'transformers' filminin doping etkisi yaratan soundtracklerinden biri; ayrıca adından da scorpion ile benzerliği yüzünden anlaşılabileceği üzere akrep şeklinde olan bir decepticon adıdır. Müziği; http://www.youtube.com/watch?v=hDFns0LA7O0
sözlükte kolay kolay entry girmeyen, girse de genellikle müzik ve futbol ile ilgili entry girmesine rağmen, sözlüğün son geldiği duruma dayanamayarak yazmaya karşı koyamayan yazar beyanıdır. Sevgili yazarlar, Amerika Birleşik Devletleri Orta Doğu'da, taşları yerinden oynatırken, bizim toprak bütünlüğümüzü bozacak eylemlere zemin hazırlayan taslaklar hazırlarken, israil müslüman aleminin kökünü kazımak ve vaat edilen topraklara ulaşmak için elinden geleni ardına koymazken, Avrupa uzay araştırmaları için uzaya uydular gönderip, yaşam sırrına ulaşmaya çalışırken, çin türkleri orta asya'da katlederken, kanada paralel evreni tartışırken, rusya, nüfus bölgesini genişletmek için kafkasya'da ve doğu avrupa'da hamle üzerine hamleler yaparken biz birbirimize böyle düşman kesilmeye devam edelim. Doktorlar mühendislere, mühendisler öğretmenlere, öğrenciler hepsine sallamaya devam etsin. Çünkü biz en iyi bu işi yapıyoruz.
derbide zırt bırt duran oyun anlayışından, pozisyon fakiri olan maçlarından, çoğunlukla penaltı vs. vs. kalitesiz beleş gollerin atılmasından belli olan gerçektir. Birisi şu ülkeye futbolun sadece eğlence amaçlı olduğunu anlatmalı ki, millet derbilerde stres küpü olmadan, rahat rahat maçını oynayabilsin. Yok arkadaş, bir faul oluyor, bir tartışma, kavga gürültü itiraz derken oyun 5 dakika duruyor, hayvan gibi birbirlerine dalıp duruyorlar, ota boka faul oluyor, bir yatan 3-4 dakika kalkmıyor. Her derbide böyle oluyor. Derbisi böyle olan ülkenin futbol ligi kalitesine başlarım ben.
3-4 defa 'müsait bir yerde bırakır mısın' diye seslenilmesine rağmen durmayan, mutlaka yanına gelinip söylenmesini bekleyen servis şoförüdür. Üstelik dolmuştan inerken verdiğim ayara o kadar bozulmuş ki, 'bugün, bir daha bağırsaydın allah allah, duymamışım demek ki, diye fırça atmaya çalışan ve ' bir daha öyle herkesin içinde bana bağırma, karşında çocuk yok' diye tehditkar tehditkar mesajlar veren yaşının adamı olmayan insandır. arkaya megafon bağla o zaman, öyle seslenelim. bir değil, iki değil 4 defa seslenirsin, millet de sana bakar kimse bu adamı siklemiyor mu lan diye ve sen siklemeden devam ediyorsun ve yediğin ayara tav oluyorsun, bi siktir git a.q. 'karşında çocuk yok diyorsun.' biz de bıyıkları yeni terlemeye başlamış, herkese atar yapmaya çalışan bir ergen değiliz. çalışıyoruz, yorgun argın iş çıkışı evimize gideceğiz. günde bilmem kaç saat çalışıyoruz, günde iki sefer servis çekerken bari işini düzgün yap disiplinsiz herif.
arkadaş bu ne salak, ne gerizekalıca bir sistemdir ya. Yani sağlık yönetim biriminde çalışan o kadar insan varken, o sekreterin muayene olan insanı rahatsız ettiğini; muayene olan insanın sekreterin yanında rahat rahat kendini ifade edemediğini nasıl kimse akıl etmez?
Doktor şikayetiniz nedir diye sorarken, sıçarken zorlanıyorum, basurum var, kabızım a.q 1 haftadır, yediklerimi hayvan gibi kusuyorum derken o sekreterin orada durmasını istemiyorum arkadaş. bu kadar basit, siktirsin gitsin başka bir odaya veya dışarı çıksın ben muayene olurken. Bir bok yedikleri de yok, doktor ilacın ismini söylüyor, kız da programdan buluyor. Sanki içerde atomu yeniden keşfediyor o sekreter a.q. Doktor sanki yapamayacak onun yaptığını. Mecbur muyum ben başkasının yanında derdimi, şikayetimi anlatmaya. Özeli de böyle devlet hastanesi de böyle. Sokayım böyle sisteme.
