sEtU
128 (çevresinde sevilen sayılan)
dördüncü nesil yazar 2 takipçi 5.20 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    sözlük yazarlarından şiirler

    1523.
  1. Bir Yanım Bir Yüzüm

    Tüm yaşanmışlıkların ötesinde bir anı
    Ve; -o an-
    Bir gün tüm umursamazlıkla
    Tamamen saplantı ve korku
    Sırf; bir amaçsızlığı kırmak
    Gerekirse imkânsızı
    imkansız bir duruşum ile bütünlemek
    Bütünlüğü; yalnızca, bir gölge edasıyla
    Takip eden
    Işığı gösteren bir yakınlıkta...

    Tadamadığım,
    istesem de alamadığım
    Ve belki, ahmaklığım
    Hatta -arınmak- kaygım;
    Uykusadım bir iş başında
    Tam da ayılmak isterken çıkandın
    -Karşıma ilk çıkan!- yakınlığı ile
    Ve...

    Kimse sahipsiz değilse de
    Herkes yine bir hayal ile
    Gölgeli bir bulutsuzluk
    Ya da güneşli gibi bir yağmurluk
    Kötü alışkanlıkları bırakmamaya sebep
    Ardından da -imkansız işte!- deyişim gibi
    ...

    Olmasan da -Bir umut!- diyerek
    Çıkılmış bir yol;
    Gidilmeyen bir yol
    Dolayısıyla -dönebilmek- kaygım da olmaksızın...
    Olmamalısın!
    Yaşayışıma adadığım -Sebep-lerimin
    Ölümü adına;
    -Ölüm-ler için arayışımsın...

    sEtU
    3 ...
  2. chemsuk

    28.
  3. ne günlerdi dedirten hatıralar yazarı... güzel günlerin doygun ve alıp götüren sesi... boşver dedirten, asıl heyecanın hayatın kendisi olduğunu öğretenlerden... şu an belki yorgun belki sessiz ama yine de sesini duyuran kendini hatırlatan adam... canım sıkıldı seni de sıktım yazarı... şu an nerde olduğunu bilmediğim ama orada olsaydım dedirten yazar... * * * ***
    0 ...
  4. hipotetik

    1.
  5. durusu

    2.
  6. *diğer adı * terkos olan istanbul beldesi.
    1 ...
  7. doğuya gitmek istemeyen doktorlar

    13.
  8. başlıkları alt alta okumak

    6908.
  9. · serhat ulueren
    · unlu birini taniyip bunu kimseye anlatamamak (9) ...
    ** * *
    5 ...
  10. coldma3l

    7.
  11. tontiş * sevimli, eğlenceli bir adamdır. saf, yurdum insanı; anadolu genci, aramızdan birisidir. yadırgamayan, kolay kabul eden; ve güven veren görüntüsü yeter. bazen yersiz de olsa kolayca çıkar serzenişleri ağzından ama iç güzelliğidir bu da. zira dışardan bakınca ne görüyorsanız içi de öyledir: güler yüzlü, saf ve güçlüdür *
    2 ...
  12. başlıkları alt alta okumak

    6879.
  13. sevişirken entry girmek

    32.
  14. "klavyeyle mi sevişiyorsun" dedirten durum.
    (bkz: klavye ile sevişmek)
    * *
    2 ...
  15. othello

    12.
  16. anlamlı bir günde, anlamlı bir mesaj veremediğim; ve anlamını hep tartışacağım uuser. sevdiğimiz bir arkadaşımızdır. saplantıları can sıkıcı olsa da sevimli olabilmektedir kendisi. ilk gözağrılarımdandır * dolyılısıyla yakındır, candır. hatalı da olsa verilmis bir karardır, acı da olsa cekilmiş bir zamandır; tadından yenmez, şeker zamanımız da vardır. sonunun dostça gelmesini isteyeceğim bir adamdır.* *
    0 ...
  17. baklali

    1.
  18. istanbul avrupa yakasında; çatalcaya bağlı bir köy dür. terkos ve arnavutköy arasında yeralmaktadır. hala tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylünün yanında sanayide çalışan kısıtlı bir nüfusu vardır. çevresindeki beldeler ve diğer köylere nazaran daha az gelişmiştir. toplu taşım araçları ile ulaşım imkanları kısıtlı bir mekandır. köyde yetişen nüfusun büyük kısmı şehre göçmüşlerdir.
    1 ...
  19. terkos

