Genel olarak biraz acıma ve hafif alaycılık içeren bir bakış açısı diyebilirim. Tabi her taksiye binende farklı tezahürler olabilir. Bazılarının, "Sürünsün bunlar amına koyim" demesi ihtimal dahilindedir.
urfaya herhangi bir sebeple giden her arkadaşa her tanıdığa söylenmesi gereken, urfayla ilgili sıradan hale gelmiş bir gerçektir. dikkat edilmesi gerekiyor, hele ki otele falan yerleştiğinizde, urfaya özel şeyler ister misiniz diye sorduklarında her an karşınıza bir oğlan çıkabilir. sonrasında pişmanlık yaşamamak için en sağlıklısı urfaya gitmemek, urfadan ve urfalıdan uzak durmaktır.
genelde yaptıkları şey. hiç şaşırtmıyor insanı. adamlar o kadar saçma şeyleri haber yapıyorlar ki, insana zaman kaybettirmekten başka bir faydaları yok. 3-5 tane gereksiz insanı yazar diye editör diye bir araya getirmişler. hepsi bu.
hiç şaşırmayacağınız bir şey söyleyeyim 8 kişi toplanıp slogan ata ata reina'ya giderken çevik kuvvet tarafından götürülmüş. 8 kişiye kadar düştüyse bu rakam yakında sokakta yürürken 3 kişi yüksek sesle sohbet edince götürülmemek içten bile değil.
dünya gündeminde #Reina tag'ı en tepede yer alırken, Türkiye gündeminde ise polyannacılık oynanın, baş sağlıkları kınamalar vs. ne güzel ülke olduk biz lan. şimdi beni terörle suçluyorlar bunu ifşa ediyorum diye.
ak trollerin şuan topluca yaptığı algı operasyonunun temeli, saldırıyı kınayan eleştiren herkes, teröre destek oluyor islama saldırıyor islamın üzerine yıkmaya çalışıyor saldırıyı. bu kafa cidden sorunlu bir kafa. her muhalif olanı islama düşman görmek, inandığın allahın kitabında bile yazmıyor. yani götünüzden din uydurup bunun kurallarını örf adet anane, töre haline getirmeye çalışıyorsunuz. bizim ayıplarımız yasaklarımız belli bunlar kolay kolay değişmez.
ak partinin terör yuvası yeni türkiye ajansı adı altında ak trollük yapan ajansın türkiye'ye sosyal medyada yaptığı algı operasyonları yurt dışından bize yapılan islam karşıtı operasyonlardan çok daha fazla. artık o kadar sıradan bir hale geldi ki. bakıyorujm 400 takip ettiği var 50 takipçisi var hesabın. her önüne gelene terörü destekliyorsun, islamı kötülüyorsun, fetöcü müsün? türkiyenin iyi olmasını istemiyorsun sen. falan filan diye saçmalıyorlar. cevap yazıyorsun. siklemiyorlar falan. ulan 380bin takipçili adama 50 takipçili hesapla cevap yazarsan seni neden sikleyeyim ki. ama gözümden kaçmıyor da değil, adam sırf attığım tweetin altında görünsün diye yazıyor. bu da bir şekilde birilerini etkilemeye yönelik bir şey.
iddia ediyorum arkadaş bu bir terör saldırısı değil. ankara'da bomba patlatmaya, inönü stadı civarında bomba patlatmaya benzemez. yılbaşı gecesinden bashsediyorsun. ortaköy'den bahsediyorsun. istanbul'un daha merkezi bir yeri olamaz. böyle elini kolunu sallaya gideceksin 40 kişiyi tarayıp çıkacak kayıplara karışacaksın. bu terör saldırısı olamaz. bu özel hareket eğitimi almış birisi tarafından gerçekleştirilmiş bir saldırı olabilir ancak ve ancak. tabi terörle bağdaştıracaklar çünkü devletin böyle şeyle ilişiği olamaz. (bkz: tabi lan manyak mısın)
kulüp sahibi çıkıp diyor amerikan istihbaratı saldırıyla ilgili bilgi verdi bize, ama emniyet sadece 1 polis gönderdi.
neler oluyor arkadaş bu ciddi bir cümle bunun farkında değil misiniz? demek ki, emniyette birileri fazla şehit olmamasını istediği için sadece 1 kişi göndermiş. bu bilinçli, yapılmış bir sal-dı-rı-dır.
