Şimdi tutuyorum bir kelimeyi elimde
Hadi tahmin et bakalım
istersen "elim" de
Ya da boşver unutalım...
Umrumda değil...
Ben kıtalararası mekik dokuyan bir dilim.
Kelimeler ve zaman oyuncağım.
Bazen birleştirir bazen bölerim dilim dilim,
Bilebileceğim kadar açılıyor kucağım.
Sarılıyorum dünyaya...
Kutuplar, buzlar, sular ve buharlar,
Ve geçirdiğim tüm buhranlar,
Yazlar, kışlar ve baharlar...
Siz de mi buradasınız kara bühtanlar?
Zaman nehrinin bir kolu iyi ki lethe!
iyi ki getirip her şeyi taşımıyor.
Bu unutmaya haklı bir methiye
Çünkü düşüncede düşünce
Dizlerim acımıyor...
Bacağı olmayan bir masanın varlığını sorgulayan önerme.
Bakın güzel bir soru bazı yüklemler nesneden ayrılmaz buna (bkz: içkin yüklem) denir.
Nesneye her bir niteliği biz yüklüyoruz diyen kanta verilecek güzel bir cevap budur. Masa tözü bacaksız düşünülemez. Bu analitik bir yargıdır sentetik değil.
bacaksız masa olur diyen yığınla adam buraya dolacak hissediyorum sözlük
Edit: tavandan sarksa sabit olmadan salıncak tözünden onu ne ayıracak, duvara monteli ise raf tözünden onu ne ayıracak bunlar devam edecek sorulardır.
bilgisizlik dediğimiz şey bilgilendikçe artar. Çünkü bilginin sınırlarında bir yerdedir bilgisizlik. Bilinmeyeni bilmemek bilgisizlik değildir.
Henri poincare büyük matematikçi çömezi sayılan bir gence iş bulur ve der ki. "Bizim bu delikanlının tuhaf düşünceleri vardır aldırmayın". Bu tuhaf düşünceleri olan delikanlı Einstein tuhaf düşüncesi izafiyet teoremidir.
Yapı düzeni (bkz: taxis) işlevini (bkz: ergon) yerine getiriyorsa erdemlidir (bkz: arethe)
Erdem kavrami aslında işini iyi yapan demektir (yunanda). Sen hırsız mısın çaldın yakalanmadin polise aha sen erdemli hırsızsın.
Not: am göt memeden başka bir şey bilmeyenleri zorla bilgilendirmek.
Duyulara dayalı bilgi.
Platon doksalara çok pis saldırır. Aristo diyor bu başka türlüde olabilecek bilgi. Sokrates desen çarşi pazar gezmiş bu doksayi gömmüş.
Sen ne biliyon anlat bakiyim. Yok hocam o iş olmaz demiş.
Duyunun görevi bilgi getirmek yorumlama işini yine beyin yapıyor? Hal böyleyken doksalara neden böyle saldırmış yunan filozofları? Çünkü gördüğü şeyleri akıla oturtacak bir toplumda değillerdi. Varsa yoksa doğa üstü güçler akla dayanmayan görüntülerin yarattıği imgelere karşi çıkmışlar tabi.
b partisinden yüzde 15 daha fazla oy alan a partisi 42 b partisi 59 milletvekili çıkarıyorsa...
a partisinin 4 katını geçkin oy alan c partisi 42x4=168 bilemedin 180 milletvekili yerine 310 milletvekili çıkarıyorsa o ülkenin demokrasisinde eşit temsil hakkı denen şey yoktur.
vatandaşlarının eşit temsil hakkı olmayan demokrasinin ırzına geçilmiştir. kimse kusura bakmasın...
dağdaki çobanla oyumuz yurttaşlık hakkı olarak eşit diyeceğiz. x ilinde 4 yurttaşın oyu y ilindeki 1 yurttaşın oyuna denk olacak vekil çıkarırken sonra.
valla ben buna demokrasi diyemiyorum diyebilen varsada vicdanını koyduğu yeri söylesin bizde oraya koyup rant peşinde koşalım.
