öncelike photoshopçu tabirinin kullanımı ile ilgili çok çelişkiye düştüm, evet zorlama bir tabir olduğunun farkındayım neyse oraya fazla takılmadan tanımıma geçeyim.
türkiye'de her futbolseverin bildiği gibi transfer sezonunun gelmesi ile beraber fotomaç, fotospor, fanatik vb. gazetelerde yaşanan olaydır. başka takıma ait oyuncunun üzerine sözde transfer olacağı takımın formasını photoshop programı yardımı ile futbolcunun üzerine giydirilmesi ve bunun sonucu olarak gazete çalışanlarının photoshop sektörüne yönelmesidir.
galatasaray-eskişehirspor maçının başlarında eskişehirspor'da koray isimli futbolcunun ceza sahası yayı üzerinde topu kolunu iki yana açarak kesmesi, akabinde "taca çıktı herhal, dur ben topu bir alayım" diyerekten yanılmıyorsam volkan yaman'ın topu kucaklaması sonrası sarı kart görmeyip faul atışıyla başlaması ve son olarakta yine aynı kahramanımız koray'ın bu kez galatasaray'ın kendi ceza sahası önünde kaptırdığı topu koluyla önüne alması sonucunda ulaştığım futbol gerçeği. bakalım 2. yarıda bu kural devam edecek mi?
evde yalnız değilseniz 2 veya daha çok kişiyseniz kapı çaldığında kapıya kim bakacak sorunsalı yaşanmasıdır.
genelde "yeter amk ya hep ben bakıyorum lan bu seferde sen bak" şeklinde olur bu olay. tartışma devam eder kapı hala açılmaz, kapıda bekleyen kişi artık usanmıştır tam gidecekken kapı son anda açılır, içeri girer ve hiç bir şey olmamış gibi evdekiler normal yaşamına devam ederler.
not:kardeşler arasında kavga etmeye kadar gidebilir bu olay.
adanaspor'un altyapısında yetişen ve hali hazırda adanaspor'un a takımda bulunan 92 doğumlu sağ açık. özellikle çabukluğu ve tekniği ile dikkat çeken bir isim, 3-4 seneye adından bayağı söz ettireceğini ümit ediyorum.
anadolu'nun güzide kulüpleri olan gaziantepsor, antalyaspor, kayserispor, vs... gibi kulüplerde oynayan türk futbolcularında sık sık görülen saç modelidir.
genelde ensesi uzun bırakılan saçlar sarı renge boyatılır ya da aralara meç attırılır. bank asya ve turkcell süper lig'de oynayan tecrübeli futbolcuların olmazsa olmazıdır bu saç modeli. ayrıca taraftarlarında dikkatini çektiği gibi o saçlarla ilgili ilginç fantazilerde kurulabilir.
"bu nasıl bir ad aktarmasıdır arkadaş?" diye şaşırmama vesile olmuş, fotomaç gazetesi manşetidir.
--spoiler--
Golcü yıldız G.Saray'a yeşil ışık yaktı ve pazarlıklar başladı
M. City'de oynadı
Kaliteli bir santrfor arayan Galatasaray, Rolando Bianchi'yi de listesine dahil etti. italya Serie B takımı Torino'da forma giyen 'Ronaldinho' lakaplı Bianchi için sarı-kırmızılılar, italyan ekibiyle pazarlık yapıyor. Manchester City gibi bir devden 2008 yılında 6 milyon euro'ya Torino'ya transfer olan Bianchi'nin Serie B'de gözlerden uzak kaldığı için Galatasaray'ın teklifine sıcak baktığı iddia edildi.
--spoiler--
üniversiteye gitmeyi çok isteyen fakat hala ders çalışmayıp türlü türlü üniversiteli olmakla ilgili hayaller kuran gençtir. "lan madem bu kadar istiyorsun çalış git" demesi dile kolay geliyor ama gelin görün ki olmuyor. hep aynı bahaneler, öss nin ve sistemin yanlışlığı anarşist anarşist tavırlar bilmem neler... yahu ne gerek var ki bunlara otur adam gibi derslerine çalışsana. yok işte ama olmuyor.
eğer tembel bir öğrenciyseniz ve sizden yaşça büyük biriyle "ders çalışamama üzerine nasihatlar" ile ilgili konşuyorsanız mutalaka size çarpıcı örnekler verir;
-lan bak bizim yiğen vardı çocuk lisede hep kurulla geçerdi, zaten ilk sene öss de barajı bile geçemedi
-vaay be yazık
-ama dur çocuk 2. senesinde bir çalıştı, nereyi kazandı tahmin et
-sütçü imam?
