serfdostuderebeyi
330 (çok gezmiş çok okumuş)
on birinci nesil yazar 7 takipçi 248.47 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    recep tayyip erdoğan

    24470.
  1. çevresinden birisinin cidden bu adama susması gerektiğini söylemesi gerekiyor. şimdi de gümüşhanede konuşuyor. her konuştuğunda da dolar yükseliyor. adam milyonlarca insanın geleceğini karartıyor damadı ile birlikte..

    Tanım: ülke batarken şarkı söyleyen, titanik'in kemancısı.
    8 ...
  2. dolar 10 tl olsa da oyum ak parti ye

    13.
  3. lan türkiye'de kağıt bile ithal ediliyor. bu sebeple yerli fabrikalar kapanıyor. dolar 10tl olursa oy kullanacak pusula bile bulamazsın amk. neden bahsediyorsun sen?
    2 ...
  4. 20 tl ile yapılabilecek en mantıklı yatırım

    14.
  5. iki tane camel al bence. kötü gün dostudur. paran olmadığı bir vakit beşinci günün şafağı sökerken gelen gandalf gibi yardımına yetişir.
    4 ...
  6. şirketlerde hep bulunan tipler

    1.
  7. üstündeki insanın her dediğine gerekli gereksiz gülen operasyon görevlisi kız sanırım buna örnektir. adam hapşırsa, patronum ne kadar da komik hapşırdınız, siz harikasınız diyip, kahkahayı basacak gibime geliyor. bundan önceki de böyleydi. prototip olarak üretilen bir model mi bunlar, anlamadım ki.
    0 ...
  8. söyleyin ben ne yapayım

    13.
  9. güzel kardeşim o kadar işimin gücümün arasında kahvemi yapıp, salak gibi dikkatli dikkatli yazını okudum. o yuzden dikkatli dikkatli dinle beni yoksa pis söverim.

    ilk olarak, bu yazdıklarında sadece adı geçen hatun kişisi ile aranızın nasıl bozulduğu yazıyor. öncesi yok yani. dolayısı ile kız bu bir yıl boyunca senin için neler yaptı onu bilemem. ama yapmadığı şeyleri ve nasıl bir düşünce yapısına sahip olduğunu sana anlatabilirim.

    birinci olarak kız sana güvenmiyor kardeşim. bunun sebebi senin geçmişte onun güvenini boşa çıkaracak hareketler yapman da olabilir, kızın senin ona karşı olan sevgini anlama yetisinden yoksun olması da. bunu en iyi sen bilirsin, geçmişinize bakarak.

    ikincisi kız senin kendine ait bir hayatın olmasını istemiyor. bence bir ilişki kesinlikle her şeyi birlikte yapmak, her dakika göt göte oturmak değildir. daha ziyade olunması gerekilen zamanda öteki kişinin hep yanında olmak, en çok güvendiği insan olmaktır. bu anlamda ikinizin arasında bir ilişki olmasından ziyade, seni kıza bağlayan zincirler varmış gibi geldi bana.

    üçüncü olarak; çok net bir şekilde kız paracıl. yanlış anlama kadın erkek fark etmeden herkes parayı sever. herkes sevgilisi olduğu kişinin kendisi için para harcamasını ister. ama seven kişi bunun bir limitinin sevgilisinin bütçesi kadar olduğunu bilir ve bu limitle mutlu olmayı bilir. bilmem kaç binlik yüzükler beklemez yani karşısından illaha, hatta yeri gelir almasını engeller.

    son olarak; kızın babasından bahsetmişsin. kendi babamdan bana daha baba gibiydi filan gibi. o imkansız işte kardeşim. baba kızın babası ve seni, sen kızını mutlu ettikçe sever, etmedikçe de kızının mutluluğu için senin gitmeni ister. ben de aynısını yapardım şahsen. o yuzden bence ne şaşır, ne de sinirlen adama. çok doğal çünkü yaptığı.