(bkz: Sözlüğü forum pozisyonunda sikmek) bu pozisyon hepimizin bildiği sözlükte kuyuya taş atma ve dalgalarıyla gelen sözlüğü foruma çevirerek yapılan eylemdir
Şimdi herkesin kahvehanedeki dayılar gibi ortaya çıkıp saçma sapan hiç bir temele dayanmadan yazıları yazdigi, siyasetin çaresizlikten sukuneti önerdiği bir dönemde biliyorum biraz fazla gelecek bu yazı çoğu kişiye ama birilerinin yazması gerekiyor.
Efendim bir çok kişinin sukuneti hatta hoşgörüyü önerdiği siyasi hareketi irdelemek gerek. Tüm ulus devletlerde hatta devlet iradesi gösteren çoğu devletlerde azınlıkların kolektif hakları (topluca yapılacak eylemler) tartışılan ve sadece tartışmada kalan bir kavramdır.
Kolektif haklar hiç bir ülkede ulus çıkarlarının önünde değildir. Azınlıkların kendi kendini yönetme (özerklik) hakkı çok açıktır ki hukukta ve toplumda ikilik yaratır. Bugün bu talepte olan çevreler öncelikle hoşgörü gösterilecek konumda değildir. Toplu şekilde bir cemiyetin ibadet, eğitim eğlence hakkı çok polyyana çerçevesinden bakarsak çok masum isteklerdir.
Ana dilde eğitim (ana dil eğitimi değil), kendi ekonomik hareketleri, kendi hukuk inanç ve ananelerini uygulamak devletin vermesi gereken hak derseniz her şeyin başında devletin özgürlükleri yerine kolektif (cemaat ya da grup (pkk) ) özgürlüklerin tercih edilmesi tüm dünyada ( evet aq tüm dünya bu abartı falan değil) tartışılmaz derecede rededilir. Bir iki macar aydını dışında bunu dünyada savunan yok.
Neden? Nedeni şu çünkü topluluk hakları kolektif özgürlükler devletin özgürlükleri kısıtlar. Hiç bir azınlığın self determinition (kendi kendine karar verme) hakkı yoktur. (Faşistçe bir düşünce falan demeden önce bir en demokratik ülke ingiltereden en despot ülkeye kadar böyle olduğunu bir araştır angut.)
Neden? Kolektif özgürlükler suistimal edilip bireyin haklarını gasp eder. Örnek mi? Sen pkknın sempatizanları içinde olduğu nevruz kutlamasina gitmeyen bir kurtsen seni o topluluk seni fişler. Zorunlu olarak seni cemaat ya da gruplar esir alır. Bu durum sosyalist düşünceye sahip öğrencinin gazi üniversitesinde milliyetçi fikirler dışındaki fikirlerini ifade etmesindeki güçlükle aynıdır. Yani senin bireysel haklarını kanun dışındaki cemaat ve gruplar baskılar. Üstüne çıkar.
Yine yok efendim kürt siyasi hareketi hoşgörülüdür kimseye baskı yapmaz diyenlerle pollyanna kıyaslanırsak pollyanna uyuşturucu bağımlısı bir fahişe gibi kalır. O kadar körlerdir.
Bir çözüm süreci başlatıldı bu süre içinde bir grup kendi kendine self determinition hakkı kazanmaya çalıştı. Vergi topladı, kimlik kontrolü yaptı, zorla seminerlere götürdü daha berbat bir iddiaya göre oyları bile zorla attirdi.
Bu ne demek?
Ülkenin ve özgürlüklerin sırf kolektif haklar vereceğiz diye içine ettiniz aferim demek.
Şimdiye kadar bundan haberdar mıydı halk? Hayır değildi. Bunu daha açık gördükçe özgürlükleri ve huzuru için kendini korumak istemesi sukuneti bozar mı evet bozar. Peki bu halde sükunet ne kadar önemli? Kaybedilen egemenlik ve özgürlükler karşısında susmak mi gereklidir.