    1.
  20. istanbulun avrupa yakasında bir belde belediyesidir. diğer adı durusudur. adını; en büyük sahil kesimini elinde bulundurduğu terkos gölü * nden alır. istanbulun çok büyük bir kısmına su sağlayan göl kenarına yıllar öncesinden bir baraj ve arıtma-nakil tesisi kurulmustur. iski kontrolünde terkos-kağıthane kanalı ile su terfi eden tesise ek olarak bir de arıtma-terfi merkezi; geçtiğimiz yıllarda kurularak; hizmete geçirilmiştir. şu an en dolu baraj olarak gösterilen terkos, karadenize çok yakın olup, toprak yapısının geçirgenliğinden dolayı da tehlike altındadır. zira bölgede kum ve toprak çeken taseronlar deniz ile gol arasındaki toprak seti iyice daraltmama başladığından, onumuzdeki yüzyıl içinde terkos gölünün yok olabileceği tehlikesinin altı sıkça çizilmektedir.

    köyde sağlık ocağı, jandarma karakolu, turktelekom santrali ve cevre köylerden aldığı öğrencileri ile düz lise eğitimi veren durusu lisesi mevcuttur. dar ama öz bir de çarşısı vardır. terkos yolu üzerinden denize giden insanların uğrak yeridir. kırmızıtoprak yönünden karaburun a; germe sapağı ile de tayakadın ve baklalı ya; balaban üzerinden çatalcaya bağlanır.
    4 ...
  21. karaburun

    8.
  22. istanbulda çatalcaya bağlı olan sahil köyüdür. resmi askeri kayıtlar ile denizcilik litaratüründe rumeli karaburun olarak bilinir zira karaburun adında bir başka köy de istanbul anadolu yakasında şile dolaylarında vardır * . köyün başlıca geçim kaynağı; diğer köylerde de olduğu gibi sanayi bölgelerine çalışmaya giden genç nüfüstur. diğer köylerden ziyade çatalca ve hadımköye çalışmaya giden köylüler mevcuttur. mevsimsel olarak da balıkçılıkla uğraşan köylüler arasında devamlı devlet işinde çalışan orta yaşlı bir kesim de mevcuttur. köyde 30-40 civarı bir personel ile çalışan, kıyı emniyeti ve gemi kurtarma müdürlüğü ne bağlı bir tahlisiye faaliyet göstermektedir. tahlisiye bahçesinde bulunan deniz feneri ise köyün simgesi haline gelmiştir. kara yolu ile terkos üzerinden ulaşılabilen köye ancak özel imkanlar ile deniz yoluyla ulaşılabilir. geniş bir sahil şeridi olan köy sahil yolu ile de yeniköy adlı köye bağlanmaktadır. sahili temizleme çalışmaları sürse de, deli deniz karadeniz, imkansızlıklar yüzünden kontrol altına alınmayan sahilde; deniz, heryıl onlarca cana mezar olmaktadır. yeniliğe açık kültürel yapısı ile köy değişen bir trend izlemekte ve daha geniş bir kesimi barındırmaktadır; ama, imkanların azlığı ile egiğimsizliğin birleşmesi sonucu giderek yozlaşan genç kitlesi ile üzücüdür.
    4 ...
  23. tayakadin

    4.
  24. önceleri gaziosmanpaşa belediyesine bağlı olan fakat geçtiğimiz dönemde tasoluk belediyesine bağlanan köy dür. çevresindeki köylere nazaran nüfus olarak daha kalabalık olan köyde eskilerde başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olsa da; şimdilerde; çevre ilçelerdeki sanayi kurumlarında çalışmaya başlayan genç nüfus, köyün şehirle bağlantısını oluşturmaktadır. koordinat olarak tasoluk ve terkos arasında yer alan köyün bir kısmı yerleşke kalan kısmı ise mera ve ormanlık alan olarak ayrılmaktadır. ormancık faaliyetleri de kısıtlı olup köye bayrampaşa metro istasyonu önünden kalkan bayrampaşa-terkos halk otobüsleri ile ulaşım mümkündür. piknik alanlarının da mevcut olduğu köy, bir sahil köyü olan karaburun a 8 km uzaklıkta olup denizden önceki son alışveriş için de tercih edilir. sağlık ocağı kapalı olan köyde 5-6 kahvehane olması ise köy un eğitim seviyesini gözler önüne sermektedir.
    0 ...
  25. tasoluk