    özet olarak kız seni sevmemiş abi. sen de kendine eziyet etme kangreni hemen kes, seni mahvetmeden. belki sana şu an durumun eşsiz geliyordur ama hepimizi benzer durumları yaşadık. diğer milyonlarcası da yaşayacak.

    ps: ümit besen, cengiz kurtoğlu ve türevlerinden bu aralar uzak dur.
    18 ...
  10. bir ülkücüye verilecek en güzel hediye

    4.
  11. bir adet recep tayip erdoğan. adama tapıyorsunuz azizim, durduramıyoruz.
    1 ...
  12. yarın işe gidecek olan yıkık yazarlar

    3.
  13. sabaha kadar yetiştirmesi gereken bir ödevi olup, sonra da uyumadan işe gidecek yazarlardır.
    ya da bir iki saat içinde kafayı sıyırmış bir şekilde arabaya atlayıp, yüzlerce kilometre rastgele sürüp, istanbul'dan kaçacak yazarlardır.
    hangisi karar veremedim daha.
    1 ...
  14. siyasal islamcılara önemli yılbaşı uyarısı

    2.
  15. "girmeyin". Sizin zaman makinasını icat edip, 1500 yıl öncesine dönmeniz lazım bir şekilde.
    0 ...
  16. 30 aralık 2017 iran halk ayaklanması

    30.
  17. aha hiç şaşırmadım dış mihrakçılar yine üşüşmüş başlığa. kardeşim bi bıkmadınız olayları 'bunlar hep amarıganın oyunları' tadında yorumlamaktan.

    yahu şu basit gerçeği anlayın artık; bir toplumsal olay asla dışarıdan kırmızı bir düğmeye basarak gerçekleşmez. demografik, etnik, ekonomik, siyasi, ideolojik vb. birçok sosyolojik temeli olması lazım. ondan sonra olaylar ancak dış müdahaleye açık bir hal alır ve farklı devletler kendi çıkarları doğrultusunda olaylarda katalizör roller oynarlar. yani kısacası güzel kardeşim 'ateş olmayan yerden duman çıkmaz'.

    iran hükümeti ise şuan ektiğini biçiyor. aynı şeyin ilerde rusya'nın, çin'in ve böyle giderse türkiye'nin de başına geleceği gibi. öenmli olan nokta bu ayaklanmaların iran'da yaşayan insanları felakete mi sürükleyeceği yoksa daha özgür ve eşitlikçi bir yapıya kavuşmalarını mı sağlayacağı. işte asıl tam da bu noktada emperyalizm ile mücadele etmeleri gerekir ki iran'ın her zaman diğer orta doğu ülkelerinden farklı olarak bu potansiyeli oldu.

    bu arada esad'ı yıllarca diktatör diye gömen adamların bugün molları desteklemesi de hayli ilginç. ulan ne yanar döner karekterlersiniz siz böyle amk. reisinizi yine sevin ama azıcık da kendinize ait bir karakteriniz olsun lan.
    9 ...
  18. hafta sonu tatilinin kalkması

    15.
  19. samimi olarak merak ediyorum bu değişikliğe şaşıranlarınız var mı? hayır cidden ne olmasını bekliyordunuz? akp'nin yönetimi altındaki bu ülkenin sosyal devlet filan olduğunu mu düşünüyordunuz? ya da neoliberal sistemde devlet piyasaya müdahale etmez, piyasa herkese maksimum mutluluğu sağlayacak şekilde kendi kendine hareket eder yalanına filan mı inanıyordunuz?

    uzun uzun yazmayı hiç düşünmüyorum ama ortada aklı başında herkesin yıllardır bas bas bağırdığı ama sizin (diğer bir çok konuda olduğu gibi) bir türlü kabul etmek istemediğiniz bir gerçek var; bu ülke en neoliberal dönemini akp döneminde yaşadı ve yaşamaya da devam ediyor. yani rte ben özal çizgisinin takipçisiyim derken yalan filan söylemiyordu, gerçekten de 1980 döneminde ülkenin geçirdiği dönüşümü çok çeşitli yollarla ilerletti ve derinleştirdi. merak edenler 2001 krizi sonrası türkiye-IMF kardeşliğini bir incelesinler.

