsa ağlayıp marketten cikardim.
13 sene önce olsa atar yapip dayak yerdim.
9 sene önce olsa muhetemelen doverdim.
Bugün oldu.
10 saniye gözlerinin içine ,içinde çok ağır küfürler barındıran bakış attım.Ama hiç konuşmadım.eger önceden tanıdığım biri olsaydı 300 spartalı filmindeki o sahnedeki repliği yapıp çekip giderdim.' sonsuza dek yasayasin leonidas'
ama bu süngerimsiyi hiç tanimiyordum.O kadar öfkelenmiştim ki 10 dan geriye doğru saymaya başlasam sıfırda durmayıp negatif tamsayiları dişlerimin arasında parça parça Edip tü tü tü tü hareketleriyle ağzımı ölümcül bir makineli tufege dönüştürüp sayıları bir mermi gibi bütün vücuduna saplardım.ve bunu birkaç adım geri giderek yapardım ki sayıların üzerinde tükürük kalmayacak kadar bir kurumasına fırsat olsun da deneyimli dedektiflere malzeme olarak DNAmdan bir iz bırakmış olmayayim. Bütün bu zamanın durma noktasına gelip neredeyse bir 'ân' ın içinde sıkışıp kalma raddesindeyken düşüncelerimde aksine ışık hızına ulaşma raddesindeydi. Big Bang i bütün safhalariyla içselleştirmiştim. Artık benim özbenliğim sıfır hacim sonsuz yogunluktu.
Usulca telefonumun bir anlık kilit ekransızlığından faydalanıp şarz göstergesine baktım.sayilarla aram iyi oldugundan hemen kalan şarz miktarının %52 olduğunu kendime rapor ettim.Bir başka ayrıntıda internet paketimin oluşuydu.
Bu arada Olaya bak dedim kendi kendime kasiyerci kardeşin bayramın tam unutulmaya yüz tuttuğu son gününde içimden 'bayramını enişten dileklerimle kutlarım' demek gelebilirdi bütün bu olayların ta en başında yani 27 sn öncesinde.neyse...
Cebimden 10 kuruş çıkardım ve avuç içimle tezgaha vurarak 10 kuruşu bıraktım. marketçiden kendinden emin bir ses tonuyla '1 tane plastik bardak ver' sesi döküldü dilimden.Onun işe koyulmasını fırsat bilip youtube'tan'amor mio' yu açtım.5 milyona yaklaşmıştı.sigaradan çatallanan ses şarkıyla coşacaktı hey gidi gibsy kings.yorumlarda yukardan 5. Yorum Gülseren tutan haklıydı.insanoğlu buydu.
Neyse şarkının girişiyle aynı anda bana doğru uzattığı plastik bardağı elinden kaptim.az önce küfür ettiğim bakislarımla gözlerinin içine bakarken telefonuda bardağın içine sapladım.bu telefondan çıkan sesi çığ gibi büyütüp sesi ve etkiyi artiracaktı.telefonu sürpriz yumurtaların üstüne bırakıp haşince paso doble dansı yapmaya başladım.bir süre sonra kendimi kah dönerken kah ellerimi yukarda ritmik alkış tutar ve topukları yere vururken buldum.kan ter içinde kalmıştım .öfkem terle birlikte vücuttan atılmıştı sanki.
içeriye bir müşteri girdi süngerimsi lavuktan bir paket sigarayı sesli , bendende yaşar'dan ya bu gece gel yada delirecem isimli eseri gözleriyle sessiz istedi.Bense kan ter içinde Türkiye'nin en pahalı muratti paketinden bir dal alıp derin bir nefesten sonra genizden 'hayırlı işler' kardeş deyip ilk dumanı olay mahaline halkaladım...
işgal edilmiştir. Galip gelen kültürün yenilen kültüre tecavüzünün sanatsal formudur. 7 farklı zamanda 7 kez sinema salonuna uğrayıp izlemeye değer film bulamadan geri döndüm. Film diye önümüze koyduklarınızı köpek izlemez.Ama malesef gençlik bunların müptelası.
Birçok tarımsal ürün batı ülkelerinin sağlık kriterlerine uymadığı için Kapıdan geri gönderiliyor.batının al içinde zararlı ilaç kalıntıları bulduğumuz ürününü siktir git dediği ürünleri ne yapıyoruz?
a) imha ediyoruz.
b) orta doğuya satıyoruz ve kalanları yurt içinde pazarliyoruz.
Sizce hangisi?
