konu başlığını siyasi taraflara çekmeye gerek yok. marşın ne sözünde ne özünde marketteki indirimli fiyatlarla bağlantı kurulacak bir durum vardır ne de bir pop şarkı gibi etki bırakır. kısacası bu embesil ilkokul mezunu para babası işverenler ve yalaka yöneticileri oldukça küfür edecek insan bitmez bu ülkede.
etle tırnak gibidir. hem özel hem tüzel hemde kamusal olarak sonuçları açıkça görülmektedir. sebepten ötürü sonuç sömürgecilik olur. ekonomik sınıf farklılıklarını ergenlerin sikine takmadığı ama iş ararken bu satırlarımı size anımsatacak farklılıklardır.
http://info.cern.ch/hypertext/WWW/TheProject.html
Web site ilk olarak 1991 de internet kullanıcıları için geliştirildi. Daha sonra 30 Nisan 1993 te CERN tarafından WWW başlangıcı ile bütün internet kullanıcılarının ulaşabileceği şekle getirildi.
çalışıp maaş alıyoruz gelir vergisi kesiliyor sonra vergisi verilmiş maaşımız ile gidip alış veriş yapıyoruz, aldıklarımızın da vergisini ödediğimizde böyle sikindirik bir durum çıkıyor.
ülker grubunun gıda perakende sektöründe önüne geleni alarak serbest piyasanın cılkını çıkarmış bir şirkettir. benim olucak fıstık binicem üstüne vurucam kırbacı repliğini hatırlatır ve bu durumun tadına varmak üzeredir.
Hintli Feroz-ud-Din Mir'in iddiasıdır, yaşının yanında bu biyolojik bitmişliğe rağmen iddia edebilme gibi yaşamsal fonksiyonlarını henüz kaybetmemesi bakımından ikinci bir alanda da rekorlar kitabına girmesi gereklidir.
herkes sol frame de akanları görüyor, hepsini yazıpta sizede möl möl okumayı bırakacak değilim. uçlarda mı yaşıyor bu yazarlar yada ucumu batıyor taktığı kavramın anlamış değilim. ilk göze batan takıntı ideoloji takıntısı
yeni bir popülist akımdır.
hilal cebeciyle hayatımıza son günlerde dahil olan bu kavramın türk dil kurumunun sessizliğini korumasıyla neleri kapsayacağı merak konusudur.
nano teknoloji ürününden kastımız heralde para havuzunda doğmuş, genç yaşlardaki yazarlardan oluşuyor, hormonlu beslenmekten aklına kamasutra virüsü girmiş durumdadırlar, sözlük bu yazarlarla diğer sözlüklerle yarışamayacak kadar kötü bir görüntü çizmektedir.
bekar hayatı yaşayanların farkında olmadan kimyager veya biyolog teorilerini test ettiği,doğrulama veya yanlışlama yaptığı durumdur.
(bkz: üniversiteli evi)
çok doğru bir söz baktığımızda para denizinde güneşlenenlerde böyle ahlak paranoyasının olmadığını görüyoruz ancak egoları çoşuyor bu seferde. orta sınıf ve daha alt sınıflar bunu bir paranoyoklık olarak yaşıyorlar örneğin kızına tecavüz edilen babanın intihar etmesi gibi.çok sağlam bir sosyoloji tezidir.
10 yıl da asgari ücreti yapa yapa 630 tl yapan bir iktidar sahibine, bu parayı cami önündeki dilencilerinde zaten kazandığını dikkate aldığımızda, bu toprakların ihtiyacının olmadığı durumdur.
yaprak dökümü dizisinde son bölümde bile nejla nın paraya kıymayıp ailesini trabzona yollaması durumudur. trabzon da ki nejla nın dedesinin evinin ucuzda olsa satılıp küçük bir miktar üzerine eklenerek istanbul da kolayca alabileceği evi almamasıdır sonra da ipini kopararak trenin arkasından koşmaktadır karakterimiz. senerist takımı daha çok ekmek yemelidir.
not: tespitinden ötürü eşime teşekkürü bir borç bilirim.