    şimdi sistemin kendisi, bünyesine türkiye gibi çevre olarak nitelendirilen ülkeleri de dahil ederek, çok basit bir mantık ile hareket ediyor. keynesyen refah devlet anlayışının tükendiği, korumacı sınırların yok edildiği, sermayenin küresel ölçekte hareket edebildiği bir ortamda, her ülke büyüyebilmek için uluslararası piyasalara kendi 'karşılaştırmalı avantajları' vasıtası ile entegre olabilecek. bu ister yabancı sermayeyi ülkeye çekmek için olsun, isterse de firmaların uluslararası ihraç pazarlarında rekabet edebilirliğini arttırmak için olsun.

    ee şimdi ben cidden merak ediyorum. türkiye'nin (ve türk firmalarının) rekabet etme gücünü arttıran, onu diğer ülkelerden ayıran özel şey ne? ülke, japonya, almanya, kore vs gibi ülkeler ile yarışabilecek, yüksek teknolojili, yüksek katma değerli ürünler mi üretiyor? harika bir finans sistemi mi var? parasının uluslararası değişim değeri mi var? ya da askeri olarak kimsenin karşı çıkmaya cesaret edemeyeceği kadar güçlü bir ülke mi? hayır hiç biri değil, bizi küresel piyasalarda diğer ülkelere göre avantajlı kılan tek bir şey var; fazla, niteliksiz ve ne olursa olsun çok şükür demeye alışmış niteliksiz iş gücümüz.

    bu da türkiye'yi, neoliberal sistemin belki de en iğrenç ülkelerinden biri yapıyor. 'büyümenin' (yani yabancı yatırımcı çekme ve ihraç edebilme kapasitesinin artması) sağlanabilmesi için, işçilerin haklarının bir bir ellerinden alındığı, bütün ayrıcalıkların ise iş adamları çevresine devredildiği bir ülke.

    kısacası demem o ki hiç şaşırmayın, bunun öncesi de vardı, sonrası da olacak.
    3 ...
  20. istanbulu görmek isteyen kızına maket yapan baba

    3.
  21. babanın kızı için yaptığı şey çok güzel burası kesin. ama yine de nasıl tepki vermeliyim kestiremiyorum. belki de hepimiz için en doğrusu bu haberleri görüp mutlu olmak yerine, birazcık öfkelenmek. düşünün işte ülkenin coğrafyaları birbirinden bu derece kopuk. fakirlik en fazla 150 tl'ye bir otobüs bileti alıp, bir babanın kızını mutlu etmesine engel bu ülkede.

    ama birilerine göre ülke gelişiyordu? köprüler, yollar, alt geçitler filan yapılıyordu. herkes mutluydu.
    sıradan insanlar bırakın bunlardan yararlanmayı, oralara gidip, göremiyor bile. nasıl bir gelişme, büyümeden bahsediyoruz ki biz?
    5 ...
  22. suriyeli çocuk hassasiyeti

    8.
  23. adamdaki argümana bak. ya sefil durumdaki suriyeli çocuklar için üzüleceğiz ya da sefil durumdaki türk çocukları için. her ikisine aynı anda üzülüp, hepsinin durumlarının daha iyi olabilmesi için kendimizce uğraşamıyoruz bile yani. illaha birisini seçmemiz gerekiyor. takım tutuyoruz sanki amk.

    neyse, ne diyebilirim? o zaman git sadece türk çocukları için bir şey yap, o da bir katkıdır sonuçta.
    2 ...
  24. mcdonalds da suriyeli çocuğa kaynar su dökülmesi

    33.
  25. hiçbir şeyde hiçbir günahı olmayan bir "çocuğa" kaynar su döken bir varlık ve o varlığın yaptığını çeşitli şekillerde meşrulaştırmaya çalışan onlarcası. size uygun bir sıfat bile bulamıyorum ki normalde oldukça iyiyimdir bu konularda. işte karakter olarak o kadar aşağı bir durumdasınız.
    2 ...
  26. 1 mayıs işçi bayramı

