bir kelimenin yanlış anlamda kullanılmasından dolayı yanlış bir bilgi ifade ediyor gibi gözüksede aslında doğru olan bilgi. türkiye'de 20 milyon siyah, 20 milyon beyaz, 20 milyon da sarı ırk vardır.
sürekli birbirini tekrar eden düşünceler çıkartmaları ve hiçbir zaman bir yeniliğe yol açmamaları bakımından söylenmiş düşünce. karşıt görüşleri okumamaları zaten aşikarken kendi düşüncelerini de okumayıp sürekli birbirlerini tekrar etmesi durumudur.
ergenokon çetesiyle bağları olduğu iddia edilen diğer bir çete. gece haberlerinde fox tv' nin yayınladığı 2000 yılında uşak cezaevinde çıkan isyanda iki kardeşin pencereden söyledikleri sözler ergenekonla bağlarını gözler önüne seriyor.
nuri ergin: ben bu devlet için adam öldürdüm, ben adam öldürttüm, mustafa duyarı ben öldürttüm.
kardeş ergin: bak, bak, bak veli abiye arayın bizi ona sorun, veli küçükü arayın bize ona sorun biz bu devlet için çalıştık.
Uludağ üniversitesi iktisadi ve idari bilimler fakültesinde sınavdan çıktığımda elime geçen intiharlardan ve ölümden bahseden yazarların yazıları olan ve üniversitemde çıktığından dolayı mutluluk duyduğum edebiyat dergisi. biz edebiyat dergisi çıkarabilecek kadar cesur değiliz demişler ayrıca, bu olsa olsa arkadaşlarımızın yazılarını derlediğimiz bir edebiyat derlemesidir demişler. Ellerinize sağlık çok güzel olmuş diyorum emeği geçen tüm arkadaşlara.
Bir durağın önündeydik. Ben bir şehirden gelmiştim sen bir şehire gidecektin. Uzak yollar ve uzak yıllar çocuklarıydık. Birbirimizde sınanmıştık ilk. Güzel düşler görmüştük o zamanlar. Yıllar geçmişti ve bir durağın önündeydik. Ben hiç bir şey almamıştım yanıma zaten sen giderken birşey bırakmamıştın bana. Hızla geçen arabalar bana hızla geçen günleri hatırlatmıştı.Bir durağın önündeydik işte adı neydi hatırlamıyorum. Sen sol cebine anıları sağ cebine umutlarını almıştın. Benimse ceplerim boştu bana hiçbirşey bırakmamıştın. ilk önce anıları çıkardın sol cebinden. ilk elele duruşumuzu o köşede. Sonra ilk gülünü sonra ne varsa yaşanan çıkardın hepsini. Ağladığımız güldüğümüz hayal kurduğumuz tüm günler karşımızdaydı işte. Gözlerim dolmuştu gözlerin dolmuştu. Sonra sağ cebine atmıştın elini. Umutlarını çıkarmıştın tek tek.Hiç utanmadan hepsini dökmüştün önüme. Hepsinde ben vardım hepsinde bir izim vardı. Ama Yetmemişti işte hiçbiri. Aramızdaki uzaklığı silememiştiler. Neden demiştin neden? Verebilecek bir cevabım yoktu. Giderken cevap veremediğin gibi. Sonra bir sigara yakmıştın. Parmaklarının ucunu yakmıştın. ilk gittiğin gibi her kaybettiğinde yaptığın gibi bir şey söylemeden gitmeye başlamıştın. Ve sevdiğimiz bir türkü çalıyordu uzaklardan. ''Geçti bizden sevdalık al cebimden saçları''
Ve hala ceplerinde saçlarım vardı...
Dost yol arkadaşı anlamına gelir. Refik'in kadın versiyonu da denilebilir. Eski erkek arkadaşımın delirmesine neden olmuş isimdir ayrıca. Durmadan Refika'ya mektuplar adında bir kitabı bitirmeye çalışırdı. Şizofren bir aşığın olmayan bir kadına(bu kadın Refika) yazdığı mektuplardan oluşacaktı kitap. Bitirememişti kitabı. Sonrada ayrıldık zaten.
kız: Anne ağda yapcam. Ben yapıştırayım sen çek..
anne: git ders çalış vizelerin geliyor...
kız: ya anne uğraştırma beni ben yapıştarayım sen çek.
anne: git ders çalış...
kız: ya anne yaaa...
anne:bak hala konuşuyor bir yapıştırırım baban gelse çekemez...