    1.
  26. istanbulda bir belde belediyesidir. istanbul avrupa yakasının batı tarafında olup, sultançiftliği-habipler güzergahından gidilebilir bir yerdir. yıllardır arnavutköy ile iç içe yaşamış olan bölge sakinleri fakirleşerek büyüyen tayfadandır. geçtiğimiz yıllarda bünyesine bağlanan köyler ile terkos belediyesi ile arnavutköy belediyesi arasında bir köprü vazifesi alıp; gerek karayollarının gerekse gaziosmanpaşa belediyesinin yerel yönetimler konusundaki yükünü hafifletmiş bölgedir. başbakanlık emlak toki nin bölgede bir yerleşge aramasından sonra piyasası artan bölge, * ormanın katledilemeye başlandığı son yerlerdendir. küçük-orta çaplı işletmeleri ile kendi halkına ve civar köy insalarına; köy standartlarında; istihdam da sağlamaya çalışan bir mekandır. halk kültürel olarak; trakyalı ve anadolulu olarak; mekanı paylaşmaktadır.
    2 ...
  27. bostancı dan uludağ ı görmek

    23.
  28. doğruluğu tartışılır durumdur. okmeydanındaki arkadaşımın 12. kattaki dairesinden bana yalovayı göstermesinden sonra; aslında; kulağa pek de uzak gelmeyen durumdur.
    3 ...
  29. beklenen ilgiyi goremeyen entry

    10.
  30. kivamini tutturmak

    1.
  31. mecazen; yapılan işin optimum düzene sokulması.
    (bkz: tavina getirmek)
    0 ...
  32. mal canın yongasıdır

    2.
  33. bilinenin aksine "mal, canın yalnızca kefaretidir; can, mal vermekle sağlık kazanır" manasında ki atasozumuzdur. yonga kelime anlamı itibari ile, kereste-kalas türü agaç türevi ürünlerin talaş ve budak kısmını temsil eder. agaç ürünleri ancak üzerinden yongasını atarsa mobilya olabilir, şıklık kazanır. yongayı bir yük olarak tutan ancak ve ancak ölü ve kuru bir ağaç parçasıdır. işte bu matıktan yola çıkan atalarımız malın üstten atılarak * huzura ulaşılabileceğini öngörür. bir ahlak taşı olarak paylaşmak; felsefede ve dinede de temel öğretilerden olup en iyi yatırımın paylaşmak olduğu öğütlenir.
    2 ...
  34. lan ben ne sacmalamisim deyip entry silmek

    3.
  35. entrysindeki cümleleri yapısal olarak bozuk gören ve aktarmak istediğini anlatamayan yazarın; edit seçeneği de sonuç vermiyorsa; tek çaresidir. kişi silme kararını kendi verebileceği gibi, diğer yazarlar tarafından gelen eleştirileri de dikkate alarak, tavsiyeler doğrultusunda da entrysini silebilir. saygı duyulasıdır bu yazar. saçmaladığını farkedebilmesi bir erdemdir. eğer siz öyle düşünmüyorsanız bile; bu yazarın kendi tasarrufundadır ve yazılan her şey yazar adına söylenmiş olup sözlüğün zenginliğidir.
    2 ...
  36. bergen

    18.
  37. döneminin efsane sesi, efsane yüzü~ ~ dur. arabesk furyası içinde kraliçe olmuş ve hayatı bir sise kezzapla harap olmustur. kıskanç ve pislik kocasının bu eseri ona daha çok hırs vermis ve acıların kadını ile peşi sıra çıkardığı albumlerle listelerin bir numarası olmuştur. bir gece sahne aldığı klüpten silah zoru ile bergeni kaçıran kocası bir yol kenarı lokantasında * kafasına sıktığı bir kurşunla kadının ölümüne sebep olmuştur. arabesk günümüzde ne kadar sevilmese de hala tonlarca hayranı olup hala damar fm lerin bir numaralı sanatçısıdır.

    (bkz: kader diyemezsin)
    (bkz: acıların kadını)
    0 ...
  38. idam edilirken söylenecek son sözler

    16.
  39. son sözünü söyleyen idamlıga cevaben
    cellat:idam edilecek ne yaptın. konusacağına onu muhakeme et.

    o yuzden:
    "affedin beni". ** * *
    2 ...
  40. şiki şiki baba

    19.
  41. arap sado nun seslendirdigi sarkıdır. donemin en civcivli sarkılarındandır.
    2 ...
  42. kırmızı reçete

