aylık akbili olduğu halde beklediği otobüsün 1 saat beklemesine rağmen gelmemesi üzerine iett bünyesinde çalışan herkesin sülalesine bir güzel giydirerek çaresizce minibüs denen, kafayı eğmeden ayakta duramayacağınız toplu taşıma aracına 1 tl vermenin verdiği mutsuzlukla eşdeğerdir ve koyma derecesi de bir hayli yüksektir.
her şeye yapabildiği göndermeleriyle ünlü dizi 25. bölümde akasya durağına da gönderme yapmıştır. karakterler mükemmel olmuştur. leyla ile mecnuna helal olsundur. ayrıca erdal bakkalın camına yapıştırdığı hoşgeldin şevval yazısı da ufak çaplı bir yarılmaya neden olmuştur.
23. bölümünde erdal abinin kumar oynarken ortaya kağıdı attığı sırada pişti demesiyle yarım saat güldüğüm sahneye sahip dizidir.
ayrıca 24. bölümünde komadaki mecnunun kafasına giren leyla aynada kendini mecnun olarak gördüğü sahne hakkında yorum yapacak kelime bulamıyorum sadece helal olsun diyorum. helal olsun.
kelime-i şahadet getiren her insanın müslüman olduğu gerçeğinin unutulmaması gereken durumdur. bir insan müslümanlığa adım atar ama sonrasında iyi veya kötü müslüman olabilir, dinin gereklerini yerine getirir veya getirmez ama bunu yargılayan insan ne kadar ibadet ederse etsin bazı önemli şeyleri aşamamış, kalıplara sıkışıp kalmış insandır.
1 hafta sonra gelir diyerek bankadan ayrıldığımdan beri 3 hafta oldu neredeyse gelecek bekliyoruz bakalım dedirten kredi kartıdır. play card a ek olarak almak istediğim yıllık ücret istenmeyen çok kullanışlı olduğunu umduğum karttır.
bir grup gerizekalının yaptığı hareketler yüzünden bitirilememiş maçtır. neymiş efendim aziz yıldırım'a sahip çıkmakmış fenerbahçelilik ruhuymuş yok efendim milletin yarısı tepkisizmiş sorgusuz sualsiz kabulleniyorlarmış. fenerbahçe'yi çok iyi yerlere getirmiş olabilir aziz yıldırım ama bu yaptığı şikeyi haklı çıkarmaz, gerekli cezayı da çeksin, aynı yanlış hareketi yapan herkes cezalandırılsın, adaletinden şüphe duymadığımız bir futbol ortamı olsun. ama eğer fenerbahçe şikeyle, dolapla dalavereyle bir yerlere gelecekse hiç gelmesin bank asya ya düşsün her maçına bilfiil gider izlerim sırf şikecilere güzel sporumuzu kirletenlere inat fenerbahçemizi desteklerim.
yapılan eylemin amacını mantığa uydurmaya çalışmak kadar saçma bir hareket yoktur. bu kadar gereksiz bir hareket yoktur fenerbahçeliliğin seviyesini düşürmekten başka bir şeye yaramamıştır. bazı anarşist takılan ergenler yüzünden fenerbahçe taraftarından daha doğrusu fanatik taraftarlardan nefret etmeme neden olmuştur. aziz yıldırım senin yaptığın saçma sapan başkaldırıya mı kalmış, hem istese hastaneye yatabilir ayrıca devamlı kontrol altında ama kendisi ısrarla hastaneye gitmek istemiyor niyeyse.
dava için ise bu kadar senedir varlığı gün gibi aşikar olup da kimsenin sözünü dahi edemediği şikeyi ortaya çıkarıp yargılayanlarla da gurur duyuyorum ve bu kadar önemli bir konunun, böyle önemli bir davanın sonucunu beklemeden haksız yere içerde tutuyorlar gibi saçma sapan savunmalar yapmayın allah aşkına. konuşursam şöyle olur böyle olur diyen bir adam suçlamaları kabul etme evresini çoktan geçip aynı suçları işleyen insanları da günyüzüne çıkarmayı ifade ediyor da sen daha neyini savunuyorsun.