bu terör saldırısı değil, bunu iddia edenler asıl terörün destekçisidir. bir iki ak troll bakan da çıkıp diyor ki, amerikan istihbaratı nasıl sana ulaştı da bilgi verdi diye. ulan bu insanlar senin nüfuzundan daha fazla nüfuza sahip insanlar, ali ağaoğlu ile çalıştığım dönemde, adamın yanına giren çıkan amerikan konsolosunun senatörünün haddi hesabı belirsizdi. bunlar normal şeyler, adam bu bilgiyi verdiği halde istanbul emniyeti önlem almadıysa, bunun sorumlusunu bulmadan şüpheli asla ama asla bulunamaz.
anamızı sikin biz halkız nasılsa biz üzülmeyiz, acı duymayız hissetmeyiz, amımıza koyun bizim, sonra kınar kına yakar, şehit ilan edersiniz. ulan ota boka bir yere giderken ölmek istemiyorum bu ülkede çok mu zor?
lavuğun birisi şuan trt'de manipülasyonlara dikkat edin, seküler kesim tarafından bakmak çok tehlikeli diyor? amınakoyim napalım gusül abdesti alıp radikal islamcı açıdan bakıp hak mı verelim saldırıya?
aktiviteyi eğlenceli hale getirir. bunu her zaman yapıyorum. ama bazen öylesine denk geliyorum ki üzülerek söylüyorum Türk kızlarının çoğunda var bu sevişmeyi bilmeme durumu. bana gelene kadar kim bilir kaç kişiyle yaşamışlardır Allah bilir sormuyorum da ilgi alanıma girmiyor ama işte o kadar çok erkekle birlikte olup ölü gibi yatmak nasıl bir yaratıcı sevişmektir. anlatamam. cidden Türk kızları bu konuda çok leşler. tabi arada bir kaç tane farkında olan da var onların hakkını yememek lazım.
kızlar size tavsiyem, sevişmesini bilmeyen o esnada sizinle konuşmayan insanla birlikte olup zaman kaybetmeyin. size bir şey katmayan insan sadece Zaman kaybıdır.
öncelikle kız yazdım ama kadın çıktı. bu arada fotoşok kabiliyetleri iyidir çünkü fotoğrafta 45 kilo gibi görünüyor ama aslında 70 kilo ben bile bu kadar inceltemiyorum.
kişilik olarak eğlencelidirler. güzel vakit geçirebilirsiniz. hatta isterseniz vakit kaybetmeden geçirebilirsiniz de. genelde çözülene kadar bakire taklidi yaparlar. uyanık olmakta fayda var.
önce esad'ı yıllarca suçlayıp rusya'yı amerika ile ittifak yaparak bölgeden dışlayıp, ardından olumsuz şartların hepsini fetocuların başarısız operasyonları olarak gösterip, sanki kendileri hükümetin başındaki insanlar değilmişlercesine, yeniden şekillendirerek. rusya ile işbirliği, amerikadan bağımsız, esed hakkında demeç vermekten kaçan. hatta bir varsayımda bulunarak şuanda iş birliği yaptığımız öso'yu ileride esed ile anlaşarak onlara teslim edip esed'in muhalifleri asıp kesmesini sağlayacağız. hem fırat kalkanıyla, fazla türk askeri zaiyatı vermeden operasyonu istediğimiz gibi yönetmiş, hemde rusyanın istediği gibi, esed'i tekrar güçlü hale getirmiş olacağız yani.
penaltı jimnastik kulübü'nün kısaltması, süperligde mücadele eden, yenildiği her maç hakeme isyan eden, yendiği her maçta, şaibeli yönetim olan vasat futbol takımı. yakın zamanda gerçekleştireceği babel transferi ile tecavüzcüsüyle evlenen ilk takım olmayı hedeflemektedir.
taraftar grubu hepinizin malumu (bkz: tinerciler)'dir.
2016 akp 15 temmuz sonrası kış kreasyonunun en çarpıcı örneğidir. canın mı sıkılıyor, birilerinin yerine koyacağın kendi adamın mı var? hemen yapıştır fetocu cemaatçi diye abicim. oh mis, yerinden aldır ardından yerine kendi adamını koydun mu fıstık gibi oldu. ne öyle sınavdı kariyerdi falandı filandı uğraşıyorsunuz lan. gidip iki tane ak partili karıya yavşayın, biri olmazsa biri olur, onuda mutlaka bir yerlerde vardır bi tanıdığı, hayatta boş kalmazsınız. kariyer basamaklarınız atlaya atlaya değil, ışınlana ışınlana yükselirsiniz.
yani daha 16 temmuzda demiştim. artık sıçtık önüne gelen cemaatçi diye fişlenir diye yavaş yavaşta dediğim çıkıyor.