çok samimi bir mesajdir. süslemeye ihtiyaç duymadan günlük konuşma dili ile anlatmak istediğini dile getiren kişidir. ne kadar içtensin sen be birader.
göttür. Açık ve net. Madem telefonda sevgilinle konuşmak için zırt bırt masayı terk edip arkadaşını göt gibi ortada bırakacaksın, ne diye buluşmak istersin ki? Konuşmalar da ibret-i alem. Aşkım nabıyon? Birazdan çay içecem, tavla atacaz birazdan. Sen napıyosun bi tanm? Süre tuttum her 10 dk'da bir rapor veriyorlar birbirlerine. La olm, yürürken telefonla konuşurken arkada kalıyorsun, bana da yavaş git diyorsun, kaplumbağa gibi yürüyorum adım atmanın zor olduğu caddelerde. Nelerle uğraşıyoruz te Allahım ya. 1-2 kere konuş eyvallah da, 5-10 dk'da bir ayıptır karşıdaki insana ya. Telefonla uğraş, sigara iç, sağa sola mal gibi bak. Bu adamı masaya geri beklemek için şekilden şekilde girip tribal enfeksiyon yaşıyoruz ya. Adam rahatlayacak diye çektiğimiz çileye bak, elimiz golumuz titriyor ne bok yiyeceğiz şimdi diye.
Bir değil, iki değil, evet 3 defa olmuştur. Önce kuruyemişler durup dururken yere düşüp dağılır, sonra askılıktan şemsiye düşer. Ve en son, final olarak duş ahizesi yuvasından aşağı düşer. Bütün ışıkları yakıp, ne kadar dua varsa okumak icap etti. Sabah ola, hayrola.
Evet, bizzat şahit olunmuştur. iki kanka diye tabir edebileceğimiz insan, otobüs içerisinde birbirlerine sarılıp 'Hadi görüşürüz, kendine iyi bak.' dedikten sonra, bir saat tek kelime etmeden yanyana gitmişlerdir. Bu duruma anlam yükleyebilmek için mantık sınırlarını zorlamak gerekir.
böbrek taşı ameliyatından sonra çocuğun pazarda elini kolunu sallayarak dolaşıp alışveriş yapabileceğini düşünen annedir. ağrı, kramp gibi şeyler bir anda unutulmuştur. Gülsem mi ağlasam mı?
muhtemelen benimle doktor arasında şu diyaloğun geçeceğini düşünür:
- uff ne zamandır uyuyorum. bitti mi hacı aldın mı taşı?
- la çabuk söyle, daha işim gücüm var. evde soğan yok lan, sizinle mi ugrasacam? pfff domateslerin de hep ezikleri kalmıştır şimdi.
o sallantılı kafayı, güzel ruh halini, iyi kafayı kaybetmemek için insanın doğal olarak sahip olduğu ruh halidir. Sağlam içilmişse, yattığınızda dünya etrafınızda hızla döneceği için yatmamak en iyisidir.
hiç çekilmeyen, osbir olsa insanı kahredecek durumdur. yaz yaklaşırken temkinli olmakta faydalı olan eylem. el devamlı kıç bölgesine doğru gidip gelmeyle "hay m.k ya" söylemleri içte patlar.
psikolojik vaka olma ihtimali dahilindedir. Gayet masumane bir şekilde söylenen 'günaydın' sözcüğünün altında 'sen bana günaydın derken ne demek istedin?' , 'benim çok yattığımı, hiçbir iş yapmadığımı mı ima ettin' gibi saçma sapan sorular sorarak paranoyak kişiliğinin ön plana çıkmasına neden olan müdürdür.
Allah bize kolaylık versin böyle bir müdürümüz olduğu için.
absürdlukte son noktadır. ölmeden yapılması gerekenlerden biridir. sırf barmenin yüzündeki o inanılmaz ifadeyi görmek için bile denenmesi gerekir.
Edit: la rahat rahat icirmiyonuz bile , ulan şu sakirtler var ya.
