örneğin kesin olarak olmayacakları sıralayacak olursak:
faiz lobisi suçlanmazdı.
islam dünyası bize komplo kurmuştur, denmezdi.
örneğin almanya'da olsa deutsche bank'ı yok etmek istiyorlar, denmezdi.
söz gelimi: "bu operasyonun protestan cemaatine mensup insanlar planladı ve yürürlüğe koydu" denmezdi.
ve en önemlisi: "operasyonun zamanlaması çok dikkat çekici" asla ve asla söylenmezdi.
evde hırsızlarla beraber yaşamakta hiçbir sorun görmeyen bir mal oğlu malın hastalıklı düşünce ve yaşam tarzını doğru olarak görmesi, diğerlerini mal olarak görmesi durumsalıdır. esasında allah'ın verdiği aklı kullansa olayın farkına varacak ama ne gezer?
eğer gerçekten doğru ise, ki doğruya çok yakın gibi gözüküyor, büyük bir hayal kırıklığı yaşayacağım, geçmişte zat-ı alilerini savunayım derken kendimi yerden yere vurmalarımdan utanç duyduğum, verdiğim oyu haram ettiğim içinden çıkılmaz bir durumsaldır; hayatım boyunca yaşadığım izahı zor en büyük açmazlardan biridir.
topluma ayar vermenin artık kurumsal hale getirildiğinin bir başka önemli göstergesi. bizi iyi günlerin beklemediğinin bir başka ispatı. "çaldım ama bi sor, neden çaldım" fikriyatının pervasızlığının arz-ı endamı.
ülkemizin iki bin yirmi üç yılında nüfusunun yarıdan fazlasının 36 yaşın üstünde olacağı ve artık genç bir toplum olmaktan çıkıp yaşlı bir toplum olmaya başlayacağımızı bilmeyen, anlamayan, egoist, toplumsal sorumluluktan anlamayan aynı zamanda cahil insanların bir türlü anlayamadığı, işi bilenlerin alkışladığı, gerçekleri görmemizi sağlayan bir başbakan önerisidir.
mış gibi gözüktükleri ve istismar ettikleri farklı bir alan daha. o gayler ya da lezbiyenlerin pek çoğu askerin getireceği bir özgürlük alanını istememektedir. oldukça meşhur bir gay ise kendilerine tam tersi bir partiye oy verdiğini bağıra bağıra söylemektedir. kısaca; halkımızın içi boş laflara karnı toktur.
deniyor ki mesela, söz gelimi vatan bilgisayar'da lyoness için yüzde on beş indirim var. yahu, onu herkese yapıyor ki vatan. benim kredi kartım bu konuyla ilgili nerdeyse her gün bir sms gönderiyor bana. sonra, üye iş yerlerinde kazanılan avantajı bölüşüyorsak neden bu işe para vereyim ki? para verdim diyelim. daha çok para verirsem neden daha çok kazanıyorum. eğer mantık, alışverişten para kazanma ise, daha çok alışverişte daha çok kazanmam icab etmez mi? aman ha. tikatli ol sevgili vatandaşım.
titan'dan sonra yeni bir dolandırıcılık şekli fikrimce. sözüm ona, alışveriş yaptıkça para kazanıyorsun diye pazarlanıyor ama işin aslı hiç öyle değil. bir kere, ne kadar alışverişten ne kadar para kazandığın, üye olurken neden para vermen gerektiği, üyelikte çok para verirsen daha çok neden kazandığın... gibi bir sürü belirsizlikleri var ve gözü kapalı girmemeleri için değerli uludağ sozluk yazarlarını bu konuda uyarmayı bir vazife telakki ederim.
cümle alem senin attığın "van minut" ayarını beğenmiş, atılan tokat yunanistan'dan arap ülkelerine duyulmuş, cesur kalemlerce şapka çıkarılmış olsa da bazılarının rte nefretinin önü alınmaz bir hale geldiğinin bir kanıtı olarak "israil bi gün bizi fena yapacak eyvah" tripleriyle korku nöbeti geçiren bi insanın merakla beklediği, hasretle güzellemeler yaptığı o kişi için eşsiz bir an, var olmanın dayanılmaz hafifliği.
osmanlı'yı bugünkü sığ mantıkla, yok efendim cariyelerin içinde -ki köledir cariye- yüzen, sabah akşam içen ama yine de sağı solu titreten miroğlu tripleriyle oynamaya kalkan, sonra da, ulan ne muhteşem dönemmiş o dönem be, peh deyip sadece kanuni dönemine güzelleme yapan, bütün genel osmanlı fütuhat ruhunu anlamamış kimselerin tarih bilincinden uzak yaptıkları yapımların yıkımdan öte bir farkı yoktur.
dün paramız yok diye yapamadığımız yapımların şimdi bir anda kaynak bulunarak yapılması da ilginç bir yandan da. ama şuna inanıyorum. elin amerikalısı yapsa, kesin bundan daha seviyeli yaklaşırdı olaya. en azından 2 kitap okurdu kanuni hakkında. malcolm x'i de ne kadar iyi anlattıklarını ve antony quinn'in de ne kadar güzel hz hamza oynadığını hep beraber gördük.
- siz kimlen gonuştuğunuzun pek farkında değelsiniz galiba, bana saldıray durgun derler.
+ e ne yapsınlar, her hayvana bir isim koymak şart. yoksa öylesine ayııı diye bağırıyorsun, bunlardan on tanesi birden bakıyor.