bir kelime okuyup sırasıyla uludağ sözlük ve diğer sözlüklere facebook'a twitter'a online gazetelere forumlara göz atmaktır. en az 2 saatinizi harcadıktan sonra harcayacak zamanınız kalmadığını anlarsanız ders çalışmaya başlayabilirisiz.
biranın alkolsüzünü yapmaktaki amacı bir türlü çözemediğim durumdur. kim için ne için yapılmıştır yoksa böyle saçma bir tartışma ortamı oluşsun diye mi yapılmıştır anlaşılamaz.
hakaretlere, kendini bilmezliklere karşı duran insanın yine aynı şekilde hakaret ederek cevap vermesi gibi saçma bir duruma yol açmaktadır. yani bir taraf haksız dahi olsa karşı taraf da aynı şekle girerek her iki tarafta hakaret yüzünden, saçma sapan bir şekilde karşı tarafı ezmeye çalışmaları yüzünden, kendilerini toplumdan ileri görmeleri yüzünden, demokrat olduklarını sanmaları yüzünden, son derece özgürlükçü bir düşünce yapılarına sahip olduklarını düşünmeleri yüzünden haklı dahi olsalar benim gözümde haksız duruma düşmüşlerdir.
diğer sözlüklerden başlık çalma başlığını diğer sözlüklerden çalan bünyenin söylemi olma ihtimali yüksektir ve başlık sayısını arttırmak için kullandığı yöntemlerden sadece biridir.
insanları bir düşüncenin, bir amacın etradında toplamak için, iyi veya kötü belli emellere ulaşabilmek için, zaman zamanda bu durumdan faydalanarak yarar sağlama amacında olanların işlerini kolaylaştırabilmek için onu tutku haline getirmeniz, onun için her şeyi yapmalarını sağlayabilmeniz gerekir.
bunlardan biri de takım sevgisinin bu kadar abartılmasıdır, ölüme ramak kalmışken fenerbahçe, galatasaray veya herhangi bir takım ismi,cismi önemli değil diyebiliyorsan bu senin hayata bakış açını, hayatındaki en önemli şeyin sadece eğlenmek ve eğlendirmek için yapılan herhangi bir spor olduğunu ve hayatında bundan daha önemli bir şey olmadığını dile getirmen senin acizliğini küçüklüğünü basitliğini göstermekten başka bir şey değildir. böyle bir dünya da hayatta yaşamda daha da önemli daha da güzel şeylerin olduğu bu yerde sen eğer iyice sempatizanlaştırılmış bu takım tutma işine alet oluyorsan seninde en az bunları yapanların basitliği kadar basitsin.
acaba ne zaman gönlümüzü verdiğimiz renkleri sevdiğimiz kadar sporu da, yapmayı da izlemeyi de seveceğiz çok merak ediyorum.
facebooku yararlı bir şekilde kullanmanın adıdır. ihtiyaç sahiplerine bir umut ışığı olmalarından dolayı ayrı, birinci kampanyadan beri destek verdiğim için ayrı, fotoğrafla da olsa onların mutluluğuna şahit olduğum için ayrı mutluyum.
türk insanının spor deyince akla sadece futbol gelmesi durumundan kaynaklanan spor fakirliği nedeniyle tanımakta geç kaldığım ama izlemekten çok fazla keyif aldığım ntv spor sayesinde keşfettiğim spor türüdür. sporun çekiciliğinin yanı sıra ntv spor'un kaliteli yorumcuları sayesinde insanı kendine çekmektedir. sürekli aynı sporu izlemektense değişik sporları izlemek, tanımak, bilgi sahibi olmak daha yararlıdır kanımca.