Bugünkü sağduyu çağrıları HDP binalarının yakılmasını önlemek için yapılıyorsa bu tam bir saçmalıktır. Çünkü toplumda bir bozulmaya kaosa yol açan bir unsurun devlet kanunu uygulayarak önünü alamazsa insanlar bunu durdurmak için elinden geleni yapar.
Sağduyu çağrısını bu dönemde hiç bir anlamı yoktur. Devir herkesi hizaya çekme devridir. Ya devlet başa ya kuzgun leşe vesselam
Sorunsal kelimesinin cevap bulunamaz paradoks kelimesini ifade etmesine rağmen ota boka kullanılması sonucu gerçekleşen katliam. Cevabı evet ya da hayır olabilecek sorulara sorunsal diye başlık açan 2 haneli iq ya sahip yazarlar yüzünden görülüyor.
(bkz: durduramıyoruz efendim sıçıyorlar)
21. Yyın talihsiz olayı. Ölümüne sebeb oldukları çocuğu bahane edip, Sahil kesiminden oy alamayan akplilerin kıyıyı kapatmak için yeni taktiğidir. ihale çıkartıp satsalarda kurtulsak. Betona boğdunuz yetmedi kendinize boğmayın bari.
Rüyada e'nin elindeki jiletlerle cızırdata cızırdata üstünüze gelmesi.
Küçük e halka şeklinde önce boğazınıza takılırken büyük e çatal vaziyette karna saplanır.
Tahminimce bu çocuğu Nazi vari bir eğitimden geçiriyor bu anne baba.
şu hale bir bakın:
"ben sana hep üşüyordum,
çünkü kıştım...
nakıştım, bakıştım...
inkar etmiyorum da bunu...
seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım...
ve lütfen inkar etme;
sana en çok ben yakıştım."
Unutulan 12 eylül'ü haber eden söylem!
Çok değil bundan 3 sene evvel bugün için onca söz düzen insanlar neden bugün yok? farkında mısınız bugün 12 eylül kimsenin dilinde değil ne asılan gençler ne de demokrasi lafları var? O çocukları unuttunuz mu? Hani nerede mağdur ülkücü ve solcu gençleri anan o kodamanlar? Ben size söyleyeyim neredeler ayılar. Hepsi köprüyü çoktaaaan geçti...
iktidar olmak için yapacağınız vazgeçilmezlerdir...
Beyler sırayla uygulayın. Denendi yüzde yüz çalışıyor.
1) Önce güzelce hitabınızı geliştiriyorsunuz. Diksiyon kursuna falan gitmiyorsunuz bunun için şöyle biraz Kasımpaşa'da takılacaksınız.
2) Sağlam bir şiir bulacaksınız. Mümkünse kurucu unsurlardan birinin dinle imanla ilgili olanını bulun.
3) Belediyecilik zihniyetinizi geliştirin. Tüm gelişme anlayışınız yol, su, elektrik falan olsun. iktisat okuyup vakit kaybetmeyin.
4) Şimdi hapse girmeniz zor ama bir yolunu bulup fikir suçundan hapse girin.
5) ÖNEMLi!!! :
Ne yaparlarsa mazlum ayağına yatın ağlayın sızlayın.
6) Ne varsa saldırın. Put yıkıyorum ayağına ne kadar kutsal varsa saldırın...
7) Ne kadar azınlık varsa toplayın çevrenize. TÜRKiYE'de TÜRK milliyetçiliğini ayak altına alın.
8) Kömürü ve makarnayı dağıtmayı unutmayın... işsizlikle falan uğraşmayın.
Ayrıntılı bilgi için:
Bir yazıda görülebilecek ancak bir bağla olacak bir şeydir.
Bir hayratta görüldüğünde akla gelecek şeyler.
1)iki erkek kardeş yaptırmıştır
2)evde kalan kız ve erkek kardeşi çeşme yaptırmıştır.
3)iki evde kalmış kız kardeş çeşme yaptırmıştır.
4)Birbirini seven iki eş yaptırmıştır.