-oğlum çocuk şimdi odtü'de okuyor lan
-(içte ki ses: hassiktir lan) hmm helal olsun.
bu motive edici konuşma sonrası bir şevke gelirsiniz ve ders çalışmaya başlarsınız taa ki telefon çalana kadar;
-aloo ersin napıyon hadi çıkmıyor musun dışarı
-yok be kardeşim siz çıkın bugün ders çalışacam
-lan bak ayşegillerde geliyomuş haa
-harbi mi tamam geliyorum
evet, yine bir hüsranla sonuçlandı bu ders çalışma girişimi. neyse önümüzde ki maçlara bakacağız artık.
transferi konusunda çok fazla spekülasyonlara yol açan kayserisporlu ali turan kendisini galatasaray'ın renklerine bağlayan imzayı sonunda atmıştır. hayırlı olsun diyelim, umarım başarılı bir sezon geçirir.
bezen çok fazla football manager oyununu oynayınca gün boyu ektisinden kurtulamıyorum.
hep aynı hayalleri kuruyorum;
"ulan gerçek hayatta galatasaray da menajer olsaydım var ya ne topçular alırdım haa. açardım scout programını alırdım genç yetenekleri atardım alt yapıya aradan 5 yıl geçince satardım 10 katı fiyatına"
ilk yarının bitmesiyle galatasaray'ın çekilen röntgeninin sonuçları doğrultusunda anlaşıldıki defansa ve forvete takviye yapılacak. peki orta sahaya ihtiyaç yok mu? kesinlikle var. öncelikli sorun stoper olduğu için bu mevkiye kalitesi tartışılmayacak tecrübeli bir isim alınması şart fakat devre arasında böyle oyuncuları takıma monte etmek için makul olmayan fiyatlar belirleniyor bu yüzden kesenin ağzını açmak lazım. alınacak oyuncunun fiziksel özelliklerinin uzun boylu ve servet'in tam aksine daha fit ve çabuk olması gerekir. **
galatasaray'ın forvetteki en büyük kozu olan baros un sakatlanması nonda'nın istikrarsızlığı forvet mevkisi için yeni arayışlara sürükledi menajerleri. nasıl istanbul'un fethi sonrası yenilen avrupa devletleri coğrafi keşiflere çıkıp amerikayı keşif ediyorsa menajerlerde forvet için gelecek vaadeden isimler üzerinde yoğunlaşmalı. bu yerlide olabilir yabancıda ama benim tercihim yabancı olması. 6+2li sistem in +2sinde faydalı olabilir bu isim ayrıca kimseye de bir rahatsızlık vermez.
sene başında orta sahaya mustafa sarp'ın transferi orta sahayı rahatlacak görüntüsündeydi. mustafa sarp iyi bir futbolcu olsa da galatasaray da banko ilk 11 de forma şansı bulması epey zor. çünkü rijkaard ayağa pas yapan bir takım modeli yaratma çabasında. mustafa sarp'ın topu iyi kullanamaması keza mehmet topal ında aynı şekilde iyi pas yapamaması bu bölgede oldukça sıkıntı yaratmıştır. ayhan'ın sakatlıktan sonraki formsuzluğunuda göz önüne alırsak daha net bir şekilde olayı yorumlayabiliriz. bunlardan hareketle, bu bölge için alınması gereken futbolcunun fizik açıdan üst düzey olması, komple bir mc olması yani oyunu her iki yönlü oynayabilmesi şart. siparişlerimiz şu yönde; yaş aralığı 23-26, siyahi veya alman asıllı bir oyuncu olması.
yıllarca fm, cm gibi oyunları oynayan bir insan olarak günümüzde ki galatasaray ın eksiklerini bu şekilde masaya yatırarak, kendimizce yapılması gerekenleri söyledik. umarım ligin ikinci yarısında yenilenmiş bir galatasaray görürüz.
naruto'nun değişik melodilerden harmanlanarak oluşturulan muhteşem soundtracklerinden bir tanesi. özellikle ocarina dan çıkan olağanüstü sesle dinleyenlerin tüylerinin ürpermesine sebebiyet verir.
akli dengesi yerinde olan, akıl ve mantık çerçevesinde düşünebilen, hangi vatan sınırlarının içerisinde yaşadığını bilen, maddi durumu kötüyse kendi yağında kavrulmayı çabalayan bunun içinde devletinin ona sunduğu tüm haklardan yararlanan, köyleri basıp çoluk çocuk demeden yüzlerce insanı katleden birisinin cezasını çektiği alan bilmem kaç santimetre küçültüldüğü gerekçesiyle sağa sola molotof kokteyl atmayan, ırkçı olmayan ve bazı önyargılardan kendini soyutlamış kişilerdir.
aslında başlık "ilkokul zamanında yüzüne bile bakılamayan kızın liseye veya üniversiteye geçtiğinde taş gibi olmuş olması" şeklinde olacaktı. ama hafif uzun olur diye izin vermiyorlar malum.
zamanın insan üzerinde etkisinin en iyi örneklerinden birisidir. kız ilkokulda iken leşdir kimse yüzüne bakmaz, bıyıkları vardır, çalı kaşlıdır fakat ergenlik dönemi bitmeye yakın o kız * evrim geçirmiştir, mutasyona uğramıştır yani beton olmuştur. kaybeden ise erkek olur zamanında yatırım yapmadığı için sonraları çok arar o güzelim kızı.
izlenilmesi, takip edilmesi gereken bir isim. valla beni gülmekten kırdı geçirdi, programı tiye alırcasına yaptığı hareketler, yarışmacılara verdiği ayarlar unutulmaz bir gece yaşattı onlara. konuklar neredeyse ağlayacaktı, bravo nedim diyorum başarılarının devamını diliyorum.