Kaybedenler kulübüne hoşgeldiniz.bir şekilde ölmeden efsaneleşmiş(!) bir insanın aslinda ne kadar balon bir vizyona sahip olduğunu gösteren bir örnek daha.parayla baba lakabının takasına iğrenç bir reklam konseptiyle şahit olduk. Ben bu ünsüz ve bir şekilde çalışma zorunluluğunda olacak kadar zengin olmayan şu halimle şu saçma sapan nezaketten uzak bir yaklaşımla bir insanda farkındalık oluşturmaya çalışan iğrenç reklam dizisinde oynamayacakken sana ne verdilerde diyemeyeceğim ne içirdilerde kabul ettin.
Listenin ilk üç sırası
1) Orhan iskele babası>>>>rexona
2) suç ve ceza. >>>>>>>(Rapçi ciklet reklamı paradoxu) Rocco
3) beyazın 50 tonu>>>>>>tatlı su solcusu.ince duyar kasmalı temaları eksik olmayan.Parayamı ihtiyacın vardida bir banka reklamında oynamak zorunda kaldın.evine hacizmi geldi? 20 sene sınırlı yetenekle seni beyaz showdan emekli eden bu halkın teveccuhu yetmedimi?
Kimsenin benim gibi düşünmesi gerektiğini düşünmedim hiç.
Fakat toplumun sinir uçlarıyla oynama faaliyetlerinin içine inanç meselesinin konulmasininda durumun aşırı hassaslaştırdigini görüyorum.
Herkes patlamaya hazır bir bomba gibi..
Malesef din, futbol, siyaset,Kürt Türk vb. Konulardan dolayı her birimiz etrafımızda ki insanları kırdık ve onlar tarafından kirildik.belkide daha ileri boyutta karşılıklı zarar verdik birbirimize.
Bu nedir biliyor musunuz?
Özelde kalplere atılan bu nefret tohumları ,genelde ise ülke için iç savaş fitilinin yakılma cabalaridir.
Bizide tam olarak bu bitirir.
Evet birçok konuda toplumca travmalar yaşıyoruz.malesef 15 temmuzda müslüman gibi görünen münafıkların vatana yaptıkları ihanet e olan tepkimiz duygu karmasalariyla beraber Allah'ın dinene kitabına peygamberine doğru egilimlendi.
Maddi olarak ülkemize yapılan bu saldırınin manevi yansımalarından biride kalpler deki imanlari hedef aldı.
Öyle yazılar görüyorum ki sözlükte aşırı tahrik içeren ,küçümseyen ,dalga geçen ve insan sabrını zorlayan..
O yazıların sahiplerine daha çok üzülüyorum.çünkü savaş açtıkları aslında Allah. Hesap gününün onlara ugramayacaklarindan öylesi eminler ki!
O diriltilişteki yüzlerindeki şaşkınlık gözümün önüne gelince , haklı olmak beni mutlu etmeyecek sanırım.onlar adına çok üzülüyorum.gözlerim doluyor..
Bütün bunları yazma sebebim bizi ayristirmalarina müsade etmeyelim.bu durum iç savaşa kadar gidebilecek ciddi bir durumdur.birbirimize karşı azami saygıyı,sabrı gösterelim.
Bilelim ki herşeye rağmen birbirimizi sevmek ,ülkemizi sevmektir..
Amerika'daki bedeviliğin bir başka gerçeklikle ortaya konmasını sağlamış,
bozuk olan gozlerimizden dolayı okuyamadığımız dünyayı görebilmek için bir gözlük diyebiliriz.
Sabırla izleyecekler için özellikle orta ve son bölümlere doğru insanı hayretler içerisinde bırakacak yaşanmışlıklar ve bilgilerde sunacaktır..
Ve ben her yeni bilgi akışında dahada tiksindiğim bu seytanlasmis düzene rağmen , küçük masum bir Afrikalı çocuk gibi yalınayak gezeceğim aranızda ,zayıflıktan sayılan kemiklerimi şişmanliginizla vuracağım yuzlerinize ey zulmün adı her neyse.. (belgeselin son yazdiklarimla ilgisi yok.o gaza gelişimin tezahürü)
Ortalama 1.5 tonluk bir kum yığınının içinden ayıklayarak 1 gram altın elde edilebiliyor.Altın madenlerinde bu iş bu oranda yürürse işler yürümeye devam ediyor.
Çok extra ulu sözlüğümüzün binlerce kelimelik kum yığınının içinden çıkan altın entrysi dünün iyileri kısmında beni heyecanlandiran ,ilham veren,zeka kokusu aldığım herhangi bir entry ye rastlamadım.
