bana göre insan ilişkilerindeki en güzel evredir. ne zaman ki karşınızdaki insan gaza gelip duygularını aÇarsa ölü taklidi yapın. ciddi manada. Çünkü o dakikadan sonra aranızdaki o büyülü şey bozuluyor ve hiÇbir zaman eskisi gibi olmuyor. *
Konuşmasının ezber olduğunu düşünmek istiyorum. Yoksa insan yumruklanıp, tekmelenip nasıl istem dışı oldu diyebilir. Bir başbakanın vurduğu yerde gül biter demediği kaldı. Bir yandan da ezber olmama ihtimalinden korkuyorum. Nasıl bu kadar kör olunabilir?
şimdi bir etkisi görülmeyen ama ilerleyen yıllarda yol, su, elektrik olarak geri döner mi diye düşündüren durum. bence gizliden gizliye bağımlılık yapıyor. her yemeğin yanında yememizin başka bir aÇıklaması olamaz.
Bundan 2 yıl önce Başbakan bir konuşmasında "Başbakan anma törenine gider de bir korgeneral orada ayağa kalkmaz mı? Çanakkalede anma törenlerine gidiyoruz, bu beyefendi ayağa kalkmıyor. Gereği yapıldı, bedelini ödedi. Şimdi gideceği yeri buldu." diyor. bu, erdoğan ın kişisel kararlarını yargının üstünde tutması değil de nedir?
bugün alınan kararlar, bir hukuk devletine yakışır bir şekilde alınmamış, iktidarın belirli bir kesime karşı duyduğu kinin sonucu alınmış kararlardır.
mustafa balbay, cumhuriyet gazetesi yazarı olduğundan, işini yaptığından, düşünebildiğinden ve tabi ki iktidarın muhalif görüşlere tahammülü olmadığından 34 yıl 8 ay hapse mahkum edildi. nerede düşünce özgürlüğü?
ilker başbuğ yine aynı şekilde bu vatana hizmet ettiği için müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
orduya hizmet etmiş insanları, gazetecileri sırf sizinle aynı görüşte değil ve korkuyorsunuz diye hapse atamazsınız kaldı ki müebbet hiç veremezsiniz. 2002 yılından beri ülke kaç yıl geriye gitti belli değil. yazık.