gittiğim her şehirde gözlemlemiş olduğum bir deliliktir.
ziyaret edilmiş tüm teknoloji marketlerinde cep telefonu standı normalden daha fazla kalabalık olur; insanlar ellerinde zevkle telefon incelerler, bol bol model muhabbeti döner.
sözlüğe girip bu devirde hala "ya x partisine oy veriyolar mallar ya ama yaa" diye sızlanan lopsuz cücükler göz önüne alınırsa günde en az kırk sekiz dakika kadar verilmesi gereken zorunlu derstir.
belirli bir yaşa gelen çoğu genç kız ve erkeğin aileleri ya da arkadaşları tarafından zorla ilişki içine itilmeleri, hatta ilişki aşamasının da atlanıp direk evlendirilmeye çalışılmalarıdır. "kızım/oğlum bak seni kimle tanıştırıcam" cümlesini sık duyacağınız bir döneme delalettir.
tabi bazıları kendileri isteseler bile çiftleşemiyorlar ama onların alıcısı da vardır bir yerlerde. "bana karı bul" demesine rağmen açıkta kalan bir sürü insan var..
kavga ya da tartışma sonrasında ağlayan insanın karşısındaki insana "ama sinirden ağlıyorum bak ona göre" demesini sağlayan; karşısındaki insana da içinden "e tamam zaten başka neden ağlanır ki" dedirten zorunluluk.
özellikle filmin kapanış müziği de güzelse insanın o etki altında bir süre daha kalma isteği yüzünden gerçekleşen eylemdir.
bazıları ekran kararır kararmaz çıkarlar salondan, ben kalıyorum genelde. sinema elemanlarından biri bile filmin son saniyesini beklemeden kapatacak olursa kavga çıkarırım şahsen.