Yoksa sözlüğün formatsızlığına herhangi bir müdahale yapmayan modaratörler çüküsülerinin keyfine oylamamı kasiyorlar.
Türk futbolu adına , tepeden tırnağa doğru işler yapan nadir kişilerden. Teknik direktörlerin kelle koltukta psikolojisiyle öncelikli günü kurtarma telaşının aksine uzun vadeli başarılara sağlam adımlarla gitme derdinde.
Altyapıya biraz daha vizyon katıp her sene bir iki futbolcuyu 3-4 senelik gelişim süreciyle 20 li yaşlarının başında 10 15 milyon dolarlara piyasaya sunması arzuladığımız durumdur.
Dünyada hakem koçu uygulamasını yapan tek takımında antrenorudur aynı zamanda.muhtemelen fikir babasıdır.
Allah yolunu açık etsin.
Evren birazda insana benziyor.ikiside bir patlamanın ürünü biryerde.
Bazen bu kadar uçsuz bucaksızlığın hikmetinin kara deliğinde yutuluyor beynim.
ilk an.'sıfır hacim sonsuz yoğunluk' cümlesiyle siktirin gidin ekmek paranızla uğraşın der gibi bilim adamları.
belkide aşık olmak gibi.halini anlatmada kelimelerin yetersiz kalıp gece sayıklamalarında çağrışımsal cümlesiz kelimeler gibi.
insanın kendini herşeyi tanımlamak zorunda hissetmesi ne kadar da ilginç.sonsuzu bile dört nala koşan sığır sürüsünün önüne geçmeye çalışıp çevir rıza abi çevir hayvan akıyor' dakine benzer kavramsal bir çemberin içine almaya çalışması mesela..
Dünyanın dışı bir alem içi bir alem.dışarda devasa bir gösteri.içerde ise düzen değişmiyor düzen değişiyor. Düzenler yüzde birlik kesimken düzülen 100-1 den 99 Luk bir kesim.ben burda 100 den 1 i çıkarırken bu oran artmış olabilir..
Onlar aslında zallım değildi.ilk kurarken sözlüğü ; formatı olsun, içinde biraz bilgi biraz mizah biraz fikir biraz eğlence olsun diye kurdular.niyet birazda Tahsin projesi gibiydi.insanliga barış ve huzur getirmek değildi direk dertleri ama ruhların Karaköy ü olur diye de düşünmediler hiç.öyle 40 yıllık hain sinsi planlarida yoktu.hoş hala yok..
Tıpkı geçen gün TV de görüp gulsemmi ağlasam mı diye düşündüğüm evrendeki başka gezegenlerde yaşam formu uretmek için bilim insanlarımızın üst perdeden entelektüel bakış açıları zıçmaya çalıştıkları hatta bunun kaçınılmaz olduğu fikrinde birleştikleri , bu dünyanın artık yasanamaz hale geleceğini söyledikleri an ara ara sözlükte başka sözlükleri yeni sözlük olusumlarindan bahsedildiği başlıkları hatırladım.
Slm.asl pls. çağında yaşayan yani yontma taş devrindeki hazirbulunuslugu ile bir kitleyi sözlük formatıyla orta çağa sıçratmaya çalışmak orta çağın içine sıçmak oldu biraz..
Heee zall başta masumdu takii paranın kokusunu alana kadar..dünya baronlarida öyleydi biraz.once güç kontrolü derdindeyken sonra güç zehirlenmesi yaşadılar.
Önce bahçelerine topun kaçınca kizdilar.sonra topunu kestiler.sonra senin arazin senin olmamalı hakkın yok seyip seni bir virüs bir tümör gibi gördüler..
Zall vb.leride mikro alemde makroculuk oynadilar..
Lan mikroçipler sizin en kraliniz Cumali ceber diye sanat filmi çekti..çipiniz yansın...
Konserler sanatçıların toplu kalp fetihleri için birer fırsat iken toplu para kaldırmak için yapmacık tiyatro gösterilerine dönüşmesini biletle izliyorum.oysa ikiside olabilirdi sizin için taaaki niyette sıralamanın yeriyle oynamasaydınız.kimse konsere bilet aldım demesin.aldıklarınız tiyatro biletleridir..