    206.
  27. aldıkları iç kuruş paraya, yaşamak için abandıkları kredi kartlarına rağmen, sistemin yardakçılığını yapan buradakilere inat, hepimizin bayramı kutlu olsun. unutma oradaki insanlar sadece kendileri için değil, senin için de mücadele etmeye çalışıyorlar.
    3 ...
  28. 10 15 yerinden bıçakladım bıçak kolay girip çıktı

    11.
  29. destek olmamız gerekir. elbette ölen kişiyi geri getiremeyiz. ama yeteri kadar çoğalabilir ve doğru şekilde tepkimizi gösterebilirsek, belki ailesinin aradığı adalete kavuşmasında bir katkımız olabilir. umarım bu başlık uzun bir süre sol framede en tepede olur.
    1 ...
  30. abdülkadir geylani nin azraili dövmesi

    11.
  31. demek ki abdülkadir geylani taa o zamanların dean winchesterıymış.

    bu arada azrailin mesaisi bitmiş kısmına bayıldım. demek ki o da yevmiyeye çalışan kendi halinde bir emekçiymiş ülkemdeki milyonlar gibi. ama yine de 1 mayıs kutlamalarından uzak dursa iyi eder.
    2 ...
  32. kürtten dost olur mu sorunsalı

    7.
  33. o da senin gibi faşistse olmaz elbette.
    7 ...
  34. türkçe şarkılarda geçen acımasız sözler

    22.
  35. bence 'intizar' şarkısındaki her bir söz bu tanımlamaya girer. yani şarkının adı bile intizar daha ne olsun. zeki müren'in sesinde açıp, dinliyorum şimdi. sabahın yedisinde ilaç gibi gelir herhalde bünyeme.
    1 ...
  36. anadolu efes taraftarı

    1.
  37. öncelikle kesinlikle basketbolu bilen taraftar grubudur çünkü diğer bir çoğu gibi futbol vasıtası ile baskete ilgi duymamışlardır. bu sebeple de, maç esnasında yediden yetmişe bütün stadı hakemi etki altına alabilmek için steps, hücüm faul ya da teknik faul hareketleri yaparken görebilirsiniz. onun dışında da özellikle kadın-erkek maç izleme oranının en yüksek olduğu taraftar gruplarındandır. bu kadar yüksek orana sahip diğer tek takım karşıyakadır sanırım türkiye'de.

    ama bütün bunlara rağmen bugünkü olympiakos maçında ağır sıçmışlardır. öncelikle takımın oyun olarak düştüğü anlarda kendileri de düşmüştür ki bu sadece basketbol maçlarında değil bütün spor müsabakalarında taraftar gruplarının yapmaması gereken en temel şeydir. ama daha da kötüsü, maçın bitmesine 2 dakika kadar kala taraftarın yarısının maçı bırakıp, salonu terk etmeye başlamasıdır. takımına bir sonraki maç için moral vermek, alkışlamak varken bunu yapmak en kibar tabirle terbiyesizliktir. olur da efes bir şekilde final four'a kalmayı başarırısa, yine böyle bir şey yapmazlar umarım.
    2 ...
  38. mahallenin çete kurmuş gece gezen köpekleri

    17.
  39. içlerinde en tehlikelisi, fiziksel gücü ile değil, ancak çığırtkanlık ve grup liderine yalakalık yapma vasfı ile çetenin bir parçası olabileceğini bilen zayıf ve küçük olanlardır. gecenin bir vakti uzaktan size hırlamaya ve havlamaya başlarlar. böylece de bütün grubun dikkatini yalnız başına korkudan tir tir titremekte olan size çekerler. bir de yetmezmiş gibi bunlar, grup size doğru koşarken aman bana bir şey olmasın düşüncesi ile en geride kalırlar. sabah vakti ise dalga geçer gibi aynı grubun üyeleri tek başlarına iken sizin yanınıza gelir ve kendilerini sevdirir. tecrübe ile sabittir.
    1 ...
  40. devletin vergi almasından rahatsız olmak

    3.
  41. zaten uçuk bir vergi ödemiyorsun kısmına hiç girmiyorum. oraya gülüp geçtim.