düşünsenize, 25 yıllık solcusunuz, cemaatten muhafazakar olan her şeyden ifrit oluyorsunuz. ama bu adamlar sırf kendi iç savaşlarında galip gelmek için, muhalif olan herkesi, cemaatçi diye fişleme çabasındalar.
tabi kenan evren teröristi gibi önüne geleni asıp, üstüne atatürk dedelerimizi astı diye prim yapan bir kafayla bugüne gelen muhafazakar kesim varken bunlar çokta anormal gelmiyor.
geçenlerde yakın çevremde vuku bulmuş hadise. çok tuhaftır ki, anlatan kadın, bahsi geçen kişi, yakından bir tanıdığım olması sebebiyle böyle tuhaf bir durumda kaldım.
kadın diyor ki, mehmet'le konuşuyorduk, bir şeyler olacaktı. (mehmet evli 2 çocuk babası) o esnada enes yavşamaya başladı bana. ya şerefsiz resmen bana yavşıyor ya bu nasıl olabilir falan yaptı.
ardından komik olamayacak kadar ciddiyetsiz ve beyin kullanılmadan üretilmiş cümle dudaklarından damladı. üniversitede en az 10 tane sevgili yapan enes nasıl olur bana yazar. benim gibi namuslu bir kıza böyle şeyler yazar aklım almıyor. dedi, o an benim akıl ve algılama sistemlerimin hepsi toplu mavi ekran verme mitingine başladı.
nasıl yani? ee mehmet evli, sen ona yürüyorsun, hatta sevişme gününü bile kararlaştırmışsınız neredeyse sadece bir pürüz çıkmış. ama o an yalnız olan biri sana yazıyor ve sen namus ahlak bekçisi kesiliyorsun?! (tabi bütün bunlar iç sesimdi.)
öyle dondum kaldım. bir şey de diyemedim.
kadınlar istemedikleri biriyle birlikte olmak istemeyince, bahane olarak mutlaka saçmalıyorlar resmen onu kanıtlar nitelikteydi bu durum.
açık açık söyle aminyum istemiyorum seninle birlikte olmak diye, niye saçmalar ki bir insan.
1950'den bu yana ülkeye hakim olan sağcıların kendi kendilerine 3 sefer darbe düzenlemesi ve bunun 2sinin başarılı olması. yıllardır birbirileri idare edip, her fırsatta atatürke, solculara sosyalist vb. diğer gruplara saldırmaları bana artık ironik geliyor.
tıpkı 9 mart 1971'de ordu içindeki sosyalist görüşe sahip askerlerin darbe yapacaklar diye bastırılıp, idam edilip, sonrasında yerine muhafazakar askerlerin yerleştirilmesi gibi. adamlar kendi içlerinde sosyalist ya da atatürkçü insan barındırmayı bile sevmiyorlar.
yıllarca türban türban diye göt yırtanlar bunları neden hiç dikkate almıyor anlamış değilim. şimdi kovalisyon kovalisyon diye gelen çomarlar da olur. ciddiye almayın giderler.
bu ülkenin yüz karaları muhafazakarlar sıralı tam liste;
uzun bir süredir uludağ sözlük radyo nun pasif kalmasını sağlayan yavşaktır. bu tarz insanlar nasıl burada barınıyor anlamış değilim. eskiden bir seviye vardı arkadaş. ne güzel güler eğlenir vakit geçirir, yeni insanlarla tanışırdık falan filan. şimdi günümüzde kolay gözden çıkartılabilir insanların sayısı artmasıyla, sapıklık aptallık, karalayarak bir şeyin imajını sarsma çabasıyla kendini bir bok sananların sayısı arttı. haliyle böyle saçma sapan şeyler olması gayet normal bir hal alır oldu.
bizimse üstümüze düşen. böyle aptallı ifşa ederek, toplumdan soyutlanmalarını sağlamak vukuatlarını göz önüne sererek.
genelleme olmasa da bu ne büyük gaflettir? benim şimdiye kadar birlikte olduğum kızlardan en az 5-6 tanesi türbanı sadece bulundukları çevrelerde tanınmamak için takan, istediği yerde ortamda bu sayede kamufle olabilen. aile baskısıyla kullanan insanlardı.
düşünsenize, yazın parkta sevgilinizle oturup el ele tutuşamıyorsunuz, öpüşüp orasını burasını mıncıklayamıyorsunuz. ne olacak, bir adet türban, bir adette bunun etrafını sarabilecek şal ile durumu kurtarabilirsiniz.
hatta ünlü bir türk filminde bir replik vardı "kocam doyurabilse sana gelmezdim" diye türbanlı bir ablamız tarafından söylenen.
bunun gibi bir çok örnek mevcut.
