- prezervatifci abi bir kutu eczane verirmisin.*
+ hehe prezervatif istiyorsunuz demi.
- şşş sessiz lütfen
+ bu üründe kampanya var 1 alana 1 bedava
- abicim alıp gidecem
( aşkısı eczaneye girer )
* aşkım bu ne , alala benimlede ilişkiye girmiyorsun kimin için bu ?
- hiç
* lan benim üzerimdemi deniyecen yoksa ?
- hi
* cevap versene !
- h
* ne oldu kurudun kaldın !
- ...
yazarın girdiği entry nin kendisine bile sıkıntı vermesinden kaynaklı olarak çevresindeki kişilerinde rahatsız olacağını düşenerek strese girmesidir.
(bkz: kendi yorumunu beğenmeyen yazar)
Tırnak yeme genellikle çocuklarda görülen bir davranış. Araştırmalar 6 yaş civarı çocukların yaklaşık % 25'inin tırnak yediğini ortaya koyuyor. Bu davranış bozukluğunun çocuğa gerek fiziksel gerekse sosyal anlamda olumsuz etkileri olabileceği düşünülünce konu hakkında yapılan araştırmaların sayısının yüksekliği de kaçınılmaz oluyor. Tırnak yeme alışkanlığının nedenine ilişkin iki temel açıklama var. ilki, bu davranışı kaygıyla bağıntılandırıyor (Hadley, 1984). Sinirleri gerilmiş bir çocuğun bunu dışarıya tırnak yiyerek yansıttığını söylüyor. ikincisiyse "çevresel baskılanma" varsayımı (Schendler, 1984). Bu varsayımsa motor hareketleri kısıtlanmış çocukların tırnak yemeye daha eğilimli olduklarını savunuyor. Günümüzdeki çalışmalarsa genelde bu iki temel üzerinden yapılıyor.
enerji tüketimini azaltmak için tercih edilen ampullerdir.
Yapılan araştırmalar enerji tasarruflu ampullerin kullanım şeklinize bağlı olarak cildinize zarar verebileceğini ortaya koyuyor. Normalden daha yüksek ultraviole ışın yayan enerji tasarruflu ampuller cildinize zarar verecek seviyede zararlı ışın yayabiliyor.
The Independent gazetesinin haberinde ingiliz hükümetinin Halk Sağlığını Koruma Birimi'nin yaptığı tedbir amaçlı duyurudan bahsediliyor. Yapılan araştırmanın detaylarının da yer aldığı haberde tasarruflu ampulden yayılan UV ışınlarına maruz kalan kişilerin egzama, deri veremi ve benzer hastalıklara yakalandıklarının saptandığı belirtiliyor.
Kompakt florasan lamba ları olarak da tabir edilen enerji tassarruflu ampüller, yaklaşık yirmi yıldır piyasada yer alıyor ve sadece iki türü bulunuyor. Biri içini net bir şekilde görebildiğimiz 'açık' ampuller, diğer türü ise 'kapsüllü' denilen ikinci bir koruma katmanına sahip olan ampuller.
Araştırma cilde çok yakın tutulan ve 'açık' olarak nitelendirilen ampullerin bir tanesinin, yazın günün en sıcak saatinde güneşin verdiği zarar kadar etkili olduğunu ortaya koyuyor. Bu zarar ampul cilde çok yakından temas ettiğinde daha büyük hasar verirken, ampul insan derisinden uzaklaştırıldıkça verdiği zarar da azalıyor.
Florida sahillerini saran canlının, okyanuslara gemilerin limanlara girmeden önce attıkları safra sularıyla yayıldığı düşünülüyor. Bilim adamları ömrünü uzatmayı başaran bu canlıyı daha yakından inceleme altına aldı. Uzmanlar Turritopsis nutricula'nın hücre yapısında görülen yenilemeyi nasıl başardığını çözebilirse insanoğlu da ölümsüzlüğün kapısını aralayabilir.
Damacana suları basan pompaların birçok hastalığa yol açtığı ve kimyasal gaz oluşturduğu ortaya çıktı.
Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. ibrahim Peker, damacana suları basan pompaların hepatit virüsleri, verem, ishal, tifo, dizanteri gibi enfeksiyon hastalıklarına neden olan bakterileri barındırdığını söyledi.
Prof. Dr. Peker, Türkiye'de hazır ve işlenmiş su tüketiminin her geçen gün arttığını belirtti.