    onun dışında insanların isyan ettiği şey zaten vergi vermek değil, devlete ödenen vergilerin vatandaşların gelir seviyesine göre ayarlanmaması, eşitsiz bir yapıya bürünmesi. yani giderek zenginlerin verdiği vergi oranlarının düşürülüp, alt ve orta sınıf insanlardan çok daha fazla vergi alınmaya başlaması. karşılığında da bu insanların banka kredileri ile borçlu konuma düşürülmesi. ayrıca bu toplanan vergiler eğitim, sağlık vs. gibi ortak hizmetler için değil, kriz zamanlarında milyon dolarlık şirketlere peşkeş çekmek için kullanılıyor.

    o yüzden buna isyan etmek yediğin kaba tükürmek filan değildir. sonuçta emeğinin karşılığında bir para ödüyorsun ve bunun hizmet olarak dönmesini beklemek en doğal hakkıdır insanların. ama bu vergi toplama ve dağıtma sistemine itiraz etmemek ise düpedüz mallıktır.
    2 ...
  42. çocuk yaşta izlenmiş travmatik diziler ve filmler

    219.
  43. adını hatırlamıyorum ama çocukken izlediğim bir film vardı. başrol oyuncuları da benim gibi çocuktu. bunların arasındaki aşkı, arkadaşlığı, sevgiyi, masumluğu filan anlatıyordu. hatta oradaki kız çocuğuna benim de o zamanlar aşık olduğumu anımsıyorum. her neyse filmde her şey mutlu mesut devam ederken, bir sahnede erkek çocuk arı kovanına vurmuştu ve yüzlerce arı tarafından sokularak öldürülmüştü. o izlerken hissettiğim bütün güzel duygular biranda şoka bırakmıştı yerini. rüyalarıma filan girmişti o sahne. zaten bir çocuk filminde neden böyle bir şey yapılır hala anlamıyorum. her neyse olur da filmin ismini filan hatırlayan çıkarsa yeşillendirsin lütfen, tekrar izlemek çok isterim.
    3 ...
  44. nabi avcı nın öğrencileri tehdit etmesi

    5.
  45. önce 11 tane tutuklu milletvekili varken referandum maddeleri için meclis oylaması yaptılar. bu oylamaları ise gizli oy usulüne göre değil, bildiğin yüzsüz bir şekilde oy kabininin içine 3lü-4lü gruplar halinde girerek yaptılar.

    her şeyin ötesinde zaten ohal'de referandum seçimine gidiliyor (o kadar böyle bir şeyi yapmayız diye söyledikleri yalanlara rağmen). bütün devlet kaynakları ve bütçesi evet propagandası için kullanılıyor, trt akp'nin özel televizyon kanalı gibi hareket ediyor, hayır çadırları belediyeler tarafından sökülüyor, neden hayır çıkması gerektiğini anlatmak isteyen insanlar polis tarafından dayak yiyor. şimdi de bütün bunlar yetmezmiş gibi birkaç üniversite öğrencisi bildiğin bakan tarafından tehdit ediliyor.

    yahu bu referandum yasal olarak 2 seçenekli bir şey değil miydi? evet oyu vermek ve bunun propagandasını yapmak kadar, hayır oyu vermek ve bunun propagandasını yapmak da en demokratik hakkımız değil miydi? o zaman en güzeli kaldırın pusulalarda hayır kısmını, bu dert tasa da bitsin herkes için. bu kadar iğrenç bir seçim süreci olabilir mi ya?
    2 ...
  46. köpek

    56.
  47. gelgitli ilişkimize rağmen, benim için en mükemmel canlı türü. çok seviyorum lan ben sizi, bırakın artık bana saldırmayı.
    0 ...
  48. bakire olmayan kıza orospu diyen mal

    3.
  49. asıl cinsel ilişkiye girmemiş olan birisini illaha "kız" olarak isimlendiren kişi kadar mal olamaz. ne yani kadın 90 yaşında olsa ama cinsel ilişki yaşamamış olsa, ona da mı "kız" diyeceksin?