ek olarak; freud sayesinde o kadar çok şey öğreniyoruz ki bilinçaltı hakkında, jung da sağ olsun bunun bir hayli destekçisi rüya kuramıyla vs. bilinçaltına ailesinin zoruyla bastırılmış o kadar çok duyguları vs. var ki. resmen insanı seksten soğutacak cinsten. efenim böyle şeyler oalbilir tabi doğaldır ama. benim çevremde denk gelen türbanlı kadınların sekse düşkünlüğü, çevremdeki açık kadınlardan daha fazla. bunu genele yayarsak, ne büyük bir gaflet olduğunu düşünmemek elde değil.
insanın doğasında olan, neslin devamının temelinde yer alan cinsel birliktelik aslında artık giderek önemini yitirmekte, tüp bebek, sperm bağışı vs. derken taşıyıcı anneliğe kadar düşerek kadını "onurlu bir varlık" olmaktan çıkartıp metalaştıran ve bunu bizzat feministler tarafından yapıldığı gerçeği yavaş yavaş günden güne ön plana çıkmakta.
işin güzel tarafı ise, bunu yapan kadınlar ne yaptığının farkında değil.
kadını yüceltip erkekler ile eşit haklara ve özgürlüklere her alanda sahip olması gerektiğini savunan insanlar yeri geliyor, kadını öyle bir şekle hale sokuyor ki, kadın sadece cansız, sevişilebilecek bir nesne halini alıyor.
tabiki de sevişmek, seks vs. sizin de hakkınız ancak bu durumu "neslin devamını sağlamak" yerine sadece partnerini ve kendini orgazma ulaştırmak için amaç haline getirmiş. korunarak, neslin devamını sağlamaktan ziyade. karşısındaki için zevk malzemesi olan kadınların kendilerinde yaptığı tuhaf bir aşağılama yöntemidir.
cinsel ilişki eğer amacı neslin devamını sağlamak değilse, kadını aşağılamaktan öte gitmez.
hiç şüphesiz ki en uzun gecenin ait olduğu 21 aralık günüdür. ilkler unutulmadığı gibi, en uzun geceyi seçerek ölümsüzleştirebilirsiniz de. ya da şu dayı gibi. ancak ve ancak dayamaya çalışırsınız.
gülen insan diyemeyeceğim, çünkü balık kadar zekası olan insan denebilecek canlı, bu dergiye gülmez. komik değil, hiçbir zaman da olmadı, eleştiri desen hiç değil, kara mizah desen uzaktan yakından alakası yok, 3 tane aptal oturup saçma sapan şeyler yazıp, sırf muhalefete muhalif görünmek için saçmalamalarından öte gidemiyor.
yani özetle, insan aklının erişebileceği en alt seviyeye bile ulaşamayan bir mizah anlayışları var. kusura bakmasınlar bunlara akıl sahibi insanlar gülmez. ancak nesnelere ilgilnç gelebilir.
sorulması gereken erkek adayın merakını gideren bir cevabı karşılamaktır.
düşünsenize artık her şey cinsel bir aşk halini almış ancak siz hala emin değilsiniz, sınırlarınızı neler yapabileceğinizi bilmiyorsunuz.
cesaretinizi toplayıp sormak lazım. çünkü kimisi sever kimisi sevmez. kimisi de doğrudan ister tabi bunu öğrenmenin tek yolu var, o da doğrudan sormak.
en az komunistlerin her şeyi kapitalizme paraya bağlaması kadar saçma bir şey. tuvalete gider, 15 temmuzdan dolayı, balkona çıkar 15 temmuzdan dolayı, köprü açılır 15 temmuzdan dolayı, tünel açılır 15 temmuzdan dolayı, ulan ülkeye atom bombası atsalar 15 temmuzdan dolayı diye açıklama yapılacak.
yazık la artık acıyorum. 1 sayfa a4 dolusu metin düşünün her cümlenin sonunda 15 temmuz yaz tamam oldu bitti. on numara anadolu "insanı"sın.
muhtemelen çok kimse bugünlerde konuşmaz malum gündemden dolayı ancak. ayak üstü beşiktaşta boğaziçi imar yasasından çıkartıldı ve imara açıldı artık.
beşiktaşın sahile yakın semtleri artık yüksek katlı binaların yapımına açılmıştır.
ortaköy, köyiçi dikilitaş vs. gibi semtler artık gökdelenden geçilmez. fiyatlar böyle bir 3-5 katına çıkar en az kira vs. semt kültürünün amınakoyarlar gökdelen kültürünü getirirler muhtemelen.