--spoiler--
Beşiktaş ın Trabzonsporu 2-0 mağlup ettiği karşılaşmada siyah-beyazlı takımın 1. golünü atan Ernst, gol sevincini yaşarken takım arkadaşlarından biri tarafından tacize uğradı.
VEYSEL VE NECATi ARASINDA DA OLMUŞTU
Süper Lig;de oynanan Antalyaspor - Diyarbakırspor maçında Necati nin attığı golden sonra takım arkadaşı Veysel in ona yaptığı gündeme bomba gibi düşmüştü. Dün Trabzon da yaşanan bu olay da akıllara 2. Veysel vakası olarak yerleşti.
--spoiler--
ağızlarından düşmeyen "vatan sağolsun" sözünü şu sıralar söylemeden önce bir kez daha düşünüyorlar. hayatlarında en değer verdikleri oğullarını bir hiç uğruna kaybetmenin acısını şu günlerde yaşıyorlar. bu şekilde mi avunacaklardı, oğullarının katillerini zafer ve sevinç naraları atarken izleyerek mi? devletin onlara gösterdi tavır bu mu olmalıydı?
türk halkı şöyle bir örnekle karşı karşıya gelmiştir; bir şehit babası bu görüntüleri izliyordu ve acısından üzüntüsünden midir bilinmez beyin kanaması geçirerek ölüyordu. böyle bir psikolojik işkencenin sonucudur bu. sözde "barış" ancak bu şekilde mi sağlanır?
türkiye ye gelmiş beklentileri karşılayamamış yıldız futbolcular için söylenen söz.(başka yerde söyleniyor mu bilmiyorum.) topçu bir çırpıda harcanır söyenenen kişi tarafından.
-iyi olsa bırakır mıydı liverpool mk
-abi belki teknik direktörle anlaşamamıştır
-ya bırak hele ya.
adana demirspor-livorno müsabakasını izlemek için adana'ya gelmiştir. stadın orda karşılaştık ve ntv spor da sunduğu "yenilsen de yensen de " programında bir tane a.demirsporlu taraftar alacaklarını söyledi. ayrıca şapkası yine kafasındaydı.
barındırdığı öğrenciler açısından değerlendirecek olursak ilk göze çarpan şeyler öğrencilerin oldukça laubali oluşu, mizah yönünden sıkıntı yaşıyor olması, kasıntı olmak için kendini zorlamasıdır. böyle bir genellemeyi rahatlıkla yapabiliriz tabii ki bu genellemeye uymayanlarda var. orda okuyan kızları da ayrı bir değerlendirmek gerek. öğretmen kadrosu fena değil, genel olarak gidilesi görülesi küfredilesi bir eğitim yuvası.
meksika'da 2007 yılında bir çiftçi tarafından bulunarak öldürülen ne idüğü belirsiz yaratık. bilim adamlarının araştırmaları sonucu dna sı olmadığı kanısına varılmış.
galatasaraylı file bekçisi, tıpkı rijkaard gibi türkçe kursuna başlamıştır. türkçe öğrenmek istemesinin amaçlarından biri defans dörtlüsü servet, gökhan, hakan ve sabri ile daha iyi anlaşabilmekmiş. kendisine türkçe derslerinde başarılar diliyoruz ama zor olduğunu hatırlatmak lazım zira sabri ile har baba yiğit öyle kolay kolay anlaşamaz. *
hayatında hiç sevmediğin bir şarkının yatarken aklının içinde sürekli dolanması bir türlü başka bir düşünememektir. atıyorum yatmadan televizyonda serdar ortaç çaldı, yatarken sürekli "bulamam dedim bulamaaadıım dıttırır dı dı dı dıttıt dıt dı dııı..." düşünür uyuyamazsınız.
facebook ta şu sıralar dolanan trajikomik video. yerel bir tv kanalının şehirde ki vatandaşa "ülkemizin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu yöneltmesiye abimiz döktürüyor. işte o görüntüler...
genelde kırsal alanlarda yaşayan insanlar,köpeklere komut vermek amacıyla genelde literatürde yer almayan cümleler kullanır.
bunlar; bas bas bas,kıs kıs kıs,tut kiş kiş kiş veya öpücük sesi çıkarma hareketidir. ayrıca korkutmak amacıyla yapılan bazı eylemler vardır; yere eğilip taş alma girişimi gibi * ya da bir adım öne atarak yere sertçe vurma kombinasyonu gibi.
ilkokul yıllarının kabusu haline gelen eylemdir. öğretmeniniz kürsüde and okuyacak öğrenciyi seçer ve siz andı okurken onu tekrarlayan binlerce kişi olur,en ufak bir hatada sizi dinleyen güruh kahkalarla size eşlik eder. acayip bir sorumluluk ister bu iş bence hayatınızda üstlenebileceğiniz en önemli işlerden biridir.
edit:eksilenecek neyi var ki bunun anlayamadım,hayır yani ilkokulda yaşayan birinin psikolojik durumudur bu olay. *
