7 yıllık eski hesabımdaki entryleri okumak istediğimde hesabın komple silinmiş olduğunu görmek. Bir de tam ekran çıkan reklamlar. Neden bu sözlüğü bıraktığımı tekrar hatırladım resmen.
kendi türü tarafından icat edilmiş bir sıfata sıkıştırılmış insan kişisidir. Kime göre neye göre cahil? Hangi 21. Yüzyıl beceri ve ideolojilerini benimsemiyor diye kabul görmemiş mesela? Bundan yüz yıl önce / sonra yaşamış olsaydı nasıl bir tanımlamanın kurbanı olacaktı?
Hepimiz yaşayamadığımız zamanların cahiliyiz en nihayetinde. Şu cahil yakıştırmasını salıp kendimizi o beğenmediğimiz insanlar üzerinden tanımlama ihtiyacını törpülesek, herkesin öyküsünün ve geçtiği yolların şu an onu yaşadığı konuma getirdiğini anlayabilsek, sadece anlamlandırabilsek zaten saygı otomatik olarak baş gösterir bence.
18-19 yaşlarından sonra kendisini bir türlü göstermeyen hadise. Çok saydık bereketi kaçtı herhalde. O ergenlik heyecanı da çok güzeldi, suratımıza bakan kitap gibi okurdu bizi.
Bırak işe gitmeyi, iş için istenen sağlık raporunu almaya gittiğin hastanede "ulan ben napıyorum" diyerek gerisin geriye dönmek ile yarışabilecek eylem.
Cümlede bildiğin belirtili "erkek" tamlaması eksik. Erkeklerin erken boşalmasının kadınların hoşuna gittiği gerçeği gibi bir başlıktan bahsediyorsak bu önerme kendi kendini imha eder. Cinselliğe tü kaka dendiği bir coğrafyada yiğidomuz öyle bir anı yakalamış ve fazla heyecanlanmış diye kimse durumu kişisel algılamaz, marifet bendeymiş demez.
Mesele kadınların erken boşalmasının onların hoşuna gitmesi ise bu önermenin gerçekliği su götürmez tabii ki. Sonuçta sonu yok, tekrar sayısının artması nasıl kötü bir şey olabilir ki.
Çocukluk hayalimdeki gibi bir hayat yaşıyorum ve buradan sesleniyorum arkadaşlar; insan asla doymuyor. bireysel açlık belki tolere edilebilir fakat insan olmaya dair doyumsuz ve komün açlık hissi sürekli insanın içini kemiriyor. Bu açlığı da Son nefese kadar hiçbir şey doyuramaz bence ve bu his biraz heves kırıcı.
üniversite birinci sınıfa başlayacak olmanın vereceği şaşkınlık ile gelen ve sonrasında yurt çapında patlayacak olan bombaların tedirginliği ile de geçip gidecek olan eski yıldır.
7 senedir sözlüğe dönüp dönüp silik hesaplarıma selam çakıyorum. Buralar neden hep 7 senedir dutluk arkadaşlar, ne zaman değerlenecek bilen yeşillendirsin.
Ağlayarak günlüğüme yazarım. Ertesi gün uyandıktan sonra ise omzumu öperek yoluma devam ederim. Kendimi kendime ezdirmem, öz saygı sevgimi sorgulamam, kolay gelmedik bu zamanlara.
içine peynir, salatalık ve domates doldurularak çay eşliğinde tüketilebilecek efsane bir hamur işi.
Son bir haftada kahvaltıyı es geçip sadece üç kez akşam yemeği yiyerek kendi "yazla gelen iştahsızlık" rekorumu kırıyorum. Resmen pişi adını görmem bile acıkmama sebep oldu. Allahını seven "Al bismillah" diyerek üstüme birkaç tane pişi atsın, ben çayı demlerim.
Amy winehouse resmini kartvizite bastırıp üstüne numara yazmak nedir? insanlara bir anlığına rahmetlinin sesinden canlı canlı back to black parçasını dinleme ihtimalini düşündürtüp sonra da onları "aga bee keşke" ümitsizliğine sürüklemeye utanmıyor musunuz?
Hayatta neyi hedefliyorsanız tam vaktinde elde edeceğiniz gerçeğini değiştirmeyen mezuniyet yaşıdır. Herkesin yarışı kendiyle, herkesin zamanı kendine has. Bunu fark edip hırs yapmadan keyfini çıkararak yaşamaya çalışmak stres seviyesini dengelemek açısından elzem olabilir.
Uzun vadede maddi olarak rahat ettirebilecek yatırımdır. Yıllarca seans başına bir sürü para vereceğine dört sene buna para verip diploma aldıktan sonra kişisel terapiye dewamke.
Ayaktakımı arasında oyununun yazarıdır. ilkokulda evin çatı katından aşırdığım "ekmeğimi kazanırken", "ana" ve "benim üniversitelerim" kitaplarının da yazarıymış ayrıca, büyüyünce öğrendim.