emperyalizmanın vücut bulmuş hali olan bir yapıdan anti-emperyalizma devşirmeye çabalayan bir garibin serzenişleridir.
insan bir şeylerin fanatiği olmaya başladığı anda vicdani bütün kaygılarını bir rafa kaldırabiliyor demek ki. oysa ayasofya* elbette ki hıristiyan alemi için haklı olarak gasp edilen, emperyalistlerce iç edilmiş bir mabedin simgesi olarak kodlanabilir.
iddia ediyorum, ayasofya için en büyük mana değeri ancak içinde bütün dinlerin tebaları ibadet edebildiği gün kazanılabilir. işte o gün bir tarafın kendi manasını atfettiği bir yapıdan mananın somutlaştığı bir mekâna dönüşebilir.
ayrıca belki saçmalık mertebesinde benzer bir kerteriz olabilir; başka bir fazıl:
tbmm tarihindeki kara lekeli sayfalardan birisidir bu gün. aynen yıllar önce kürtçe kardeşlik çağrısı yapan leyla zana ve diğer kürt vekillerin apar topar meclis'ten atılması ve 10 yıl hapse mahkum edilebilmesi gibi rezilce bir durumun yaşandığı gündür o gün.
bu, kendini muhafazakâr addeden sığ bir kafa yapısının bugünlerde sıklıkla üzerimize faş ettiği bir garabet.
oysa bilgi üniversitesi uzun süredir başörtüsü yasağının giremediği güzel bir demokrasi adasıydı. bu tür saçmalıkları yumurtlayan kesimin karşısında ürettiği aynı dengesiz bakış açısının ters yansıması bir ifade de üretilebilir elbette:
2010 yılında türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde baya' da kullanıcısı olan bir sözlükte dillendirilen şaka. 1980'lerde söyleniyordu bu, kürtler işkence ve soykırımdan geçirildi, böylece kültürlerine daha da sıkı sıkıya sarıldılar, çünkü onlara olmadıkları söyleniyordu ve olmadıklarının bu kadar bastırılarak söylenmesi onları daha da var kılıyordu.
kürtlerin kimlik bilincinin oluşumunda bu yoksayıcı, baskılayıcı türk algılayışının payı büyük, bunu kabul edelim. kürtlerin yok olma ihtimali ile kimliğini yücelteceğini sanan zavallı türk'ün ruh hali ise gerçekten merak konusu benim açımdan. düşünsenize, bir kimliğin yücelmesi için kürtlerin yok sayılması gerekiyor! demek ki büyük bir türklük sorunu, türklük travması var üstad burada. türkler kimliklerini var edecek içsel bir mitolojiden yoksun kalmışlar, şehirleşme, batıya yönelim, vb. nedenlerle türkler etnilerinden soyunmuş demek ki ki bu denli düşen tipler belirmiş aralarında siyasi olarak.
2010 yılında hâlâ kürtlerin olmadıklarından bahsedebiliyorlar. ciddi mi lan bu? yoksa berbat bir espri kabızlaması mı?
birilerinin babasının malı herhalde ki bu kadar hoyratça ülkenin sahibiymiş gibi kullanıyorlar. yıpratılıyormuş, evet, kendi çıkarı için her melaneti planlayan ve yapanlar tarafından yeterince yıpratıldı. artık ülkedeki diğer kurumlar gibi hesap vermesi gereken kişilerce yönetilmeli.
ayrıca zorunlu askerlik derhal bitirilmeli. yıl 2010!
her şeyi satın alarak yapan denyoların canını sıkan iller, muhtemelen kastedilen kürtlerin illeri.
ha bu arada bunları kafana dert edeceğine belki de rapidshare'den beleşe indirdiğin müziği, kaçak yazılımı, filmi dert etme sen. sonuçta santralin canı acır, üzülür ama iliğini ümdüğün müzik sektörü incinmez. kaçak kitap da almazsın, her şeyin en pahalısını alırsın sen. çünkü geninde kalite var değil mi?
türkiye'nin kötülüğünü isteyen 3 devletin maşası olan bir gazete hakkındaki gerçekmiş efendim.
şimdi gören de türkiye abd'nin on yıllardır müttefiki değildi sanır. yahu siz tsk'nin envanterinden bihabersiniz galiba? ha kujum? tsk'nin envanterindeki silahların çok büyük kısmı abd ve israil yapımıdır. ilişkilerin "en kötü" olduğu bu dönemde hâlâ askeri anlaşmalar yapılıyor, lan mal mısınız, uzayda mı yaşıyorsunuz, kör müsünüz?
ingiltere'ye gelince. dostum sen 1920'lerde kalmışsın. dünya çok değişti. saat çalıyor bak, artık uyan.
abdullah öcalan'ı yakalayıp 200'lü yıllarda romalıların yaptığı gibi şehir şehir dolaştırmayı hayal edebilecek karakter ve tıynette bir uwo.*
kürtlerin sistematik yok edilişinde en önemli rollerden birisini üstlenmiştir ayrıca.
Trakyalı, karısının kendisini aldattığını düşünüyormuş. Bunun için bir dedektif tutmuş ve karısını takip ettirmiş. Dedektif, bir hafta takipten sonra adama raporu vermiş;
-Efendi, senin karı senin peşinden evden çıkıyor.
-Du bakali, noolcek
- Kuaföre gidip süsleniyor.
-Du bakali, noolcek
-Daha sonra bir adamla buluşuyor.
-Du bakali, noolcek
-Ondan sonra da bir eve gidip perdeleri kapatıyorlar, deyince bizimki;
-Tüh, desene aldatip aldatmadiğini yine öğrenemedik be yav!
tuğçe kazaz'la ne alâkası olduğu anlaşılamayan erotik bir kıyafetin hemşirelerde "rahatsızlık" yaratması anlaşılabilir. lâkin davanın neden tuğçe kazaz'a yönelik olduğu ciddi soru işaretlerine neden olmaktadır kafada.
"kadının cinselliğe indirgenmesi" olarak algılansa bile hedef neden tuğçe kazaz? neden? neden? neden?