tabi işin güzel tarafı, ota boka muhalefet olan chp bu sefer ak partiyle beraber çalışıp, birlikte oy kullanıp il meclisinden geçirmiş. bu da demek oluyor ki, beşiktaşta mülk sahibi, arsa sahibi cehapeli rantçı puştlar mallarını gene bir katakulli ile değerlendirmeye çalışmakta.
artık sıkmıştır. bdp hdp falan filan derken giderek halkın içine ajitasyon aşılanmıştır. gayet gereksiz, artık kabak tadı veren bir acındırma, kendilerini ezikleme durumunu ortaya çıkartmakta.
bakıyorum hep mağdurlar, bakıyorum hep ezikleniyorlar. bakıyorujm hep bir kendilerini ezilen halk gösterme isteği var. yeter olum yeter, aynı ülkede aynı toprakta yaşıyoruz. ben türküm, benimle aynı haklara sahipsin sende benden aşağı kalır yanın yok.
ne kadar fırsatçı çirkef pislik insanlarsınız lan, sizin şerefsizliğiniz karaktersizliğiniz ve her seferinde kendinizi mağdur ilan etmeniz yüzünden bu ülkede yıllardır gerçek ihtiyaç sahipleri göz ardı ediliyor. bunlar için bir yasa çıkmalı ve bu durumun sonucu ciddi ciddi itlaf edilmek olmalı. yeter lan. kanserli hücrelerden daha pislik bir milletsiniz. biraz medenileşin amınakoyim ya. yıl olmuş 2016 adamlar hala mağaradalar. benim gibi hümanist adamı ırkçı yaptınız ibneler.
bugün bir çok platformda gördüğüm gibi genel olarak kişi profili;
ak partili,
kültürel birikimi olmayan, ileri derece gerizekalı olan,
nitelik yoksunu,
hayattan asgari ücret üzeri bir beklentisi olmayan,
geldiği yaş itibariyle bile okuduğu kitap sayısı 3ü geçmeyen,
internetten popüler kültür filmleri izlemek haricinde herhangi bir sosyal aktivitesi olmayan vasıfsız
haftanın üç günü facebooktan dini paylaşım yapan keko.
ulan hayatı bu kadar boş beleş yaşabiliyorken, nasıl oluyor da bu ülkede gelmiş geçmiş en büyük oyunculardan birini eleştirebilecek bir niteliğe sahip sanıyorsun kendini? ağzı olan konuşuyor diyeceğim de böyle sik kafalıların ağzı da olmasın, konuşmasın da. dört avrat alın, ananızı da alın filmlerimi izleyin deseydi severdiniz ama değil mi?
bu kitlenin ota boka siyaset karıştırmaktan başka bir vasıfları yok. varsa kültürel birikimin, filmini eleştir, oyunculuğunu eleştir. yaşantısını eleştir. Ama bunların hiçbir yok babası asgari ücretli çalışan, kendi asgari ücretli çalışan, anasının ne olduğu belirsiz, gelmiş ölmüş adamın arkasından konuşuyor. ulan yaptığın dinen bile doğru değil, kendi dinini kurtardığını sanıyorsun değil mi? hayır yanılıyorsun, önce kendini günahın bok çukuruna batırıyorsun, ardından da inandığın dini kötü gösteriyorsun. yani kara bir lekesin sadece.
bu ülkenin sinemasını yarım asırlık kilit taşına, neredeyse, hayatının tamamını sinemanın gelişimine adamış bir adam yaptığınız saygısızlıktan ileri gitmez.
yukarıdaki fotoğraflarda gördüğünüz gibi, temiz kapak falan hikaye, tuborgun ürettiği bu folyolar bira şişesini muhafaza etmekten ziyade bok etmekte. geçtiğimiz gün benim başıma gelense, leffe marka birasındaki folyonun kapağı paslandırması.
bu da türk tuborg'a ait bir bira aynı tesislerde üretilmekte her şeyiyle birlikte. ne kadar sağlıklı "adam gibi" bira içtiğinizi siz düşünün artık. benim için bu sondur.
adamların kazançları zaten elektrik faturasından değil ki. aldıkları vergiden, ekledikleri faizlerden ve açma kapama bedellerinden. başka bir esprisi olmayan devletin denetimsiz özerkleştirdiği vasat kurumların başında geliyor elektrik dağıtım şirketleri. bu durum gerçekten üzücü. bir keresinde benimde başıma gelmişti, adamlar tek çekim ödeme yapmana müsaade etmiyor senden faiz kazanamayacaklar diye. banka vade farkı koyuyor elektrik dağıtım a.ş de kendi faizini koyuyor oh mis. güzel güzel geçiriyorlar özetle.