Bundan birkaç sene önce tıp veya diş hekimliği kadar olmasa bile yüksek puan almasına rağmen; fizik tedavi ve rehabilitasyon, iç mimarlık, endüstri mühendisliği gibi geleceği parlak bölümler varken öğretmenlik yazan insandır. Üstelik bu kişi, öğretmenlik bölümlerinin 'ek puan' sayesinde yükseldiğini bilmeden böyle bir hamleye yeltenmiştir.
Şimdi ise 4.5 milyar maaş varken, onun yarısına talim etmektedir.
50 milyar para kadar limiti olup da hyundai getz, fiat palio gibi araba alan insana benzetilebilir.
Bir anlık bir rehavetle ağır çekimde kıyafetlerini üstüne giyerek karşı tarafa niyetini alenen belli eden insandır. Bu türün bir üst modeli tam hesabı ödeme anında tuvalete gitme gibi bahaneler uydurarak karşı tarafa ironik bir gülümseme yaşatır.
her gün hayata, maneviyata, soyut kavramlara ait 5-10 tane durum güncellemesi yaparak insanlara gına getirten sorunsaldır. Meğersem millette ne kadar dert varmış arkadaş, millette ne cevherler varmış, insanlar nasıl da harcanıyorlar böyle? Vay anasını be. Nerden mi biliyorum? evet günde facebook'a 5 defa giriyorsam, 5 seferinde de bir yerlerden bir şeyler mıncıklayıp da facebook'a koymak, millete ne kadar duygusal, ciddi ve düşünceli olduğunu göstermek için yırtınanlar var listede.
Sabah ağzından ve midesinden gelen müthiş esans ile sigara kokusunu birleştiren formülü insanlık üzerinde deneyerek, insanoğluna savaş açmış insandır. Bu ne ya? Bu nasıl bir kokudur dedirterek etrafında 10 m yaricapli alanın acilen tahliye edilmesine sebep olur.
durumunu, derdini anlatıp; karşı taraftan ciddi bir şekilde tepki verilmesini beklerken, 'hebele hübele' 'muhahaha' diye manasız şekilde gülerek insanın sinirlerini daha da geren, bozan gereksiz tiptir. Bir kere değil, iki kere değil her seferinde de aynı şey tekrarlandığı zaman karşıdakinin sizinle dalga geçtiği düşünülebilir.
gerçekten de hiç kitap okumadığı herkes tarafından bilindiği halde, tartışmalarda 'biraz kitap okuyun.' diye pişkin pişkin konuşan, derhal muhabbetin kesilmesi gereken kimsedir. Tereciye tere satan bu gerizekalı tip, utanmadan kulaktan dolma bilgileri ile size ders vermeye çalışır.
Nerden geldiyse aklıma, bundan 5 sene öncesini yad ettim.
kocasının annesi hakkında biyografi yazabilecek düzeyde bilgisi olan bayandır. Dedektif tutup, yatağına kadar takip edecek kadar psikopat olan bir bayan olduğu düşünüldüğünde, uzak durmak en iyisidir.
iradenin zayıf olduğunu kanıtlayan; en son çarenin de bir boka yaramadığını görerekten, namusu da elden gitmiş bir şekilde sigara içmeye devam etmektir.
hesabı öderken, bukalemun gibi renk değiştirmenize sebep olan; sabah sabah 'mal' damgası yemenize sebep olan olaydır.
- Abi, hesap ne kadar? (para var da hesabı soruyor)
- 5 TL
( 1-2 dakika cepleri karıştırır, adam da bu esnada izlemektedir.)
Çaresiz çaresiz akıbetini bekleyen kurbanlık koyun gibi,
- Abi, para yok.
(Adamın delip geçen bakışlarını seyrederken, her an o kalabalığın içinde bir hakaret veya küfür yemek korkusunun ardından)
- Neyse hocam sonra verirsiniz.
diye o rahatlatıcı ses çıkar ağızdan.
Büyüksün be abi.
hafta sonunda sıcacık yatağın içinde geç saatlere kadar uyumanın hayali ile yanıp tutuşup da saat 6, 7 gibi yataktan çıkan insandır. Verdiği hayal kırıklığı inanılmaz boyutlardadır. Şu uykunun da, poğaçanın veya ekmeğin olduğu gibi mayası olsa,satılsa da gidip alsak.