    bir kadının" kadın olma vasfı bir erkekle ilişki yaşayıp, yaşamamasına mı bağlı yani? bu kadar cinsiyetçi bir tanım olabilir mi? kelimenin doğru kullanım şekli zaten "kız çocuğu" veya "erkek çocuğu" şeklindedir, sadece "kız" veya "erkek" şeklinde değil. yani kız ve kadın olmak arasındaki fark biyolojik yaş ile alakalıdır. ne medeni durumla, ne de cinsel bir ilişkiye girip, girmemek ile alakalıdır. bayan olayına hiç girmiyorum. mümkün mertebe onu hiç kullanmayın zaten.
    3 ...
  50. küresel sermaye

    6.
  51. akp'nin iktidara geldikten sonra IMF'nin direktifleri altında ne kadar neoliberal politikalar izlediğini bilmeyenler ya da bunu kasıtlı olarak saklamak isteyenler tarafından, akp bağımsız bir ekonomi adına bu gruplara ders verdi filan denmiş. gülmeli miyim, ağlamalı mıyım bilemedim. türkiyenin birçok şirketi özelleştirmeler, uluslararası krediler, işçi haklarının baskılanması vs. ile zaten akp döneminde finansallaşıp, küresel sermayeye entegre oldular. doların yükselmesi de zaten yine aynı sebepten hayatımıza bu kadar etki ediyor. hayat cidden çok ilginç, yalanın sınırı yok.
    0 ...
  52. öğretmenlerimizin verdiği en güzel ödevler

    1.
  53. "internet yokken bilgiyi ansiklopedide aramış nesil" ve "pilot kalemle dönem ödevi hazırlamış efsane nesil" başlıklarını görünce aklıma gelen durum.

    bizim ilkokul öğretmenimiz tam bir ansiklopedi hastasıydı. kendisi devamlı okurdu. bu sebeple de gazete kuponları ile sınıftaki bütün öğrencilerin de bir ansiklopedi seti almasını zorunlu kılmıştı. devamlı bize oradan ödevler verirdi. ya kompozisyon (evet pilot kalemle) olarak öğrendiklerimizi yazmamız ya da sınıfta öğrendiklerimizi sözlü olarak anlatmamız gerekirdi. işte o zaman belki biraz zor gelirdi çalışması ama bacak kadar bir çocuğun ağzından 'aztekler, lale devri' gibi kelimeler dökülürdü.

    ne diyebilirim bilmiyorum ki. sağol hocam. belki büyüdükçe biz senin ziyaretine gelmeyi bıraktık ama senin bizim üstümüzdeki emeğin hala duruyor.
    8 ...
  54. internet yokken bilgiyi ansiklopedide aramış nesil

    371.
  55. çocukken ödev yapmak için hepsini hevesle önüme dizerdim. ama sonra kendimi hep içindeki hayvan-insan resimlerini filan makasla kesip, oyun oynatırken bulurdum. bu yüzden evde 2 set ansiklopedi bulunurdu. biri bana ait olan, diğeri ise cam vitrinin içine özenle dizilmiş ve benim dokunmamın kesinlikle yasak olduğu evin ortak ansiklopedisi. öz cümle yaşlanıyoruz azizim.
    2 ...
  56. pilot kalemle dönem ödevi hazırlamış efsane nesil

    7.
  57. aynı zamanda ödevlerinde hata yapmamak için kağıdın üstüne önce inceden kurşun kalemle yazan, daha sonra da üstünü pilot kalemle geçen nesildir. Gerçi yine de bir şekilde hata yapılır ve söve söve o daksil kokusu içe çekilirdi.
    4 ...
  58. atiba hutchinson

    273.
  59. birisinin bu adama 35 yaşında olduğunu hatırlatması lazım. oyun kuruyor, pres yapıyor, 2'li mücadele kazanıyor, yeri geliyor son adam olarak savunmadan top çıkarıyor, bir de bunlar yetmezmiş gibi hepsinin üstüne '90'. dakikada hücuma koşu yapıp harika bir gol atıyor. biz de hala tolgalarla, selçuklarla idare etmeye çalışalım. ciddi ciddi rekabet kurumu bu adam yüzden beşiktaşa ceza yazsa, neden diye sormam.
    6 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük