muzeyyan senar tarafindan seslendirilmis bir tsm eseridir.
duydum ki ağlıyorsun benim için sevgilim
sil gözünün yaşını senin olsun mendilim
nihayet anladın ki vefasız ben değilim
sil artık gözyaşını senin olsun mendilim
kavlimiz böyle miydi söyle allah aşkına
bu sonsuz ayrılığı sen getirdin başıma
şimdi de boynu bükük geliverdin karşıma
sil gözünün yaşını senin olsun mendilim
edit:güftesi ve bestesi zeki duygulu'ya ait hicaz makaminda bir tsm eseri imis efendim.
yahudilerin eglence sektorunude buyuk olcekte ellerinde tuttuklarini varsayacak olursak * yahudi soykirimi ile ilgili filmler sanatsal kaliteleri kadar zamanlamalari itibariyle de dikkat ceken filmlerdir. Tarihin en buyuk insanlik ayiplarindan biri olan yahudi soykiriminin tema olarak sinemada bu denli yogun kullanilmasi anlasilabilir ancak zamanlamalarini da hesaba katinca dunyanin dikkatini gecmiste ugranilan haksizliklara cekmek ve bu sayede de istenilen manipulasyonu saglamak bu filmlerin amaclari arasinda gosterilebilir. Halihazirda su an gosterimde olan, basrolunde Tom Cruise'un yer aldigi valkyrie ile Daniel Craig'in basrolunde oynadigi yakinda gosterime girecek olan Defiance zamanlama olarak pek bir cuk oturmustur. Ozetle at gozluklu hollywood'un temcit pilavidir yahudi soykirimi ama biz artik baska acilara da empati kurulmasini istiyoruz.
En az Iskoc'arin yuzlerce yildir kullandiklari ekose kumasi kadar bilindik ama sadece yarim yasirlik bir kumas olan cicekli Havai gomlegi desenini tasarlayan yaratici kisilik.
vaktin cabuk ve keyifli gecmesi icin tercih edilebileck kitaplardir...ihtiyac molalarinda gercekten ihtiyaciniz yoksa inmemeyi tercih edersiniz...misal;
tarih bilmeyi safi muzaffer turk ordulari'nin zafer kronolojisini ezberlemekten ibaret sayan, mufredat kalintisi tarih kitaplariyla ve de 'ceteris paribus' ilkesiyle analiz yapabildigini sanan ezcumle tarih bilincinden yoksun bir neslin icinde bulundugu vahim vaziyettir ki ucu elbet bir gun bize de dokunur. Burada bir bakiniz ornegiyle vaziyete isaret etmek isterim:
Bilimadamlari tarafindan muhtemel zaman yolculuklarinin birtakim paradokslara yol acacagi düsunulmektedir. Bunlardan en bilinenlerinden biri 'Dede Paradoksu' dur. Sozkonusu paradoksa gore, zamanda geçmise yolculuk yapip * dedenizin genç oldugu yillara döndünüz. Karsilastiginiz genç dedenizi (yada atalarinizdan birini sozgelimi dedenizin babasini) öldürebilir misiniz? Eger dedenizi öldürürseniz babaniz hiç dogmamis olacak, bu durumda siz de öyle. Haliyle geçmise gidemeyecek, dedenizi öldüremeyeceksiniz, dedeniz yasadigi için babaniz dogacak, sonra siz ve sizde geçmise gidip dedenizi öldüreceksiniz...bu durum tam da paradoksun anlamina uygun birbiriyle celiskili bir cok durum ortaya cikaracak.
memnuniyet garantisiyle satilan, dunyanin en iyi kurabiyelerini ureten amerikan unlu mamuller firmasi... kurabiyelerine dadanirsaniz artik bi omur kolesi olacaginiz bir zevke mahkum oldunuz demektir.
gecenin bir yarisi, son parcasida agzinizda eridikten sonra sanki onu yiyen kurabiye canavari siz degilmissiniz gibi Milk chocolate macadamiaaaaaaaaaa diye hollywood vari bir yakarisla hasrete gark edebilirsiniz...
Resmı adı Tokyo Uluslararası Uzak-Doğu Askeri Mahkemesidır (International Military Tribunal for the Far East at Tokyo). II.Dünya savaşı sonrasında galip gelen müttefik devletlerce kurulan uluslararası mahkemelerden bırıdır.
Tokyo mahkemelerının gorev alanı Pasifik Okyanusu ve çevresinden oluşan Pasifik Savaş Alanı ıle sınırlıdır. Mahkemede yıne muttefık devletler tarafından belırlenen savcı ve yargıclar gorev almıstır. imparator Hirohito ve Prens Asaka dışındaki tüm Japon yetkililerinin yargılandıgı sozkonusu mahkemeler 3 Mayıs 1946'da başlamış ve 12 Kasım 1948'de Basbakan Hıdekı Tojo ve tum ustduzey yetkılılerın ıdamı ıle sona ermiştir.
19. yüzyılda Ingiltere Kraliçesi Victoria tarafindan Osmanli Padisahi Abdulmecid'e verilmek uzere tasarlanmis, sovalyelik unvanınıda içeren ve Diz Bağı nişanı olarak bilinen bir armadir.