Saçma bir gerekçedir. Kot pantolonunun cebine kopya koyup ordan çeken arkadaşlara asistanların gelip çıkar kızım o pantolonunu demesi kadar komiktir, rezildir.
Zamanında bir kaç etkinliğine katıldığım fakat aylık 21 ytl para istedikleri için bıraktığım ama her zaman bu dernekte bir bit yeniği var dediğim kurum, kuruluş. Yurt dışı merkezlidir. (bkz: new acropolis)
imza atan isimleri görünce şok olduğum, özgürlüklerden yana olduklarına inandığım ama kendi üniversitemden bir hocamın bile olmamasına üzüldüğüm kampanya.
Garanti Bankasında yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum.
Bir pazartesi günü öğlen saatlerinde harcımı yatırmak için garanti bankasının bir şubesine girdim. içersi hınca hınç dolu. Para Cardım olduğu için sıra bana erken gelir diyerekten kartımı sokup fişimi aldım. Fakat banka o kadar doluydu ve kartlı müşteri o kadar çoktu ki kartsız müşteriler daha hızlı ilerlerken bizim sıramız gelmek bilmiyordu. Ellili yaşlarında kıro görünümlü bir amcam bu duruma yüksek sesli itiraz etmeye başladı. Bu ne biçim banka benim işim var gücüm var bir para transferi için 2 saat burda mı bekliyeceğim filan diye çığırtkanlık yapıyorduki güvenlik damladı ve lütfen beyefendi sessiz olun şu direğin arkasına geçin filan dedi. Amcam ne sessizi benim burda trilyonlarım dönüyor(Bu sırada herkes şoktaydı ve adama inanmıyordu çünkü adamda trilyonluk bir adam tavrı yoktu ve bulunduğumuz banka ufak bir şubeydi)dedi. Güvenlikte amcama inanmayarak bizde her müşteri bir(kendiside inanmayarak söyledi) lütfen arkaya geçin dedi. Bu sırada şak diye bizim amcanın sırası geldi. Zaten herkesin ilgisi o taraftaydı. Amcam kendinden emin bir tavırla hafifte bağırarak tüm paramı çekmek istiyorum dedi. Banka memurunun hesaba girdikten sonraki yüz ifadesi harikaydı. Birden tüm banka çalışanlarının bir heyecan sarmıştı. Güvenlik gelip biraz dil döktü yok ama amcam ikna olmadı. Beş dakika sonra amcam önde arkada güvenlik yanında banka memuru ve banka memurunun elinde çuval parası dışarı çıktılar. Bende kendi kendime vay bea dedim. Adamın bir çuval parası varmış.
Deniz Fenerinde yakaladığı başarıyı diğer yaptığı programlarla yakalayamamıştır. Deniz Feneride gece geç saatlerde yayınlanmaya başladığından izleyicisi artık eskisi kadar değildir ama Kurban Bayramında yapılan kurban bağışlarından en çok gene Deniz Feneri nasiplenmiştir.
Cağaloğlu bölgesinde gazetecilik yaparak bu işlere başlamıştır. Gazetecilikle piştiğini anlatır. Zamanında islami kesimin önde gelenlerindenken zamanla bu kimliğini kendi çabalarıyla yitirmiştir.
Roman yazabilecek kalitede ki insanlar kesinlikle okumayı seçmiyorlar. Onun yerine sisteme karşı çıkmayı yeğliyorlar. Ünlü yazarlara bakıldığında bir çoğu üniversiteyi ya yarısında bırakmış başka bir bölüme geçmiş yada hiç okumamıştır. Ülkemizde Tıp Fakültesini yarıda bırakıp yazar olan bir çok edebiyatçımız vardır.