Bu artış sürecinde gerek bilinçsiz kullanım gerekse sorumluluk sahibi olmayan üreticiler nedeniyle sağlıkta riskler ortaya çıktığını ifade eden Peker, "Damacana sularının kullanımında temelde 3 risk mevcuttur. Bunlar damacana pompalarından kaynaklanan bakteri kirliliği, damacana ham maddesinden kaynaklanan kimyasal kirlilik ve üretim sırasında oluşabilecek kirliliklerdir" dedi.
Peker, pompa kaynaklı kirliliklerin genellikle bilinçsiz tüketimden kaynaklandığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
"Damacanalardaki suyu dışarıdan aldığı hava yardımıyla basan pompalar, nemli ve havaya açık bir ortam oluşturdukları için her zaman bakteriyolojik kirliliğe açıktır. Bundan dolayı damacana pompaları haftada bir kez klorlu suyla temizlenerek dezenfekte edilmeli ve pompalarda oluşabilecek bakteriler engellenmelidir. Çünkü pompalarda oluşabilecek bakteri biyofilmleri (kaygan tabaka), hepatit virüsleri, verem, ishal, tifo, dizanteri gibi enfeksiyon hastalıklarına neden olan bakterileri barındırmaktadır. Pompalar temizlenebilir özellikte değilse mutlaka yılda bir kez değiştirilmelidir."
FOSGEN TEHLiKESi
ikinci bir risk faktörünün ise damacanaların ham maddesinden kaynaklanan kimyasal kirlilik olduğunu belirten Prof. Dr. Peker, damacana ham maddesi olarak kullanılan kimyasallardan "fosgen" adında oldukça zehirli ve savaşlarda kullanılan kimyasal bir gazın ortaya çıktığını söyledi.
Peker, bu zehirli kimyasalın yüzeyi yıpranmış ve uzun süre içinde su bekletilen damacanalardan sulara karışabileceğine dikkati çekerek, yıpranmamış ve aşınmamış damacanaların satın alınması, bunların yaklaşık 50 kullanımdan sonra imha edilmesi gerektiğini bildirdi.
Üçüncü risk faktörünün ise üreticilerin sağlıksız koşullarda su üretmesinden kaynaklandığını belirten Prof. Dr. ibrahim Peker, şöyle konuştu:
"Piyasada satılan damacana sularının bazıları işlenmiş sulardan, bazıları ise doğal memba sularından oluşmaktadır. Memba sularının damacanalara doldurulma sırasında oluşabilecek hijyenik olmayan koşullar bakteriyolojik kirliliğe sebep olacaktır. Ayrıca, suların hangi şartlarda işlendiği ve ne gibi koşullarda depolanıp son kullanıcıya iletildiği de tartışmalı bir durumdur."
Peker, damacana suyu alırken ve kullanırken dikkat edilmesi gerekenler konusunda da şu bilgileri verdi:
"Damacana suları alınırken bu suları satan firmaların Sağlık Bakanlığı tarafından izinli olup olmadığına, damacanalar üzerinde emniyet bantları bulunup bulunmadığına, suyun cinsi, üretim adresi, dolum ve son kullanma tarihi, uygulanan işlemlerin ve sahip olduğu parametrelerin yazılı olduğu etiketlerin olup olmadığına, bu etiketlerdeki parametrelerin içme suyu standartlarına uyup uymadığına mutlak suretle göz atılmalıdır. Ayrıca damacanalarda kullanılan pompaların temizlenmesine, damacanaların kuru, güneş ışığı almayan ve temiz yerlerde saklanmasına dikkat edilmelidir. Aksi halde zararlı mikroorganizmaların çoğalmasına sebep olur. Sulara etki edecek kokulu maddeler damacana yakınında bulunmamalı, en önemlisi kullanılabilecek kadar su almaya ve bir haftada tüketilebilecek miktarlardaki ambalajlarda hazır suları tercih etmeye özen gösterilmelidir. Su şişesinin kapağı açıldığında bir gün içerisinde, damacanalar ise kapakları açıldığında en kısa sürede tüketilmelidir."
"KAPALI ARAÇLARDA TÜKETiCiYE ULAŞMALI"
Ege Bölgesi Polikarbon Su Satıcıları Derneği Başkanı Tevfik Fikret Özkök ise damacana sularının LPG tüpleriyle yan yana taşınmadığı ve sıcağa maruz bırakılmadığı sürece risk taşımadığını savundu.
Özkök, "Kapalı araçlarla tüketiciye ulaştırılan, güneşe ve sıcağa maruz bırakılmayan damacana suları sağlıklıdır. LPG tüpü servisi yapan araçlarda, damacana sularının tüplerle birlikte tüketiciye ulaştırılmasının sakıncalarını 11 yıldır dile getiriyoruz. Bunun önlenmesi için çaba harcıyoruz" dedi.