Kralice'nin gorevlendirilmesi neticesinde bir arma uzmanı olan Prens Charles Young tarafindan bir yillik bir sure zarfinda hazirlanmistir. Padişahlık alameti olan saltanat kavuğu, sorgucu, ay-yıldızlı sancak ve tuğranin temel semboller olarak kullanildigi soz konusu armada otuza yakin sembol bulunmaktadir. Ancak soz konusu sembollerden bazilari II. Abdulhamit doneminde eklenmistir.
Nisan'da yer alan sembollerin anlamlari ise soye;
1- Tuğranın etrafındaki güneş motifi, padişahın güneşe benzetilmesinden ileri gelir
2- II. Abdülhamit'in tuğrası
3- Sorguçlu serpuş: Osman gaziyi ve tahtı temsil eder
4- Yeşil Hilafet sancağı
5- Süngülü tüfek: Nizam-ı Ceditle birlikte Osmanlı ordusunun asıl silahı olmuştur
6- Çift taraflı teber
7- Toplu tabanca
8- Terazi: şeşper ve asaya asılıdır, adaleti temsil eder.
9- (Üstte) Kuran-ı Kerim. (Altta) Kanunnameler.
10- Nışan-ı al-i imtiyaz: Devlet adına faydalı işlerde bulunmuş ilim adamları, idareci ve askerlere veriliyordu.
11- Nışan-ı Osmani: Sultan Abdülaziz Han tarafından 1862'de ihdas edilmiş olup, devlet hizmetinde üstün başarı sağlayanlara verilirdi
12- Asa ve şeşper
13- Çapa, Osmanlı denizciliğini temsil eder.
14- Bereket boynuzu
15- Nışan-ı iftihar
16- Yay
17- Mecidi nişanı
18- Borazan, modern mızıka takımının kullandığı çalgı aletidir
19- Şefkat nışanı, 1878'de II. Abdülhamit Han tarafından ihdas edilmiş olup; savaş zamanında, büyük afetlerde devlete, millete hizmet eden kadınlara verilirdi
20- Top gülleleri (Bazı armalarda bulunmuyor.)
21- Kılıç
22- Top, topçu ocaklarını temsil eder
23- El siperlikli tören kılıcı: bu kılıç klasik Türk kılıcı olmayıp, o devirdeki subaylar tarafından kullanılırdı.
24- Mızrak.
25- Çift taraflı teber, orduda üst düzey görevliler tarafından üstünlük sembolü olarak kullanılmıştır.
26- Tek taraflı teber (balta)
27- Bayrak
28- Osmanlı sancağı
29- Mızrak: Son dönem mızraklı süvari alaylarını remzeder
30- Kalkan, Ortasında stilize edilmiş bir güneş motifi var. 12 yıldız: Rivayete göre bu 12 yıldız 12 burcu temsil eder. Güneş bu burçlar üzerinde hareket eder.
19. yy oncesı Osmanlı ımparatorluk gelenegınde yer almayan arma/nisan kabul gelenegi, Avrupa devletlerinin Osmanli uzerinde egemenlik kazandigi ve diplomatik iliskilerin/cikarlarin yogunlastigi donemlerde benimsenmistir. Kirim savasi sonrasi Osmanli uzerindeki diplomatik ayricalik ve ustunlugunu Ingiltere'ye kabul ettirmek isteyen Fransa imparatoru 3. Napolyon Sultan Abdülmecid'e Legion d'honneur nişanının Büyük Haç'ını göndermistir. Bu nisan Osmanli Padisahlari tarafindan kabul edilen ilk nisan'dir. Ingiltere kralicesi Victoria bu kabulun uzerine harekete gecmistir. Soz konusu nisanlarin hicbiri Osmanli Padisahlari tarafindan takilmamistir ancak tek ve vazgecilmez devlet nisani olan Tugra'nin yerine gecmistir.
Kaynak: Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Yard. Doç. Dr. Selman Can
Murat Belge
leblebi dediğimde bile beni anlamadığın için
menzile varan yolumu engelli koşuya çevirdiğin için
dünyanın tüm dillerinde küfürleri bellettiğin için
öte dünyaya varamadan ebemi ayağıma getirdiğin için
ve başıma gelecek diğer başka belalar için
her şeye rağmen
teşekkürü bir borç olarak hesabıma yazdığın için
sanma ki sana, küfrederim
hayat sana kibarca teessüf ederim
Fahrelnisa Zeid 1901 - 1992 yillari arasinda yasamis Turkiye'nin ilk kadin ressamlarindandir.
Sanatcilara onemli destekler vermis ve kendi icinde de onemli sanatcilar yetistirmis bir aile olan Şakir Paşa ailesinin bir üyesidir. Hakkinda daha detayli bilgi edinmek icin;
Ekseriyetle Batili dedigimiz insanlarin yasadigi hayat tarzini ozetleyen kiskanclik dolu analizimsi bir cikarimdir.
