acıdığım millettir. ekşi gündeme bakıyosun. 2 gündür sadece futbol başlıkları. amınakodumun leş holiganları sıradan bi sporu dahi yüceltip kutsallaştırıyorlar. sorsak kazanılan galibiyetlerin parası ceplerine giriyor, kendi aç karınları doyuyor sanki. ulan koşan da koşturan da senin gibi amsalaklar sayesinde milyoner olmuş, olmaya devam ediyor. hala evine ekmek götüremeyen halinle gassaray şunu yabmış finer bunu tinertaş şöyleymiş da dırabzon böyle. size ne amınakoyim ya başka işi gücü yok mu arkadaş bu memleketin. vallahi sığır sürüsü.
uğraşlarımın en keyifli noktası çalışırken arkaplanda tüm bu bilgileri podcast niyetine dinliyor oluşum. siz de eğer bi şeylerle ilgilenirken müzik dinlemeyi seviyorsanız; müzik dinlemek yerine açın bunları arkada dönsün, bilgilenin.
herhangi bir dini inançtan en ufak farkı olmayan inanç türüdür. simülasyon teorisinin varlığına inananla allah'a inanan arasında en ufak bi fark yoktur mantık çerçevesinde. sadece insan olmanın neticesi olarak herkes kendi inancının doğru olduğunu düşünür o kadar. hatta mantık çerçevesinde düşünüldüğünde simülasyon teorisi dini inançlardan baskın gelmektedir çünkü dinlerin söylemleri kesin ve eleştiriye açıktır fakat bu teori kesinlik arzetmediği gibi her daim mantıkla hareket edebildiğin bi süreci kapsar. örneğin bir oyunda olduğumuzu ve etrafımızdaki her nesnenin bi fizik kuralına binaen kodlandığını varsayabiliriz. bir masaya etki ettiğimiz kuvvet kadar tepki vererek sürtünmeyi de hesaplayıp ona göre ters yönde hareketi yine kodlarla sanal ortama aktarılabilir örneğin. yine aynı şekilde bir oyunda güneşi yaratıp batırabilir, etkisini canlılığa sunabiliriz değişkenleri tanımlayarak. rüyalarımızı gerçekten ayırt etmeyiz örneğin, hatta rüyalarımızda hislere de tabiî oluruz. sevmek, sevişmek, korkmak, üzülmek gibi. madem bu tür hissî eylemlerin tümü gerçek dünya için geçerli; o halde rüyalarımızda neden bi şeyler hissettiğimizin farkındayızdır? örneğin çocukken korktuğum için rüyadan uyandığım çok zaman olmuştur. bu korku benim iç dünyamda zühur edebiliyor yani illa gözlerim açık, aklım ve bilincimin tam hakim olması gerekmiyor duygu durumlarımın hareketi için. yani tüm bu duygu durumları aslında içimize aktarılmış yine kod bloklarından ibaret olabilir. bunları kullanmak için varlığa, bilince ihtiyaç duymuyor, yarı cenaze dediğimiz uyku halinde dahi harekete geçirebiliyoruz. hem kontrol elimizdeyken, hem elimizde olmadığı durumda harekete geçebilen duygu durumları zaten orada bi yerde kod bloklarının var olduğunun göstergesi gibi. sadece bunu nesnel bi şekilde günümüz teknolojisiyle göz önüne seremiyoruzdur belki de. hatta bi soru cümlesi okumuştum. " belki de bizler öldükten sonra gözlerimizi tekrar açıcaz ve bize şu soru yöneltilecek.
hoşgeldin x, nasıldı dünya yolculuğun? simülasyonumuzu gerçekçi buldun mu? sen orada 60 yıl geçirdin fakat burada sadece 10 dakika geçti. yeniden denemek ister misin? "
şimdi bu soruların gerçek olamayacağını ispat edebilecek en ufak bi reel unsur yoktur. dini inançlar nasıl inanç bağlamında ele alınıyorsa; yine simülasyonun gerçekliğini varsayan birisi için bu soru cümlesi de dinlerde anlatılanlar kadar gerçek ve olasıdır.
özetle. simülasyon teorisi(argümanı) içi boş sözlerden ibaret değildir. aklı biraz olsun evvel olan, basan insan bazı şeyleri sorgulayıp cevap aradığında çok farklı dünyalara yol alabilir. bu teori de o dünyalardan birine açılır. neden olmasın?
edit. am göt dışında başka konunun konuşulamayacağı şakirt yuvası ulu sözlükte elbette henüz okunmadan eksilenmiş entrydir. şaşırttı mı? nöö.. yobaz tayfa was here.
futbolu rüyası için çok sevdiği için bla bla değil annesi ve kardeşlerine bakabilmek için oynayan adam gibi adam. tsubasa gibi yediği önünde yemediği ardında yetişmedi bu çocuk. bi yandan it gibi çalışırken bi yandan en iyi olabilmek için sahada ter döktü. hırsın timsalidir bu oyuncu. bunu eksi karmaya layık gören allahsız bi oruspu çocuğudur.
seks süresi partner değişimi, verilen ara ve tahrik dozajının yükseliğine göre değişir. eğer siz ayda yılda 1 seks yapan biriyseniz her yeni deneyimin ilk postaları erken boşalmayla sonuçlanacaktır çünkü dopamin maksimuma çok çabuk yükselecek haliyle beyniniz zevkin doruğuna ulaştığı sinyalini alarak boşalmanız için kapıları aralayacaktır. bu yüzden erkeklere genelde bi kadınla ilişkiye girmeden önce mastürbasyon yapmaları tavsiye edilir ki o dopamin dibe çekilsin, seks esnasında yavaş yavaş yükselme gerçekleşsin. birikmiş halde bi anda o hazza ulaşırsan sonuç hüsran olur ardından bilgi birikimin yoksa kendini yetersiz görerek depresif moda geçiş yaparsın. haricen her seks sürecinin ilk pompası daha erken gelir. sonrakiler daha kaliteli ve uzun sürelidir. ha ben her defasında 2-3 dakika sürmeden boşalıyorum diyorsan işte bu gerçek sorundur bu durumda araştırmalara koyulabilirsin. yine sık partner değişimi de dopamini devamlı artıran haliyle her yeni kadında yine belli bi seks hayatına giriş öncesi erken boşalmaların yaşanabileceği durumlarla karşı karşıya kalırsınız. bunlar genel bilgilerdir ve kişiden kişiye değişme payı olsa da istisnalar kaideyi bozmaz.
özetle. burçlar mevzusu palavradır, bilim burç tanımaz.
kim oldukları merak konusudur. 5.9 lara geldi. şayet kademeli satışı sürdürürlerse millet de korkar ve satmaya başlar. 4 lere kadar yolu olur sonra. birileri voleyi fena vurdu yine.