sürekli twilight'a saldıran insanların yanında bunu iddia etmesi çok keyiflidir. sinirden şimdi kendilerini öpecek hale gelirler, daha da üstelenesi bir durumdur. twilight'ın sinemaya kattığı şeylerden, görüntülü sanatın yeni bir boyuta atladığından falan bahsedilmelidir.
yapılmaya çalışıldığında ortaya çıkan en iyi sonuçların sihirli annem ve benzeri örnekler olmasının bir sonucudur.
ilk başlarda "hadi bunlar ara adımlar, böyle salak yapımlar çıkacak ki daha iyileri yapılsın" diyerek geçiştirmemize rağmen bu tür sabrina çakması peluş diziler hala temcit pilavı gibi önümüze sunulmaktadır.
çünkü toplumun temelinde bazı şeylerin bireyin içinde kalmasının gerekliliği yatar. ortak beğenilmeyenler içte kalmaya mahkumdur. "içi dışı bir olan insan" kavramı da en iyi ihtimalle "toplumun kabul edebildiği türden davranışlarını biriktirdiği koleksiyonu diğer insanlara sunabilen insan" anlamına gelmektedir.