Senede birkaç ay ayağının tozuyla vatan toprağına uğrayıp bir askeri ücretli çalışanın saat başı ücretinin yaklaşık 785000 katı ücret almasıdır. Sanat herşeydir. Bu bir isyan değil.arz talep eğrisini havuza uzanan kaydırak yapan sanatçıyı yuceltmemdir.pehh
Maddenin katı halden sıvı hale geçişi gibi ölümün bir yaşam formundan başka bir yaşam formuna geçiş olduğuna inananlardanım.daha kısa bir deyişle kitap ehliyim.dahada özelde Müslümanım.
Özgürlük adı altında insanların birçoğunun saçmalamasinin , taşkınlık yapmasının , insanın sonsuz yaşam özgürlüğünü hiçe sayıp toprağın altında çürüyüp gitmekten öte olmadığını düşünenler için hatta bunu senin inandıklarını karşı seviyesizce asagilayanlara karşı kizmaktan öte acıma hissi ile doluyorum. Bazen dibine kadar haklı olursunda sevinemezsinya öyle birşey.
Hani o tekrar dirilme gününde toprağın altından çıkıp yere basılan ilk adım varya.sonsuza atılan bir mühür gibi bir iz bırakan toprakta.
Kim ki yaşarken en büyük sermayesinin kalbindeki iman olduğunu bilir, ona sevinçte birdir kederde birdir. Kimki dünya hayatını sonsuza bolerse sıfırı bulur.sonsuzu ömre bolerse sonsuzu bulur.
Kim ki dünyayı ahirete tercih ederse vay haline.vay vay vay.
Sizinde içinizde bir huzursuzluk , bir burukluk oluşturmuyor mu bu durum?
Belkide yanlızlığından kaynaklanıyor güçsüzlüğü bulgur pilavının..
Pirinç pilavı öylemi. Pilav üstü kuru
Pilav üstü döner..
Oysa bulgur pilavıyla elaleme yakalanacağım korkusuyla gizli gizli pişen haneler yok mu sanıyorsunuz..az bir uzaktan tanıdıklara yakalanınca karşı tarafın bakışlarından alınıp biz fakir değilize getirdiginiz diyaloglar yaşanmadimi..
Onu sadece sev..pilav olduğu için değil.pirinçin imitasyonu olmadığını ona hissettirmek için..vazgeç artık üvey evlat muamelesi yapmaktan...
Her hafta önerilerimizi bu başlık altında toplayıp kararlaştırdığımız bir icraatı hayata geçirme önerisidir..
iyiligin gizli olanı makbuldür ama biz o levele henüz gelemedik veya teşvik ve şevk olsun diye fotolarla baslik senlendirilebilir..
Örnegin ;
Çocukları mutlu edecek bir faaliyet olabilir.
Bir abdeste bakar..
aşksa aşk..şükürse şükür..
Veyahut geriye doğru akan bir ömre pişmanlıkla bir tefekkür..
Kıl... bu saatlerde seccadeye sığar bedenin , kalbinse dünyalara sığmaz.
Kesinlikle yolda kolu bacağı olmayan yaşlılara hayırdır geçmiş olsun emmi nasıl oldu gibi sorular sormayın.Amerikanın pis ve puslu oyunlarını tekrar hatırlatıp yaralarını deşmeyin.
Türk lirasını orada dong a çevirmek gercekten zor.dolarla gidince problem olmaz.
Kajunun anavatanidir.kahve uretimindede demirbaşlar.koylulerin buyuk cogunlugunun gecimi bunlarla.he bide prinç üretimi yogun.turkiyedeki tosya princi kadar kaliteli degil.
Denize hayvan gibi kıyısı var.nha trang plajı tam sörflük. Su sporlarına dere yatağinda başlayan biz anadolu çocukları için biraz hırpalayıcı ama keyifli deneyimler sunar.
Heryer motorsiklet.tahminen 1 otomobile karsılık 20 ye yakın motorsiklet düşüyor.
Ben geze geze fazlada kısmadan günde 100 $ a yakın bir parayla oldukça keyifli zaman geçirdim.
Edit: vietnam ne alaka diyen arkadaslar.kucukken pederle bir savaş filmi izlerken tanistim vietnamla.baba oraya gidelim mi deyince siktir et oglum cok uzak demisti. O zaman kafaya koymustum.
Bu mecra...
Uludağ sözlük.. keşke kendisini oluşturan şu kelimedeki heybete bir nebze bulaşsa..
O yüzden seyrek gelişim.. altına bir seyler yazılası başlıkların hiçe yakınlıgı.. okunasıların uzun keşifler sonucu bulunmasına rağmen maliyeti kurtarmaması.. bizimse zaman zaman burada inatla bir ton toprakta bir gram altın bulma ümidimiz..