Patronlar tarafindan 'optimum calismadiginiz icin gece yarilarina kadar is bitiremiyorsunuz' diye diye sindirilmeye calisilan Beyaz Yakali yilgin turk'leri kor kuyularda merdivensiz birakan hadisedir. Zira siz it gibi calisan, calistigi parayi harcayacak vakti dahi olamayan hani olsa da kaliteli yasamanin nasil birsey oldugundan bihaber birakilmis canlilar olarak, ot gibi hayatiniza devam edersiniz. Derken o gun gelir catar ve dillere pelesenk muasir medeniyetler seviyesini gorme bedbahtligina ulasirsiniz. Hayvan gibi calisip insan gibi yasayamayan bunye arada ki ucurumu gormeye hazir degildir ve yok canim gorunuse aldanmamak lazim deyu deyu teselli puanlari toplamaya calisir. Iyi de adamlarda aile kavrami yok ki, hem zibillen evsiz insan var sokaklarda gibilerinden avuntu kirintilari biriktirirsiniz.
Velev ki ogrenci olsan bi nebze! Cebinde umutlarin, hayallerin, lay lay ruh halinde, serseri turist havalarinda gezedur ecnebi sokaklarini. Halbusi kazik kadar olmusun ama tapu kabilinde sahip oldugun tek sey; universite diploman..daha ne bir araban ne bir evin ozetle dikili bir agacin yok...
Beynin iki ulke, iki sehir, iki park, iki muze arasinda kiyas kabul etmez farklari bula dursun ruhunun dinginligi benzerin ile karsilasincaya kadardir...medeni medeni gezdigin medeni insanlarin sokaklarinda bir anda kendini sosyolojik analiz yapmaktan, kendinin ve ulkenin tarihini sorgulamaktan otede bir yerlerde, yabanci memlekette kufretmenin dayanilmaz hafifligi icinde bulursun..Plajlarda publarda gordugun insanlara 'Lan ne isiniz var saatin dordunde publarda! plajlarda...isiniz yok mu sizin? Nerden buluyonuz lan bu paralari...o sorf tahtasi senin...Beni benim patronlarimdan, devletimden sonra bi de sizin patronlariniz, devletiniz somuruyo degil mi? Araya karbon kagidi koyun bari tam olsun...petrolsuz kalasiniz insallah! o tir kilikli arabalarinizi ite ite gotureceginiz gunler gelir insallah! diyerekten hani Nihat Genc kadar yaratici olmasa da bunyede hafifleme hissi uyandiran bu beddualari ede ede, manevi yukunuzu sirtlanarak yolunuza devam edersiniz...
yurtdisinda egitim gormek isteyenlere aile ortaminda yasama imkani saglayan ve diger alternatiflere nazaran oldukca uygun olan barinma secenegidir. Dogru aileyi secebilmek ve rahat edebilmekte ki en onemli faktor; sanstir. Ayrica bulundugunuz ulkenin insanlarinin yasam tarzini ve aile yapisini en kolay ogrenebileceginiz ortamdir. Ha bu ne ise yariyor diye soracak olursaniz sahsen ben butun Amerikalilarin Hollywood'dakiler gibi yasamadigini ve secme gafletinde bulunduklari baskanlari kadar embesil olmadiklarini gormekten memnun kaldim.
Gazi Büstü, Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk hayattayken adına düzenlenen ilk ve tek kupadır. 1928 yılında Fenerbahçe ile yaptığı maçı 4-0 kazanarak bu kupayı alan ilk ve tek takım Galatasaray olmuştur.
(bkz: mahmut celal bayar) Celal Bayar 22 Mayıs 1950 yılında DP genel başkanlığından istifa ederek cumhurbaşkanı seçildi. Türkiye Cumhuriyeti'nin Atatürk ve inönü'den sonra üçüncü cumhurbaşkanı olarak 1954 ve 1957 seçimleri sonunda da yeniden cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyet tarihinin, askerlikten gelmeyen ilk sivil cumhurbaşkanı olarak 27 mayıs 1960 tarihine kadar bu görevini sürdürdü. Ordunun giriştiği darbe sonucu, 27 mayıs 1960'ta tutuklandı.
Evinde huzur olmayan, sürekli taciz ateşi altında yaşayan, ah galatasarayımın o uefa'lı süper kupa'lı zamanlarında evime düşecektin sen diyen, tahriklere kapılıp inadına gs maçlarına giden, gs store'lara para döken, gaza gelmiş gs'li insandır, benimdir. insan ev arkadaşını seçemezmidir.
"politique de faite accomplie; diplomasi ve uluslararası ilişkiler alanında, bir devletin müzakere yoluna gitmeksizin kuvvet kullanarak fiili durumlar yaratması ve bunu diğerlerine kabul ettirmeye çalışması veya bir anlaşmaya dayanan danışma yükümlülüğünü yerine getirmeksizin kendi başına hareket ederek, bu anlaşmaya taraf diğer devletlere bir nevi sürpriz olarak benimsetmeye çalışmasıdır. Ör: ABD'nin Irak'ı işgali."
"passive resistance; dışarıdan veya içeriden gelen baskı ve şiddet uygulamalarına benzer biçimde karşılık vermeyerek yeni baskı ve şiddet yoluna sapmalarında yapılan karşı koyma faaliyeti."