size dokunduğunda vicdan azabı çeken biri geri döner mi? bunu söylediğinde anlamıştım dönmemek üzere gideceğini. yine de buradayım, bekliyorum.
2017'de attığım entry'yi 2021'de size umut vermek için düzenlemeye geldim. 2019'da birbirimizin yokluğunda değerimizi daha iyi anlamış bir şekilde yeniden karşılaştık ve bir daha hiç kopmadık.
aslında pek de güzel olmayan durum. bunu her işittiğimde "yakışıklı değilsin ama sempatiksin" denilen erkekler gibi hissediyorum. güzel değilsin ama tatlısın gibi.
insanların fikirleri, eserleri, yaptıkları sevilebilir, desteklenebilir.
fakat birilerine hayran olmayı, manyak gibi sevmeyi anlayamıyorum. senin gibi, etten kemikten bir insan. hele o kadar saçma insanlara hayranlık duyuyorlar ki bunu anlayamıyorum. yok izdivaç programlarında koca arayan kadınlar, şu dizinin başrolü, bu partinin lideri. tamam fikirlerini sevin de manyak gibi sevmek ne demek? üstelik birçoğu vasıfsız, hiçbir halta yaramayan insanlar. (bkz: kısmetse olur ayça)
ille de hayran olunacak bir kişilik arıyorsanız Mustafa Kemal Atatürk olur mesela.
edit, ne acıtasyon yapılmış be. benim yakışıklı olmayan bir arkadaşım var, en yakışıklınızı bile tavlar. öyle bi çene var adamda, kafaya koyduğunu pervane ediyo adam.
Bir gazetede okudum, Ceyda Düvenci'yle beraberdi sanırım. Düvenci'nin hasta kızının moralini yerine getirmek için kukla gösterileri dahi yapıyormuş. Koca bir yürek herhalde bu sorunun cevabı. Bir de yetenek.
avm tuzağına düşmemiş insanlardır. avm'ler kapitalizmin önemli bir koludur; zaman yoktur, havanın karardığını bilemezsiniz, avmlerde saat de yoktur. içeriye girdiğiniz an yapabileceğiniz tek şey para harcamaktır. bütün alternatifleri değerlendirdikten sonra kendinizi bir şeyler almak zorunda hissedersiniz, ardından kahve içmeden veya bir şeyler atıştırmadan gitmek istemezsiniz
değil tabii ki yeter mi kandil?
bunlar bizi salak mı sanıyorlar diyeceğim ama öyle salak insanlar barınıyor ki ülkede hala böyle konuşabilmelerine şaşırmamalı.
Gece Gündüz'de sevdiğim, Gece Gündüz bitse dahi hala Aslan Aydemir'i oynayan oyuncudur. Küçük Ağa'da biraz Aslan'dı, Ne Münasebet'te epey bi Aslan. 50'sine gelse de severim. Birce'yle de çok yakışıyorlar, Maşallah.
her şeyini anladığım ama kemal amcayı anlamadığım programdır.
yahu ne işin var? yarışmacı da değildin dışardan bir adamı almışlar anlatıyor da anlatıyor.
ütopya başta bu ne ya dedirten ama nasıl olduğunu anlamadığınız bir şekilde yavaş yavaş kendine bağlayan bir program, panorama da öyle. ciddi de bir kitlesi var bu programların ***
içimde bir sızı var.
bir de içinde bulunduğum bir durum var ne yapacağımı bilmediğim, nasıl kurtulacağım hiçbir fikrim yok.
hafif yorgunum.
ama iki sekme sonrasında şarkı çalıyor ve ben oynuyorum.
gel de anla.