Dünün iyileri kısmına bir bakayım dedim... aydemir akbaş filmlerinin sinema sektörüne sanatsal katkısının sığlığında , kutsanmış dünü lanetledim.
Memleketimizde tatil algısı algılanamayacak kadar şuursuzcadır.. misal tatil deyince akla gelen şey güney kıyılarımizdır..şu kritik soruyu soruyorum insan bunaltıci sicaklarda bulunduğu ortamdan daha sıcak biryere gitmekle mantıklı olanımı yapar. Kritik sihirli 2 kelime de şudur : 'hersey dahil'.. garibim saf yurdum insanıda bu kelimeleri orada bulunan fransiz rus turistlerde içinde olarak algilamak ister..hersey dahil biz size tasmanizi takiyoruz otel sinirlari icinde takilacaginiz sekilde bir ip uzunlugu ayarladik demektir.. sığ algılar...sığ mutlu olma çabaları...
Madem ki ölüm gerćektir ve çogu zaman habersiz bulur hedefini ; öyleyse ölümün gerçekliğinin yaninda gerçek olduğunu sandıgimiz yaşamlar filmin kendisi değil fragmanıdir...
Madem ki senin çevreni sarmıs olan suni birçok gundem balonunu bir toplu iğne ucuyla patlatir ölüm , bir balonu daha üfleyemeden alıp götürür son nefesinide öyleyse gercekten haber verin bana nedir gercek..
Ölümü hayatından çıkaran herkes , yüklemsiz cümlelerle kocaman bir roman yazmaya çalısır..yarım cumleler..vurgusuz hikayeler..
Ölüm yaşam cümlesinin noktadan önceki yüklemidir..
Bir cocuk vardi..adını bilmem.
2 milyona yakın insanin cesitli hayaller kurarak girdikleri kpss sınavında iddaa bahis yapsa 1 e 2 milyon bile veremeyecegi yani bahis acamayacagi biri..
Fizik ögretmeni alımının yapilmadıgı bir yıl..
Onun adına kimsenin , Tunelin ucunda en ufak bir ışık hüzmesi göremedigi bir durumda nasıl bir ümide tutunduysa , icinde nasil bir motivasyon sagladiysa koca bir yil cok seylerden fedakarlik edip bikmadan usanmadan, imkansiz demeden varini yogunu ortaya koyan biri..
Sonuc ; butun sinavin birinciligini elde edisi... devletin utanarak ona mahsus 1 kontenjan açışı...ve imkansiz kapisinin esiğinden iceri girmeyi basarmis bir adam.. kahramanlari filmlerde aramayin...bazı yasamlatin film gibi hikayeleri vardir..
Söyle bir sözlukleri turlayayım dedim..insanlar neler uretiyor neler yazip ciziyolar anlaminda...bayağı bi faaliyet gordum.. bilgi akisida saglam eglence yonude... bizim(??) Uludag sozluk acinasi bi halde kısır seviyesiz bi mecra gibi geldi.. burada iyi kaliteli yazarlarda var fakat aşiri azinliktalar..uzuldum..
Hücre 7 mucizesi diyorum.. 10 uzerinden 8 veririm...içinde bir baba küçük bir kız çocuğu, d2k1 (h2o misali.. 2 dram 1 komedi dozunda)..izleyiniz lan..mutlu olursunuz..
Düğünlerde takı kuyrugundayken sıranın yavas yavas sana dogru gelmesi esnasinda insanin icinde biriken basarisiz olma duygusudur.cengelli ceyrek icin 5 sn icinde kuşaga takma operasyonu tamamlanmazsa isler hepten book a sarar..insanin hepten geyige sarip takamadigi ceyregi bi refleksif hareketle damadin kulagindan cikariyor numarasi yapasi gelir..oda tehlikelidir..damadin hemen yaninda bulunan annesi ve kiz kardesi tarafindan guvenlik ihlali sebebiyle etkisiz hale getirilme ihtimali dogar..
Hep imrendigim bi fuat amca vardi.tam bir cemiyet insani.yuzlerce takmisligi var.. cengelli igneyi damadin gozlerinin icine icine bakarak takabiliyordu..eski dugunlerdeki kamera kayitlari delilimdir.. bu hareketindeki hikmeti sorguladigimda damada gerdekle ilgili guven aşilama olduguna karar verdim..belkide giden çegreğin yasıdır.. ama hareket cooldu. Saga bakip sola pas atan ronaldinyo misali...