    6.
  43. öyleleri verdır ki! işte öylesine;insana umut vermeyen reçetedir. umut edenler vardır, yenilmeyenler.çoktur hatta bu gçici yolcular.ama kimisi için hep bir acaba hep bir keşke taşır yüreğinde bunu periyodik aralıklarla eczaneye taşıyanlar. daimi olurlar, acıdır. bazen, bazı insanlara geçici olarak uygun görülse de öyleleri vardır ki hayatı her sabah eczanelerden koli koli taşımaktır bunları. illet ilerledikçe daha bir koyu gözükür reçetenin rengi. ne kadar uzarsa o kadar anlamsızlaşır ve karamsarlaşır hayat. umudun bittiği yerde bir haredir kapı arkası konuşmaları, ama birileri için bir yerlerde hayat devam etmektedir. yaşamak gerekmektedir. bazen eve dönmeler eksikleşir. bazen ev anlayışı körelir. hastane bahçelerinde; kantinlerde çay içip cigara tüttürme arayışına döner ziyaret saatlerinde refakatçinin çilesi. eczane yolcusu, medikalci, refakatçi bahçede ziyaretçi çoçuklarıhı eğlerken konuşcak tek sorun kalmıştır artık. fener ne olur, cimbom naapar. daralmaktadır gözler göğüsler. hele bir de hastalar bir gün gittiğinde; gezmeye gitmediğini anlayacak yaştaysanız daha zordur. erkekseniz espri yapmanız gerekir. anneyseniz moralli dim dik. ahbabsanız tavla oynicaz daha, balığa gideceğiz... yavan yalanlar, insan üstü çabalar, allaha inanışlar, doktorlara hocam! demeler. en acısı da gidişleri kurtuluş görmektir. biri bir gün döner der sakladık. diğeri döner öylesinin düğünü bayramı der. işte siz o zaman hiç ama hiç bir şey diyemezsiniz...
    4 ...
  44. yanlış numara diyalogları

    70.
  45. setu telefonu açar

    setu: alo
    birisi: bir tombul tüp isticektik de biz hede hode cadde-
    setu:yanlış aradınız sanırım?
    birisi: aa! ipragaz değil mi orası?
    setu: hayır, ev burası.
    birisi: ama bu numaradan veriyoruz biz siparişleri hep-helelehübele değil mi numaranız sizin?
    setu:evet ama yanlış sanırım!
    birisi:neyse kusura bakmayın,iyi akşamlar
    * *
    -siz hiç tüp siparişi aldınız mı ya bu telefondan.*
    *ev halkı: hönk.
    0 ...
  46. yeni araba alinca koltuk kiliflarini cikarmamak

    1.
  47. telefonun camındaki naylon koruma kalıbını kaldırmamak gibidir. tv kumandasını şeffaf yumurta poşedine sarıp kullanan teyzenin daha ittihatli ve bir üst modeli olan insandır bunu yapan zira kıyamaz arabasına..

    (bkz: kız gibi araba)
    3 ...
  48. lakerda

    7.
  49. * tuzlu kavanozdan; bir aksam onceden çıkarılan balıklar bir gece suda bekletilir. parçalanmayacak sekilde dinlendirildikten sonra alüminyum folyoya sarılarak tost makinasında yuksek ısıda bekletilir. 5-10 dk sonra alınıp ılık ve nemli bir ortamda dinlenmeye bırakılır. * * yalnızsanız 35 lik, ** ekipseniz litrelik bir şişe tekel yeni rakı yahut tekel altınbaş rakı ile servis ediniz. afiyet olsun. * *
    1 ...
  50. vergi haftası

    2.
  51. kurumlar vergi dairesi ve buyuk mukellefler idaresi onlerinde iki grup olarak kutlama toplantıları olur bu önemli haftada * saygı durusu ve istiklal marşı ardından ilk olarak konuklara açılış konusması için sahneye çıkan vergi memuru yeni abuk sabuk kanunlar hakkında biraz bilgi verdikten sonra mulk ve vergi ile ilgili bir kac ozlu soz soyler.ilk okul çocuklarından olusan musamere ekibi kapıkule gumruk adlı mini musamerede gumrugun ve verginin faydalarından bahseder bu arada * * toplantı temsili vergi tahakkukları ve ödemeleri ile sonlandırılır.* * * *
    0 ...
  52. servet cetin vs baki mercimek

    6.
  53. yavaş gel

    1.
  54. yavaş yapmak, yavaş olmak gibi bir kalıptır. girişilen fiilin abartıldığı göstergesidir ve önlenebileceğini gösterir.

    x:doverim lan seni
    y:şşş, yavaş döv
    ya da

    x:ulan ikinizi üst üste koyup yerim la
    y:hoop
    z:yavaş ye
    ya da

    x: öldürürüm lan seni.
    seren serengil:yavaş öldür. tavuk mu ölduruyorsun * *
    gordugunuz gibi bir de tuvuk mu olduruyorsun kalıbı vardır ve ardasık kullanımlarda istenen etkiyi verir. *
    0 ...
  55. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük