29 Kasım akşamı Adana ilinin aladağ ilçesinde meydana gelen yurt yangını faciasında hayatlarını kaybeden kişilerin yakınları tarafından herhangi bir şikayetin olmaması garipliğidir.
Söz konusu faciada 12 kişi hayatını kaybetmiş, 24 kişi de yaralanmıştır.
adana barosu başkanı aradan bir hafta geçmesine rağmen hiçbir ailenin şikayetçi olmadığını, hatta aladağ a gidip gönüllü avukatlık hizmeti vermek istediklerinde geri çevrildiklerini, kimsenin şikayetçi olmaya yanaşmadığını ifade ediyor.
--spoiler--
''Biz olayın ardından Baro yönetimi olarak Aladağ'daydık. Orada olayı kendi gözümüzle gördük. Mağdur ailelerinin çocuklarına ve kendilerine gönüllü olarak ücretsiz avukatlar görevlendirdik. Aladağ'a gidip ifadelere katıldılar. Ancak avukat arkadaşlarımıza, aileler ve oradaki bazı avukatlar 'Ne işiniz var burada. Biz kendimiz gerekirse müdahil oluruz' dediler. Aileler bu şekilde tavır sergiledi. 'Size gerek yok' denildi. Biz oraya insan hakları adına, Adana Barosu adına gittik. Ancak aileler bir şekilde ikna edilerek, baskı ile şikayetçi olmadılar. 'Allahtan gelen bir şey' dediler. Yaralı kurtulan çocuklarımızın ailelerinden bazıları ise şikayetçi olacak."
Türkçe karşılığı: temsiliyet olmadan vergilendirme olmaz!
--spoiler--
abd sömürge halindeyken britanya ya vergi vermesi için londrada parlementerleri olması gerektiğini ileri sürmüş britanya ise buna karşı çıkarak parlamentonun zaten krallığın tümünü temsil ettiğini savunmuştur.
--spoiler--
beynimin zehir gibi çalışmaya başladığı; yüzlerce düşünce ve insanın aynı anda göz kapaklarımın altında canlandığı, duyguların bir cenge tutuşarak beni allak bullak ettiği- hırsın ve öfkenin, acımasız bir intikamın, sevginin ve tutkunun ve dahi merhametin aynı anda şaha kalkarak bedenimin çeperlerine vurduğu, geleceğe açılan bir pencerenin suratıma tutularak o hüzünlü manzaranın bana izletildiği ve en sonunda pişmanlık ve boşluk hissi ile ruhumun savrulup gittiği andır!
soluk soluğa kalıp da yüzümü herkesten saklamak istediğim, içten içe kanayan ruhumun acısıyla büzüştüğüm orgazm sonrası dakikalarda, partnerimin bu halimi anlamayarak meseleyi kendisine yorması ve kaprislere girmesi ise işin başka bir boyutu...
o an yalnız kalmam gerekiyor halbuki... oturup ruhumun baş ucunda, sözleri olmayan bir melodiyi mırıldanmalıyım. susmalıyım, dalmalıyım, bir sigara yakmalıyım... benimle gereksiz bir münakaşaya girmek yerine sussa ya... kalkıp bir bardak su getirse ya... ya da sırtını dönüp dinlense ya... ben zaten bir müddet sonra kendi kuyumdan çıkıp şefkatle saracağım belini...
edit: gerizekalı arkadaşlar, heralde bu başlık altında erotik paylaşım yapıldığını düşünmüş olacak ki eksiyi basmışlar... ruh - beden ilişkisini erotizmden ayırdedemeyecek danalarla aynı sözlükte yer almak da bizim talihsizliğimiz.
çiftlerin sahip oldukları eğitim düzeyi ve bilgi birikimleri arasındaki farklılıklardır.
genelde çiftler arasında yaş ve boy farkının konuşulduğu ülkemizde, meselenin sadece biyolojik değil de aynı zamanda bilgi ve donanım açısından değerlendirileceği bu başlığa uludağ sözlükte denk gelememek şaşırtmamıştır açıkçası. her ne kadar başlık açmaya değer görülmemişse de, son derece önemli bir konu olduğu muhakkak...
kanaatimce çiftler arasındaki eğitim/birikim farkının fazla olduğu birliktelikler maalesef pek uzun soluklu ve sağlıklı olamamaktadır. diploma farkı bir noktaya kadar tolere edilir de birikim farkını hazmetmek o kadar kolay değildir.
böyle durumlarda genellikle ilişki biter.
ya da bitmez ama saygı ve seviye de kalmaz; rezillik, bir yaşam tarzı olur.
veyahutta en zoru:
kendinizi, seven sevilen ilişkisinden hoca öğrenci ilişkisine ışınlanmış bir halde bulabilirsiniz. (bu en kıymetli olandır belki de... ama bunda da başarılı olmak için birçok koşulun sağlanması (öğrencinin açık ufuklu olması, size itimat etmesi, sizin de bitmez bir sabır ve dürüstlükle azmetmeniz vs.) şarttır! çok meşakkatli bir iş)
Pakistan asıllı londra belediye başkanı... % 50 nin üstünde oy alarak göreve gelmiş müslüman siyasetçidir.
işin ilginç yanı; ingiltere nin başkenti paris i yönetecek işçi partili müslüman belediye başkanı, kapı komşusu kürtlere şey muamelesi yapan, ermeni olmayı küfür addeden, yahudiliği katletme gerekçesi sayan ve alevilere mum söndü terbiyesizliği yapmakla övünen anadolu çomarlarını sevindirmiştir. Bu da böyle bir hilkat garibesidir.
her ne kadar yazar bilgisi 11. nesil olarak aktarılsa da, 8. nesilden beri interaktif camianın işe yaramaz ortancası Uludağ sözlükte yazan, yardıran ve saydıran kişidir seradlovsky... bu dördüncü hesabı olup, önceki üç hesabı kendi isteği ile ve moderasyonun da yardımıyla sonlandırılmıştır.
işbu entry, on birinci nesil geyikleri yapılmasın diye peşinen girilmiş önleyici paylaşım kapsamında olup, merak edip de bakan her bir yazar için sınırsız selam lojistiğine sahiptir.
selamlar, ben seradlovsky.
sizinle tanışmak eminim farklı bir güzellik olacaktır.